Göğüs ağrısı tanımlayan kadınlarda koroner arter hastalığının klinik göstergeleri
Clinical predictors of coronary artery disease in women presenting with chest pain
- Tez No: 108448
- Danışmanlar: PROF. DR. ZEKİ ÖNGEN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kardiyoloji, Cardiology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2001
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Kardiyoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 33
Özet
ÖZET Bu çalışma, göğüs ağrısı nedeni ile koroner anjiyografi yapılan kadınlarda, göğüs ağrısına eşlik ederek, altta yatan bozukluğun koroner arter hastalığı olup olmadığını daha güçlü gösterebilecek bağımsız klinik değişkenlerin bulunup bulunmadığını araştırmak amacıyla planlandı. Çalışmanın yapıldığı 1996-2000 yılları arasında, yaşları 28-79 arasında değişen, göğüs ağrısı olan 508 kadın hastaya koroner anjiyografi yapıldı.“Bypass”geçirmiş hastalar çalışma dışında bırakıldı. Tipik angina pektoris (kararlı, kararsız), atipik angina pektoris, angina dışı göğüs ağrısı yakınması olan hastalarda hipertansiyon, diyabet, sigara, kan lipid düzeyleri, sol ventrikül hipertrofısi, aile öyküsü, menopoz yaşı, hormon replasman tedavisi, ileri yaş, bel/kalça oranı, beden kitle indeksi (BKİ) koroner arter hastalığı risk faktörleri olarak tanımlandı. Koroner anjiyografi sonucunda olguların %49.6'sında (252/508) koroner arterler normal, %50.4'ünde (256/508) koroner arterlerde darlık bulundu. Hipertansiyon, diyabet, aile öyküsü, artmış bel/kalça oranı, ileri yaş, erken menopoz koroner arter darlığı sıklığını anlamlı olarak arttıran risk faktörleridir. Angina tipi ile koroner arterlerde darlık görülme sıklığı arasında anlamlı ilişki bulunmaktadır, özellikle kararsız angina pektoris koroner arter hastalığının en güçlü göstergesiydi. Bu çalışmada, kararlı angina pektoris tanımlayan kadınların %68'inde, atipik anginalıların %28'inde, angina dışı göğüs ağrısı olan kadın hastaların %17'sinde koroner arter darlığı saptanmıştır. Kararsız angina pektorisli olgularda ise bu oran %94'e ulaşmaktadır. Dinlenme EKG'sinde iskemik değişiklikler {iskemi, lezyon, infarktüs, tam sol dal bloku) bulunan hastalarda anjiyografik olarak belirlenen koroner arter darlığı oranı, normal EKG bulgularına sahip hastalara göre daha yüksekti. Miyokard perfüzyon sintigrafısinin pozitif olduğu hasta grubunda anjiyografik olarak daha yüksek oranda koroner arter darlığı saptandı. Yüksek serum total kolesterol, LDL, VLDL, trigliserid düzeyleri ile koroner arter darlığı arasında anlamlı ilişki bulunurken, serum HDL düzeyleri ile bu ilişki gösterilemedi. 23Birbirleriyle etkileşebilen koroner arter hastalığının bağımsız risk göstergelerinin, lojistik regresyon analizi sonucunda, tipik angina pektoris tanımlayan kadınlarda, ileri yaş, sistemik arter hipertansiyonu, diabetes mellitus, yüksek trigliserid düzeyleri koroner arter hastalığı olasılığını arttıran risk faktörleri olarak bulunmuştur. 24
Özet (Çeviri)
SUMMARY This study was designed to investigate the presence of independent clinical variables accompanying chest pain, that could serve as strong predictors of underlying coronary artery disease in women undergoing coronary angiography due to chest pain. During the period of 1996-2000, 508 women aged 28 to 79, who underwent coronary angiography, were enrolled into the study. The patients with a history of prior coronary artery“by-pass”grafting surgery were excluded from the study. Hypertension, diabetes mellitus, smoking, serum lipid levels, left ventricular hypertrophy, family history of coronary artery disease, age of menopause, hormone replacement therapy, advanced age, waist to hip ratio and body mass index (BMI) were defined as risk factors of coronary artery disease in patients presenting with typical angina pectoris, atypical angina pectoris and nonanginal chest pain. Of the 508 patients, 252 ( 49.6%) had normal coronary arteries and in 256 (50.4%) patients coronary artery stenoses were detected in coronary angiography. Hypertension, diabetes, increased waist to hip ratio, advanced age and early menapause were risk factors that seemed to increase the incidence of coronary artery stenoses, significantly. A significant correlation was found between the type of angina and incidence of coronary artery stenoses. Especially, unstable angina pectoris was found to be the strongest predictor of coronary artery disease. Coronary artery stenoses were detected in 68%, 28% and 16% of patients presenting with typical angina pectoris, atypical angina pectoris and nonanginal chest pain, respectively. In patients with unstable angina pectoris this incidence was found to be as high as 94%. The incidence of coronary artery stenoses in patients presenting with ischemic changes ( ischemia, lesion, infarction, complete left bundle branch block) in their rest ECGs was higher than in those who presented with normal ECG findins. The degree of coronary artery stenoses was more severe in patients with positive myocardial perfusion scintigraphies. There was a significant correlation between the severity of coronary artery stenoses and the levels of total cholesterol, 25LDL-C, VLDL-C and triglycerides, where as, no such relation was detected when plasma HDL-C levels were considered. As a result of the logistic regression analysis of the independent risk predictors of coronary artery disease, it was concluded that, advanced age, systemic arterial hypertension, diabetes mellitus and high triglyceride levels were risk factors increasing the probability of detecting coronary artery disease in women presenting with typical angina pectoris. 26
Benzer Tezler
- Koroner arter hastalığında probabilite ve prevalans
Başlık çevirisi yok
HÜSEYİN SARIÇAN
Yüksek Lisans
Türkçe
1992
Tıbbi Biyolojiİstanbul ÜniversitesiTıbbi Biyoloji Ana Bilim Dalı
PROF.DR. MUSTAFA ŞENOCAK
- Pulmoner dev büllerde cerrahi tedavi
Surgical treatment in pulmonary bullae
NEJAT ERTÜRÜN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2004
Göğüs HastalıklarıSağlık BakanlığıGöğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı
DOÇ.DR. İRFAN TAŞTEPE
DR. TAMER ALTINOK
- Pediatri kliniklerinden istenen kadın hastalıkları ve doğumkonsültasyonlarının değerlendirilmesi
Evaluation of consultations for obstetrics and gynecological conditions requested from pediatric clinics
EMİNE YILMAZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıMersin ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ÖZLEM TEZOL
- COVID-19 pnömoni tanısı alan hastaların tedaviden sonra 6 ay süre ile poliklinik kontrollerinde: Klinik, laboratuvar, radyolojik olarak değerlendirilmesi
In outpatient controls of the patients diagnosed with COVID-19 pneumonia after 6 months treatment: Clinical, laboratory, radiological evaluation
KADİR ÖZMEN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
Göğüs HastalıklarıAtatürk ÜniversitesiGöğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET MERAL
- Kadınların klimakteryum dönemine özgü gereksinimleri ve hemşirenin rolü
The Needs of women spesific for climacterium period and role of the nurse
NEVİN HOTUN