Geri Dön

Çekal ligasyon ve ponksiyon yöntemi ile oluşturulan sepsiste granülosit koloni stimülan faktör (GCSF-Filgastrim) ve Seftriaksion'un karaciğer ve böbrek üzerine etkileri

Effects of granulocyte colony stimulating factor (GCSF-Filgastrim) and ceftriakson on liver and kidneys in a sepsis model formed by cecal ligation and punction

  1. Tez No: 115496
  2. Yazar: AHMET ALAN
  3. Danışmanlar: PROF.DR. ÜMİT BALCISOY
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Genel Cerrahi, General Surgery
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2002
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 43

Özet

ÖZET Amaç: Ratlarda çekal ligasyon ve ponksiyon yöntemi ile oluşturulan septik peritonit modelinde Granülosit Coloni Stimulating Faktör (GCSF) ve geniş spektrumlu bir antibiyotiğin (seftriakson) hem ayrı ayrı hem de birlikte karaciğer ve böbrek dokusu üzerine olan etkileri karşılaştırmalı araştırılması. Materyal-Metod: Wistar -Albino ratlarda çekal ligasyon ve ponksiyon yöntemi ile septik peritonit oluşturdum. 40 adet rat kullanarak kontrol sepsis, GCSF, seftriakson ve GCSF+Seftriakson grubu olarak 10'arlı 4 grup oluşturuldu. Ratlar 48 saat standart şartlarda yaşatıldı ve 48 saat sonunda aşırı dozda eter ile sakrifiye edildi. Steril şartlarda kalpten kan, 0. 5-1 cc periton materyali ve böbrek, karaciğerden örnekler alınarak mikrobiyolojik, patolojik ve biyokimyasal olarak incelemeler yapıldı. Bulgular:48 saatlik takip süresince grupların hiçbirinde ölüm görülmedi, ancak sepsis kontrol grubunda 4 adet denekte hemokültür, karaciğer ve böbrek kültüründe üreme olup sepsis gelişirken, sadece antibiyotik verilen grupta yalnız 1 denekte hemokültür, karaciğer ve böbrek kültüründe üreme oldu. Antibiyotik+GCSF verilen grubta ise 1 denekte hemokültür ve karaciğer kültüründe üreme olurken, 1 denekte ise sadece hemokültürde üreme oldu. Sepsis kontrol grubunda yapılan gözlemlerde ratların çevreyle ilgilenmeleri, yemek yemeleri ve su içmeleri hareketleri azalırken, bir araya gelme istekleri, gözlerde soluklaşma ve eksüda arttı. Antibiyotik grubunda bu gözlemleri hiçbiri görülmezken, antibiyotik+GCSF verilen grupta ise bu sepsis belirtilerine çok az rastlandı. Sepsis kontrol grubunda mikrobiyolojik olarak kantitatif olarak sayılan bakteri kolonizasyonu (++++) gibi yüksek oranlarda bulunurken sadece seftriakson verilen ve seftriakson+GCSF verilen grupta hiç böyle yüksek değerlere ulaşmadı. Sepsis kontrol grubunda ve sadece GCSF verilen grupta sepsis ana patojeni E. coli iken seftriakson verilen grupta ise Enterokok sepsis ana etkeni olarak karşımıza çıkmıştır. Karaciğer ve böbrek üzerine yapılan patolojik incelemede sepsis kontrol grubunda sepsis gelişen hayvanların karaciğer parankiminde fokal nekroz, portal alanlarda iltihabi hücre infiltrasyonu kapsül altında eksüda ve nötrofıl 37eksüdasyonu görüldü. Böbrek patolojilerinde kaliks epiteli altında mikst iltihabi infiltrasyon, ve yağlı dokuda iltihabi infiltrasyon görülürken sadece seftriakson verilen deneklerin 4 tanesinde karaciğer ve böbrekte patolojiye rastlanmadı. Bu grupta sepsis gelişen tek denekte karaciğerde parankimde fokal nekroz ve böbrekte mikst iltihabi reaksiyon görüldü. GCSF+Seftriakson verilen grup deneklerinin 4 tanesinde böbrek patolojisine rastlanmazken sepsis oluşan deneklerin birinde karaciğerde fokal nekroz ve iltihabi infiltrasyon görüldü. Diğer deneklerin karaciğerlerinde hafif iltihabi infiltrasyon görüldü. 4 grup içinde de ortalama grup ortalaması değerine göre sepsis gelişen ratlarda BUN (mg/dl) ve SGPT (U/L) değerleri, gelişmeyen ratlara göre yüksek bulundu. Gruplar arasındaki ortalama değerler ise istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı (p>0. 05) Yine grup içinde sepsis gelişmeyen deneklerin hem periferik yaymasındaki polimorfonükleeer lökosit %'leri, hem de peritoneal sıvıda ki polimorfonükleer lökosit %'leri sepsis gelişen deneklere göre yüksek bulunmasına rağmen gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı (p>0. 05) Sadece grupların sepsis gelişen deneklerine baktığımızda ise periferik yaymadaki polimorfonükleeer lökosit sayıları sepsis kontrol grubuna göre sadece seftriakson verilen ve GCSF+Seftriakson verilen grupta istatistiksel olarak anlamlı bulundu. (p

Özet (Çeviri)

Özet çevirisi mevcut değil.

Benzer Tezler

  1. Maclura pomifera bitkisinden elde edilen osajin maddesinin ratlarda çekal ligasyon-punksiyon yöntemi ile indüklenen sepsis modeli üzerine etkilerinin incelenmesi

    Investigation of the Effects of Osajin Substance Isolated from Maclura pomifera Plant on Cecal Ligation-Puncture Induced Sepsis Model at Rats

    MOHAMMAD ALHILAL

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    BiyokimyaAtatürk Üniversitesi

    Biyokimya (Veterinerlik) Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MESUT BÜNYAMİ HALICI

  2. Ratlarda oluşturulan deneysel peritonit modelinde intraperitoneal LR-PRP'nin bakteriyel translokasyona etkisi

    The effect of intraperitoneal LR-PRP on bacterial translocation in an experimental model of peritonitis in rats

    MUSTAFA HİLKAT BİLALOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Genel CerrahiSüleyman Demirel Üniversitesi

    Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÖMER RIDVAN TARHAN

  3. İki darbe modelinde spesifik ve non-spesifik fosfodiesteraz inhibitörleri ve N-asetilsisteinin oksidatif stres ve uzak organ hasarına etkisi

    The effects of specific and non specific phosphodiesterase i̇nhibitors and N-acetylcysteine on oxidative stress end remote organ injury in two hit trauma model

    ÖZDEMİR ÖZER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Genel CerrahiCumhuriyet Üniversitesi

    Cerrahi Tıp Bilimleri Bölümü

    PROF. DR. METİN ŞEN

  4. Deneysel septik peritonitte TH1/TH2 modulasyonu

    TH1/TH2 modulation in experimental septic perionitis

    BAYRAM KIRAN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2003

    Allerji ve İmmünolojiİstanbul Üniversitesi

    İmmünoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. GÜNNUR DENİZ