Sıcak ve kuru bölgelerde geleneksel yerleşim dokularının iklimsel adaptasyonu ve geçmişten öğrenme: İran ve Türkiye örnekleri
Climatic adaptation of traditional settlements in hot and dry regions and learning from the past: Case studies from Iran and Turkey
- Tez No: 951905
- Danışmanlar: PROF. DR. MEHMET RIFAT AKBULUT
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Şehircilik ve Bölge Planlama, Urban and Regional Planning
- Anahtar Kelimeler: Geleneksel yerleşim, İklimsel Adaptasyon, Kültürel Miras, Geleneksel Şehircilik, Geçmişten Öğrenme, Traditional settlement, Climatic Adaptation, Cultural Heritage, Traditional Urbanism, Learning from the Past
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Şehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Kentsel Koruma ve Yenileme Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 165
Özet
Geleneksel yerleşimler, bu yerleşimlerde yaşayan toplumların yüzyıllar boyunca çevresel koşullara karşı geliştirdikleri yöntem ve stratejilerin sonucu olarak ortaya çıkan organik yerleşimlerdir. Bu yerleşimler, deneme yanılma süreci ile kazanılan deneyimlerin yanı sıra, orada yaşayan insanların kültürünü, alışkanlıklarını, becerilerini ve bilgi birikimi yansıtarak özgün bir karaktere sahiptir. Su kaynaklarına erişebilirlik herhangi bir coğrafi bölgede bir yerleşimin oluşumda en önemli faktörlerden biridir. Ancak insanlar su kaynaklarının yetersiz olduğu ve suya erişimin çok zor olduğu, veya su kaynakalarının yeterli olduğu ancak topoğrafya ve diğer çevresel zorlukların bulunduğu bazı bölgelerde bile, o bölgeye özgü stratejiler geliştirerek doğayla uyumlu bir yaşam alanı kurmayı başarmıştır. Her iklimin kendine özgü zorlukları vardır ve geleneksel yerleşimleri birbirinden farklı kılan şey de bu zorluklara karşı geliştirilen farklı stratejiler ve mekânsal çözümlerdir. Sıcakkuru iklime sahip bölgelerde su kaynaklarına erişim zorluğu, yüksek sıcaklık, gece ve gündüz arası sıcaklık farkının yüksek olması, yaz aylarının kurak ve yağışsız geçmesi ve diğer çevresel faktörler iklimsel adaptasyon sürecini zorlaştırmıştır. Ancak bu bölgelerde yaşayan toplumlar yıllar boyunca kazandıkları deneyimler sayesinde yenilikçi teknik ve stratejiler geliştirmeyi başarmış ve zorluklara karşı direnç göstermiştir. Sıcak ve kuru bölgelerde, su erişimini kolaylaştıran ve su kaynaklarının kirlenmesini önlemek amacıyla geliştirilen teknikler, doğal havalandırma ve soğutma sistemleri, iklimle uyumlu yerleşim düzeni, iklimle uyumlu çatı, cephe ve konut planı tasarımı, iklimsel zorluklara karşı kullanılan uygun malzeme seçimi vs. bu bölgelerdeki zorlukları aşmak için çözüm sunmuştur. Bu deneyim ve bilgi birikiminin kullanımı yaşam kalitesini artırarak bu yerleşimlerin günümüze kadar ulaşmasına ve kültürel değerlerin korunmasına katkı sağlamıştır. Günümüzde en büyük küresel sorunlardan biri olan iklim krizi, çevresel dengeleri, toplumsal, ekonomik ve kültürel yapıları derinden etkilemektedir. Artan sıcaklıklar, aşırı hava olayları, su kaynaklarının yetersizliği, ekosistemin bozulması yaşam alanlarını her zamankinden daha kırılgan hale getirmiştir. Bu değişiklikler sadece doğal çevreyi değil hayatımızın her alanında etkisini göstermekte ve tüm canlılar için büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Bu nedenle iklim verilerini dikkatle izlemek ve iklimsel adaptasyon, sürdürülebilir bir planlama anlayışının temel dayanağı olmalıdır. Bu tez beş ana bölümden oluşmaktadır. Tezde, sıcak-kuru iklime sahip geleneksel yerleşim dokularında iklim odaklı kentsel ve mimari ölçekli çözümlerden yola çıkarak, bu çözüm ve stratejilerin günümüz şehircilik ve mimarlık tekniklerine uyarlanabilirliği ile yüzyıllar boyunca biriken bilginin yaşam kalitesi ve sürdürülebilirliğe olan katkısı vurgulanmıştır. Hızlı kentleşme, mevcut ihtiyacın ötesine geçen yapı stoğu üretimi, modern yaşam ve teknolojiye ayak uydurma çabası gibi etkenler, günümüz tasarım, şehir planlama ve uygulamalarında tekdüze, standart yapı ve yönetim yaklaşımlarının benimsenmesine neden olmuştur. Geçmişte kazanılan deneyimleri, yerel bilgiyi, iklimsel ve çevresel koşulları göz ardı etmek enerji kullanım oranını artırmakla kalmayıp, fosil yakıt tüketimi ve sera gaz salınımını