İslam devletler hususi Hukukunda yabancı unsurlu ihtilaflar (şahıs, aile, miras)
Conflicts of foreign elements in islamic private international Law
- Tez No: 141053
- Danışmanlar: PROF. DR. İBRAHİM ÇALIŞKAN
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Din, Hukuk, Religion, Law
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2004
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: İslam Hukuku Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 347
Özet
ÖZET îslâm devletler (umumî-hususî) hukuku' nun, bir devletin, diğer devletlerle olan banş esasma ve hususî hukuka dayalı gündelik ilişkileri ile ilgili konulan, İslâm devletler hususî hukukunu oluşturmaktadır. Hem İslâm devletler hususî hukuku, hem de Türk devletler hususî hukuku, kişiler arasındaki yabancı unsur içeren hususî hukukla ilgili ilişkileri düzenleyen ve anlaşmazlık durumunda hangi devletin hususî hukukunun uygulanacağını gösteren hukuk kurallanmn bütünü şeklinde tanımlanmaktadır. Hem İslâm devletler hususî hukukunun, hem de Türk devletler hususî hukukunun konusunu, vatandaşlık, yabancılar hukuku ve kanunlar ihtilâfı oluşturmaktadır. Bir hukuk terimi olarak ihtilâf, belli bir davanın inceleme organını belirleme konusunda iki yargı organı arasındaki anlaşmazlığı İfade etmektedir. İslâm devletler hususî hukukunda, müslümanların dışındaki insan unsurunu oluşturan ve yabancı unsur kabul edilen gayrimüslimler, a) Ehl-i harb (Müslümanlara karşı savaş halinde olanlar, harbîler), b) Ehl-i ahd (Müslümanlarla antlaşma yapmış olanlar) şeklinde ikiye aynlmaktadırlar. Ehl-i ahd olanlar da: 1) Zimmîler (İslâm devletinin himayesini kabul edenler, ehl-i zimme), 2) Muâhedler (kendileriyle banş yapılmış olanlar), 3) Müste' menler (kendilerine eman verilmiş olanlar, ehl-i emân) olmak üzere üç sınıf oluşturmaktadırlar. Hem İslâm devletler hususî hukukunun, hem de Türk devletler hususî hukukunun konusunu, vatandaşlık, yabancılar hukuku ve kanunlar ihtilâfı oluşturmaktadır. Hem İslâm devletler hususî hukukunda, hem de Türk devletler hususî hukukunda, yabancının hukukî durumunu belirten kendi kanunlan332 bulunmakla birlikte, bunun yanında antlaşmalar ve milletlerarası hukuk tarafından kabul edilmiş yabancıları koruyan bir çok kural bulunmakta ve her iki hukuk sistemi de, esas olarak, yabancılar hukukunu tanımakta ve göz önünde bulundurmaktadırlar. Hemen her hukuk sisteminde, milletlerarası hukukî ortaklığa katılan ülkeler arasındaki ilişkilerde, yabancı kanunlara uygulama alam belirlenmiş bulunmaktadır. Bu nedenle, belirli bir problemle ilgili iki veya daha fazla kanunun yetkisi hakkında tereddüt edilmesi durumuna“kanunlar ihtilâfı ”denilmektedir. İslâm devletler hususî hukuku kuralları, hukukîlik, ahlâkîlik, adalet, eşitlik, ahde vefa ve dini tebliğ gibi başlıca temel ilkelerin yerine getirilmesi özelliği taşımaktadır. Hem İslâm devletler hususî hukuku, hem de Türk devletler hususî hukuku, kişiler arasındaki yabancı unsur içeren hususî hukukla ilgili ilişkileri düzenleyen ve anlaşmazlık durumunda hangi devletin hususî hukukunun uygulanacağını gösteren hukuk kurallarının bütünüdür. Her iki hukuk sistemi de, hususî (özel) hukuk ve aynı zamanda iç hukuk niteliğindedir. İslâm devletler hususî hukukunda yabancı unsur denildiğinde, gayrimüslimler, Türk devletler hususî hukukunda yabancı unsur denildiğinde ise, hukukî ilişkiye taraf olan kişilerin en az birinin