Geri Dön

Osteosarkomlarda prognostik faktörler ve kemoterapide çoklu ilaç direnci sorununda P-Glikoprotein'in rolü

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 103548
  2. Yazar: ÖZDEN ERSOY
  3. Danışmanlar: DOÇ.DR. GÜLÇİN BAŞDEMİR
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Patoloji, Pathology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2000
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ege Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Patoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 161

Özet

ÖZET Bazı osteosarkom olgularında P-gp salınma seviyesinde artış saptanmaktadır. Bu çalışmada KT'ye direnci gösterdiği iddia edilen bu proteinin yüksek dereceli geleneksel osteosarkomlarda bu konudaki rolü, prognozla ve diferansiyasyonla ilişkisi yanısıra primer ve sekonder direnç gelişimi ile olan ilişkisi araştınlmıştır. Ayrıca osteosarkomda prognozla ilişkili yada ilişkisiz tüm parametreler pognostik önemleri açısından sorgulanmıştır. METOD osteosarkom tanısı almış olan 197 olgu yaş, cinsiyet, lokalizasyon açısından incelenmiştir. Klinik takibi elde edilen 85 olguda elde edilen bigiler dahilinde prognostik faktörler sorgulanmıştır. KT'ye direnç ile P-gp'nin ilişkisini araştırmak üzere neoadjuvant KT almış ve öpere edilmiş 56 ekstremitelerin geleneksel osteosarkom olgusu çalışma protokolüne alınmıştır. Bu grup da tüm prognostik parametreleri açısından sorgulanmış ve grubun prognostik özellikleri elde edilmiştir. Bu olgulardaki P-gp salınması biopsi materyali, operasyon materyali varsa nüks ve metastaz materyelleri üzerinde immunhistokimyasal olarak araştırılmıştır. P-gp salınmasının HSKS ve OYS arasındaki ilişkisi ve prognozu etkileyen diğer parametreler ile olan ilişkisi araştırılmıştır. P-gp'nin diferansiyasyonla olan ilişkisi araştırılmak üzere 181 farklı osteosarkom materyalinden elde edilen 337 kesitte 544 farklı diferansiyasyon gösteren alan boyanma özellikleri açısından değerlendirilmiştir. SONUÇLAR Boyanma sonuçlarımızdan prognostik önemi elde edilen %10 eşik boyanma değeri ele alınarak yapılan analizlerde osteosarkomlarda biopsi materyalinde diffüz P-gp boyanması saptanan olgularda HSKS'nin kısaldığı (P=0.04), biopsi materyalinde diffüz, operasyon materyalinde fokal P-gp boyanması saptanan olgularda ortalama yaşam süresinin kısaldığı (P=0.02 ve P=0.05) saptanmıştır. Biopsideki P-gp varlığı (P=0.02) ve tümörün neoadjuvant KT sonrası nekroz oranının (P=0.01) kötü prognozu işaret eden bağımsız belirleyiciler olduğu bulunmuştur. Grupta bu iki parametreye ek olarak tümör embolüsünün de HSKS ve kötü prognozla ilişkisi İ47bulunmuştur (P=0.04 ve P=0.001). Ayrıca tanı ile KT arasında 1 aydan fazla zaman geçen olgularda ve AC metastazı saptanan olgularda da prognozun kötü olduğu saptanmıştır. Osteosarkomlarda P-gp salınmasının matriks içeriği ile ve iyi ya da kötü diferansiyasyon ile bir ilişkisi olmadığı saptanmıştır. Osteosarkomların histolojik alt tipleri göz önüne alınarak yapılan analizlerde de boyanmanın farklılık göstermediği bulunmuştur. Biopsi materyalinde P-gp salınması saptanmayan 17 olguda operasyon materyalinde canlı tümör alanlarında fokal P-gp salınması saptanmıştır. Tüm olgular kendi içerisinde değerlendirildiğinde biopsi, operasyon, nüks yada metastaz materyallerinde P-gp salınması açısından herhangi bir korelasyon elde edilememiştir. TARTIŞMA KT ve cerrahi ile tedavi edilmiş yüksek dereceli osteosarkom olgularında tümör hücrelerinde P-gp salınmasının artması ve neoadjuvant KTye tümörün vermiş olduğu kötü histolojik cevap birbirinden bağımsız olarak HSKS'ni ve OYS'ni kısaltmaktadır. Bu belirleyici damar embolüsü dışında diğer faktörlerden bağımsız olarak kötü prognozu işaret etmektedir. Multi ajan tedavi protokolleri ile tedavi edilen bu olguların nekroz oranının P-gp ile ilişkili olmaması hastaların adriyamisinden ziyade diğer ajanlardan fayda sağlıyor olduğunu telkin etmektedir, iyi yada kötü herhangi bir diferansiyasyon fenotipi ile ilişkisi saptanmayan bu proteinin varlığının saptanması durumunda KT protokollerinin daha bilinçli düzenlenmesi gerekmektedir. Tedavide farklı kemoterapotik ajanların tercih edilmesi mümkün olabileceği gibi, MDR modülatörlerinin de tercih edilmesi mümkün gibi gözükmektedir. 148

Özet (Çeviri)

Özet çevirisi mevcut değil.

Benzer Tezler

  1. Osteosarkomlarda HER2/Erb-2, P-glikoprotein ve P53 ekspresyonunun prognozla ilişkisi

    correlation of HER2/Erb-2, P-glycoprotein and P53 overexpression with survival patients with osteosarcoma

    BURAK UZEL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2003

    Onkolojiİstanbul Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. NİL MOLİNAS MANDEL

  2. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi çocukluk çağı osteojeniksarkom olgularımızın demografik, klinik veprognostik özelliklerinin retrospektif incelenmesi

    Retrospective investigation of demographic, clinical andprognostic features of our childhood osteogenic sarcomafaculty of Medicine Cerrahpaşa

    MUHAMMED FATİH ERBAY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıklarıİstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MUSTAFA ALP ÖZKAN

  3. Osteosarkomlarda P-glikoprotein,p53, NM23, HSP-27 ve HSP-90 ekspresyonunun prognoz üzerine etkileri

    Başlık çevirisi yok

    LORA EŞBERK ATEŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2003

    Patolojiİstanbul Üniversitesi

    Patoloji Ana Bilim Dalı

  4. Yüksek grade'li osteosarkomlarda kemoterapiye verilen tümör yanıtının hasta ve tümör özellikleri ile karşılaştırılması

    The association between the histological response of neajuvant chemotherapy and patient and tumor characteristics in high grade osteosarcoma

    SEMA POLAT

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    PatolojiSağlık Bakanlığı

    Patoloji Ana Bilim Dalı

    UZMAN SULTAN ÇİĞDEM IRKKAN