15-16 yaş düzeyinde ana-babalı ve ana-babasız zeka özürlü çocukların ruhsal uyum problemlerinin incelenmesi
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 11345
- Danışmanlar: DOÇ. DR. NERGİZ GÜVEN
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Psikoloji, Psychology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1990
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
- Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Eğitimi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 85
Özet
ÖZET Bu araştırma, 15-16 yaş düzeyindeki ana - babalı ve ana - babasız zeka özürlü çocukların ruhsal uyum problemlerinin incelenmesi amacı ile yapılmıştır. Ana - babaya sahip olup olmama durumunun, kurumda kalma süresinin çocukların ruhsal uyum problemleri üzerine etkisi incelenmiştir. Araştırma örneklemine Milli Eğitim Bakanlığına bağlı Aydınlıkevler Eğitilebilir Zihinsel Özürlü Çocuklar İş Okulundaki ve Başbakanlık Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü bünyesindeki Saray Rehabilitasyon ve Bakım Merkezinde bulunan 15-16 yaş düzeyindeki ana - babalı ve ana - babasız altmışar eğitilebilir zeka özürlü çocuk alınmıştır. Ruhsal uyum problemlerinin saptanması amacı ile Hacettepe Üniversitesi Çocuk Ruh Sağlığı Ruhsal Uyum Ölçeği kullanılmıştır. Aileler ve uzmanlar tarafından değerlendirilmiştir. Ana - babalı ve ana - babasız zeka özürlü çocukların ruhsal uyum problemleri arasında anlamlı bir farklılık olup olmadığı istatistiksel işlemler sonucu saptanmıştır. Yapılan istatistiksel işlemler sonucu 15-16 yaş düzeyindeki ana - babalı ve ana - babasız zeka özürlü çocukların ruhsal uyum problemleri arasındaki fark anlamlı bulunmuştur (P < 0.05). Ana - babalı zeka özürlü çocuklarda daha fazla (%83.3) ruhsal uyum problemi saptanmıştır. Ana - babalı zeka özürlü çocukların % 46.7'si nevrotik bozukluğa, % 36.7'si davranış bozukluğuna eğilim gösterirken, ana - babasız zeka özürlü çocukların % 36.7'si nevrotik bozukluğa, % 23.3'üde davranış bozukluğuna eğilim göstermektedir. 15-16 yaş düzeyindeki ana - babalı ve ana - babasız zeka özürlü çocukların ruhsal uyum problemleri cinsiyete göre incelendiğinde ise kız çocukları arasındaki farklılık istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (P 0.05). Ana - babalı ve ana - babasız zeka özürlü erkek çocuklar da nevrotik bozukluğa, kız çocuklarda ise davranış bozukluğuna eğilim daha fazla bulunmuştur. (Tablo 2). 70Ana - babalı zeka özürlü kız çocuklarda en fazla görülen problem davranışın durgunluk ve içe kapanıklık (%70.0), en az ise yalan söyleme (%10.0) olduğu, erkek çocuklarda ise en fazla hareketlilik ve yerinde duramama (%89.5) en az ise kekemelik ve tik (%10.0) olduğu görülmüştür. Ana - babasız zeka özürlü kız çocuklarda en fazla görülen problem davranışın sıkılgan, çekingen ve güvensizlik (%60.0), en az ise gece korkuları ve işeme (%10.0) olduğu, erkek çocuklarda ise en fazla okula isteksiz gitme (% 85.0), en az ise gece korkularının (%5.0) olduğu saptanmıştır. Kaka kaçırma durumuna ise her iki gruptada hiç rastlanmamıştır. Toplumun özürlülere karşı anlayışlı ve hoş görülü davranmasını sağlayacak yaygm eğitim çalışmalarının yapılması, aile danışma merkezleri açılarak, ailelerin psikolojik yönden rahatlatılarak kaygı ve endişelerinin en aza indirilmesi, ailelere bilgi beceri ve ekonomik yönden destek verilmesi gerekmektedir. En doğal hakları olan aile ortamından çeşitli nedenlerle mahrum olan ve kurumlarda yaşamak zorunda olan çocukların evlat edinilip yetiştirilmeleri için toplum bilinçlendirilmen ve teşfik edilmelidir. Hizmet içi eğitim programları düzenlenerek özel eğitim konusunda personel bilgilendirilmelidir. Özür, özürlülük ve sorunları konusunda örgün ve yaygın eğitim kurum ve programlarıyla, kitle iletişim araçları yoluyla etkin yaygın ve sürekli çalışma yapılmalıdır. Bu çalışmada uzmanların çocukları değerlendirirken çelişkiye düştükleri ve soruları cevaplamada zorlandıkları gözlenmiştir. Uzmanların çocukları daha yakından tanımaları ile daha objektif sonuçların alınacağı düşünülmektedir. 71
Özet (Çeviri)
Özet çevirisi mevcut değil.
Benzer Tezler
- Pediatrik palyatif bakım merkezlerinde tedavi gören hastaların özellikleri ve onlara bakım veren bireylerin bakım yükleri ve tükenmişlik durumları
Characteristics of patients treated in pediatric palliative care centers and care loads and burnout conditions of the individuals WHO care for them
MEHTAP AKBULAK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Eğitimi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ŞANLIAY ŞAHİN
- Lise öğrencilerinin kullandıkları başaçıkma stratejileri ile kendini kabul düzeyi arasındaki ilişki
The Relationship between coping strategies and level of self -acceptance of high school students
NAİM GÜCÜYETER
Yüksek Lisans
Türkçe
2003
Eğitim ve ÖğretimDokuz Eylül ÜniversitesiEğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FERDA AYSAN
- Ergenlerde ebeveyn kontrolünün sağlıklı beslenme takıntısıyla (ortoreksiya nervoza) ilişkisi
The relationship between parental control and healthy eating obsession (orthorexia nervosa) in adolescents
SEDA TÜRKER
Yüksek Lisans
Türkçe
2021
Psikolojiİstanbul Gelişim ÜniversitesiPsikoloji Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ ÖMER AKGÜL
- İlköğretim 2. kısım öğrencilerinde kovaks ölçeği ile depresyon taraması sonuçlarının sosyodemokrafik özelliklerle ilişkisi
The relationship between sociodemographic characteristic and the depression scan results with children depression inventory in the students primary school (part 2)
HASAN KÜÇÜKKENDİRCİ
- Ergenlerin ruhsal belirtileri ile duygusal özyeterlik düzeylerinin incelenmesi
Investigation of mental symptoms and emotional self-efficacy levels of adolescents
ÖZGE SAKARYA
Yüksek Lisans
Türkçe
2013
Eğitim ve ÖğretimDokuz Eylül ÜniversitesiEğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. FATMA EBRU İKİZ