Türk Anayasa Hukukunda toplantı ve gösteri yürüyüşü özgürlüğü
The Right to freedom of assembly and demonstration march in Turkish Constitutional Law
- Tez No: 100247
- Danışmanlar: DOÇ.DR. MERİH ÖDEN
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Hukuk, Kamu Yönetimi, Law, Public Administration
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2001
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 155
Özet
ÖZET Bu tez; Türk Anayasa Hukukunda, toplantı ve gösteri yürüyüşleri özgürlüğünün tanınması ve tarihi gelişimi ile pozitif hukukumuzdaki düzenlenişini ele almaktadır. Birden çok kişinin ortak bir yerde, belli bir amaç çerçevesinde, geçici bir süre için biraraya gelmesi olarak tanımlayabileceğimiz toplantı, ve toplantının hareketli hali olarak kabul edebileceğimiz gösteri yürüyüşleri, çoğu zaman bir düşünce ve kanaatin açıklanması ve yayılmasına hizmet eden araç özgürlüklerdendir. İlk kez 1876 Anayasası 'nda, 1909 yılında yapılan değişikliklerle pozitif hukukumuza giren toplantı özgürlüğü, toplumsal yaşamın en önemli öğeleri arasında yer alır. 1924 ve 1961 Anayasalarında da yer alan toplantı özgürlüğü; 1982 Anayasası 'nda oldukça ayrıntılı bir biçimde düzenlenmiştir. 1961 Anayasası döneminde idareye kanunlarla tanınan, ancak her seferinde Anayasa Mahkemesince iptal edilen“erteleme ve yasaklama”yetkileri, 1982 Anayasası döneminde çok daha geniş ve ayrıntılı düzenlemelere konu olmuştur. Üstelik İdareye tanınan bu tür yetkiler Anayasada yer almış, böylece Anayasa Mahkemesinin“iptal etme”olasılığı da ortadan kaldırılmıştır. İdareye tanınan geniş yetkilerin doğal bir sonucu olarak da; 1982 Anayasası ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununda yer alan önceden bildirimde bulunma zorunluluğu, uygulamada -fiilen- izin sistemine dönüşmüştür. Aynca; dernekler, vakıflar, sendikalar ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının kendi konu ve amaçlan dışında toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleyememesi de özgürlüğün kullanım alanını bir hayli daraltmıştır. Özgürlüğün kullanımı sırasında karşılaşılan ve çoğu zaman ölçüsüz güç kullanımı şeklinde ortaya çıkan sorunlar da adeta kanıksanmış gibidir. Sonuç olarak; toplantı ve gösteri yürüyüşleri özgürlüğünün, günümüzün çağdaş ve demokratik esaslarına uygun şekilde yeniden düzenlenmesi, kaçınılmaz bir zorunluluk olarak görünmektedir.
Özet (Çeviri)
SUMMARY This thesis has considered the right to freedom of assembly and demonstration march in Turkish constitutional law; its recognition, evolution and its regulation in domestic law. Assembly, which can be described as“gathering of a group of people temporarily for a certain goal, and demonstration march, which can be accepted as an active form of assembly, are among the liberties serving the expression and spreading of a thought or of an opinion. Right to freedom of assembly, which has firstly been introduced into our law in the Constitution of 1876 with the changes of 1 909, is one of the main components of the social life. That right, which was also included in the Constitutions of 1924 and 1961, has been formulated in a very detailed way in the Constitution of 1982. The authority ”postpone and forbit“ enjoyment of that right, which, despite having been granted by laws during the Constitution of 1961 to the administrative bodies, annuled each time by the Constitutional Court, has been subject to a much more comprehensive and detailed regulation in the text of the Constitution of 1982. Moreover, the above-mentioned authority granted to the administrative organs has been incorporated into the text of the Constitution, and thus the possibility of its ”annulment" by the Constitutional Court has been eradicated. As an expected consequence of this power in the hands of the administration the obligation of announcement before enjoyment of the right which is found in the Constitution of 1982 and Law Concerning Assembly and Demonstration Marches (Law nr. 2911), has transformed in practice -de facto- the system of permission. In addition, the fact that associations, foundations, labor unions and public authority characterised professional organisations are not allowed to organise assemblies and demonstration marches other than their own subjects and goals has fairly limited the exercise of that right. Next the problems that are facet during the enjoyment of the right and often exist in the form of improportionate use of power seem as if they have virtually been inured to. In conclusion, that the right to freedom of assembly and demonstration march is to be regulated according to contemporary and democratic principles appears to be an inevitable obligation.
Benzer Tezler
- Türk Anayasa Hukukunda toplantı ve gösteri yürüyüşü özgürlüğü ve sınırlandırılması
The freedom and restriction of assembly and demostration march in Turkish contitutional law
SALİH BENLİ
Yüksek Lisans
Türkçe
2005
Kamu YönetimiKırıkkale ÜniversitesiKamu Hukuku Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AHMET BİLGİN
- Türk Hukukunda toplantı ve gösteri yürüyüşü özgürlüğü
Meetings and demonstration march freedom in Turkish Law
BEKİR DEMİR
Yüksek Lisans
Türkçe
2016
HukukOndokuz Mayıs ÜniversitesiKamu Hukuku Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ERDAL ABDULHAKİMOĞULLARI
- İfade özgürlüğünde caydırıcı etki
The chilling effect on freedom of expression
DİDEM TOMBUL
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
HukukGalatasaray ÜniversitesiKamu Hukuku Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ÖZEN ÜLGEN ADADAĞ
- Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı
The righft of assembly and demostration march
ALP GİRAY YAPAR
Yüksek Lisans
Türkçe
2018
HukukKırıkkale ÜniversitesiKamu Hukuku Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ ADNAN KÜÇÜK
- Afganistan ve Türk hukukunda toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı
The right to assembly and demonstration in Afghanistan and Turkish law
LUTFULLAH POYA
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
HukukSelçuk ÜniversitesiKamu Hukuku Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ İBRAHİM ÜLKER