Geri Dön

Kemoterapiye maruz kalmış dişi sıçanlarda Rosiglitazone'un ovaryuma etkisi

The effects of Rosiglitazone on ovaries of female rats exposed to chemotherapy

  1. Tez No: 288668
  2. Yazar: HANDE TOPEL
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. H. ALPER BAĞRIYANIK, PROF. DR. CANDAN ÖZOĞUL
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Histoloji ve Embriyoloji, Histology and Embryology
  6. Anahtar Kelimeler: Rosiglitazone, Siklofosfamid, Ovaryum, Apoptoz, Primordial Folikül, Rosiglitazone, cyclophosphamide, apoptosis, ovary, primordial follicule
  7. Yıl: 2011
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
  10. Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Histoloji ve Embriyoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 114

Özet

Amaç: Çalı?mamızda kemoterapötik bir etken madde olan ve ovaryum üzerindeki etkileri geri dönü?ümsüz olan siklofosfamidin yarattığı ovarial hasarda; PPARG reseptörlerine bağlanarak etkin hale gelen antienflamatuar, anjiyogenik ve immün hücre aktivasyonu üzerindeki baskılayıcı etkileri bilinen Rosiglitazone? un etkilerini ara?tırmayı amaçladık. Yöntem: Deney gruplarımız a?ağıdaki gibi tasarlandı. Kontrol grubu: Hiçbir uygulamaya maruz kalmayan deney grubudur. (n=7) I. Grup Kemoterapi grubu: 100mg/kg siklofosfamid uygulanan deney grubu. Enjeksiyon veya oral herhangi bir tedaviye yönelik ilaç uygulanılmadı, deney grubu diğer gruplarla aynı sürede sakrifiye edildi. (n=7) II. Grup Rosiglitazone deney grubu: 100mg/kg siklofosfamid uygulamasından 3 gün önce ve 15 gün sonra olmak üzere toplamda 18 gün 3mg/kg dozunda rosiglitazone %0.9?luk NaCl? de çözünerek oral gavaj yöntemiyle verildi. Son doz uygulamasından 24 saat sonra deney grubu sakrifiye edildi. (n=7)III. Grup Kemoterapi+NaCl deney grubu: 100mg/kg siklofosfamid uygulamasından 3 gün önce ve 15 gün sonra olmak üzere toplamda 18 gün deney grubuna rosiglitazone eklenmemi? %0.9?lu NaCl solüsyonu oral gavaj yöntemiyle verildi. Son uygulamadan 24 saat sonra deney grubu sakrifiye edildi. (n=7)Deney sonrasında sakrifiye edilen deneklerden alınan ovaryum dokularından alınan kesitler H&E ve Masson?s Trikrom boyanarak incelendi. ?mmünohistokimyasal olarak TUNEL boyaması gerçekle?tirilen kesitlerde TUNEL pozitif boyanan hücrelerin sayılmasıyla DNA fragmantasyonu değerlendirildi. Ovaryum dokularından alınan 4 kesitte folikül sayıları değerlendirildi. Folikül sayıları primordial, preantral ve antral olarak sınıflandırılarak istatistiksel değerlendirmeye alındı. Bulgular: Kontrol grubunun histolojik incelemesinde ovaryum dokusu normal gözlenirken kortekste çok sayıda primordial, primer, sekonder ve olgun foliküller, birkaç korpora lutea ve ovarial siklusa bağlı olarak az sayıda atretik folikül gözlendi. Medullada kan damarları ve gev?ek bağ doku normal görünümdeydi. Grup 1: Kemoterapi grubunda kortekste yer alan özellikle geli?mekte olan (primer, sekonder) foliküllerde ve olgun foliküllerde yaygın apoptoz, vakuolizasyon görüldü. Kortekste olgun ve sekonder foliküller, ayrıca korpora lutea çevresinde bağ doku artı?