yükselterek iklim krizinin hızlanmasına yol açmaktadır. Ayrıca çevreyle uyumlu olmayan yapılaşma, yerleşimlerin özgün karakterini bozarak mimari kimliğin de yok olmasına yol açmaktadır. Bu tezde İran ve Türkiye'deki sıcak ve kuru bölgelerde yer alan, her biri özgün kültürel peyzaj niteliği taşıyan dört örnek seçilmiştir. Bu geleneksel yerleşimlerin konumu, coğrafi özellikleri, iklimsel verileri, su kaynaklarına erişim yöntemleri, yerleşim düzenleri, havalandırma sistemleri, iklimle uyumlu yol ve sokak oluşumları, yapı malzemeleri, cephe tasarımları, gölgelendirme elemanları ve konut mimarisi gibi şehircilik ve mimarlığa ilişkin teknikleri incelenmiştir. Bu incelemeler sonucu bu yerleşimlerin iklimsel adaptasyon süreci ele alınarak bu yerleşimlerin özgün değerleri ve sürdürülebilirliğe olan katkıları açıklanmıştır. Özellikle iklim krizinin giderek şiddetlendiği günümüzde, iklimle uyumlu ve çevresel koşullara duyarlı tasarım yaklaşımları, kentsel ve toplumsal direncin artmasına olanak tanır. Çalışmanın sonucunda, iklimle uyumlu olmayan uygulamaların oluşturduğu problemlerden birkaç örnek verilerek geleneksel yerleşimlerden elde edilen bilgi ve deneyimlerin günümüz şehircilik ve mimarlık uygulamalarında dikkate alınmasının, modern yaşam kalitesine sağlayacağı katkı üzerinde durulmuş ve bu stratejilerin çağdaş şehir planlama ve mimarlık uygulamalarına nasıl uyarlanabileceğine ilişkin öneriler sunulmuştur.
Özet (Çeviri)
Traditional settlements emerged as a result of the methods and strategies developed by the societies living in these settlements against environmental conditions over centuries and developed organically. These settlements have a unique character, reflecting the experiences gained through trial and error and the culture, habits, skills and knowledge of the people living there. Access to water resources is one of the most important factors in the formation of a settlement in any geographical area. However, even in some regions where water resources are insufficient and access to water is very difficult, or where water resources are sufficient but there are topography and other environmental difficulties, people have managed to establish a living space in harmony with nature by developing strategies specific to that region. Each climate has its own unique challenges, and what sets traditional settlements apart are the different strategies developed to meet these challenges. In regions with hot-dry climates, difficulty in accessing water resources, high temperatures, high temperature differences between day and night, dry and rainless summer months and other environmental factors have made the climatic adaptation process difficult. However, the communities living in these regions have managed to develop innovative techniques and strategies and have demonstrated resilience against difficulties thanks to the experience they have gained over the years. In hot and dry regions, techniques developed to facilitate water access and prevent pollution of water resources, natural ventilation and cooling systems, climatecompatible settlement layout, climate-compatible roof, facade and housing plan design, selection of appropriate materials used against climatic difficulties, etc. have provided solutions to overcome the difficulties in these regions. The use of this experience and knowledge has increased the quality of life and contributed to the survival of these settlements to the present day and the preservation of their cultural values. The climate crisis, one of today's greatest global challenges, is profoundly impacting environmental balances and social, economic, and cultural structures. Rising temperatures, extreme weather events, water resource shortages, and ecosystem degradation have made living spaces more vulnerable than ever. These changes impact not only the natural environment but also every aspect of our lives, posing a grave threat to all living things. Therefore, carefully monitoring climate data and implementing climate adaptation must be the cornerstone of sustainable planning. This thesis is structured into five main chapters and investigates climate-responsive urban and architectural strategies within traditional settlements located in