Nöroendokrin akciğer tümörlerinin retrospektif değerlendirilmesi
Retrospective evaluation of neuroendocrine lung tumors
- Tez No: 108230
- Danışmanlar: DOÇ.DR. MUSTAFA ÖZGÜROĞLU
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Onkoloji, Oncology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2001
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 51
Özet
ÖZET Nöroendokrin akciğer tümörleri, bir çok özellikleri hakkında halen farklı görüşler bildirilmesine rağmen, oldukça agresif seyri ve kötü sağkalım özellikleri ile ilgili hiçbir şüphemizin olmadığı tümörlerdir. Çalışmamızda kliniğimizde izlenen NE akciğer tümörlerinin demografik özellikleri, alt grupları, uygulanan tedavi rejimleri ve bunlara alman yanıtlar, hastalığın seyri, prognoz va sağkalrmlan irdelenmiştir. Çalışmaya 238 KHAK'i, 13 BHNEK, ve 8 NE-KHDAK olmak üzere toplam 259 olgu alındı. 238 hastadan oluşan KHAK ve geri kalan 21 hastadan oluşan NE özelliklere sahip KHDAK olmak üzere oluşturulan 2 grubun demografik özellikleri, uygulanan tedaviler, yanıtlan, seyirleri ve sağkalımlan değerlendirilmiştir. Çalışmamızda NE akciğer tümörleri en sık erkeklerde görülmekte olup, görüldüğü ortalama yaş KHAK'li olgularda 58.3+9.1 ay iken, NE özelliklere sahip KHDAK'li olgularda 58.8±9 ay olarak bulundu. Bu tümörlerin tanısında önemli yer tutan immünhistokimyasal belirleyiciler ile ilgili değişik veriler olmasına rağmen ve çalışmamızın sonuçlarının bir kısmı da bu verilerle paralellik göstermesine rağmen, kesin olarak uygulanması gereken tek bir immünhistokimyasal belirleyicinin tamda yeterli olmadığı, en az 3-4 belirleyiciye bakılmasının daha uygun olacağı, çıkan sonuçtur. Çalışmamızda bu belirleyicilerin pozitif bulunmasının sağkalıma bir katkısı tesbit edilememiştir. Çalışmamıza dahil edilen KHAK'li hastalara uygulanan 1. ve 2. basamak kemoterapi rejimlerinde platin ağırlıklı rejimler dikkat çekerken, bu rejimlerin sağkalıma etkisi açısından birbirine üstünlüğü gözlenmedi. KHAK'li olguların çoğu literatür bilgileri ile uyumlu olarak ilk tedaviye olumlu yanıt vermesine rağmen, takiplerde çoğunun nüks ederek kaybedildiği gözlendi. Bu da KHAK'nin tedaviye rağmen kötü gidişli bir tümör olduğunu doğruladı. Sınırlı evre olgularda progresyonsuz sağkalım süresi 9.17±5.8 ay, ortalama sağkalım süresi 36ise 12.12+9.1 ay bulunurken, yaygın evre olgularında progresyonsuz sağkalım süresi 7.05±4.57 ay ve ortalama sağkalım süresi 9.58±6.2 ay olarak bulunmuştur. Proflaktik beyin ışınlanması uygulanan hasta sayısı az olduğundan (n=2), bu konuda herhangi bir yorum yapılamamıştır. Çalışmamızda NE özelliklere sahip KHDAK'lerine uygulanan 1. ve 2. basamak KT rejimlerinin de platin ağırlıklı olduğu görüldü. %62.5 hastanın 1. basamak tedaviye rağmen nüks ettiği gözlendi. 2. basmak tedavilerin ise sağkalıma etkisi gösterilemedi. Bu gruptaki hastaların tam anında, daha erken evrede olduğu, çok sayıda hastaya (%66.7, n=14) cerrahi uygulandığı gözlendi. Hastaların progresyonsuz sağkalım süresi 8±3.55 ay, ortalama sağkalım süresi 15.5±1 1.4 ay, olarak bulundu. Retrospektif bu değerlendirme sonucunda, KHDAK'nin nöroendokrin komponent içermesine (NE-KHDAK, BHNEK) rağmen, klinik gidişin, nöroendokrin akciğer kanserlerinin prototipi olarak bilinen KHAK'den daha olumlu olduğu görülmüştür. Ancak bu konuda daha kesin yargıya varabilmek için daha geniş seriler içeren prospektif çalışmalara ihtiyaç vardır. 37
Özet (Çeviri)
SUMMARY Neurondocrine lung tumors are aggresive tumors by poor prognosis and they are one of the most common tumors causing death worldwide. In our study, we studied the demographic features, subgroups, treatment protocols, response rates, prognosis and survival of patients which had diagnosis of neuroendocrine lung tumors who were followed up in our clinic. The study consisted of 238 small cell lung cancer cases, 13 large cell neuroendocrine lung cancer and 8 non-small cell lung cancer cases with neuroendocrine differentiation of total 259 patients. We evaluated the two groups, consisting of 21 non-small cell lung cancer patients