Geri Dön

Tedarik zinciri entegrasyonu ile rekabet avantajı ilişkisinde çevikliğin aracı değişken etkisi

The mediating variable effect of agility in the relationship between supply chain integration and competitive advantage

  1. Tez No: 954398
  2. Yazar: MURAT UZUNLU
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ İSMAİL ÖZDEMİR
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: İşletme, Business Administration
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Gedik Üniversitesi
  10. Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: İşletme Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: İşletme Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 165

Özet

Bu çalışma, Türkiye'nin İstanbul ve Kocaeli bölgelerinde faaliyet gösteren çeşitli sektörlerden 440 işletmenin orta ve üst düzey yöneticilerinden toplanan anket verilerine dayanarak, tedarik zinciri entegrasyonu ile rekabet avantajı arasındaki ilişkiyi çeviklik aracı değişkini bağlamında değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Tedarik zinciri entegrasyonu (TZE), işletmelerin tedarikçiler, üreticiler, distribütörler ve müşteriler arasındaki finans, malzeme ve bilgi akışlarını uyumlu hâle getirmesini ve nihai tüketiciye kadar tüm süreci entegre biçimde yönetmesini ifade eder. Rekabet avantajı (RA) ise bir işletmenin rakiplerinden daha iyi performans göstermesini sağlayan maliyet, hız, kalite veya farklılaşma gibi stratejik faktörlerle ilintilidir. Çeviklik, işletmenin belirsiz ve hızla değişen pazar koşullarına uyum sağlama becerisi olarak tanımlanır ve yalnızca kısa vadede tepki vermekle kalmayıp, uzun vadede bu değişimleri fırsata dönüştürebilme yeteneğini de kapsar. Çalışmanın temel sorusu, TZE'nin işletmelere sağladığı potansiyel faydaların ne ölçüde doğrudan rekabet avantajına dönüştüğü ve bu dönüşümde çevik organizasyon yapısının aracı (mediating) bir rol oynayıp oynamadığı şeklinde özetlenebilir. Araştırma kapsamında öncelikle tedarik zinciri entegrasyonunun alt boyutları olan iç, dış, tedarikçi ve müşteri entegrasyonu kuramsal olarak ele alınmıştır. Bu literatür incelemesi göstermektedir ki, iç entegrasyon sayesinde kurum içindeki departmanlar ve fonksiyonlar arasında bilgi ve kaynak paylaşımı kolaylaşmakta, karar alma ve uygulama süreçleri hızlanmakta, böylece işletmeler operasyonel süreçlerinin etkinliğini artırabilmekte ve daha esnek planlama yapabilmektedir. Dış entegrasyon, işletmelerin hem tedarikçiler hem de müşterilerle stratejik iş birlikleri kurarak malzeme ve bilgi akışındaki koordinasyonu artırmasını ifade eder. Bu yaklaşım genellikle müşteri memnuniyetini artırır, pazar talebindeki ani dalgalanmalara karşı daha hızlı tepki verilmesini sağlar. Tedarikçilerle entegrasyon ise işletmelerin ürüne dair kalite, tasarım ve üretim süreçlerinde tedarikçilerle yakın iş birliği içerisinde olmasını içerir. Bu durum inovasyon hızını artırabilir ve toplam maliyet avantajı yaratabilir. Son olarak müşterilerle entegrasyon, müşteri ihtiyaç ve beklentilerine uygun özelleştirilmiş ürün ve hizmetlerin geliştirilmesine olanak tanıyarak müşteri sadakatini ve marka imajını güçlendirir. Tedarik zinciri entegrasyonunun tüm bu unsurları, rekabet avantajını doğrudan destekleyebilmekle birlikte, yüksek entegrasyon düzeyinin her zaman hızlı tepki verme veya yenilik getirme kapasitesiyle örtüşmediğine