hot and dry climates. It emphasizes the adaptation of these strategies to contemporary urban planning and architectural practices, highlighting how centuries-old knowledge can contribute to enhancing quality of life and promoting sustainability. The pressures of rapid urbanization, production of building stock that exceeds current needs, and the pursuit of modern lifestyles and technologies have resulted in the widespread adoption of standardized and uniform approaches to building design and urban management. This tendency to overlook historical experience, indigenous knowledge, and climatic as well as environmental conditions not only leads to increased energy consumption, but also exacerbates the climate crisis through greater fossil fuel use and greenhouse gas emissions. Moreover, environmentally insensitive construction practices compromise the unique character of settlements, leading to the erosion of their architectural identity. This thesis investigates four traditional settlements located in the hot and dry regions of Iran and Turkey, each distinguished by its unique cultural landscape characteristics. The study examines various aspects of these settlements, including their location, geographical features, climatic data, access to water resources, spatial layout, natural ventilation systems, climate-responsive street networks, building materials, facade design, shading elements, and urban and architectural strategies, particularly residential architecture. These comprehensive analyses aim to understand the climate adaptation mechanisms employed in these settlements and to articulate their unique values and contributions to sustainability. In the context of the escalating global climate crisis, climate-responsive and environmentally sensitive design approaches are increasingly essential for enhancing both urban and social resilience. The study concludes by identifying several challenges resulting from climateincompatible planning and construction practices. It underscores the significant potential of integrating the knowledge and experience embedded in traditional settlements into contemporary urban planning and architectural practices. Finally, it offers recommendations on how these time-tested strategies can be adapted to modern contexts to improve the quality of life and promote sustainable development.
Benzer Tezler
- Geleneksel ve modern bağ evi örneklerinin soğutma enerjisi korunumunda etkili olan tasarım değişkenleri açısından değerlendirilmesi
The evaluation of traditional and modern summer house samples in terms of design parameters which are effective in cooling energy savings
ASLI BALCIOĞLU
Yüksek Lisans
Türkçe
2013
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
ÖĞR. GÖR. ŞULE FİLİZ AKŞİT
YRD. DOÇ. DR. GÜLTEN MANİOĞLU
- Sıcak iklimlerde geleneksel mimari çözüm; bina içi iklimlendirme elemanı - rüzgâr bacaları
Windcatcher; a traditional architectural ventilation solution for hot climate
JANAN ADNAN ALI GHALIB
Yüksek Lisans
Türkçe
2014
MimarlıkYıldız Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. YASEMEN ÖZER
- Towards climate-responsive buildings: A contemporary & vernacular design integration in hot and dry regions
İklime duyarlı binalara doğru: Sıcak ve kuru bölgelerde çağdaş ve yerel bir tasarım entegrasyonu
OTHMAN AL-MASHHADANI
Doktora
İngilizce
2025
Mimarlıkİstanbul Okan ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
PROF. DR. DEMET IRKLI ERYILDIZ
PROF. DR. EMİH HALİL ERYILDIZ
- Maraş tarhanasının bazı özelliklerinin belirlenmesi
Determination of some properties of Maraş tarhana
TARIK YÖRÜKOĞLU
Yüksek Lisans
Türkçe
2012
Gıda MühendisliğiKahramanmaraş Sütçü İmam ÜniversitesiGıda Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. KENAN SİNAN DAYISOYLU
- Unconventional gas system characteristics and depositional environment modeling of silurian mudstones: Central Taurides and western Pontides, Turkey
Siluriyen çamurtaşlarının geleneksel olmayan gaz sistem özellikleri ve depolanma ortamının modellemesi: Orta Toroslar ve batı Karadeniz kuşağı, Türkiye
ZEYNEP DÖNER
Doktora
İngilizce
2021
Jeoloji Mühendisliğiİstanbul Teknik ÜniversitesiJeoloji Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MUSTAFA KUMRAL