which had neuroendocrine component and 238 small cell lung cancer patients. In our study neuroendocrine lung tumors were seen most frequently in male population and the mean age in the small cell lung cancer patients was 58.8±9.1 months meanwhile it was 58.8±9 months in non-small cell lung patients with neuroendocrine features. Although, there are various results related to the immunohistochemical markers which are important in diagnosis of these tumors, we found some similar results with the literature. An important thing about these immunohistochemical markers is that at least 3 or 4 of them must be used in diagnosis of neuroendocrine lung tumors. In our study, we didn't demonstrate any benefit of positivity of these markers on survival. In small cell lung cancer group, the first and second step chemotherapy regimens were mostly consisting of platin and no superiority of these regimens one on another was detected. Although there was a positive response to the treatment in majority of small cell lung cancer patients, in follow up we observed that most of them were died of recurrences. So it was shown that small cell lung cancer was a tumor with poor prognosis although appropriate chemotherapy was given. In cases with limited stage disease, the progression free survival 38rate was 9.17±5.8 months and mean survival rate was 12.12±9.1 months. In extensive stage disease these values were 7.05±4.57 months and 9.58±6.2 months respectively. Because the number of patients whom prophylactic cranial irradiation was given is small (n=2), we couldn't make any comment about this subject. In our study, the first and second chemotherapy regimens given to the non-small cell lung cancer patients with neuroendocrine features mostly consisted of platin based regimens. In spite of first step treatment, %62.5 of patients were relapsed. No benefit of second step therapy regimen on survival was seen. The patients in this group were at early stage during the time of diagnosis and surgical therapy was performed to them. The progression free survival rate was 8±3.55 months and mean survival rate was 15.5±1 1.4 months. In conclusion of this retrospective study, it was seen that although the non-small cell lung cancer had neuroendocrine component, the prognosis and behaviour of them were better than small cell lung cancer which is a prototype of neuroendocrine lung cancers. But, to be able to make more certain commends, we need more prospective studies with large series of patients. 39
Benzer Tezler
- Küçük hücreli karsinom dışı akciğer karsinomlarında nöroendokrin diferansiyasyon ve prognostic önemi
Neuroendocrine differantiation and prognostic significance in non-small cell lung carcinomas
SİBEL ÖZTÜRK
- Nöroendokrin tümörlü hastaların retrospektif değerlendirilmesi
Retrospective assessment of patients with neuroendocrine tumour
MUSTAFA ALPTEKİN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
OnkolojiTrakya Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. İRFAN ÇİÇİN
- Bronkopulmoner karsinoid tümör nedeniyle küratif cerrahi tedavi uygulanan hastalarda sağkalım sonuçları ve prognostik faktörler
Survival outcomes and prognostic factors in patients WHO applied curative surgical treatment for bronchopulmonary carcinoid tumor
AYŞE UĞURUM YÜCEMEN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiAnkara ÜniversitesiGöğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MURAT ÖZKAN
- Akciğer karsinoid tümörlerinde ki-67 ve OTP gen ekspresyonunun sağkalıma etkisi ve nüks ile ilişkisi
The effect of ki-67 and OTP gene expression on survival and relationship with recurrens in pulmonary carcinoid tumors
MEHMET ÇETİN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiSağlık Bilimleri ÜniversitesiGöğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. GÖKTÜRK FINDIK
- Akciğer kanserinde ıgf1r'ünün prognostik önemi
Başlık çevirisi yok
UTKU DÖNEM GÜNDOĞDU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2013
OnkolojiSağlık Bakanlığıİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MUSTAFA YILDIZ