Attila İlhan'ın romanlarında varoluşsal izlekler
Existential themes in Attila Ilhan's novels
- Tez No: 949909
- Danışmanlar: DOÇ. DR. CANAN OLPAK KOÇ
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Türk Dili ve Edebiyatı, Turkish Language and Literature
- Anahtar Kelimeler: Varoluşçuluk, Attilâ İlhan, Varoluşsal izlekler, Roman, Existentialism, Attilâ İlhan, Existential themes, Novel
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Yeni Türk Edebiyatı Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 200
Özet
Varoluşçuluk, İkinci Dünya Savaşı sonrasında Fransa'da ortaya çıkan, temelleri Kierkegaard hatta presokratik döneme dayandırılan ve kişinin varlık problemini merkeze alan felsefi bir düşüncedir. Varoluşçuluğun felsefi bir akım olarak tanımlanamamasının altında; varoluşçulukla ilişkilendirilen birçok düşünürün (Camus, Jaspers, Heidegger, Kierkegaard vb.) kendilerini varoluşçu olarak görmemeleri, aynı kavramlara farklı açılardan bakmaları ve dine yaklaşımları gibi sebepler yatar. Bu isimlerin varoluşçuluk çatısı altında toplanmalarının temel nedeniyse; insanı merkeze alan ve sorumluluğu önceleyen felsefi görüşleridir. Varoluşçu izlek; edebi bir eserde, varoluşçu düşünceye ait temaların ve kavramların işlenmesi anlamına gelir. Varoluşçu izlekler genellikle, insanın çok katmanlı ve muğlak özünü açıklamak için kullanılır. Çünkü varoluşçuluğa göre; insanlar doğuştan belirlenmiş bir özle doğmazlar; varlıklarıyla ve seçimleriyle kendi özlerini yaratırlar. Bu temel görüşten hareketle; varoluşçu izlekler etrafında kurgulanan edebi metinlerde sorumluluk, seçim, bulantı gibi kavramlar karakterler üzerinden işlenir. Attilâ İlhan, Türk edebiyatında şair ve romancı kimliğiyle tanınan bir sanatçıdır. Onun varoluşçulukla olan teması Fransa yolculukları sırasında gerçekleşir. Edindiği bilgilerden hareketle ilk üç romanında (Sokaktaki Adam, Zenciler Birbirine Benzemez ve Kurtlar Sofrası) Türk aydınının topluma yabancılaşma sorununu irdeler. Kurguladığı aydın tiplerini varoluşsal bunalımlar etrafında anlatır ve genellikle kendi ideal insan tiplerinin karşıtı olarak planlar. Onun savunduğu ideal aydın tipi, toplumla iç içe ve sorumluluk sahibidir. Bu yönüyle yabancılaşmış aydınlar, birer anti-kahraman özelliği taşır. Bu anti-kahramanlar, varoluşçu kavramlar olan; bulantı, sorumluluk ve anlam arayışı gibi olgular üzerinden irdelenir. Çalışma kapsamında; Attilâ İlhan'ın aydın sorununu işlediği; ilk üç romanı incelenerek varoluşçu izlekler aranacaktır. Bulunan izlekler metne kattığı anlam ve yazarın amacı bağlamında irdelenerek Türk edebiyatı açısından önemi açıklanacaktır.
Özet (Çeviri)
Existentialism is a philosophical thought that emerged in France after World War II, has its roots in Kierkegaard and even the pre-Socratic period, and focuses on the problem of existence of the individual. The reason why existentialism cannot be defined as a philosophical movement is that many thinkers associated with existentialism (Camus, Jaspers, Heidegger, Kierkegaard, etc.) do not see themselves as existentialists, look at the same concepts from different perspectives, and approach religion. The main reason why these names are gathered under the roof of existentialism is their philosophical views that center on humans and prioritize responsibility. Existential themes mean that themes and concepts belonging to existential thought are processed in a literary work. Existential themes are generally used to explain the multi-layered and ambiguous essence of humans. Because according to existentialism; people are not born with an essence determined by nature; they create their own essence with their existence and choices. Based on this basic view; In literary texts constructed around existential themes, concepts such as responsibility, choice, and nausea are handled through characters. Attilâ Ilhan is an artist known as a poet and novelist in Turkish literature. His contact with existentialism occurs during his travels to France. Based on the information he acquired, in his first three novels, he examines the problem of alienation of Turkish intellectuals from society. He narrates the types of intellectuals he creates around existential crises and generally plans them as the opposite of his own ideal human types. The ideal type of intellectual he advocates is intertwined with society and responsible. In this respect, alienated intellectuals have the characteristics of anti-heroes. These anti-heroes are examined through existential concepts such as nausea, responsibility, and the search for meaning. Within the scope of the study; Attilâ Ilhan's first three novels, in which he deals with the problem of intellectuals, will be examined and existential themes will be sought. The themes found will be examined in the context of the meaning they add to the text and the author's purpose, and their importance for Turkish literature will be explained.
Benzer Tezler
- Attila İlhan'ın romanlarında İttihat ve Terakki
İttihat and Terakki in Attila İlhan's novels
NURAY YAZICIOĞLU
Yüksek Lisans
Türkçe
1998
Türk Dili ve EdebiyatıÇukurova ÜniversitesiTürk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. MUSTAFA APAYDIN
- Attilâ İlhan'ın romanlarında anlatı tipolojisi
Narrative typology in the novels of Attilâ İlhan
ZEYNEP TOKMAK BIYIKLI
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
Türk Dili ve EdebiyatıNevşehir Hacı Bektaş Veli ÜniversitesiTürk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ŞAMİL YEŞİLYURT
- Attilâ İlhan'ın romanlarında doğu-batı meselesi
The issue of east-west in the novels of Attilâ İlhan
PEİ-LİN Lİ
Doktora
Türkçe
2007
Türk Dili ve EdebiyatıAnkara ÜniversitesiTürk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
PROF.DR. İSMAİL PARLATIR
- Attilâ İlhan'ın romanlarında tema, dil ve eğitim ögeleri
Novels theme, language and educations elements of Atillâ İlhan
FATİH ALPER TAŞBAŞ
Yüksek Lisans
Türkçe
2012
Eğitim ve ÖğretimDokuz Eylül ÜniversitesiTürkçe Eğitimi Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. HÜSEYİN TUNCER