Geri Dön

Kemoterapiye sekonder hipogamaglobulinemi gelişen akut lösemili çocuklarda intravenöz immunglobulin kullanımı

Use of intravenous immunoglobulin in children with acute leukemia developing hypogammaglobulinemia secondary to chemotherapy

  1. Tez No: 968271
  2. Yazar: DUYGU TUĞBA DEMİR
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ YUSUF ZİYA ARAL
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Akut lösemi, Akut lenfoblastik lösemi, Akut myeloid lösemi, İntravenöz immunglobulin, Hipogamaglobulinemi, Acute leukemia, Acute lymphoblastic leukemia, Acute myeloid leukemia, Intravenous immunoglobulin, Hypogammaglobulinemia
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Aydın Adnan Menderes Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 114

Özet

Amaç: Akut lösemili çocuklarda intravenöz immunglobulin (IVIG) verilme endikasyonlarını değerlendirmek, IVIG verilen olgularda hipogamaglobulinemi sıklığını belirlemek, kemoterapi protokolünün hangi aşamasında hipogamaglobulinemi saptandığını; hipogamaglobulinemi sırasında febril nötropeni varlığını ve IVIG tedavisi alıp almadığını değerlendirmektir. Gereç ve Yöntem: Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Bilim Dalı'nda 01.01.2013–30.12.2023 tarihleri arasında akut lösemi tanısı konulan, tedavi ve izlemi kliniğimizde yapılan 125 hasta çalışmaya alındı. Hastaların hastane kayıtları ve çocuk hematolojisi bölüm dosyaları geriye dönük olarak incelendi. İmmunglobulin düzeyleri, IVIG alma durumu ve endikasyonları febril nötropeni varlığı ve etyolojisi incelendi. Araştırma verileri SPSS version 26.0. programı kullanılarak değerlendirildi. Bulgular: Akut lösemi tanısı konulan 125 hastanın 81'i (%64,8) B-ALL, 15'i (%12) T-ALL; 23'ü (%18,4) AML, 6'sı (%4,8) bifenotipik lösemi idi ve %57,6'sı erkekti. 318 IVIG epizotunun 182'sinde (%57,2) hipogamaglobulinemi, 194'ünde (% 61) febril nötropeni saptandı. Febril nötropenik hastalarda en sık (% 22,3) gözlenen enfeksiyon pnömoni idi. ALL hastalarında“hipogamaglobulinemi varlığı/IVIG verilme epizotu”remisyon indüksiyonu aşamasında (protokol 1A) 4/21; erken konsolidasyon aşamasında (protokol 1B) 12/31; konsolidasyon aşamasında (protokol mM ve M) 4/6, reindüksiyon aşamasında (52/88) (protokol 2 Faz 1: 33/35; protokol 2 Faz 2: 19/22); idame tedavisi aşamasında 25/53 oranında saptanmıştır. IVIG uygulamaların protokolün hangi aşamasında yoğunlaştığı incelendiğinde, en sık reindüksiyon aşamasında (protokol 2 Faz 1 aşamasının 4. haftasında (n=26 ve protokol 2 faz 2 aşamasının 1. haftasında (n=14) saptanmıştır. Remisyon indüksiyonu aşamasında 5. haftada (%31,8), erken konsolidasyon aşamasında 1. ve 2. haftalarda (%28,6) daha sık IVIG uygulanmıştır. Protokol aralarında yapılan kontrollerde de“Hipogamaglobulinemi varlığı/IVIG verilme epizotu”oranı protokol 1A-1B arası 2/3, protokol 1B -protokol mM/M arası 1/4, protokol mM/M-protokol 2 faz 1 arası 2/2, protokol 2 faz 1-protokol 2 faz 2 arası 15/16, protokol 2-idame arası 1/4 olarak saptandı. AML hastalarında hipogamaglobulinemi HAM tedavisi alan 3 hastanın birinde (%33,3); idame tedavisi alan 7 hastanın 5'inde (%71,4); İda-FLAG alan 8 hastanın 5'inde (%62,5), mini-FLAG alan bir hastada, tedavisi biten 23 hastanın 11'inde (%47,8) ve kemik iliği transplantasyonu (KİT) olan iki hastanın birinde mevcuttu. Sonuç: Akut lösemi hastalarında en sık iki IVIG verilme endikasyonu sırasıyla hipogamaglobulinemi ve febril nötropenidir. Akut lenfoblatik lösemi protokolünün her aşamasında hipogamaglobulinemi görülebilmektedir, ancak protokol 2 faz 1 aşamasının 4. haftasında; protokol 2 faz 2 aşamasının ilk haftasında, protokol 2 faz 1-protokol 2 faz 2 arası dönemde, remisyon indüksiyonu aşmasınının 5. haftasında, protokol 1 B aşamasının ilk iki haftasında hipogamaglobulinemi açısından değerlendirilmelidir. AML hastalarında ise idame tedavisi alan hastalarda, tedavisi biten hastaların izleminde, İda-FLAG, mini-FLAG uygulanan ve KİT uygulanan hastalarda immunglobulin G düzeyleri bakılmalıdır.

