Tanı ve tedaviye yardımcı ağrılı uygulamalarda anne varlığının çocuğun ağrı ve anksiyetesi üzerine etkisi
The Effect of mother presence on pain and anxiety of children during painful procedures performed for diagnosis and treatment
- Tez No: 99168
- Danışmanlar: DOÇ.DR. SEVİM SAVAŞER
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Hemşirelik, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Nursing, Child Health and Diseases
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2000
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Hemşirelik Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 114
Özet
6. ÖZET Çalışma; okul çocukluğu döneminde tanı ve tedavi amacıyla yapılan ağrılı uygulamalardan lomber ponksiyonun çocukta yaratacağı ağrı ve anksiyeteyi azaltmada, annenin çocuğun yanında bulunmasının etkinliğini değerlendirmek amacıyla deneysel olarak yapıldı. Çalışma verileri; İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Hematoloji servisi ile Bizim Lösemili Çocuklar Vakfi servisinde Şubat 1997 - Şubat 1999 tarihleri arasında yatan 7-12 yaş grubu çocuklardan elde edildi. Çalışma grubunu 10 vaka ve 10 kontrol olmak üzere toplam 20 çocuk ve annesi oluşturdu. Çocukların çoğunluğunun tanısı Akut Lenfoblastik Lösemi olup ve çoğunluğu erkeklerden oluşmakta idi. Verilerin elde edilmesinde Spielberger'in Durumluk-Sürekli Kaygı Envanterinin Durumluk Kaygı Envanteri, Visual Analog Skala ( VAS ), Gözlem ve Bilgi Formu kullanıldı. Elde edilen verilerin analizi için SPSS ( Statistical Package of Social Science ) paket programından yararlanıldı. İstatistiksel değerlendirmelerde yüzdelik, korelasyon testi ( Pearson r ), ki- kare ( X2 ) testi, fisher kesin ki-kare testi ve“t”testi kullanıldı. Vaka ve kontrol grubu çocuklar arasında yaş, cins, hastalık tanısı, yattıkları servis, çocuk sıralamasındaki yeri, hastanede yatılan gün, hastaneye yatış sayısı ve uygulama öncesi durumluk kaygı düzeyleri açısından anlamlı bir farklılık bulunmadı. Her iki gruptaki çocukların yarıdan fazlasının, hastanedeki ağrılı uygulamalar içinde en çok korkutan uygulama olarak lomber ponksiyonu ifade ettikleri, tümünün uygulama öncesi bilgilenmek istedikleri ve lomber ponksiyon yapılırken korkmamak ve 78rahatlamak için annelerini yanında istedikleri görüldü. Oysa doktor ve hemşirelerin büyük çoğunluğunun lomber ponksiyon yapılırken annenin çocuğun yanında bulunmasını istemedikleri saptandı. Kontrol grubunda uygulama öncesi ve sonrası durumluk kaygı puan ortalamaları arasında anlamlı fark bulunmazken vaka grubunda anlamlı düzeyde fark bulunduğu saptandı. Vaka ve kontrol grubu arasında uygulama öncesi beklenen ağrı ile uygulama sırasında yaşadıkları ağrı puan ortalamaları arasında fark olmadığı saptandı. Hem vaka grubunda kendi içinde hem kontrol grubunda kendi içinde uygulama öncesi bekledikleri ağrı ile uygulama sırasında yaşanılan ağrı düzeyleri arasında anlamlı düzeyde fark olduğu belirlendi. Vaka grubundaki çocuklarda kontrol grubuna göre uygulama sırasında daha az sıkıntı ve ağrı gösteren davranışlar gözlendi. Vaka ve kontrol grubu arasında uygulama öncesi ve sonrası yaşam belirtileri ortalama değerleri açısından anlamlı bir fark bulunmadı. Sonuç olarak, tam ve tedavi amacı ile yapılan lomber ponksiyon uygulaması sırasında anne varlığının çocuğun ağrı ve anksiyetesini azalttığına ilişkin sonuçlar (puan ortalamaları açısından) vaka grubu lehine çoğunlukla düşük bulunmuştur. Ancak gruplar arası fark istatistiksel olarak anlamlı değildir. Çalışmanın daha fazla sayıda çocuk üzerinde tekrarlanması önerilir. 79
Özet (Çeviri)
