Geri Dön

Apoptoz ile metallothionein ilişkilerinin, farklı süre ve dozlarda kadmiyum ve bakıra maruz bırakılan sıçanların değişik dokularında araştırılması

Investigation of relationship apoptosis and metallothionein in tissues of rat which to cadmium and copper

  1. Tez No: 107723
  2. Yazar: ZAFER GÜREL
  3. Danışmanlar: PROF.DR. ŞEFİK DURSUN
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Biyofizik, Biophysics
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2001
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Biyofizik Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 78

Özet

VI. ÖZET Metallothionein, düşük molekül ağırlıklı (6000-7000 Da) ve sisteinden zengin bir proteindir. Fonksiyonları hakkında bilgiler sınırlıdır. Kadmiyum, bakır ve çinko gibi eser elementlerin absorbsiyon, transport ve metabolizmasında görev aldığı bilinmektedir. Bu eser elementlerin, hedef dokulardaki konsantrasyonlarının artması ile metallothionein konsantrasyonun da arttığı ve bu elementleri bağlayarak onların detoksifikasyonunda etkili olduğu gösterilmiştir (3,14.26). Apoptoz morfolojik, biyolojik ve genetik değişimlerle karakterize bir hücre ölüm şeklidir. Çok hücreli organizmalarda ömrünü doldurmuş ya da genetik olarak hasar görmüş hücrelerin ölümünü sağlayarak, bireyin ve gelecek nesillerin yaşamının devamında çok önemli roller üstlenir. Bir hücrenin kanser hücresine dönüşebilmesi için mutlaka bu ölüm sürecini atlatması gerekmektedir (1,2). Son yıllarda yapılan araştırmalarda çeşitli tümör dokularında metallothionein miktarının arttığının gösterilmesi ve bazı tümör dokularındaki metallothionein konsantrasyonu artışı ile birlikte apoptotik hücre ölümlerinin azaldığının belirlenmesi, metallothionein proteininin apoptoz ile gerçekleşen hücre ölüm sürecini baskıladığı izlenimini vermektedir (3-5,14). Ayrıca, metalothionein genleri fonksiyonel olmayan (MT-/-) deney hayvanlarına, apoptozu uyaran çeşitli ajanların uygulanması sonucu bu hayvanlarda apoptozun kontrollere göre daha fazla uyarıldığının gösterilmesi bu düşünceyi desteklemektedir (6,7). Araştırmamızda kadmiyum ve bakıra maruz bırakılan sıçanların karaciğer, böbrek, akciğer, kalp, beyin dokularındaki eser element konsantrasyonları, metallothionein seviyeleri ve apoptoz oranlarını saptayarak, bu elementlerin metallothionein ile apoptoz arasındaki ilişkiyi n« yönde etkilediğinin belirlenmesi hedeflendi. Bu amaçla, dört 65aylık dişi Sprague-Dawley sıçanlarından oluşan ve herbiri sekiz hayvan içeren dokuz grup oluşturuldu. İçme suyu ile dört grup kadmiyuma (B;30 ppm 30 gün, C;30 ppm 60 gün, D;120 ppm 30 gün, E;120 ppm 60 gün), dört grup bakıra maruz (F;100 ppm 30 gün, G;100 ppm 60 gün, H;400 ppm 30gün, I;400 ppm 60 gün) bırakıldı, kontrol grubuna ise normal içme suyu verildi. Belirtilen günlerin sonunda sakrifiye edilen tüm sıçanların karaciğer, böbrek, akciğer, kalp ve beyin dokularında verilen element (Cd ya da Cu) konsantrasyonları, MT seviyeleri ve apoptoz oranları belirlendi. Cd'a maruz bırakılan grupların karaciğer, böbrek, akciğer ve kalp dokularındaki Cd konsantrasyonları ve MT seviyelerinde kontrol grubuna göre anlamlı artışlar belirlendi. Uyguladığımız yöntem ile değerlendirme imkanı bulabildiğimiz karaciğer ve akciğer dokularındaki apoptoz oranlarında ise kontrol grubuna göre anlamlı azalmalar saptandı. Cu'a maruz bırakılan grupların karaciğer, böbrek ve akciğer dokularındaki Cu konsantrasyonlarında kontrol grubuna göre anlamlı artışlar belirlendi. Karaciğer ve böbrek dokularındaki MT seviyelerinde de kontrole göre anlamlı artışlar saptanırken, sadece karaciğer dokularındaki apoptoz oranlarında anlamlı azalmalar belirlendi. Sonuç olarak, araştırmamızda kadmiyum ve bakıra maruz bırakılan sıçanların dokularındaki metal konsantrasyonu artışına MT seviyesi artışı ve apoptoz oranlarındaki azalmanın eşlik ettiği belirlendi. Diğer taraftan özellikle Cd verilen guplarda görüldüğü gibi metallerin dokulardaki apoptoz üzerine etkilerinde metalin veriliş dozunun ve süresinin çok önemli olduğu, bu sebeple daha fazla doz ve sürenin deneneceği, dokulardaki MT ve apoptoz miktarlarının daha hassas yöntemlerle belirleneceği araştırmaların yapılmasının mekanizmaların tam olarak aydınlatılabilmesi için gerekli olduğu sonucuna varıldı. 66