dair tartışmalar da mevcuttur. Aşırı ya da katı entegrasyon, bürokratik oluşumlar yaratmak veya dış paydaşlara yüksek bağımlılık gibi riskler doğurabilir. Literatürde, bu noktada çeviklik kavramının devreye girerek işletmelerin hem iş birliği hem de esneklik düzeyini artırdığı görülmektedir. Çeviklik, kaynak-temelli yaklaşım ile dinamik yetenekler perspektifi çerçevesinde, işletmelerin belirsiz ortamlarda stratejik kaynaklarını yeniden yapılandırmasına ve değişen piyasa koşullarına hızla uyum sağlamasına imkân tanır. Bir başka deyişle, TZE'nin sağladığı operasyonel verimlilik ve hız, ancak çevik bir anlayış ve yenilikçi bakış açısıyla desteklendiğinde gerçek anlamda rekabet avantajına dönüşebilir. Bu çalışmada anket formu, önceki araştırmalarda geçerliliği ve güvenirliği kanıtlanmış ölçeklerden yararlanılarak üç ana bölüme ayrılmıştır: Tedarik Zinciri Entegrasyonu Ölçeği (16 madde ve dört boyut), Çeviklik Ölçeği (8 madde) ve Rekabet Avantajı Ölçeği (6 madde). Verilerin toplandığı 440 işletme; farklı sektörlerden (imalat, bilişim, otomotiv, savunma, lojistik, finans vb.) ve farklı ölçeklerden (KOBİ ve büyük işletmeler) seçilerek örneklem çeşitliliği artırılmıştır. Analiz sürecinde SPSS ve AMOS yazılımlarıyla doğrulayıcı faktör analizi yapılmış, ölçeklerin yapı geçerliliği onaylanmış, Cronbach's Alpha katsayıları incelenerek ölçeklerin güvenilirlik seviyelerinin yüksek olduğu görülmüştür. Ardından korelasyon ve regresyon analizleri, son olarak da Hayes Process yöntemiyle aracılık testleri yürütülmüştür. Bulgular, tedarik zinciri entegrasyonunun rekabet avantajı üzerinde doğrudan ve pozitif bir etkiye sahip olduğunu göstermektedir. İç entegrasyonla birlikte işletmelerin organizasyonel etkililiği artarken, dış entegrasyon müşterilere ve tedarikçilere yönelik süreçlerin uyumunu kuvvetlendirmektedir. Tedarikçilerle ve müşterilerle entegrasyonun işletmelerin rekabetçi konumuna katkısı da istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Öte yandan, çevikliğin tek başına rekabet avantajını destekleyen önemli bir faktör olduğu ve TZE ile RA arasındaki ilişkide“kısmi”veya“tam”aracı rol oynadığı belirlenmiştir. Özellikle tedarikçi ve müşteri entegrasyonunda çevikliğin“tam aracılık”etkisi, bu iki paydaşla kurulacak derin iş birliklerinin ancak çevik bir yönetim anlayışıyla sürdürülebilir rekabet avantajına dönüşeceğini göstermektedir. İç ve dış entegrasyonda ise çeviklik kısmi aracılık rolü üstlenerek işletmelerin doğrudan elde ettiği faydaları hız ve esneklikle pekiştirmiştir. Sonuç olarak çalışma, tedarik zinciri entegrasyonundan kaynaklanan operasyonel verimlilik ve maliyet avantajlarının, çevik iş süreçleri ile birleştirildiğinde işletmeler için daha güçlü ve sürdürülebilir bir rekabet avantajı yarattığına işaret etmektedir. Modeldeki bulgular, entegre tedarik zincirlerinin değişen pazar koşullarına hızlı uyum gösterebilecek şekilde tasarlanması gerektiğini ve çeviklik yaklaşımının bu tasarımın vazgeçilmez bir tamamlayıcısı olduğunu göstermektedir. Bu kapsamda, işletmelerin bir yandan teknoloji yatırımları ve süreç iyileştirmeleriyle tedarik zincirlerini bütünleştirirken, diğer yandan örgütsel kültürü ve liderlik anlayışını çeviklik boyutunda yeniden yapılandırması önerilmektedir. Bu yaklaşım, belirsiz pazar ortamında kalıcı rekabet avantajı sağlamak için büyük önem taşımaktadır.

