Geri Dön

Küreselleşme ve ulus - devlet çatışmasında insan hakları

Human rights between globalization and nation - state

  1. Tez No: 128037
  2. Yazar: MUSTAFA OKŞAR
  3. Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. EMİN YAŞAR DEMİRCİ
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Sosyoloji, Sociology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2003
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Yüzüncü Yıl Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Sosyoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 165

Özet

Kürselleşme olgusu için yapılan tanımlamalar, sonsuz denecek kadar çoktur. Değerlendirmeler ise iyi ile kötü arasındaki çizgiyi tümüyle dolduracak bir dağılım göstermektedir. Küreselleşmeye yaklaşımlar ve tanımlamalar arasında yapılacak bir seçki sübjektif olmak ve kişisel tercihi yansıtmak zorundadır. Toplumlar arası ilişkileri sıklaştıran ve çoğaltan küreselleşme sürecinin, karşılıklı bağımlılıkla dokunan örümcek ağı modeli içinde, ulus odaklı karşı dinamikler çatışmasıyla çoğul, karmaşık ve çelişkili görünüm çizdiği açıktır. Küreselleşmenin getirdiği süreçle daha önceden ulus-devlet odaklı tanımlanan kavram ve olguların tümü sorgulanmaya ve küreselleşme çerçevesinde yeniden tanımlanmaya ve içerikleri yeniden doldurulmaya başlanmıştır. İnsan haklan, bu yeniden tanımlama ve küresel algılamanın odak noktasına oturmaktadır. İçinde taşıdığı özgürleşim ve ideal olma potansiyeliyle insan haklan, küreselleşme ve ulusçuluk kurgularının ortak çatışma noktasını oluşturmaktadır. İçerikleri ideolojik yaklaşımlarla doldurulan insan haklarına bağlı olarak kültürel, siyasal, ekonomik ve sosyal alanlarda yaratılan yanılsamalar, somut olan-olgusal olan sorunlarla karşılaştığında sorgulanmaya başlanmaktadır. Batı kökenli ideolojiler tarafından yaratılan baskıcı ve sömürücü tutumunun etik temelini oluşturan insan haklan, inandırıcılığını yitirmekte ve bu hakların araçsal kullanımının kabulünü gündeme getirmektedir. Küresele egemenlerin evrensellik iddiasına bağlı olarak önceliklerini ve içeriklerini tespit ettiği insan hakları, güçlünün işine gelen haklar olarak sunulmakta ve bunları benimsetmeye çalışma çabalarının konusu ve alanı olmaktadır. Evrensellik iddiasındaki insan haklarının, Batı kökenli ideolojik motiflerden ayıklanarak yerel-ulusal olan motiflerin ön plana çıkarıldığı bir çerçevede belirlenmesi, soyut insan haklarından, belirli bir toplum içindeki insanı esas alan, somut insan haklarına geçişi de sağlayacaktır. Evrensel diye dayatılanın, içerik olarak sorgulanmadan ve araçsal kullanımına aldırmadan kabul etme yaklaşımı, Batı-öteM arasındaki efendi- köle ilişkisini kuvvetlendirmekte, kurgulanmış ve güçsüz ulus-devletler yaratmaktadır.

Özet (Çeviri)

There are so many, almost infinite, definitions concerning globalisation and globalisation process. Evaluations on globalisation, on the other hand, ranges from one extreme, favours globalisation as an absolute good, a way towards an absolute salvation that must be taken, to another, which sees it an absolute evil, a way towards an absolute damnation that must be avoided. Whether thought in absolute terms or not any choice of definition and evaluations on globalisation, therefore, necessarily reflects the subjectivity of an individual caused by his/her ideological-cultural leanings. In conflicting relations with nation, or nation-state centred social, economic and political dynamics globalisation accelerates and intensify the so-called mutually interdependent relations making the process more complex and conflicting. The process brought about by globalisation questions the very existence of nation related and nation-state centred concepts, phenomena and institutions and tries to redefine them and their contends around the axis of globalisation. Human rights issue is one of the most important issues that bring globalisation process into direct conflict with nation and nation state. The purpose of this study is to examine the human right issues with a critical approach to the process, i.e., critical of both approaches which favours and/or condemns it, and shed a light on the issue in question.

Benzer Tezler

  1. Suriyeli göçmenlerde ümmet algısı: İstanbul örneği

    Syrian immigrants and their sense of ummah: The case of Istanbul

    HÜLYA ŞEKERCİ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Sosyolojiİstanbul Üniversitesi

    Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BİRSEN BANU OKUTAN

  2. Assessment of urbanization history of Addis Ababa city, Ethiopia

    Addıs Ababa cıty, Ethıopıa'nın kentleşme tarihinin değerlendirilmesi

    ABDURAHMAN HUSSEN YIMER

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2023

    Şehircilik ve Bölge PlanlamaMersin Üniversitesi

    Şehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ALİ CENAP YOLOĞLU

  3. Diasporanın sembolik sermayesi: Atina'da yaşayan İstanbullu Rumların aile fotoğrafları

    The symbolic capital of the diaspora: Family photographs of the Rum Istanbulites of Athens

    CEREN ACUN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    AntropolojiGalatasaray Üniversitesi

    Radyo Televizyon ve Sinema Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ Ö. MURAD ÖZDEMİR

  4. Türkiye'de göçmen 'ötekiler' e bakış

    A Perspective on the migrant 'others'

    N. IŞIL DEMİRAKIN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2002

    AntropolojiHacettepe Üniversitesi

    Antropoloji Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. SUAVİ AYDIN

  5. Türkiye'de kamu istihdamında partizanlık algısı ile politik yozlaşmanın nedenleri ve çözüm önerileri

    Başlık çevirisi yok

    HASAN KAYA

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Kamu YönetimiMarmara Üniversitesi

    Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MUZAFFER KOÇ