Nüfus kalkınma ve işsizlik
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 13513
- Danışmanlar: PROF.DR. ÖMER AKSU
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Demografi, Demography
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1991
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 35
Özet
NÜFUS KALKINMA VE İŞSİZLİK ÖZET 18. yüzyılın sonlarına doğru dünyanın bazı yerlerinde nüfus artışı fikir adamlarının dikkatini çekecek nitelik tedir. Ama bu artış 20. yüzyılın başından beri daha da önem kazanmıştır. 1900 lerde 1.5 milyar civarında olan dünya nüfusu 1960 larda 3 milyar civarına ulaşmıştır. Nüfus, iktisadi, siyasi, askeri ve sosyal yönden önem taşımaktadır. 18. yüzyılın sonlarında nüfus artışına özel bir ilgi göstererek menfi bir tavır alanlardan biri olan Malthus'un fikri meşhurdur.Ona göre geometrik diziye uyarak artan nüfusa aritmetik diziye uyarak artan gıda üretimi kafi gelmiyecek ve dünya mutlaka ilerde büyük bir açlıkla karşılaşcaktır. İkinci dünya savaşından sonra özellikle geri kalmış ülkelerdeki hızlı nüfus artışını konu edinen yoğun bir propaganda başlamıştır. Söz konusu ülkelerde hızlı nüfus artışının kalkınmaları için engel teşkil edeceği ve bu münasebette aile planlaması ve nüfus kontrolü adı altında nüfus artış hızlarını düşürmeleri telkin edilmektedir. Memleketimizde Atatürk döneminde ve 1955 lere kadar nüfus artışı lehinde bir tavır alınmış, nüfus artışı teşvik edilmiştir. Ancak dıştan yapılan propagandalar, memleketimizde de etkisini göstermiş hızlı nüfus artışının kalkınmayıII engelliyeceği yönündeki fikir taraftarlar bulmuştur. 1955-1960 dönemindeki nüfus aleyhindeki telkin ve fikirler 1963 te başlıyan planlı dönemde devletin resmi görüşü haline gelmiştir. Fakat nüfus artışı konusundaki menfi tutum v e fikirler nüfus konusunun ilgi alanı olma özelliğini artırmış bu konunun daha ciddi ve çok yönlü araştırılması na zemin hazırlamıştır. Bu çalışma ve araştırmalarla nüfus 'un iktisatla ilgisi müsbet ve menf iyönleriyle ortaya konmuş olup tartışmalar halen de devam edmektedir. Nüfus artış hızı aleyhtarlarına göre: 1) Nüfusun artışı emeğin ticari kıymetini düşürecek ve işçinin sefaletine sebep olacaktır. 2) Nüfus artışı, istihlak masraflarını ve alt yapı yatırımlarını artırırken sermaye yatırımlarını azaltarak kalkınmayı engelliyecektir. 3) Sermaye birikimi tasarrufa bağlı olduğundan tasarrufların az olduğu bir yerde yatırım ve kalkınma az olacak veya almayacaktır.^ 4) Çok hızlı nüfus artışı teknolojiyi olumsuz yönde etkiler. 5) Kalkınma hızıyla nüfus artış yüzdesi yarış halindedir. Eğer kalkınma hızı % 7,5 sa nüfus da % 4 artmışsa, arada ki fark % 3,5 olup nüfus artış hızı kalkınma hızını önemli ölçüde azaltmaktadır. nüfus grup saldırganlığını artırır. Fazla nüfuslu pikelerin gelişmiş ülkeler üzerindeki baskılarının artmasına yol açar v.s.III Nüfus artış hızı hakkında iyimser görüşlere göre ise: Fazla nüfus kesafeti ve fazla nüfus kalkınma için bir engel teşkil etmediği gibi emeğin kaynağı olması sebebiyle kalkınmanın temel faktörlerinden biridir. Tersine, az nüfus bu münasebetle kalkınmaya engelliyen etmenlerden biridir. Nüfusun bir müstehlik fonksiyonu birde müstakil fonksiyonu vardır.Önemli olan nüfusun müstahsil fonksiyonunu artırmak ve bunu iktisadi faliyete tahsis etmektir. Malthus'un kehanetleri doğru çıkmadığı gibi, hem dünyanın durumu ve hem de özellikle Malthus'un gözlemine konu olan memleketlerin ekonomik ve gıda durumları Malthus'un incelemesini yaptığı dönemden çok daha iyidir. Nüfus askeri ve siyasi yönden önem taşıdığı gibi fazla nüfuslu ülkenin, iktisaden ve sanayi yönünden kalkınması halında dünya kuvvet dengesi açısından etkisi artacaktır. Bu münasebetle de nüfus artış hızı aleyhinde ki propagandalar emperyalizmin endişesinden kaynaklanmaktadır. Rusya'nın, Çin, Güney Afrika ve Avustralya' nın ise Hindistan ve