İstanbul metrosu tünellerinde uygulanan klasik yeni Avusturya (NATM) ve boru kemer (BKY) yöntemlerinin tünel içi ve yüzey deformasyon sonuçlarına göre karşılaştırılması
The Comparison of new Austrian tunneling method (NATM) and umbrella arc method (UAM) applied in İstanbul metro tunnels according to the results of deformation measurements
- Tez No: 131016
- Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. YILMAZ ÖZÇELİK
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Maden Mühendisliği ve Madencilik, Mining Engineering and Mining
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2003
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
- Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Maden Mühendisliği Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 187
Özet
Ill ÖZET Istanbul Metrosu Projesi kapsamında bulunan metro tünelleri kentleşmenin yoğun olduğu bölgelerde açılmaktadır. Bu durum tünellerin açılması esnasında yerüstü ve yeraltı yapılarının, tünel içinde ve yüzeyde oluşan deformasyonlarla, zarar görmesi riskini doğurmaktadır. İstanbul Metrosu Tünellerinin büyük bir kısmı Yeni Avusturya Tünel Açma Yöntemi (YATAY) kullanılarak açılmıştır. Yöntem, kazı sonrası oluşacak deformasyonların bir kısmının ana kayaya; bir kısmının ise tahkimat elemanlarına taşıttırılması esasına dayanmaktadır. Ancak yöntem; düşük kohezyonlu veya kohezyonsuz zeminlerde olumlu sonuç vermemektedir. Tünellerin açılması sırasında bazı bölgelerde tünel içi ve yüzey deformasyonlarında tehlikeli artışlar kaydedilmiştir. Bunun neticesinde, İstanbul Metro tünellerinde İtalya'da geliştirilmiş bir yöntem olan Boru Kemer Yöntemi (BKY) uygulanmaya başlamıştır. BKY İlk olarak, hakim litolojisi kil olan Güngören formasyonunda açılan tünellerde, daha sonra kumtaşı, silttaşı, kiltaşı ve şeyllerden oluşan Trakya formasyonunda açılan tünellerde de uygulanmıştır. Bu çalışmada, Trakya ve Güngören formasyonlarının geçildiği bölgelerde, hem YATAY hem de BKY'nin uygulandığı bölgelere deformasyon ölçüm istasyonları kurulmuştur. Bu istasyonların kurulduğu kilometrelerde tünel aynasında çeşitli gözlemler ve ölçümler yapılarak geçilen birimlerin jeoteknik özellikleri belirlenmiştir. Yapılan bu ölçümler ve gözlemler grafik ortamında değerlendirilerek YATAY ve BKY sonuçlan açısından karşılaştırılmıştır. Sonuç olarak, İstanbul Metrosu tünellerinde BKY kullanılarak açılan kısımlarda oluşan deformasyonların, benzer özelliklere sahip ortamlarda, YATAY kullanılarak açılan tünellerde oluşan deformasyonlara göre daha düşük çıktığı tespit edilmiş, Boru Kemer Yönteminin yumuşak zemin ve zayıf kaya ortamlarında tünel içi ve yüzey emniyetini sağlayan güvenilir bir yöntem olduğu ortaya konulmuştur. ast** ^^Sim ?*¦' -
Özet (Çeviri)
IV ABSTRACT The subway tunnels of Istanbul Metro Project are driven under the excess urbanization areas of the city. This condition, due to the deformations in the tunnel and surface, may arise risks of damage on existing surface and underground structures. Major part of Istanbul Metro Tunnels has been excavated with (NATM) New Austrian Tunnelling Method. In this method, the deformations formed after excavation are carried to both main rock and support elements. However, this method does not have a good performance in low or non-cohesive soils. In some part of the tunnels, appreciable increases in tunnel and surface deformations were recorded during the excavations. Consequently, the Umbrella Arch (UA) method developed in Italy was brought to application in Istanbul metro tunnels. The UA method is applied firstly in Güngören Formation having a dominant lithology of clay and secondly in Thrace Formation including intercalation sandstone, claystone and shale. In this study, a number of convergence stations were placed in both UA and NATM applied tunnels driven in Thrace and Güngören Formations. At the station places, by making a number of measurements and observations on the tunnel face, the geotechnical properties of tunnel driven units were identified. The observations and measurements were evaluated and obtained results were compared for NATM and UA methods. As a result of this study, it was found that, in the same type of formations, the deformations in tunnel sections opened with UA method were less than the deformations in NATM applied tunnel sections. It was also found that the UA method is a confident method which provides tunnel and surface safety in soft ground and unstable rock conditions.
Benzer Tezler
- Kent içi metro tünellerinde uygulanan şemsiye-kemer ve ayna denetimli yöntemlerin sayısal analizi
Numerical analysis of umbrella-arch and face reinforcement methods performed in urban tunnels
ERDAL EMRE ÇEÇEN
Doktora
Türkçe
2007
İnşaat Mühendisliğiİstanbul Teknik Üniversitesiİnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı
PROF.DR. METE İNCECİK
- Effect of construction method selection on work schedule case study : Kadikoy Kartal metro project
Insaat methodu seçımının ınsaat süresıne etkısı vaka analzı: Kadıköy Kartal metrosu
ALİ OBEN SABUNCUOĞLU
Yüksek Lisans
İngilizce
2011
MimarlıkMimar Sinan Güzel Sanatlar ÜniversitesiYapı Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SEMA ERGÖNÜL
- İstanbul metrosu Yenikapı-Unkapanı arasının mühendislik jeolojisi
The engineering geology in between Yenikapı and Unkapanı in İstanbul subway
ERHAN USTA
- İstanbul metrosu III. aşama tünellerinde kullanılan destekleme tipleri ve maliyetlerinin incelenmesi
Examination of supporting types and its costs of Istanbul subway III. stage tunnels
ALİ ATASOY
Yüksek Lisans
Türkçe
2010
İnşaat Mühendisliğiİstanbul Teknik Üniversitesiİnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ZÜBEYDE ÖZTÜRK
- İstanbul metrosu Koska tünelleri yüzey deformasyon analizi
Surface deformation analyse of Istanbul subway Koska tunnels
ÖZGÜN ÇEÇEN
Yüksek Lisans
Türkçe
2007
İnşaat Mühendisliğiİstanbul Teknik Üniversitesiİnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı
Y.DOÇ.DR. AYKUT ŞENOL