Medeni Usul Hukukunda alternatif uyuşmazlık çözümü ve arabuluculuk
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 127669
- Danışmanlar: PROF. DR. EJDER YILMAZ
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Hukuk, Law
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2003
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Özel Hukuk (Medeni Usul ve İcra İflas Hukuku) Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 430
Özet
395 özet Doktrinde anlaşmazlık ve uyuşmazlık terimlerini genellikle birbirinin yerine kullanılmasına rağmen, bu iki terim arasında önemli bir farklılık bulunmaktadır. Anlaşmazlık,“birbirine zıt veya düşmanca bir durum”, ya da“bir mücadele veya kavga”olarak tanımlanır. Bir uyuşmazlık, dava konusu olabilen meseleler şeklinde ortaya çıkan bir anlaşmazlık çeşidi olarak görülebilir. Uyuşmazlık, müzakere, arabuluculuk veya üçüncü kişinin hüküm vermesi yoluyla çözülebilecek meseleler üzerinde anlaşmazlığa düşülmesini gerektirir. Uyuşmazlık karşı tarafa açıklanan, kişiler arası bir anlaşmazlıktır. Bir anlaşmazlık, birbirine uyumayan bir durumun anlaşılması veya çatışan bir talepte bulunulması şeklinde bir kişiye beyan edilmedikçe uyuşmazlığa dönüşmeyebilir. Alternatif uyuşmazlık çözümü (ADR), mahkemeler tarafından uygulanan şeklî mücadeleci usullerden, şeklî olmayan usullere doğru bir yönelişi temsil eder. ADR, dünya çapındaki adalete ulaşma hareketinin çatısı altında görülebilir. ADR'nin doğuşu Birleşik Devletler'de 1970'e kadar uzanır. Federal bölge mahkemelerinde uygulanan ilk arabuluculuk ve tahkim programı 1970 tarihlidir. Buna ek olarak ADR' de diğer bir gelişme 1988'de Birleşik Devletler Kongresinin on adet bölge mahkemesinde zorunlu tahkim programı kurması ve diğer on adet bölge mahkemesini gönüllü tahkim programı oluşturması için yetkilendirmesiyle görülmüştür. ADR'nin hızlı gelişimine katkıda bulunan büyük bir etken, 1976'da Amerika Barolar Birliğince düzenlenen“Adalet Yönetimindeki Kamusal Tatminsizliklerin Nedenleri Hakkında Ulusal Konferans”olmuştur. Bu konferansta, uyuşmazlık çözümündeki alternatif usullerin, özellikle arabuluculuk ve tahkimin, tıkanmış halde bulunan mahkemeleri rahatlatacağı, uyuşmazlıkların çözüm süresini kısaltacağı ve giderlerini asgariye indireceği sonucuna varılmıştır. Arabuluculuk hizmeti sunan mahalli adalet merkezlerinin ve çok seçenekli mahkeme teşkilatı programlarının kurulması teşvik edilmiştir. Çok seçenekli mahkeme teşkilatı terimi (ya da çok seçenekli ADR), bir dizi seçimlik uyuşmazlık çözüm usulü sunan mahkemeleri ifade eder. Bu programlar, ihtilaflı tarafları, onlar için en uygun olan uyuşmazlık çözüm yöntemine yönlendirirler. Bunlar: Kolaylaştırma, arabuluculuk veya tahkimdir. Bazı çok seçenekli mahkeme teşkilatı programlan belli türdeki bütün davaları belirli bir ADR programına havale etmekteyken, diğer bazı programlar davacılara seçimlik bir liste sunmaktadırlar. ADR, uyuşmazlık çözümü için mahkemeler vasıtasıyla yürütülen davalarda alternatif olarak işleyen, genellikle tarafsız bir üçüncü kişinin aracılığı ve yardımını içeren bir dizi usuller olarak tanımlanır. Doktrine göre ADR usulleri aşağıdaki yararlan içerebilir: 1- Mahkemelerin