Özet (Çeviri)

This study aims to examine the relationship between supply chain integration (SCI) and competitive advantage (CA) by focusing on agility as a mediating variable. The research is based on survey data gathered from 440 middle- and upper-level managers of firms operating in various sectors in the Istanbul and Kocaeli regions of Turkey. Supply chain integration (SCI) is defined as the coordination of financial, material, and information flows among suppliers, manufacturers, distributors, and customers, aiming to manage the entire process up to the end user in a unified manner. Competitive advantage (CA) refers to the capacity of a firm to achieve superior performance compared to its rivals through strategic factors such as cost, speed, quality, or differentiation. Agility denotes a firm's capacity to adapt swiftly to uncertain and rapidly changing market conditions and not only react promptly but also convert such changes into opportunities over the long term. Existing literature classifies the subdimensions of supply chain integration as internal, external, supplier, and customer integration. Research indicates that internal integration facilitates information and resource sharing among various departments and functions within the organization, accelerates decision-making and implementation processes, and thus enables firms to lower operational costs and plan flexibly. External integration, on the other hand, underscores strategic collaboration with both suppliers and customers, resulting in enhanced coordination of material and information flows, faster response to abrupt shifts in market demand, and improved overall customer satisfaction. Supplier integration focuses on collaborative relationships with suppliers in product design, quality, and production processes, thereby boosting innovation speed and cost advantages. Meanwhile, customer integration enables the swift development of customized products and services by closely aligning with customer needs and preferences. While supply chain integration can directly strengthen competitive advantage, previous studies also highlight that extensive or rigid integration might not always align with quick response or innovation capabilities. Over-integration can introduce bureaucratic hurdles or lead to excessive dependence on external stakeholders, which can pose risks. In this context, agility emerges as a key factor to enhance both collaboration and flexibility. Based on the resource-based view and dynamic capabilities perspective, agility empowers organizations to restructure their strategic resources in uncertain environments and adapt rapidly to changing market conditions. In other words, SCI's benefits in operational efficiency and speed can only translate into a genuine competitive advantage if supported by an agile corporate culture and an innovative mindset. The survey instrument employed in the study is divided into three main sections, using scales with proven reliability and validity in previous research: a Supply Chain Integration Scale (16 items, covering the four subdimensions), an Agility Scale (8 items), and a Competitive Advantage Scale (6 items). Data were collected from 440 companies of varying sizes (SMEs and large enterprises) and from multiple sectors (manufacturing, information technologies, automotive, defense, logistics, finance, etc.) to ensure sample diversity. After confirmatory factor analysis (CFA) and reliability checks (Cronbach's Alpha) via SPSS and AMOS, correlation and regression analyses were conducted, followed by mediation testing using the Hayes Process method. The analysis confirms that supply chain integration has a significant positive impact on competitive advantage. Internal integration enhances organizational effectiveness, whereas external integration bolsters the alignment of processes with both customers and suppliers. Supplier and customer integration also show statistically significant contributions to the competitive positioning of firms. Importantly, agility proves to be a crucial variable in reinforcing these effects, acting as either a“partial”or“full”mediator in the relationship between SCI and CA. Specifically, agility fully mediates the effect of supplier and customer integration, illustrating that close partnerships with these stakeholders generate a more sustainable competitive advantage only if the firm operates under an agile management paradigm. By contrast, in internal and external integration, agility partially mediates the direct benefits gained, multiplying the positive outcomes of integration through speed and flexibility. The results demonstrate that efficiency gains and cost advantages from supply chain integration become more robust and sustainable when coupled with agile business processes. The findings indicate that integrated supply chains must be designed to flexibly respond to change, while agility serves as an essential counterpart to such integration. In practice, it is recommended that firms not only invest in technology and process improvements to achieve integration but also restructure their organizational culture and leadership to foster agility. This integrated approach is critical for achieving lasting competitive advantage in a volatile market environment.

Benzer Tezler

  1. Tasarım odaklı yenilik, sürdürülebilir rekabet avantajı ve değer yaratma: Türkiye konut pazarında girişimcilik örneği olarak foldhome

    Design driven innovation, sustainable competitive advantage and value creation: Foldhome entrepreneurship case from Turkish housing market

    ZEYNEP ERTUĞRAL

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Mimarlıkİstanbul Teknik Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. EMRAH ACAR

  2. Tedarik zinciri yönetiminde güç ilişkisinin stratejik boyutu ve tedarikçi tatmini üzerine bir uygulama

    The strategic dimension of power relationships in supply chain management and an empirical study on supplier satisfaction

    HANDE GÜRSOY

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    İşletmeMarmara Üniversitesi

    İşletme Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SERDAR PİRTİNİ

  3. Tedarik zinciri entegrasyonu ve dijitalleşmenin performansa etkisinde alıcı-tedarikçi risk yönetiminin aracı rolü

    The mediating role of buyer-supplier risk management in impact of supply chain integration and digitalization on performance

    ALPARSLAN OĞUZ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    İşletmeKaradeniz Teknik Üniversitesi

    İşletme Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SELÇUK PERÇİN

  4. Tedarik zinciri yönetiminde erpıı kullanımının, işletme tedarik zinciri yönetimi performansına etkisi

    The effects of the use of erpii in supply chain management on enterprise supply chain management performance

    YASEMİN KOCAOĞLU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Endüstri ve Endüstri MühendisliğiYıldız Teknik Üniversitesi

    Endüstri Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. BAHADIR GÜLSÜN

  5. Deniz tedarik zinciri yönetiminde gemi acentesinin ve deniz ulaştırma işletmesinin karşılıklı seçimi

    Reciprocal selection of ship agency and maritime transportation management in maritime supply chain management

    MEHMET ÖZKAN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    DenizcilikMaltepe Üniversitesi

    Uluslararası Ticaret ve Lojistik Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET TANYAŞ