ı göze çarparken kortikal fibrosisin geli?tiği alanlar gözlendi. Grup 2: Rosiglitazone deney grubunda yine kemoterapiye bağlı atretik foliküller ve geli?mekte olan foliküllerde apoptoz birinci ve üçüncü gruba göre daha az oranda görüldü. Kortikal fibrosise bu grupta rastlanmazken foliküller çevresinde de kollajen artı?ı görülmedi. Grup 3: Kemoterapi + NaCl grubunda birinci gruba benzer ?ekilde apoptoz ve vakuolizasyon yaygındı. Yine kortekste fibrotik alanlar göze çarparken korpora lutea çevresinde kollajen artı?ı görüldü.TUNEL boyamasında DNA fragmantasyonu değerlendirildiğinde kontrol grubu da dahil olmak üzere apoptoz görüldü. Kontrol grubundaki apoptoz ovaryal siklusun normal süreci olarak kabul edildi. Grup 1 ve Grup 3?te kontrol grubuna göre TUNEL pozitif hücre sayısı fazla iken bu artı? istatistiksel olarak bir anlamlılık ifade etmedi. TUNEL pozitif hücre sayısı Grup 2?de kontrol grubuna oranla daha az iken yine bu fark istatistiksel olarak anlamlı bir fark değildi. Grup 2 Grup 1 ve Grup 3?e oranla daha az sayıda TUNEL pozitif hücre içerirken, bu fark sadece Grup 1 ile istatistiksel anlamlılık gösterdi. Kontrol grubu primordial folikül sayısı Grup 1, Grup 2 ve Grup 3?ten istatistiksel olarak anlamlı ölçüde fazla bulundu. Grup 2?ye ait primordial folikül sayısı Grup 1 ve Grup 2?den istatistiksel olarak daha fazlaydı. Grup 1 ile Grup 3 arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık görülmedi. Kontrol grubu preantral folikül sayısı Grup 1 ve Grup 3?ten istatistiksel olarak anlamlı ölçüde fazla bulundu. Kontrol grubu ile Grup 2 preantral folikül sayısı arasında istatistiksel bir farklılık görülmedi. Grup 1 ile Grup 2 ve Grup 3 arasında preantral folikül sayısı açısından bir farklılık bulunmadı. Grup 2 preantral folikül sayısı Grup 3?ten istatistiksel olarak anlamlı bir ?ekilde fazlaydı. Kontrol grubu antral folikül sayısı Grup 1 ve Grup 3?ten istatistiksel olarak anlamlı ?ekilde fazla bulundu. Kontrol grubu ile Grup 2 antral folikül sayısında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık görülmedi. Grup 1 ile Grup 2 ve Grup 3 arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmazken; Grup 2 antral folikül sayısı Grup 3 ?ten istatistiksel olarak anlamlı ?ekilde fazla bulundu. Korpora lutea sayıları arasında anlamlı bir fark tespit edilmedi. Sonuç:Çalı?mamızda siklofosfamidin ovaryum üzerindeki apoptotik etkisi hem histolojik hem immünohistokimyasal hem de moleküler tekniklerle, fibrotik etkisi ise ı?ık mikroskobik olarak gösterilmi?tir. Rosiglitazone?un çalı?mada kullanılan dozuyla siklofosfamidin ovaryum üzerindeki apoptotik etkisini azalttığı gösterilmi?tir. Ayrıca siklofosfamidin neden olduğu ovarial folikül rezervindeki azalmaya, preantral ve antral foliküllerdeki dejenerasyona kar?ı Rosiglitazone?un koruyucu bir etkisi olduğu ilk kez ortaya koyulmu?tur. Ancak Rosiglitazone?un siklofosfamid toksisitesinden koruyucu etkisinin daha iyi anla?ılabilmesi için gelecek çalı?malarda daha farklı dozçalı?malarının denenmesi ve foliküller üzerindeki koruyucu etkisinin mekanizmalarının ara?tırılması gerekmektedir.