iş yükünü ve giderlerini azaltmak, 2- tarafların yargılama için harcadıkları giderleri ve zamanı azaltmak, 3- topluluklara veya tarafların ailelerine zarar veren uyuşmazlıklara hızlı bir şekilde çözümünü sağlamak, 4- bireylerin adalet sisteminden daha iyi bir şekilde tatmin olmasını sağlamak, 5- tarafların ihtiyaçlarına uygun olan çözümleri teşvik etmek,396 6- tarafların uyuşmazlık çözüm usullerine gönüllü olarak uymalarını sağlamak, 7- komşuluk ve topluluk değerlerim ve toplulukların ilişkilerini onarmak, 8- ihtilaflı taraflarca ulaşılabilecek usuller oluşturmak, 9- halka, uyuşmazlıkların çözümünde ihlâl ya da dava yolu yerine daha etkili olan usulleri denemelerini öğretmek, ADR tarafların bir araya getirilmesinde pek çok farklı yöntem gerektirir; bununla birlikte temel ADR usulleri arabuluculuk ve müzakeredir. Arabuluculuk ve uzlaştırma terimleri eş anlamlı olarak kullanılırlar. Arabuluculuk (veya uzlaştırma), tarafların bir anlaşmayı müzakere etmeleri için onlara yardım eden tarafsız bir üçüncü kişice gerçekleştirilen bağlayıcı olmayan bir müdahaledir. Üç tür arabuluculuk vardır. Bunlar geleneksel arabuluculuk, yargısal arabuluculuk ve modern arabuluculuktur. Arabulucunun yapısı ve işlevi, arabuluculuk usulünü diğer uyuşmazlık çözüm usullerinden ayırmaktadır. Arabulucu bir kolaylaştırıcıdır. Arabulucu, ihtilaflı konular üzerindeki kendi kararını taraflara dikte etmemelidir. Arabulucululuk esnek yapısıyla şekillenerek farklı bir usul haline bürünür. Arabulucunun yaklaşımı doğrudan veya dolaylı ya da bunların arasında bir usulde kendini gösterebilir. Arabuluculukta bir ya da birden fazla oturum olabilir. Arabuluculuyla“caucuses”adında ayrı toplantılar yapılabilir. Arabuluculuk oturumları gizlidir ve tarafların iletişimine yadım etmek amacıyla gerçekleştirilir. Arabuluculuk geliştikçe, kolaylaştırma ve değerlendirme arabuluculuğu gibi farklı arabuluculuk türleri ortaya çıkmaktadır. Mahkeme veya arabulucu tarafından hangi arabuluculuk modelinin izlendiğine bakılmaksızın, arabuluculuk usullerinin çoğu aşağıdaki aşamaları izler: Arabuluculuk öncesi aşama, arabuluculuk aşaması ve arabuluculuk sonrası aşama. Türk hukuk sisteminde İş Kanunu, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, Noterlik Kanunu, Vergi Usul Kanunu ve Avukatlık Kanunu gibi kanunlarda, ADR hakkında doğrudan düzenlemeler yerine, ADR kavramı bulunmaktadır. ADR'yi destekleyen en önemli kanunî hüküm Avukatlık Kanunundadır. Avukatlık Kanunu' nun 35/A maddesine göre, müvekkilin talep etmesi halinde bir avukat, dava veya duruşma başlamadan önce ihtilaflı tarafları uzlaştırabilir. Kanun, tarafların uzlaştırma süreci sonunda bir anlaşmaya varmaları halinde, taraflar ve avukatların uyuşmazlığı çözen bir yazılı anlaşma yapmalarını hükme bağlamıştır.“Uzlaşma tutanağı”olarak adlandırılan bu anlaşma avukatlar ve müvekkillerince imzalanır. Uzlaşma tutanağı diğer mahkeme hükümleri gibi icra edilebilir. Kanımca, ADR Türk yargı sisteminde medenî hukuk, ticaret hukuku ve ceza hukuku uyuşmazlıklarının çözümünde temel bir işleve sahip olacaktır. Yakın bir gelecekte, medenî hukukun bütün alanlarında ADR'nin daha önemli ve merkezî bir rol oynayacağı açıktır.
