Geri Dön

Lale Devri'nin minyatür sanatçısı 'Levni' ve öteki bakış

The miniature artist Levni from the tulip period and the perspective of the 'other'

  1. Tez No: 97108
  2. Yazar: ZEYNEP RÜÇHAN ŞAHİNOĞLU
  3. Danışmanlar: PROF.DR. HÜSAMETTİN KOÇAN
  4. Tez Türü: Sanatta Yeterlik
  5. Konular: Güzel Sanatlar, Fine Arts
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2000
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Marmara Üniversitesi
  10. Enstitü: Güzel Sanatlar Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Resim Ana Sanat Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 252

Özet

Levni, Osmanlı tarihi içinde, Lale Devri olarak anılan bir zaman dilimi içinde yaşamıştır. Lale Devri, Nevşehirli İbrahim Paşa'nın sadrazamlığı ile başlar. Patrona Halil Ayaklanması, Nevşehirli İbrahim Paşa'nın öldürülmesi, Padişah III. Ahmed'in tahttan indirilmesi ile biter. Levni 'nin yaşadığı dönemde, İstanbul'da, Batılı sanatçı Van Mour Osmanlı 'daki günlük yaşamı ve elçi kabullerini Fransız Elçisi için tuvale aktarıyordu. İki sanatçı da kendi resim dilleri ile 18.yüzyıl İstanbul ve saray yasanımı günümüze taşıdılar. İkisi de yaşamı ve törenleri başka bir dille de aktarsalar, karşılıklı birbirlerini doğrularlar. Bu nedenle, Levni 'nin çağdaşı Van Mour aym dönem İstanbul'da yaşayan Batılı bir sanatçı olarak ilgi alanıma girdi. Levni 'nin minyatürleri ve sanat gücü dışında yaşamı üzerine fazla bilgi yoktur. Levni 'nin Topkapı Sarayı kütüphanesinde üç yapıtı bulunmaktadır. 1. Padişah Portreleri 2. Surname-I Vehbi minyatürleri 3. Albüm Resimleri VILevni'nin Padişah Portreleri 'nin Nakkaş Osman'ın resimlediği“Kıyafetu'l İnsaniye fi Şemaili '1 Osmanniyye”den şematik açıdan pek farkı yoktur. Fakat Kuruluş ve Yükseliş Devri 'nin yeni topraklar edinen ve savaşan padişahlarını Nakkaş Osman ellerinde mendil, çiçek ve kitapla betimlemiştir. Özellikle savaşçı padişahların barışçı yanlarım ve sivil kişiliklerini simgelerle vurgulamıştır. Oysa savaşsız ve eğlenceli bir dönem yaşayan Levni, Nakkaş Osman'dan farklı olarak padişahların savaşçı yönünü kılıç, hançer, gürz, yay-ok gibi savaş aletleri ile çizerek özellikle belirtmiştir. Suraame-i Vehbi'de ise Sultan III. Ahmed 'in şehzadelerinin sünnet düğününü resimlemiştir. Levni'nin Surname resimleri önümüzden bir film gibi geçerken, biz de o şenliğin hem seyircisi, hem de bir parçası olarak seyircilerin içine karışıyor, coşuyor, seviniyor, neşeleniyor, hayran oluyor, hatta kendimizi 280 yıl öncesinin İstanbul'unda buluyoruz. Albüm resimleri ise tek tek figürlerden oluşur. Bu figürlerin çoğu eğlence dünyasının insanlarıdır. Van Mour'un İstanbul'da yaptığı bilinen ilk resimler, büyükelçi Feriol tarafından ısmarlanmış yüz tablodur. Bu resimlerde de üst düzey devlet görevlileri, saray çalışanları ve İstanbul halkı görülmektedir. VIIİki sanatçının da resimlediği kişilerin giysileri, yasalarla belirlendiği için birbirine benzemektedir. İki ayrı ülkenin sanatçısı olmakla birlikte parasal açıdan bolluk içinde olmadıklarım padişaha ve krala yazdıkları şiir ve mektuplardan anlıyoruz. Levni ve Van Mour dayandıkları felsefeler gibi resim dilleri de farklıdır. Van Mour, Osmanlı yaşam felsefesine yabancıdır. Belki de bu nedenle resimleri Levni 'ninkiler kadar neşeli değildir. Van Mour'un sanatım Aydınlanma düşüncesi etkilediği gibi, Levni 'yi de İslam felsefesi etkilemiştir. Levni 'nin minyatürleri, izlediği durum veya olayın görüntülerini bize Van Mour'un resimleri gibi naturalist bir bakış açısından objektif olarak yansıtmamaktadır. Tam tersine duygularına dayanan sübjektif yorum getirmektedir. vm

Özet (Çeviri)

