1750 sayılı Üniversiteler Kanunu ile 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun örgüt yapısı ve yönetim süreçleri açısından karşılaştırılması
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 12413
- Danışmanlar: PROF. DR. ZİYA BURSALIOĞLU
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Eğitim ve Öğretim, Education and Training
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1990
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Eğitim Yönetimi, Teftişi, Planlaması ve Ekonomisi Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 171
Özet
Bu çalışmada, yükseköğretim sistemimizde köklü değişikliklere yol açan 1750 ve 2547 Sayılı Yasaların ve bunların uygulama sının örgüt amaçları, yapısı ve yönetim süreçleri açısından karşılaştırılması ve değerlendirilmesi yapılmıştır. Çalışmanın sonuçları ve önerileri yoluyla, yakın gelecekte yapılması muhtemel yasal düzenlemelere ışık tutmak da araştırmanın özel amacını oluşturmaktadır. Örgütün klasik olarak kabul edilmiş dört boyu tundan (amaç, yapı, süreç, iklim) bu araştırmada özellikle yapı öğeleri ve yönetim süreçleri üzerinde durulmuştur. Örgüt yapısının kademeleri arasında daha çok uygulama birimleri olan üniversiteler ve fakülteler ele alınmıştır. Yapı öğeleri arasında ise örgütün anatomisi, fizyolojisi, hiyerarşi, rol ve statü kavramları konu edilmiştir. Yönetim süreçleri açısından da, bu yapıyı çalıştırmakta en etkin olan; karar, planlama, örgütleme, ile tişim, koordinasyon ve değerlendirme süreçleri incelenmiştir. Gerek yapı öğeleri gerekse yönetim süreçleri konularında; anılan iki yasanın ve uygulamalarının yansız ve yararlı bir karşılaştırmasının yapılmasına çalışılmıştır. Araştırmanın evrenini 1976 yılı başından bu yana üniversite lerde profesör ve/veya doçent olarak, en az 10 yıl süreyle çalışmış bulunan 2578 öğretim üyesi oluşturmaktadır. 1750 Sayılı Üniversiteler Kanunu ile 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanununun örgüt yapısı ve yönetim süreçleri açısından karşılaştırılması sonucunda iki yasa arasında anlamlı fark bulunduğu görülmektedir. Ankette yeralan 31 sorudan sadece 1. ve 20. sorularda ikiyasa arasındaki fark anlamlı bulunmamıştır. 29 soruda ortalamalar arasındaki farkın önemli olduğu tespit edilmiş; iki soruda 2547 Sayılı Yasaya ilişkin ortalamalar daha yüksek bulunmuştur. Anketin tümü üzerinde yapılan genel değerlendirmede, öğretim üyelerinin 1750 Sayılı Yasaya verdikleri önem derecesi yeni yasa ya oranla daha yüksek bulunmuştur. İstatistiksel test işlemleri sonucunda, i. Yönetici olan ve olmayan öğretim üyelerinin 2547 Sayılı Yasaya verdikleri önem derecesinin 1750 Sayılı Yasaya verdikleri önem derecesinden yüksek olmadığı, ıı. Yönetici olan öğretim üyelerinin 2547 Sayılı Yasaya verdikleri önem derecesinin yönetici olmayan öğretim üyelerine oranla yüksek olduğu, iii. Yönetici olan ve olmayan öğretim üyelerinin 1750 Sayılı Yasa hakkında 2547 Sayılı Yasaya oranla daha yüksek bir fikir birliği içinde bulundukları, iv. Yalnızca 2547 Sayılı Yasa hakkında yönetici olanların yönetici olmayanlara oranla daha yüksek bir fikir birliği içinde bulundukları sonucuna varılmıştır. Ankete katılan öğretim üyelerinin demografik-akademik özelliklerinin değerlendirmede etkili faktör olduğu kabul edilmiş, ilgili test sonuçları öğretim üyelerinin demografik-akademik özelliklerinin ankete verdikleri puanlarda etkili olduğunu göstermiştir. Buna göre yönetim görevi olan öğretim üyeleri, doçentler, 35-44 yaş grubu ve özellikle doktorasını ABD de yapanlar 2547 Sayılı Yasayı 1750 Sayılı Yasa dan daha iyi bulmaktadırlar. Çalışma içerisinde her soru demografik-akademik özellikler bazın- İVda da ele alınmış ve elde edilen bulgular yorumlanmıştır. Genel ve özel sonuçların yanısıra, yasa ortalamaları arasın daki farkın en yüksek olduğu maddelerin başında karara katılma derecesinin geldiği görülmüştür. İki yasa arasında ortalamaları 1750 Sayılı Yasa'dan yana yüksek olan diğer maddeler ise, üyele rin moral düzeyi, dekanların ve rektörlerin göreve geliş yolları, yönetilenlerin kurumsal ve toplumsal saygınlıklarıdır. Bu beş madde birlikte yorumlanarak, dekan ve rektörler yeni yasa ile göreve geliş yollarındaki değişiklerin öğretim üyelerince kararlara katılmamak biçiminde algılandığı, bu durumun üyelerin toplumsal ve kurumsal saygınlıklarını zedeleyeceği ve bunun doğurgusu olarak ta moral düzeylerindeki farklıkların ortaya çıktığı sonucuna varılmıştır. İki yasanın ortalamaları arasındaki farkın en az olduğu son beş sırada yer alan maddeler ise, sistemin diğer sistemlerle sürdürmesi gereken ilişkileri, sistemin iletişim modelinin işler liği, yardımcı doçent unvanını alma yollarının uygunluğu, sistem yönetiminin uzmanlık hizmetlerinden yararlanma derecesi ve plan lama işlemlerinin rasyonelliğidir. Daha önce ifade edildiği gibi iki yasanın genel ortalamaları karşılaştırılarak aradaki farkın önemli olduğu sonucuna varılmıştır. Ancak, farkın önemli bulunma sı, ortalaması yüksek olan yasanın öğretim üyeleri tarafından kabul gördüğü ya da benimsendiği anlamına gelmemektedir. Yasala rın öğretim üyeleri tarafından ne derece kabul gördüğünü anlaya bilmek için, yasaların genel ortalamalarının hangi kategoride (önem derecesinde) yer aldığına bakılmıştır. Yasalara ait var yanslar homojen olduklarından genel ortalamaların, önem derece lerini gösteren ölçek içerisinde nerede bulundukları değerlendi-} rilmiştir. Yeni yasanın genel ortalamasının (2.65) yasaya veri len önem derecelerinde 2 (az) ile 3 (orta) arasında yer alıp
Özet (Çeviri)
