Geri Dön

Çocukluk çağı akut lösemilerinde akış hücremetresi ile DNA miktarı tayini ve sentez faz fraksiyonunun (SPF) prognozla ilişkisi

Relationship between prognosis and measurement of the DNA content and S-Phase Fraction by flow cytometry in children with acute leukemia

  1. Tez No: 99322
  2. Yazar: TÜRKAN PATIROĞLU
  3. Danışmanlar: PROF.DR. YURDANUR KILINÇ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Hematoloji, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Hematology, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2000
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Erciyes Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Pediatrik Hematoloji-Onkoloji Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 71

Özet

ÖZET Son yıllarda çocukluk çağı akut lösemilerinin tedavisinde büyük ilerlemeler kaydedilmiş ve ALL tamamen iyileşebilir bir hastalık halini almıştır. Lösemiden tam iyileşmenin sağlanması için tanı aşamasında prognostik risk faktörlerinin iyi belirlenmesi önem kazanır. Bu faktörlerin en önemlilerinden biri de hücre içi DNA miktarının tayini ve sentez fazı fraksiyonunun ölçülmesidir. Özellikle ALL 'de hiperdiploidinin varlığı, prognozun iyi olacağının göstergesi kabul edilir. Bu çalışmada Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Hematoloji Bilim Dalı'nda tanı alan 24'ü ALL, 6'sı AML olan 30 akut lösemili olguda AH ile DNA miktarı ve SPF ölçümü yapılarak prognoza etkisi araştırıldı. ALL'li 24 olgunun 8'inde ve AML'li 6 olgunun dördünde olmak üzere, toplam 12 olguda (% 40) anöploidi saptandı. C-ALL'li bir ve T- ALL'li üç olguda hiperdiploidi gözlenirken, c- ALL'li iki ve B-ALL'li iki olguda hipodiploidi saptandı. Bir AML M2, bir de AML M3 olan olguda hiperdiploidi, AML M2 ve M4 olan diğer iki olguda ise hipodiploidi saptandı. ALL'li olguların 13 'ünde SPF < % 6, 581 l'inde ise SPF > % 6 bulundu. AML M3 ve M4 olan iki olguda SPF > % 6 iken, diğer AML'li olgularda SPF < % 6 idi. Takip sırasında ALL'li yedi ve AML'li beş olgu öldü. Ölen ALL'li olguların dördü c-ALL, biri T-ALL ve ikisi de B-ALL idi. B-ALL'li iki olguda ve c-ALL' li olup da ölen olgulardan birinde hipodiploidi vardı. Hiperdiploidi saptandığı halde, T-ALL'li bir olgu sepsis nedeni ile kaybedildi. AML'li olgularda ölüm ve anöploidi arasında paralellik gözlenmedi. Hipodiploidi saptanan ALL'li dört olgunun lökosit sayılan > 50000/mm3 idi ve bu olgular 10 yaşın altında idi. AML'li olgularda ise anöploidi ile yaş ve lökosit sayıları arasında ilişki kurulamadı. ALL'li olgularda lökosit sayısının yüksekliği, B fenotipi, hipodiploidi ve ölüm arasında paralellik olduğu halde, AML'li olgularda hipodiploidi veya hiperdiploidi olsun, anöploidi ile yaş ve lökosit sayılan arasında paralellik olmasa da prognozun kötü olduğu gözlendi. Sonuç olarak, çocukluk çağı lösemilerinde DNA miktarı tayini ve SPF ölçülmesinin iyi bir prognostik faktör olduğu vurgulandı. 59

Özet (Çeviri)

SUMMARY Acute leukemia in childhood is a curable disease because of recent advances in the treatment of acute leukemia. Therefore, it is important that trials prospectively collect data on potential prognostic factors in all patients. Measurement of DNA content and SPF has strong and independet prognostic significance. DNA hyperdiploidy is especially associated with a favorable prognosis in ALL. In this study, DNA content and S-phase fraction (SPF) were analyzed by flow cytometry in 30 cases diagnosed with ALL (24) and AML (6) in Pediatric Department of Hematology of Erciyes University Medical Faculty by flow cytometry and were determined the relationship between DNA ploidiy and prognosis. Eight of 24 cases with ALL and four of six cases with AML had aneuploidy. One case with c-ALL and three cases with T-ALL had hyperdiploidy but two cases with B- ALL had hypodiploidy. Two cases with AML M2 and M3 had hyperdiploidy but two other cases with AML M2 and M4 had hyperdiploidy. 13 cases with ALL had SPF < % 6 but 1 1 60cases with ALL had SPF > % 6. Two cases with AML M3 and M4 had SPF > % 6 but other cases with AML had SPF < % 6. Seven cases with ALL and 5 cases with AML died in follow up period. 4 of 7 cases with ALL who had c-ALL, one case had T-ALL and also two cases had B-ALL. Hypodiploidy was observed in two dead cases with B-ALL and one dead case with c-ALL. One case with T-ALL had hyperdiploidy died because of septicemia. No correlation was observed between aneuploidy and death in cases with AML. Leucocytes counts of four cases who had hyperdiploidy were above > 50000/mm3 and they were younger than 10 years. No relationship between aneuploidy, age and leucocyte counts of cases with AML was founded. Although the parallelism was observed between death, hypodiploidy, B-immunophenotyping and leucocyte counts in cases with ALL, no correlation was founded among death, aneuploidy and leucocyte counts in cases with AML. Finally, it was emphasized that analysis of DNA content and SPF had a prognostic significance. 61

Benzer Tezler

  1. Çocukluk çağı akut lösemilerinde antrasiklin kardiyotoksisitesinin erken tanısında ekokardiyografi ve kardiyak troponin I

    Başlık çevirisi yok

    MELİHA ARSLAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2005

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bakanlığı

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DR. GÖNÜL AYDOĞAN

  2. Siprofloksasin profilaksisi alan akut lösemili çocuklarda bakteriyel enfeksiyon sıklığı ve prognoza etkisi

    Bacterial infection frequency in acute leukemia children with ciprofloxacin prophylaxis and effect of prophylaxis on prognoses

    NURETTİN ALICI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıGazi Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ZÜHRE KAYA

  3. Çocukluk çağı akut lösemilerinde febril nötropeni epizodlarının retrospektif olarak incelenmesi

    Retrospective evaluation of febrile neutropenia episodes in childhood acute leukemias

    LEYLA ŞERO

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıDicle Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MURAT SÖKER

  4. Çocukluk çağı akut lösemilerinde genetik bozuklukların moleküler yöntemler ile belirlenmesi ve bu bozuklukların prognostik önemi

    Determination of the genetic disorders by molecular method in childhood acute leukemia and the importance in prognosis of this discorders

    MUSTAFA KÖMÜR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2006

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıÇukurova Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. ATİLA TANYELİ