Özet (Çeviri)
397 Summary There are an essential distinction between conflicts and disputes, though the literature often uses the two terms interchangeably. Conflict is defined as“a stole of opposition or hostilities”,“a fight or struggle”. A dispute may be viewed as a class or kind of conflict which manifests itself in distinct, justiciable issues. It involves disagreement over issues capable of resolution by negotiation, mediation or third party adjudication. A dispute is an interpersonal conflict that is communicated or manifested. A conflict may not become a dispute if it is not communicated to someone in the form of a perceived incompatibility or a contested claim. Alternative dispute resolution (ADR) represent a movement, away from formal adversarial proceedings on the part of the courts, toward informal processes. ADR can be seen as lying within the framework of the world-wide access-to-justice movement. The beginnings of ADR are usually traced to the 1970s in the United States. In the federal district courts, the first mediation and arbitration programs date from the 1970s. Additional expansion of ADR occurred in 1988 when the United States congress authorized ten district courts to implement mandatory arbitration programs and an additional ten to establish voluntary arbitration programs. A major impetus for ADR' s rapid growth was a 1976 American Bar Association sponsored National Conference on the Causes of Popular Dissatisfaction with the Administration of Justice. The Conference concluded that alternative forms of dispute resolution, in particular mediation and arbitration, would ease congested courts, reduce settlement time, and minimize costs. The development of neighborhood justice centers (which practice mediation) and multi-door courthouse programs were encouraged. The terms of multi-door courthouse or multi-option ADR describe courts that offer an array of dispute resolution options. These programs direct disputants to the most appropriate dispute-resolving mechanism: facilitation, mediation or arbitration. Some multi-door courthouses refer all cases of certain types to particular ADR programs, while others offer litigants a menu of options. ADR is defined as a range of procedures that serve as alternatives to litigation through the courts for the resolution of disputes, generally involving the intercession and assistance of a neutral and impartial third party. Accordingly in literature the benefits provided by ADR processes may include: 1- lower court caseloads and expenses, 2- reduce the parties' expenses and time, 3- provide speedy settlement of those disputes that were disruptive of the community or the lives of the parties' families, 4- improve public satisfaction with the justice system,398 5- encourage resolutions that were suited to the parties' needs, 6- increase voluntary compliance with resolutions, 7- restore the influence of neighborhood and community values and the cohesiveness of communities, 8- provide accessible forums to people with disputes, and 9- teach the public to try more effective processes than violence or litigant for settling disputes. ADR involves many different techniques of bringing parties together, however the main ADR processes are negotiation and mediation. The terms mediation and conciliation is used synonymously. Mediation (or conciliation) is the non-binding intervention by a neutral third party who helps the disputants negotiate an agreement. These are traditional mediation, judicial mediation and modern mediation. The nature and role of the mediator is what distinguishes the process of mediation from other dispute resolution processes. The mediator is a facilitator. The mediator should not impose his or her own judgment of the issues upon that of the parties. Mediation is characterized by its flexibility, taking shape in a variety of models. Mediator approach may manifest in either directive or non directive fashion, or somewhere in between. There may be only one session or several. There may or may not be separate meetings, called caucuses, with the mediator. Mediation sessions are confidential and structured to help parties communicate. As mediations develops, distinct mediation strategies such as facultative and evaluate are emerging. Regardless of which mediation model a court or mediator follows, most mediations progress through the following stages: Pre-mediation phase, the mediation proper and post-mediation phase. There is ADR concept rather than direct interested provisions about ADR in the Turkish law system such as Code of Labor, Code of Consumer Protection, Code of Notary, Code of Tax Procedure and Code of Lawyer. The most important statutory provision that supported ADR is in the Code of Lawyer. According to the article 35/A of the, Code of Lawyer, if the client claims for conciliation, an attorney may conciliate the disputants when the case or the trial is not commenced. If the parties reach an agreement at the end of the conciliation, the statue provides that the parties and the attorneys will execute a written agreement disposing of the dispute. The agreement called“conciliation minute”signed by clients and their attorneys. Conciliation minute is enforceable in the same manner as any other final judgment. In my view, ADR will be recognized in Turkish judicial system as having a fundamental role to play in the resolution of civil, commercial and criminal disputes. It is clear that in all fields of civil dispute resolution ADR will play a central and rather important role in the near future.
Benzer Tezler
- Sermaye piyasası uyuşmazlıklarında yargı dışı çözüm yöntemleri
Alternative resolution mechanisms in capital market disputes
ONUR KALKAN
Doktora
Türkçe
2019
HukukAnkara ÜniversitesiÖzel Hukuk (Medeni Usul ve İcra İflas Hukuku) Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. EMEL HANAĞASI
- Milletlerarası Usul Hukukunda arabuluculuk
Mediation in International Law of procedure
MALİKE POLAT
Yüksek Lisans
Türkçe
2009
HukukGazi ÜniversitesiÖzel Hukuk (Uluslararası Özel Hukuk) Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. FERİHA BİLGE TANRIBİLİR
- Ticari davalarda dava şartı olan arabuluculuk
Mediation as a condition of trial in commercial cases
BARTUĞ SAYIN
- Arabuluculuk sürecinde taraf vekilliği
Party attorneyship during arbitration process
SELDA ÇİL
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
HukukErciyes ÜniversitesiÖzel Hukuk Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ ŞÜKRAN AKGÜN
- Uyuşmazlıkların alternatif çözüm yolları ışığında avukatlık hukukunda uzlaştırma
Negotiation at law of legal profession in the light of the alternative dispute resolution
MURAT SERHAT SARISÖZEN
Doktora
Türkçe
2011
HukukSelçuk ÜniversitesiÖzel Hukuk (Medeni Usul ve İcra İflas Hukuku) Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ÖMER ULUKAPI