Özet (Çeviri)

Objective: To evaluate the indications for Intravenous Immunoglobulin (IVIG) administration in children with acute leukemia, to determine the frequency of hypogammaglobulinemia in cases administered IVIG, to evaluate at which stage of the chemotherapy protocol hypogammaglobulinemia was detected; the presence of febrile neutropenia during hypogammaglobulinemia and whether IVIG treatment was received. Materials and Methods: 125 patients diagnosed with acute leukemia and treated and followed up in our clinic between 01.01.2013 and 30.12.2023 in Aydın Adnan Menderes University, Faculty of Medicine, Department of Pediatric Hematology and Oncology were included in the study. The hospital records and pediatric hematology department files of the patients were retrospectively reviewed. Immunoglobulin levels, IVIG status and indications, presence of febrile neutropenia and etiology were examined. Research data were evaluated using SPSS version 26.0. program. Results: Of 125 patients diagnosed with acute leukemia, 81 (64.8%) had B-ALL, 15 (12%) had T-ALL, 23 (18.4%) had AML, 6 (4.8%) had biphenotypic leukemia and 57.6% were male. Hypogammaglobulinemia was detected in 182 (57.2%) of 318 IVIG episodes and febrile neutropenia was detected in 194 (61%). The most common infection observed in febrile neutropenic patients (22.3%) was pneumonia. In ALL patients,“presence of hypogammaglobulinemia/IVIG administration episode”was detected in 4/21 cases in the remission induction phase (protocol 1A); 12/31 cases in the early consolidation phase (protocol 1B); 4/6 cases in the consolidation phase (protocols mM and M); 52/88 cases in the reinduction phase (protocol 2 Phase 1: 33/35; protocol 2 Phase 2: 19/22); and 25/53 cases in the maintenance therapy phase. When we examined the stages of the protocol in which IVIG applications were concentrated, it was detected most frequently in the reinduction stage (4th week of protocol 2 Phase 1 stage (n=26 and 1st week of protocol 2 Phase 2 stage (n=14). IVIG was applied more frequently in the 5th week (31.8%) in the remission induction stage and in the 1st and 2nd weeks (28.6%) in the early consolidation stage. In the controls performed between the protocols, the“presence of hypogammaglobulinemia/IVIG administration episode”rate was 2/3 between protocol 1A-1B, 1/4 between protocol 1B -protocol mM/M, 2/2 between protocol mM/M -protocol 2 phase 1, 15/16 between protocol 2 phase 1 -protocol 2 phase 2, and 1/4 between protocol 2 - maintenance. Hypogammaglobulinemia was detected in one out of three patients receiving HAM treatment in AML patients. (%33.3); 5 of 7 patients receiving maintenance therapy (%71.4); 5 of 8 patients receiving İda-FLAG (%62.5), 1 patient receiving mini-FLAG, 11 of 23 patients whose treatment was completed (%47.8), and 1 of 2 patients with bone marrow transplantation (BMT). Conclusion: The two most common IVIG indications in acute leukemia patients are hypogammaglobulinemia and febrile neutropenia, respectively. Hypogammaglobulinemia can be seen at every stage of the acute lymphoblastic leukemia protocol, but it should be evaluated for hypogammaglobulinemia in the 4th week of protocol 2 phase 1; in the first week of protocol 2 phase 2, in the period between protocol 2 phase 1 and protocol 2 phase 2, in the 5th week of the remission induction phase, and in the first two weeks of protocol 1 phase B. In AML patients, in the follow-up of patients receiving maintenance therapy and patients whose treatment was completed, Ig levels should be measured in patients who have received İda-FLAG, mini-FLAG and BMT.

Benzer Tezler

  1. Kronik lenfositik lösemili olgularda sekonder immun yetmezlik sıklığı,evre ve tedavi ile ilişkisi

    The frequency of secondary immunodeficiency in case of cll, the relationship with disease stage and treatment

    KONUL JAFARLI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    HematolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. OSMAN YOKUŞ

  2. Kemoterapi almış hastalarda geç dönem kardiyotoksisitenin doku doppler ekokardiyografi ile değerlendirilmesi

    Evaluation of late cardiotoxicity with tissue doppler echocardiography in chemoteraphy patients

    MUNİSE ÇALIŞKAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıEskişehir Osmangazi Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÖZCAN BÖR

  3. Kemoterapiye maruz kalmış dişi sıçanlarda Rosiglitazone'un ovaryuma etkisi

    The effects of Rosiglitazone on ovaries of female rats exposed to chemotherapy

    HANDE TOPEL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Histoloji ve EmbriyolojiDokuz Eylül Üniversitesi

    Histoloji ve Embriyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. H. ALPER BAĞRIYANIK

    PROF. DR. CANDAN ÖZOĞUL

  4. Rekürren epitelyal over kanserlerinde sekonder sitoredüktif cerrahinin sağkalıma etkisi

    Effect of secondary cytoreductive surgery on survival of patients with recurrent epithelial ovarian cancer

    GÖKSU GÖÇ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    Kadın Hastalıkları ve DoğumAnkara Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BATUHAN ÖZMEN