Özet (Çeviri)

Purpose: We aimed to show the effects of Rosiglitazone (which has anti-inflamator, angiogenic and immunosupressive effects) on the irreversible ovarian tissue damage of cyclophosphamide. Material and Method: Animal groups were designed as showed below: Control Group: No application was performed to this animals. (n=7)I. Group Chemotherapy Group: 100 mg/kg cyclophosphamide was applied by intraperitoneal injection. (n=7)II. Group Rosiglitazone Group: 100 mg/kg cyclophosphamide was applied by intraperitoneal injection. Three days before the chemotherapy; 3 mg/kg Rosiglitazone application begun and continiued fifteen consecutive days. Rosiglitazone was applied by orogastric sonda. (n=7)III. Group Chemotherapy + NaCl Group: 100 mg/kg cyclophosphamide was applied by intraperitoneal injection. Three days before the chemotherapy; 1 ml %0.9 NaCl solution application begun and continiued fifteen consecutive days. Rosiglitazone was applied by orogastric sonda. (n=7)At the end of the experiment, animals were sacrified under ether anesthesia. Ovary tissue slides were stained with Hematoxylene&Eosine (H&E) and Masson Trichrome for light microscopy. Immunohistochemical TUNEL stain (terminal deoxynucleotidyl transferase-mediated dUTP-biotin nick-end labeling) was performed to determine apoptosis. The ovary tissues which were collected from the animals. RESULT:In control group; ovary tissue was normal. There were many primordial, primer, seconder, mature follicules and corpora lutea in the ovary cortex. And there was a small number of atretic follicules because of the normal ovarian cycle. Blood vessels and medulla was normal. In Group 1: Chemotherapy group, especially in growing follicules (primer and seconder) and mature follicules there were a widespread apoptosis and vacuolisation. There was cortical fibrosis in cortex and an increase in connective tissue around corpora lutea and mature follicules. There was an increase in atretic follicule numbers. In Group 2: Rosiglitazone group, there were many atretic follicules and apoptosis in growing follicules because of chemotherapy. But the incidances of apoptosis and atretic follicules were lower than Group 1 and 3. Cortical fibrosis and an increase of connective tissue was not seen in this group. In Group 3: Chemotherapy + NaCl group, the findings were similar with Group 1. There were many atretic follicules, widespread apoptosis in growing follicules, cortical fibrosis and increase of connective tissue around the mature follicules and corpora lutea. In TUNEL assay tissues showed widespread TUNEL positive cells even in control group. TUNEL positive cell numbers in control group was evaluated as the normal process of ovarian cycle. There was an increase of TUNEL positive cell counts in Group 1 and Group 3 but this increase was not statistically significant. The rate of TUNEL positive cell numbers was lower in Group 2 tha control group but the difference was not statistically significant. The differences between the Group 2 and Group 3 was found statisticallly significant. Primordial follicule number of control group was found significantly higher than Group 1, Group 2 and Group 3. Number of primordial follicules in Group 2 was found statistically higher than Group 1 and Group 3. There was no significant statistical difference between Group 1 and Group 3.Preantral follicule number of control group was found significantly higher than Group 1 and Group 3. There was no significant difference between Group 2 and Control. The difference between Group 1, Group 2 and Group 3 was not significant statistically. Preantral folicule number of Group 2 was significantly higher than Group 3. Antral follicule number of control group was significantly higher than Group 1 and Group 3. There was no significant difference between control and Group 2. There was not a statistically significancy between Group 1, Group 2 and Group 3. But antral follicule number of Group 2 was significantly higher than Group 3. There was no statistical significancy between corpora lutea numbers of the groups. CONCLUSION: In our study, we showed the fibrotic and apoptotic effect of cyclophosphamide by histologic and immunohistochemical techniques. According to our results; we consider that Rosiglitazone has a diminishing effect on apoptosis caused by cyclophosphamide. Also Rosiglitazone has a diminishing effect on primordial, preantral and antral folicule number reducing effect of cyclophosphamide. In our opinion, more studies are needed to understand the mechanism of Rosiglitazone in chemotherapy damage and if Rosiglitazone has a ability to protect primordial folicule reserve of ovary in chemotherapy.

Benzer Tezler

  1. Kaliks[4]aren aminomorfolin türevinin sentezlenmesi veinsan melanom sk-mel-30 hücre hattı üzerinde sitotoksiketkisinin değerlendirilmesi

    Synthesis of calyx[4]aren aminomorpholine derivative andevaluation of its cytoxic effect on human melanoma skmel-30 cell line

    SEMA NUR KOYUNCU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    BiyoteknolojiSelçuk Üniversitesi

    Biyoteknoloji Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ PEMBEGÜL UYAR ARPACI

  2. Neoadjuvan tedavi almış rektum tümörlerinde EGFR, Kromogranin A, MLH-1 ve MSH-2 immünhistokimyasal analizi

    Immunohistochemical Analysis of EGFR, Chromogranin A, MLH-1 and MSH-2 in Neoadjuvant Rectum Tumours

    SEMEN ÖNDER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Patolojiİstanbul Üniversitesi

    Patoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. YERSU KAPRAN

  3. Epigenetic therapies to augment radiation response in glioblastoma

    Glioblastomada radyasyon cevabini arttiracak epigenetik terapilerin geliştirilmesi

    NAREG DEĞİRMENCİ

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2024

    Moleküler TıpKoç Üniversitesi

    Tıbbi Genetik Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. TUĞBA BAĞCI ÖNDER

  4. Drosophıla melanogaster'de sisplatin ve valproik asit'in indüklediği genotoksisiteye karşı kudret narı'nın (Momordıca charantıa L.) etkisi

    Effect of bitter melon (Momordica charantia l.) against cisplatin and valproic acid induced genotoxicity in drosophila melanogaster

    ÇAĞLA ERSÖZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    BiyolojiErzincan Binali Yıldırım Üniversitesi

    Biyoloji Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ DENİZ ALTUN ÇOLAK

  5. Hemşire ve ebelerde üreme sağlığını etkileyebilecek mesleki riskler ve geçmişteki gebelik sonuçları

    Potential reproductive health risk factors exposed to nurses' occupational life and past pregnancy outcomes

    HÜLYA TANKAL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Hemşirelikİstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa

    Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. İLKAY GÜNGÖR SATILMIŞ