Levni lived in the Ottoman times, during the period known as the Tulip Era. The Tulip Era begins with İbrahim Pasha of Nevşehir coming to office as the grand vizier. It ends with the Patrona Halil Revolt, in which İbrahim Pasha of Nevşehir was murdered and the Sultan Ahmed III was dethroned. During Levni's times, a Western artist named Van Mour lived in Istanbul, depicting scenes from daily life and painting pictures of the receptions of envoys for the French Ambassador. It is due to his and Levni's particular pictorial depictions that we can catch a glimpse of life in the palace and Istanbul in the 18th century today. And even though their depictions of life and certain ceremonial events differ from each other in their style of expression, one can find a mutual verification within them. This is the main reason why Van Mour, as a Western artist living in Istanbul during the same period as Levni aroused my interest. Many aspects of Levni's life are unknown, all that remains are his miniatures, and the artistic force reflected in them. Three of his works are in Topkapi Palace: IX1) Portraits of the Sultans 2) Miniatures of the Surname-i Vehbi 3) Album pictures Levni's portraits of the Sultans do not differ much schematically from Nakkaş (Miniaturist) Osman's“Kıyafetti' 1-İnsaniyye fi Şemaili'l- 'Osmanniyye”. Nakkaş Osman portrayed the warrior sultans who lived during the times the Ottaman era was founded and established, holding flowors, books or handkerchiefs in their hands. He particularly emphasised the peaceful and civilian characteristics of the sultans he depicted. Levni, however, even though he lived in a seemingly joyful era without wars, laid stress on the warrior characteristics of the sultans, using symbols such as swords, daggers, mace, bow and arrows. In his Surname-i Vehbi, Levni reflected the circumcision feast held for Sultan Ahmed Ill's sons. Looking at the Surname pictures in sequence one is not only a spectator but also a part of the scene, admiring and feeling the joy and merriment, almost going back to the Istanbul of 280 years ago. Levni's Album pictures consist of single figures, most of who are people of the entertainment world of the period.The first paintings known to be painted by Van Mour in Istanbul are the hundred paintings commissioned by the Ambassador Feriol. These paintings also depict high-ranking state officials, people working for the palace and ordinary folk from Istanbul. The costumes that are reflected in both artists' works resemble each other because there were certain laws as to how attire should be depicted. And although they were of different countries, we understand from their letters and poems to the Sultan and the King that neither Levni nor Van Mour lived in affluence. It is not only their outlook on life, but also their pictorial language that separates the two artists. Van Mour was unfamiliar with Ottoman customs. This may be the reason why his pictures are not as joyous as Levni' s. Van Mour' s art was influenced by the Enlightenment, whereas Levni was an artist who was influenced by Islamic philosophy. Levni' s miniatures do not tell a story or hold a naturalistic depiction like we see in Van Mour' s paintings. On the contrary, he interprets the situation before him subjectively, based on his own feelings. XI

Benzer Tezler

  1. Surname-i Hümayun ve Surname-i Vehbi bağlamında Nakkaş Osman ve Nakkaş Levni

    A Comparison on Surname-i Hümayun and Surname-i Vehbi

    SÜREYYA EROĞLU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2000

    Sanat Tarihiİstanbul Teknik Üniversitesi

    Sanat Tarihi Ana Bilim Dalı

    PROF. SEMRA ÖGEL

  2. Yeniliklerle dolu yüzyıldan iki 'yeni' isim Nedim-Levni ve eserlerindeki sevgili figürleri

    Two 'new' names from a century filled with novelty: Nedim-Levni and figures of the beloved in their works

    HÜLYA BULUT

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2001

    Türk Dili ve Edebiyatıİhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi

    DOÇ.DR. VİCTORİA HOLBROOK

  3. Surname-i Vehbi minyatürlerinde mekân anlayışı

    Surname-i Vehbi concept of space in miniatures

    SENEM ÖZDEK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    El SanatlarıKastamonu Üniversitesi

    Sanat ve Tasarım Ana Sanat Dalı

    DOÇ. RUHİ KONAK

  4. Surname-i Vehbi minyatürlerindeki eğlence sahnelerinin resim eğitimi açısından incelenmesi

    For the art of painting education studying the entertainment stages in miniatures of Surname-i Vehbi

    SERAP IRLAYICI TEKBAŞ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    Eğitim ve ÖğretimSelçuk Üniversitesi

    Geleneksel Türk El Sanatları Bölümü

    YRD. DOÇ. DR. TAHSİN SAMUR

  5. Tsmk, a. 3593 no'lu Surnâme-i Vehbî'den seçilmiş minyatürlerin kompozisyon ve renk açısından imcelenemsi

    Exami̇nati̇on of the mi̇ni̇atures chosen from Surname-i̇ Vehbi̇ of Tsmk no a. 3593 i̇n terms of composi̇ti̇on and colour

    SELİN DOĞANAY

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    El SanatlarıFatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi

    Geleneksel Türk Sanatları Ana Sanat Dalı

    YRD. DOÇ. DR. ÜLKÜ GEZER