İnflamatuar aterosklerozlu kardiyovasküler hastalarda 8-hidroksi-2-deoksiguanozin, büyüme diferansiyel faktörü-15 ve yüksek duyarlı c-reaktif proteinin tahmin rolü
The prediction role of 8-hydroxy-2-deoxyguanosine, growth differential factor-15, and high-sensitive c-reactive protein in inflammatory atherosclerosis cardiovascular patients
- Tez No: 958695
- Danışmanlar: PROF. DR. ÖZCAN ÖZKAN
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Biyoloji, Biology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Çankırı Karatekin Üniversitesi
- Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Biyoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 116
Özet
Reaktif oksijen türleri, hem normal fizyolojik süreçlerde hem de kardiyovasküler bozukluklar gibi çeşitli hastalıkların gelişiminde önemli rol oynar. Normal fizyolojik koşullarda, antioksidan sistem reaktif oksijen türlerini etkili bir şekilde nötralize eder. Bununla birlikte, reaktif oksijen türlerinin miktarı çok artarsa, proteinlerde, lipitlerde ve DNA'da oksidatif hasara yol açabilir. DNA'daki diğer nükleobazlara kıyasla yüksek oksidatif hassasiyete sahip guanozin türevi olan 8-hidroksi-2-deoksiguanozin, oksidatif DNA hasarı için en sık araştırılan biyobelirteçlerden biridir. İlerlemiş aterosklerotik plakları olan bireylerde aort kesitlerinde yüksek 8-hidroksi-2-deoksiguanozin konsantrasyonları tespit edilmiştir. Ayrıca bu durum, ateroskleroz gelişiminde rol oynayan kan damarlarının sayısı ile doğrudan ilişkilidir. Büyüme-farklılaşma faktörü-15, kardiyovasküler hastalık gelişimi ve hücresel oksidatif stres, iskemi ve ateroskleroz dahil olmak üzere altta yatan mekanizmalarla ilişkilidir. Bu faktörün patojenik süreçteki kesin rolü ve olası hücresel savunma işlevi henüz tam olarak aydınlatılamamıştır. Ayrıca, lökosit integrin aktivasyonunu bozarak ve böylece lökositlerin tutulmasını ve göçünü engelleyerek inflamatuar hücrelerin askere alınmasını kısıtlamada hayati bir etkiye sahiptir. GDF-15'in enerji metabolizmasını düzenlediği, iştahı bastırdığı ve bağışıklık tepkilerini etkilediği, akut streste sıklıkla anti-inflamatuar veya doku koruyucu etkiler gösterdiği, ancak kronik durumlarda hastalık ilerlemesine potansiyel olarak katkıda bulunduğu bilinmektedir. Nedensel rollerini reaktif sinyallemesinden tamamen ayırmak için daha fazla araştırma gereklidir. Yüksek hassasiyetli C-reaktif protein vücudun doğal immünolojik tepkisinde rol oynar. Spesifik bir hastalığa özgü olmayan genel bir inflamatuar belirteçtir ve kardiyovasküler hastalık araştırmalarında kapsamlı şekilde incelenmiştir. Doğrudan aterotromboz gelişimini kolaylaştırır. Yüksek hassasiyetli C-reaktif protein, vücuttaki düşük C-reaktif protein düzeylerini tespit edebilen bir testtir. Bu test, hastaları Yüksek hassasiyetli C-reaktif protein düzeylerine göre düşük, orta ve yüksek risk kategorilerine ayırmaya yardımcı olur. Bu nedenle, orta derecede yüksek riskli olarak sınıflandırılan kişiler yoğun tedaviden fayda sağlayabilir. Bu karşılaştırmalı çalışmaya, Bağdat'taki çeşitli hastanelerin acil ve kardiyoloji servislerinden ateroskleroz hastalığı tanısı konmuş 90 kişi ile sağlıklı kontrol grubu adı altında herhangi bir hastalıktan muzdarip olmayan ve sağlık durumu iyi görünen 90 katılımcı da dahil edilerek toplamda 180 katılımcıya ulaşılmıştır. Çalışmaya ayrıca. 8-hidroksi-2-deoksiguanozin, Büyüme- farklılaşma faktörü-15 ve Yüksek hassasiyetli C-reaktif protein ELISA tekniği kullanılarak değerlendirilirken, lipid profilleri biyokimyasal spektrofotometre cihazları kullanılarak tahmin edilmiştir. Mevcut çalışma sırasında, tüm çalışma popülasyonları yaşlıydı (sağlıklı kontrol grubu için ortalama 60±6,38 yıl ve hasta grubu için 60,7±6,19 yıl (p-değeri 0,465)). Hastalarda ortalama 8-hidroksi-2-deoksiguanozin değeri (42,3±9,54 ng/mL) sağlıklı popülasyondan (26,1±5,74 ng/mL) daha yüksekti. Buna ek olarak, büyüme diferansiyel faktörü-15 hasta popülasyonunda sağlıklı popülasyona (666±130 pg/mL) kıyasla önemli ölçüde yükselmiştir (1206±238 pg/mL). Ayrıca, yüksek duyarlı C-reaktif protein serum düzeyleri hasta popülasyonunda (1,68±0,174 µg/mL) sağlıklı popülasyona (0,815±0,116 µg/mL) kıyasla daha yüksekti. Bu bulgular, istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermektedir (p
Özet (Çeviri)