Özet (Çeviri)

VII. SUMMARY Metallothionein is a low molecular weight (6000-7000 Da) and a sistein rich protein. There is not much information known about its functions. It is known to function in the absorption, transport, and metabolism of trace elements such as cadmium, copper, and zinc. It is shown that when the concentration of these trace elements in the target tissues has increased, metallothionein concentration has also increased and by binding to these elements effected their detoxification (3,14.26). Apoptosis is a form of cell death characterized with morphologic, biologic, and genetic changes. In multicellular organisms, by regulating the disposal of cells that have finished their jobs or genetically disrupted, it plays a great role in the continuity in the lives of the individuals and their offsprings. A cell must overcome this death process to transform into a cancer cell. In recent researches; the increase in the quantity of metallothionein in various tumor tissues has been shown and it is defined that apoptotic cell death has decreased together with the increase in metallothionein concentration in some tumor tissues and this gives the idea that metallothionein protein suppresses the cell death process that occurs by apoptosis. Besides this, the demonstration of the more-stimulated apoptosis when compared to the controls as a result of the application of various apoptosis stimulating agents to test animals that lack the functional MT genes (MT-/-) also supports this idea. In our research; by determining the apoptosis ratios, metallothionein levels and trace element concentrations in the liver, kidney, lung, heart, and brain tissues of the mice exposed to cadmium and copper, we aimed to define in which way these elements effected the relationship between metallothionein and apoptosis. With these aim nine groups, each including eight animals, which are 4-month, female Sprague-Dawley mice have been formed. 4 groups have 67been exposed to cadmium (B;30 ppm 30 days, C; 30 ppm 60 days D; 120 ppm 30 days E; 120 ppm 60 days) and 4 groups have been exposed to copper ( F; lOOppm 30 days, G;100 ppm 60 days H; 400ppm 30 days I; 400 ppm 60 days) by giving drinking water where to the control group normal drinking water has been given. The MT levels, given element concentrations (Cd and Cu) and apoptosis ratios have been determined in the liver, kidney, lung, heart and brain tissues of the mice that have been sacrified at the end of the stated days. Significant increases in Cd concentrations and MT levels in the liver, kidney, lung and heart tissues of the group that have been exposed to Cd when compared with the control group, have been determined. Significant decreases in the apoptosis ratios of the liver and lung tissues that we could evaluate have been defined. Significant increases in Cu concentrations in liver kidney, and lung tissues of the group that have been exposed to Cu when compared with control group have been established. Significant increases were found in MT levels in lung and kidney tissues when compared with the control group, and only in liver tissues significant decreases in apoptosis ratio have been defined. As a result, it is defined that the increase in the metal concentration in tissues of the mice exposed to Cd and Cu is accompanied with the increase in MT level and the decrease in apoptosis ratio. On the other side, as seen in groups to which especially Cd is applied, the effect of metals to the apoptosis in the tissues depend on the dose and application time of the metal applied and so for this reason, we have come to the conclusion that researches in which more time and dose trials done, more sensitive methods used should be performed to view the complete mechanism. 68

Benzer Tezler

  1. Kalp myositlerinde doksorubisin ile oluşturulan hasarın azaltılmasında çinkonun rolü

    The role of zinc in reducing the demage induced by doxorubicin cardiac myocytes

    SONGÜL BİLTEKİN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    FizyolojiErciyes Üniversitesi

    Fizyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NURCAN DURSUN

  2. Ratlarda deneysel bakır zehirlenmesinde patolojik ve immunohistokimyasal çalışmalar

    Pathological and immunohistochemical studies in experimental copper toxicity in rats

    YONCA BETİL KABAK

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    PatolojiOndokuz Mayıs Üniversitesi

    Patoloji (Veterinerlik) Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MUSTAFA YAVUZ GÜLBAHAR

  3. Peyronie hastalığında apoptoz ile ilgili fas, fas ligan B,BCL-2, p53, caspase 3 ve 8 genlerinin ekspresyonlarının araştırılması

    Başlık çevirisi yok

    ORHAN ÜNAL ZORBA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2005

    Ürolojiİstanbul Üniversitesi

    Üroloji Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. ATEŞ KADIOĞLU

  4. Kapak replasmanı yapılan hastalarda miyokard korunması ve apoptoz ile ilişkili mikrorna'ların araştırılması

    Investigation of micrornas related to myocardic protection and apoptosis in valve replacement patients

    TENZİLE DENİZ TOKLUMAN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    BiyolojiErciyes Üniversitesi

    Tıbbi Biyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ELİF FUNDA ŞENER

  5. Oksidatif stres altında mezenkimal kök hücrelerde Src-YAP aktivitesi ve apoptoz ile ilişkisi

    Src-YAP activity in mesenchymal stem cells under oxidative stress and its relation with apoptosis

    ÖZLEM BOZDEMİR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    BiyolojiHacettepe Üniversitesi

    Kök Hücre Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NACİYE DİLARA ZEYBEK