Endonezya tarafından baskıya maruz kalacağı yolundaki batılı bir yazarın endişesi buna iyi bir mesnet teşkil eder. Genel Değerlendirme ve Sonuç: iyimser nazariyelerde de belirtildiği gibi nüfusun tek bir yönü yoktur. Nüfusun tabii bir müstahsil fonksiyonu ve bir de müstettlik fonksiyonu olduğu gibi, talebiIV genişletmesi sebebiyle kalkınmayı teşvik ve tahrik yönü, sosyal ve kültürel yönü, askeri ve siyasi yönü de vardır. Bundan dolayı onu sadece müstehlik yönüyle ele alıp incelemek ve bir sonuca varmak yanlıştır. Nüfusun kalkınmaya müsbet tesirini sıfır sayarak % 7,5 luk milli gelir artışının % 4 lük kısmının artan nüfus tarafından massedilerek kalkınma hızını % 3,5 miktarına düşüreceği iddiasında müsbet tesir hesaba katılmadığı için doğru bir iddia olmaktan uzaktır. Bugün kalkınma hızını engelliyerek kalkınmış bir ülke örneği gösterilememiştir.Tersine Kalkınmış ülkelerin kalkınması nüfuslarının hızlı arttığı dönemine rastlamış tır. İşsizlik çeşitleri de incelendiğinde görüldüğü gibi sebebi nüfus olan bir işsizlik çeşidi yoktur. 1929 krizinde olduğu gibi fazla üretim de işsizliğe sebep olduğundan hızlı nüfus artışı işsizlik sebebi olarak suçlanamaz. Sonuç olarak şunu tesbit ediyoruz ki: nüfus konusun da, ister kötümser görüşler haklı olsun, ister iyimser görüşler haklı olsun veya her ikisinin de haklı ve haksız yönleri bulunsun, nüfus artış hızının azaltılması veya artırılması yönünde bir çaba ve gayret lüzumsuz ve boştur. Zira Nüfus, propaganda ve insani metodlarla istenildiğinde azaltılabilen veya artırılabilen bir nesne değildir.Birçok yerde örneğini görmek mümkün olduğu gibi Türkiye de bu görüşümüze iyi bir örnek teşkil etmektedir: Cumhuriyet döneminin ilk yıllarından 1950 lere kadar teşvik edilmesine rağmen nüfus artış hızı % 2fl nin üstüne çıkmamış 1.963 lerden günümüze kadar ise nüfus ve aile planlaması adı altında propaganda ve çalışmalara rağmen, 1950 lerden sonra ulaştığı % 2^8 civarındaki artış hızından ancak % 2,2 civarına düşebilmiştir ki 27 yıllık menfi yönde çalışmadan sonra ulaşılan azalma % 0,6 civarındadır. Bu da çalışmaların sonucu olmayıp; şehirli nüfusu % 20'lerden % 53' lere çıkan Türkiye nin şehirleşmesinin, kültür, tahsil ve ekonomik gelişmesinin sonucudur. Avrupa'nın gelişmiş, şehirleşmiş Sosyal yönden de ilerlemiş ülkelerinde nüfus artışı % 1 in altındadır.
Özet (Çeviri)
Özet çevirisi mevcut değil.
Benzer Tezler
- Pasif işgücü piyasası politikası kapsamında uygulanan işsizlik ödeneğinin işsizliğe etkileri: Türkiye için zaman serisi analizi
Effects of unemployment benefit in the scope of passive labor market policy on unemployment: Time series analysis for Turkey
NURCAN UZUNCA
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
EkonomiÇanakkale Onsekiz Mart Üniversitesiİktisat Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. BURCU KILINÇ SAVRUL
- Toplumsal farklılaşma ve Türkiye'de yoksulluk sorununun ölçümü
Poverty, and analysis about Turkey
ESRA TUĞBA ERTEM
Yüksek Lisans
Türkçe
2015
Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileriGazi ÜniversitesiÇalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. VEDAT BİLGİN
- Türkiye'de tarım sektöründe istihdam ve işsizlik sorunun tesbiti -Gölköy ilçesi örneği-
Başlık çevirisi yok
İBRAHİM HAYRULLAH SUN
Yüksek Lisans
Türkçe
1998
Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileriSakarya ÜniversitesiÇalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SABAHADDİN ZAİM
- Azerbaycan ekonomisi ve Gürcistan ekonomisinin büyüme–kalkınma yönünden karşılaştırmalı analizi
Comparative analysis of Azerbaijan economy and Georgian economy in terms of growth–development
AYDIN BABAYEV
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
EkonomiİSTANBUL NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİFinans ve Bankacılık Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ AYŞEN BAKKALOĞLU