Geri Dön

Akut koroner sendromlarda plak özellikleri: çok damar intravasküler ultrason çalışması

Plaque morphologies in acute coronary syndromes: multivessel intravascular ultrasound study

  1. Tez No: 124538
  2. Yazar: ALPARSLAN KURTUL
  3. Danışmanlar: PROF.DR. BERKTEN BERKALP
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kardiyoloji, Cardiology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2003
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ankara Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kardiyoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 81

Özet

ÖZET AMAÇ Son yıllarda yapılan çalışmalarda akut koroner sendromlarda pankoronaritis olduğu ve aterosklerotik plakların diffüz instabilite gösterdiği ileri sürülmektedir. Bu çalışmada akut koroner sendromlarda aterosklerozun yaygınlığının, akut koroner olayla ilişkili ve ilişkisiz plakların morfolojik özelliklerinin incelenmesi ile akut koroner sendrom serolojik göstergeleri arasındaki ilişkinin araştırılması amaçlanmıştır. GEREÇ VE YÖNTEM Çalışmaya, ilk kez akut koroner sendrom tanısı ile başvuran ve daha önce herhangi bir koroner girişim veya koroner by-pass operasyonu yapılmamış 28 hasta alındı. Bu hastaların akut koroner olaydan sorumlu ve sorumlu olmayan lezyonlan içeren 21 infarktla ilişkili arter ve 46 infarktla ilişkisiz arter olmak üzere toplam 67 nativ koroner arteri koroner anjiografi ve intravasküler ultrason ile incelendi. BULGULAR Yirmisekiz hastanın 67 koroner arterinde, intravasküler ultrason ile 21 'i infarktla ilişkili arterdeki sorumlu lezyon, 14'ü infarktla ilişkili arterdeki sorumlu olmayan lezyon ve 61 'i infarktla ilişkisiz arter lezyonlan olmak üzere toplam 96 aterosklerotik plak saptandı. İnfarktla ilişkili arterdeki sorumlu lezyonlann %85.7'si, 62sorumlu olmayan lezyonlann %50'si ve infarktla ilişkisiz arterlerdeki lezyonlann %58.3'ü yumuşak plak yapısında idi. Plak tipleri açısından gruplar arasındaki fark anlamlı bulunmadı. İnfarkttan sorumlu lezyonlar anlamlı olarak daha fazla trombus içermekte idi. İnfarktla ilişkili arterdeki sorumlu lezyonlardan anlamlı farklılık göstermese de infarkttan sorumlu olmayan lezyonlarda ve infarktla ilişkisiz arter lezyonlannda mikst plakların artış gösterdiği ve sert plaklara da rastlandığı saptandı. Kalsifikasyon varlığı ve kalsiyum arkının derecesi gruplar arasında anlamlı farklılık göstermedi. Kalsifikasyon lokalizasyonu sıklıkla yüzeyel olma eğiliminde idi. Aterosklerotik plakların %32.3'ünde rüptür gözlendi. Bu rüptürlerinin %61.2'si infarktla ilişkili arterlerde idi. Onüç hastada (%61.9) infarktla ilişkili arterdeki sorumlu lezyondan farklı bir yerde en az 1 plak rüptürü saptandı. Hastalarda %28.5 oranında infarkttan sorumlu lezyon ile aynı anda farklı bir yerde plak rüptürü gözlendi. Rüptür olan plakların %51.6'sında kalsifikasyon mevcut idi. Rüptür gözlenen plaklar anlamlı olarak daha sık kalsifikasyon içeriyordu. Ancak plak tipi ve eksantrisite indeksi bakımından rüptür olan ve olmayan plaklar arasında anlamlı farklılık gözlenmedi. İnfarktla ilişkili arterdeki suçlu lezyonlar, damarda plak yerleşimi 0.30 ±0.03 olarak belirlediğimiz indeksi nedeniyle belirgin eksantrik lokalizasyon göstermekte idi. Eksantrisite indeksi bakımından suçlu lezyonlar ve diğerleri arasında anlamlı fark saptanmadı. Plak yükü ve lezyon uzunluğu da suçlu lezyonlarda diğer lezyonlardan daha fazla idi. Pozitif remodeling infarktla ilişkili arterdeki suçlu lezyonlarda %52.4 oranında saptanırken, infarktla ilişkili arterdeki suçlu olmayan lezyonlarda %57.1 ve infarktla ilişkisiz arterdeki lezyonlarda %50.8 oranlarında bulundu. Pozitif remodeling açısından 3 grup lezyon arasında anlamlı 63fark saptanmadı. Remodeling indeksi suçlu lezyonlarda 1.23±0.81 olarak ölçüldü. Plak rüptürü olanlarda olmayanlara göre serum CRP düzeyi anlamlı olarak daha yüksek bulundu. SONUÇ Akut koroner olaydan sorumlu lezyonlann plak yükü fazla olup sıklıkla yumuşak yapıda, eksantrik lokalizasyonlu ve uzun olma eğilimindedirler. Lezyonlann yaklaşık %50 sinde trombüs ve plak rüptürü görülmektedir. Pozitif remodeling sıklığı %52.4 dür. Akut koroner olayla ilgili damardaki sorumlu olmayan aterom plakları ile akut koroner olayla ilişkisiz koroner arter plakları da benzer morfolojik özellikler (sıklıkla yumuşak yapıda, eksantrik plaklar) taşımaktadır. Pozitif remodeling görülme oram akut koroner olaydan sorumlu plaklardan farklı bulunmamaktadır. Ancak plak yükleri sorumlu lezyonlara göre daha azdır, trombüs nadiren görülmektedir. Rüptür sıklığı ise %26.7 olarak saptanmıştır. Damar alanları lezyonlar arasında anlamlı farklılık göstermemiştir. Akut koroner sendrom olgularında multipl rüptür görülme sıklığı %61.9 bulunmuştur. Rüptür infarktla ilişkili arterdeki sorumlu veya sorumsuz plaklarda yoğunluk göstermektedir. Rüptür olan plaklar rüptür olmayan plaklara göre daha sık kalsifikasyon göstermektedir ve yüzeyel yerleşimlidir. Yüksek serum CRP düzeyi ile plak rüptürü birlikteliğinin saptanması, akut koroner sendrom olgularında inflamatuar aktivitedeki artışın önemini düşündürmektedir.“”iH m 64

