Geri Dön

Pulmoner tromboembolizmde herediter faktörlerin rolü

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 118380
  2. Yazar: N. GÜLFER OKUMUŞ
  3. Danışmanlar: PROF.DR. ORHAN ARSEVEN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Üroloji, Urology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2002
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Üroloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 53

Özet

7. ÖZET Pulmoner tromboembolizm, mortalite ve morbiditesi yüksek bir hastalıktır. Pulmoner tromboemboli geçiren ve tanı konulamayan durumlarda tekrarlayan ataklar nedeniyle %30'lara ulaşabilen mortalite oranı, erken tanı ve tedavi ile %3'lere kadar düşürülebildiği için PTE korunabilir bir ölüm nedenidir. Derin venöz tromboz geçiren olguların %10'unda sonradan PTE gelişmekte ve insidans yaşla birlikte artış göstermektedir. Kırk yaşından önce nedeni açıklanamayan trombotik epizod geçiren, tekrarlayan tromboemboli ve ailesel tromboz öyküsü bulunan kişilerde doğumsal yatkınlıktan şüphelenilmeli ve herediter risk faktörleri araştırılmalıdır. Herediter faktörler tromboembolizme hiperkoagülasyon yoluyla genetik yatkınlık oluştururlar. Endojen antikogülanların eksikliği (protein C, protein S, antitrombin III), homosistein yüksekliğinin yanında son dönemlerde tanımlanan faktör V Leiden ve protrombin G20210A mutasyonun varlığında PTE riski belirgin olarak artar. Bu faktörlerin saptandığı hastalarda tedavi ve proflaksi süreleri değiştiğinden dolayı, aile taraması ve genetik danışma önem kazanır. PTE tanısıyla izlediğimiz olgularda herediter faktörlerin varlığını saptamak amacıyla prospektif bir çalışma planladık. Çalışmaya kliniğimizde 5 yıldan beri PTE tanısı konularak (kabul edilmiş yöntemlerle) takip edilen 100 olgu ile daha önce trombotik epizod geçilmemiş ve ailesel tromboz hikayesi olmayan 100 sağlıklı olgu alındı. Her iki gruptaki olguların periferik venöz sisteminden alman kan örneklerinde serum protein C, protein S, antitrombin III ve total homosistein düzeyleri belirlendi. Faktör V Leiden G1691A ve protrombin G20210A mutasyonlarının varlığı araştırıldı. Çalışmada faktör V Leiden, tüm faktörler arasında PTE'ye neden olan en önemli herediter faktör olarak saptandı (Hasta grubunda %22, kontrol grubunda %11, p=0.03). FVL taşıyıcılığı pulmoner emboli + derin venöz trombozu olan grupta izole pulmoner embolisi olan gruba göre anlamlı olarak yüksekti (p=0.03). Birden fazla herediter faktör taşıyan 12 olgunun altısında ve faktör V Leiden'i homozigot olarak taşıyan üç olguda tekrarlayan tromboemboli öyküsü vardı. 45Sonuç olarak faktör V Leiden çalışma grubumuzda pulmoner tromboembolizme neden olan en önemli herediter risk faktörü olarak bulundu. Bu faktörün diğer herediter faktörlerle birlikteliğinde veya tek başına homozigot olarak taşınması durumunda tekrarlayan tromboemboli riskinin artması nedeniyle bu olgulara ömür boyu proflaksi uygulanmasını ve aile taramalarının yapılmasını önermekteyiz. 46

Özet (Çeviri)

Özet çevirisi mevcut değil.

Benzer Tezler

  1. Herediter trombofili zemininde gelişen tromboz vakalarının klinik değerlendirilmesi

    Clinical evaluation of case of thrombosis developed on the ground of herediter thrombophia

    ÜNAL KARACA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    HematolojiHacettepe Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SALİH AKSU

  2. Sistemik lupus eritematozus ve/veya antifosfolipid sendromlu hastalarda serpin mutasyonunun sıklığı ve trombozla ilişkisi

    Prevalence of serpin mutation in patients with systemic lupus erythematosus and / or antiphospholipid syndrome and relationship between thrombosis and serpin mutation

    OZAN EKİM

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    HematolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    UZMAN GÜVEN YILMAZ

  3. Venöz tromboembolizme proteomik yaklaşım

    A proteomic approach to venous thromboembolism

    AFSAR ABBASİ TAGHİDİZAJ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    BiyoteknolojiAnkara Üniversitesi

    Temel Biyoteknoloji Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. DUYGU ÖZEL DEMİRALP

  4. Pulmoner tromboembolizmde serum immünoglobulin E düzeyleri

    Başlık çevirisi yok

    AYNUR TALU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1998

    Göğüs HastalıklarıOndokuz Mayıs Üniversitesi

    Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı

  5. Pulmoner tromboembolizmde düşük kilovolt pulmaner BT anjiografi

    Low-kilovoltage pulmonary CT angiography in pulmonary thromboembolism

    MURAT SERHAT AYGÜN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    Radyoloji ve Nükleer TıpAnkara Üniversitesi

    Radyodiagnostik Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÇETİN ATASOY