Les relations géopolitiques entre la Turquie et la Syrie: Du conflit probable à la coopération potentielle?
Türkiye-Suriye jeopolitik ilişkileri: Muhtemel çatışmadan potansiyel işbirliğine mi?
- Tez No: 955834
- Danışmanlar: PROF. DR. RAYMOND KEVORKIAN
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Uluslararası İlişkiler, International Relations
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2009
- Dil: Fransızca
- Üniversite: Université Paris 8-Université de Vincennes à Saint-Denis (The University of Paris VIII)
- Enstitü: Yurtdışı Enstitü
- Ana Bilim Dalı: Uluslararası İlişkiler ve Bölgesel Çalışmalar Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Uluslararası İlişkiler Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 179
Özet
Bu araştırma, Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkilerin dinamiklerini ve sorunlarını jeopolitik bir bakış açısıyla incelemeyi amaçlamaktadır. Çalışmanın temel motivasyonu, 2000'li yıllardan itibaren özellikle Irak Savaşı sonrası hızla gelişen diplomatik, ekonomik, siyasi ve kültürel ilişkilerin analiz edilmesi ile bu ilişkilerin sınırlarını belirleyen aktörler, kolektif hafızalar ve toplumsal temsillerin değerlendirilmesidir. Çalışmada jeopolitik yaklaşım, güç, devlet ve toprak kavramları üzerinden şekillenirken, tarihsel boyut (“jeohistoria”) ve kültürel temeller (“jeokültür”) ön plana çıkarılmaktadır. Bu çerçevede, Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşü, Arap ve Türk milliyetçiliklerinin yükselişi, sınır sorunları ve kolektif hafızalar gibi konular kritik öneme sahiptir. Araştırma üç ana eksene odaklanmaktadır: İskenderun Sancağı meselesi, Kürt sorunu ve su paylaşımı (özellikle Fırat-Dicle havzası ve GAP projesi). Bu meseleler iç içe geçmiş, bölgesel ve uluslararası boyutlarla beslenmiştir. Çalışma ayrıca, 2000'li yıllarda Beşar Esad döneminde başlayan yakınlaşmanın, bölgesel istikrarsızlık, ABD'nin Irak müdahalesi, Kürtlerin Irak'ta özerklik kazanması, İsrail ve İran faktörleri gibi dinamikler tarafından nasıl sınırlandığını tartışır. Araştırmanın temel soruları, bu yakınlaşmanın yapısal ve kalıcı olup olmadığı, güvenlik ve ekonomik işbirliğinin derinleşme ihtimali ve jeohistorik engellerin günümüzdeki etkileridir. Saha araştırmasında dil, siyasi söylem ve toplumların farklı açıklık düzeyleri önemli metodolojik zorluklar yaratmıştır. Ancak, Türkiye'deki heterojen yapıya karşılık Suriye'de daha monolitik bir siyasi dil gözlemlenmiştir. Alep ve Gaziantep gibi kentler arasındaki kültürel ve toplumsal bağlar ise yakınlaşmanın zeminini güçlendirmektedir.
Özet (Çeviri)
This research analyzes the dynamics and challenges of Turkish-Syrian relations through a geopolitical lens. The main motivation lies in understanding the rapid improvement of diplomatic, political, cultural, and especially economic ties since the 2000s—particularly after the Iraq War—and exploring the role of collective memories, representations, and various state and non-state actors in shaping these relations. The study adopts a multidimensional geopolitical approach, emphasizing the interplay of power, state, and territory, while integrating historical depth (“geohistory”) and cultural aspects (“geoculture”). Key historical legacies such as the fall of the Ottoman Empire, the rise of Arab and Turkish nationalisms, and disputes rooted in border demarcation continue to influence contemporary interactions. The analysis focuses on three major issues: the Sanjak of Alexandretta, the Kurdish question, and the sharing of Euphrates-Tigris waters. These are interlinked, with regional spillovers involving Iraq, Iran, and broader Middle Eastern geopolitics. The research further examines how the rapprochement initiated under Bashar al-Assad has been shaped and constrained by regional instability, U.S. interventions in Iraq, the emergence of an autonomous Iraqi Kurdistan, and the roles of Israel and Iran. Central questions include whether the rapprochement can be sustained structurally, how security and economic cooperation can be deepened, and to what extent historical disputes—such as the Alexandretta issue or hydro-political tensions—continue to weigh on bilateral ties. Fieldwork revealed significant methodological challenges, including language barriers and the dominance of rigid, nationalist rhetoric in Syria compared to a more heterogeneous Turkish context. Nonetheless, cultural and familial bonds between border cities such as Aleppo and Gaziantep highlight enduring linkages that underpin possibilities for cooperation despite geopolitical frictions.
Benzer Tezler
- Les relations Turco-Américaines et le discours anti-impérialiste en Turquie entre les années 1960-1971
1960-1971 yılları arası Türkiye'deki anti-emperyalist söylem ve Türk-Amerikan ilişkileri
NERGİZ ÇALIK
Yüksek Lisans
Fransızca
2021
Siyasal BilimlerGalatasaray ÜniversitesiSiyaset Bilimi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ÖZGÜR ADADAĞ
- La Turquie au coeur des flux migratoires
Göç akışının merkezindeki Türkiye
İPEK ÇETİNTARAKCI
Yüksek Lisans
Fransızca
2021
Uluslararası İlişkilerYeditepe ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. GÖKÇE BAYINDIR GOULARAS
- La politique etrangere de la Turquie en Mediterranee: La quete d'elaborer une strategie mediteraneenne ? (2002-2022)
Türkı̇ye'nı̇n akdeniz'deki dış polı̇tı̇kası: Bı̇r Akdenı̇z stratejı̇sı̇ geliştirme arayışı? (2002-2022)
NİSA İLGAZİ
- Evolution du concept de « frontiere » et la multiplication des barrieres frontalieres
Sınır kavramının gelişimi ve sınır duvarlarının artışı
NİHAN KOCAMAN
Yüksek Lisans
Fransızca
2016
Uluslararası İlişkilerYeditepe ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. GÖKÇE BAYINDIR GOULARAS
- The dilemma of U.S. foreign policy during the Arab Spring: From moralpolitik to realpolitik
Arap Baharı süresince Amerikan dış politikasının ikilemi: 'Moralpolitik'ten 'realpolitik'e
CAN DONDURAN
Doktora
İngilizce
2021
Uluslararası İlişkilerGalatasaray ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
PROF. DR. A. FÜSUN TÜRKMEN