This work is concerned with the comparison and the evaluation of laws 1750 and 2547 which have brougth major differences to our higher education system as well as their aims of organization in implementation, structure and administrative processes. Results and sugesstions of this work have the special aim of enlightening the legal changes which may be possible in future. The two aspects of structure and administrative processes out of the four clasically adopted dimensions of aim, structure, process and climate have been scrutinized. This work is concerned mostly about the universities and faculties which are the implementation units among the organizational structure. The concepts of organisational anatomy, physiology, hierarchy, role and status have been taken up among structure elements. As an aspect of the administrative process, decision, planning, organisation, communication, coordination and evaluation have been scrutinized for these were seen to be the most effective ones in making the structure work. An objective view has been adopted for comparing the above mentiond laws from the aspects of structure elements and administrative process. « The population of the work consists of 2578 academics who have been working in the universities for 10 years since 1976 as professors and/or associate professors. It was concluded that a considerable difference exist between law 1750, the Law of Universities and law 2547, the Higher Education law, when compared from aspects of structure and administrative process.Out of 31 questions in the questionnaire only the questions no.l and no. 20 show indifference between these two laws. The mean of 29 questions show significant difference, only two questions have a higher mean about law 2547. The general evaluation of the questionnaire shows that the academic personnel considered law 1750 to be more important than the new law. The results of the statistical data obtained are as follows: i) Academic personnel who are in managerial posts do not considered law 2547 to be more important than law 1750. ii) Academic personnel of managerial posts consired law 2547 more * important when compared with other academic personnel, iii) Academic personnel both in managerial and non-managerial posts have a higher level of agreement on law 1750 than on law 2547. iv) Academic personnel of managerial positions have a higher level of agreement on only law 2547 compared to the ones in non- managerial positions. It was accepted that the demographic-academic specifications of the academic personnel would play an important role in their evaluation and the test results confirmed that these specifications indeed played an important role in their evaluations. According to these results; academic personnel in managerial positions, associate professors, the age of group of 35-44 years and especially the ones who studied their Ph. D degrees in the USA think that law 2547 to be better than law 1750. This work took up each question on the base of demographic- VIIIacademic specifications and the results were derived accordingly. When comparing the mean of two laws, the difference of highest degree was seen to be in the participating in decision made as well as the general and special conclusions. The mean whih scores higher in law 1750 when comparing are; the level of mood of the members, the ways of appointing the rectors and deans, the social and institutional prestige of the ones that are in non-managerial positions. When considered with these five items, it was cocluded that the academic personnel views the appointments of rectors and deans in regulation with the new law to be a way of keeping them out of the decision making process and in turn damages their social and institutional prestige leading to differences in their mood. The means which scored lowest in differences in the comparison of two law were found to be; the relations which the system had to continue on having with other systems, the functionality of the system's communication model, the suitability of obtaining assistant professor, the degree of advantages obtained in using specialization services of the system and the rationality of the planning procedures. As mentioned earlier, the general means of the two law were compared and it was concluded that the difference between them was significant. Howevever, it does not mean that this level of difference is suggesting the one with higher mean is accepted or is identified with the academic personnel. In order to decide on the level of acceptance of these laws among academic personnel, the position of the general mean in the category was viewed. As IXthe variances of the law were homogeneous; positions of the general means were evaluated from the aspects of their importance. It was seen that the general mean of the new law was 2.65; the importance it carried floated between 2 (low) and 3 (middle) scoring near
Benzer Tezler
- Planlı dönemde yükseköğretim politikaları ve uygulamaları
Başlık çevirisi yok
TANER ÇAKIR
Yüksek Lisans
Türkçe
1993
Eğitim ve ÖğretimAnkara ÜniversitesiEğitim Yönetimi ve Planlaması Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ZİYA BURSALIOĞLU
- Bindokuzyüzaltmış'tan günümüze milli eğitim politikalarının değerlendirilmesi
Evaluation of national educational policies from 1960 up to present
BÜLENT AKDAĞ
Yüksek Lisans
Türkçe
2001
Eğitim ve ÖğretimYıldız Teknik ÜniversitesiEğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. SEVİNÇ PEKER
- Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinin yükseköğretim politikalarına etki eden faktörler (1961-1989)
Başlık çevirisi yok
GIYASETTİN DEMİRHAN
- A. Vivaldi'nin iki obua, iki klarnet ve yaylılar için konçertosunda (RV560) klarnet icrasının yapısal ve dönemsel olarak incelenmesi
Structural and periodical analysis of clarinet performance in Vivaldi's concerto for two oboes, two clarinets and strings (RV560)
MEHMET AFŞAR
- Aile içi şiddetin boşanma davalarına etkisi
The effects of internal family violence on divorce cases
BURCU AKHAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2009
Adli Tıpİstanbul ÜniversitesiSosyal Bilimler Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FATİH SELAMİ MAHMUTOĞLU