Reactive oxygen species have a crucial role in normal physiological processes and the development of several illnesses, including cardiovascular disorders. In standard physiological settings, the antioxidant system effectively removes reactive oxygen species. However, if the quantity of reactive oxygen species becomes too high, it may lead to oxidative damage in proteins, lipids, and DNA. One of the most researched metabolites is 8-hydroxy-2-deoxyguanosine, a biomarker for DNA oxidative damage due to guanosine's high oxidizing potential compared to other nucleobases in DNA. Elevated concentrations of 8-hydroxy-2-deoxyguanosine have been detected in sections of the aorta in individuals with advanced atherosclerotic plaques. Furthermore, it is directly associated with the quantity of blood vessels implicated in the development of atherosclerosis. Growth-differentiation factor-15 is associated with the development of cardiovascular disease and its underlying mechanisms, including cellular oxidative stress, ischemia, and atherosclerosis. GDF-15 is known to regulate energy metabolism, suppress appetite, and influence immune responses, often exhibiting anti-inflammatory or tissue-protective effects in acute stress, yet potentially contributing to disease progression in chronic states. Further research is necessary to fully distinguish its causal roles from its reactive signaling. Furthermore, it has a vital impact on restricting the enlistment of inflammatory cells by disrupting the activation of leukocyte integrin, thereby impeding the detention and migration of leukocytes. The high-sensitivity C-reactive protein plays a role in the body's natural immunological response. It is an inflammatory marker not unique to any one condition and has been extensively studied in cardiovascular disease research. It directly facilitates the development of atherothrombosis. High-sensitivity C-reactive protein is a test that may detect lower levels of C-reactive protein in the body. This test helps classify patients into low, moderate, and high-risk categories based on their levels of High-sensitivity C-reactive protein. Therefore, persons classified as intermediate high risk may benefit from intense treatment. This comparative study included 180 participants, 90 suffering from atherosclerosis cardiovascular disease in the emergency department and cardiology wards in several hospitals in Baghdad. The study also included 90 participants who appeared to be in good health and did not suffer from any disease under the name of the healthy control group. 8-hydroxy-2-deoxyguanosine, Growth-differentiation factor-15, and High-sensitivity C-reactive protein were assessed using the ELISA technique, while lipid profiles were estimated using biochemical spectrophotometer instruments. During the current study, all study populations were old, (with a mean 60±6.38 years for healthy control and 60.7±6.19 years for patients with (p-value 0.465)). The mean of 8-hydroxy-2-deoxyguanosine was higher (42.3±9.54 ng/mL) in patients than in healthy populations (26.1±5.74 ng/mL). In addition, growth differential factor-15 was significantly elevated (1206±238 pg/mL) in patient populations compared to healthy populations (666±130 pg/mL). Furthermore, high-sensitive-C-reactive protein serum levels were higher among patient populations (1.68±0.174 µg/mL) in comparison to healthy populations (0.815±0.116 µg/mL). These findings indicated a significant statistical difference (p-value
Benzer Tezler
- Assessment of the effects of melatonin on the funtional deficits induced by cellular stress in obese donor derived mesenchymal STEM cells
Melatonin'in obez donor mezenkimal kök hücrelerinde hücresel strese bağlı olarak oluşan fonksiyon bozuklukları üzerindeki etkilerinin değerlendirilmesi
ECE GİZEM POLAT
Yüksek Lisans
İngilizce
2024
BiyolojiHacettepe ÜniversitesiKök Hücre Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. FATİMA SUSANNA FAUSTINA AERTS KAYA
- AL-Anbar ilinde kalp hastalığı olan hastalarda Salusin α, Salusin β ve Irisin düzeyleri arasındaki ilişkinin araştırılması
Exploration the relationship between Salusin-α, Salusin-β and Irisin levels in patients with heart disease in AL-Anbar state
AYMEN FARIS HAMMOOD HAMMOOD
Yüksek Lisans
İngilizce
2022
BiyokimyaKırşehir Ahi Evran ÜniversitesiKimya Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ASLIHAN GÜNEL
- Çölyak hastalarında endotel disfonksiyonunun adezyon molekülleri ile değerlendirilmesi
Assessment of endothelial dysfunction via adhesion molecules in patients with celiac disease
ATAKAN COMBA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2014
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıOndokuz Mayıs ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. GÖNÜL ÇALTEPE
- Hemodiyaliz hastalarında atorvastatin tedavisinin inflamatuar ve nütrisyonel parametrelere etkisi
The effects of atorvastatin on inflammatory and nutritional factors in hemodialysis patients
FATİH KÜÇÜKKARTALLAR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2006
NefrolojiSelçuk Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF.DR. H. ZEKİ TONBUL
- Psoriasisli hastalarda ateroskleroz riskinin değerlendirilmesi
Evaluation of atherosclerosis risk in patients with psoriasis
LÜTFULLAH ÇELİK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
DermatolojiÇukurova ÜniversitesiDeri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı
PROF. DR. YAŞARGÜL DENLİ