7. SUMMARY The study was performed on an experimental basis to evaluate the effect of mothers' presence on lessening pain and anxiety of school children during lumbar puncture performed for diagnosis and treatment. Data were obtained from children at 7-12 years of age who were admitted to the Hematology Unit of Pediatric Diseases Department, Medicine Faculty of Istanbul University, and to Foundation of Our Children with Leukemia during February 1997 and February 1999. The study grup consisted of 20 children and their mothers divided equally into case and control subjects. The number of boys were greater than that of girls. Most of teh children were diagnosed as having Acut Lymphoblastic Leukaemia. Data were collected using the State Anxiety Scale of Spielberger, Visual Analog Scale, and an observation and information questionnaire. Analysis of data obtained was made using percentage calculations, correlation test (Pearson r), chi-square test, Fisher's exact test and t-test on SPSS (Statistical Package for the Social Sciences) program. No significant differences were found between the study and control groups with regard to age, sex, diaonoses, the service of hospitalization, the order of birth, length of hospital stay, the number of hospitalization, and State Trait Anxiety levels prior to the procedure. The study showed that more than half of the children in each group cited lumbar puncture as one of the most fearful and painful procedures, that all children wanted in advence both to be informed about the procedure and to be accompanied by their mothers in order to lessen their fears and get some relief. Conversly, a great majority of 80physicians and nurses expressed their objections to mothers' accompaniment to children during lumbar puncture. Pre-and post-procedure State Anxiety levels did not show a significant difference in the control group, although they differed significantly in the study group. Of note, no significant differences were found between the two groups with regard to mean anticipated pain scores before the procedure and actual pain scores during the procedure. Anticipated pain before the procedure and actual pain during the procedure differed significantly in both the study group and the control group. Compared to the control group, anxiety and pain behaviors of the study children were less. Pre-and post-procedure mean scores of signs of vital did not differ between the two groups. In conclusion, the score of pain and anxiety levels during lumbar puncture performed for diagnosis and treatment were lower than the control group's. But the difference between scores of the study group and the control group was not significant statistically. The study should be repeated using higher number of children. 81
Benzer Tezler
- İdiopatik intrakranial hipertansiyonda adipokinler
Adipokines in idiopathic intracranial hypertension
AHMET MAĞRUR KARAGÜLMEZ
- Akut karın ağrılı hastalarda ultrasonografi ve bilgisayarlı tomografinin tanısal ve terapotik impakt değeri
Başlık çevirisi yok
LEYLA GÖZAYDIN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2005
Radyoloji ve Nükleer TıpHarran ÜniversitesiRadyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ.DR. MUSTAFA KARAOĞLANOĞLU
- Primer baş ağrılarında allopregnanolon düzeyinin hastalığın tanı ve prognozundaki yeri
Diagnosis and prognosis of allopregnanolone level in primary headache patients
CİHANGİR ÇELİK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
İlk ve Acil YardımSüleyman Demirel ÜniversitesiAcil Tıp Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. NESRİN GÖKBEN BECEREN
- Migrenli hastalarda kopeptin düzeyinin hastalığın tanı ve prognozdaki yeri
The role of copeptin in the diagnosis and prognosis of patients with migraine
DERYA YALÇIN YILMAZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
İlk ve Acil YardımSüleyman Demirel ÜniversitesiAcil Tıp Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ HAMİT HAKAN ARMAĞAN
- Çocuklarda ailevi Akdeniz ateşinde trombosit ilişkili değişkenlerin önemi
The importance of platelet-related variables in familial mediterranean disease in children
BESİM HACIOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıAydın Adnan Menderes ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FERAH SÖNMEZ