Özet (Çeviri)

Özet çevirisi mevcut değil.

Benzer Tezler

  1. Investigation of the relationship between chlamydia pneumoniae and atherosclerosis by 16S rRNA sequencing method

    Chlamydia pneumoniae ve ateroskleroz arasındaki ilişkinin 16S rRNA sequncing yöntemi ile araştırılması

    HASAN ALAA WAHHAB ALANTAKE

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2021

    MikrobiyolojiÇukurova Üniversitesi

    Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FATİH KÖKSAL

  2. Riskli akut koroner sendrom hastalarındavasküler enflamasyon belirteçleri ve statinlerinetkisi

    Vascular inflammation markers and effects ofstatins in risky acute coronary syndromes

    ALİ ÇONER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    KardiyolojiBaşkent Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALP AYDINALP

  3. St yükselmesiz akut koroner sendrom hastalarında niasinin hs-crp üzerine etkisi

    The effects of niacin on hs-crp levels in patients with non st elevated acutecoronary syndrome

    EMİR KARAÇAĞLAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    KardiyolojiBaşkent Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. İLYAS ATAR

  4. Plasma D-dimer düzeyi ve koroner arter hastalığı riski

    Plasma D-dimer level and of coronary artery disease

    BİLGEHAN KARADAĞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2002

    Kardiyolojiİstanbul Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. NERGİS DOMANİÇ