veya hepsinin yabancı olması veya hukukî ilişkinin yabancı bir ülkede meydana gelmiş olması anlaşılmaktadır. Hem İslâm devletler hususî hukukunun, hem de Türk devletler hususî hukukunun konusunu, vatandaşlık, yabancılar hukuku ve kanunlar ihtilâfı oluşturmaktadır. Her iki hukuk sisteminde de, kanunlar ihtilâfının doğmasına sebep, farklı vatandaşlık veya farklı yabancı hukukların varlığıdır. Bu nedenle kanunlar ihtilâfı, yabancı hukuku dikkate alan ve devletler hukuku bakımından da, yabancı333 hukuk sistemlerinin tanınması esasına bağlanmıştır. Ayrıca her iki hukuk sisteminin de kaynaklarını, temelde iç hukuk oluşturmaktadır. İslâm devletler hususî hukukunda olsun, Türk devletler hususî hukukunda olsun, her kanunlar ihtilâfı kuralı, düzenlediği ilişkinin niteliğine göre, içerikleri farklı da olsa, belirli bağlanma noktalan esas alınarak kabul edilmektedir. Ayrıca, her iki hukuk sisteminde de, atıf (gönderme) teorisi kabul edilmektedir. Devletler hususî hukuku, çeşitli hukuk sistemlerinin yan yana bulunmasından doğan problemleri, milletlerarası medenî usûl hukuku ise çeşitli mahkeme organlarının yan yana bulunmasından doğan problemleri çözmektedir. Hem İslâm milletlerarası medenî usûl hukuku, hem de Türk milletlerarası medenî usûl hukuku, yabancı unsurlu özel hukuk anlaşmazlıkları ile ilgili, yargısal faaliyeti içermektedir. İslâm milletlerarası medenî usûl hukukuna göre, yabancı unsurlu hususî hukuk ihtilâflarında yetkili mahkeme, devletin yetkili kıldığı yargı organıdır. Türk milletlerarası medenî usûl hukukuna göre de, devletin yetkili kıldığı yargı organı olan Türk mahkemesidir. Bununla birlikte, her iki hukuk sistemi de, mahallî (yerel) hukuk olarak kabul edildiği için, hâkimin uygulamak zorunda olduğu hukuk, hâkimin kendi hukukudur. Ayrıca, her iki hukuk sisteminde de, hakemlik, yabancı unsurlu hukuk anlaşmazlıklarının çözümlenmesinde başvurulan yargı dışı bir yoldur. İslâm devletler hususî hukukunda, Türk devletler hususî hukukunun aksine nişanlılık tanınmamaktadır. Bununla birlikte, müslümanlarla ilgili nişanlılık ilişkisi, bazı hüküm ve sonuçlar doğurmakta, ancak bu hüküm ve sonuçlar, nişanlanma ile ilgili yabancı unsurlu bir anlaşmazlık durumunda, gayrimüslimler kendi millî/dinî hukuklarına tabi oldukları için geçerli olmamaktadır. Bunun yanı sıra, Türk devletler334 hususî hukukunda nişanlılık tanınmakta olup yabancı unsurlu anlaşmazlık durumunda, dava anındaki millî hukuk yetkili kabul edilmektedir. İslâm devletler hususî hukukuna göre evlenecek olan erkeğin, nikâh esnasında veya nikâhtan sonra veya evliliğin sona ermesi durumunda, karısına vermesi gerekli olan mehir, Türk devletler hususî hukukunda söz konusu olmamaktadır. İslâm devletler hususî hukukunda ise, mehir ile ilgili yabancı unsurlu anlaşmazlıkların çözümünde İslâm hukuku uygulanmaktadır. Hem İslâm devletler hususî hukukunda, hem de Türk devletler hususî hukukunda, evlenme ile ilgili yabancı unsurlu anlaşmazlıklar, evlenmenin maddî ve şeklî şartlarından doğmakta olup içerik yönünden farklılık arzetmektedir. İslâm devletler hususî hukukunda evlenme ile ilgili yabancı unsurlu anlaşmazlıklarda yetkili mahkeme, devletin yetkili kıldığı yargı organı olup, İslâm hukuku uygulanmaktadır. Türk devletler hususî hukukunda ise, ülkemizdeki evlenme ile ilgili yabancı unsurlu anlaşmazlıklarda Türk mahkemesinin yetkili olup, Türk hukukunun uygulanması gerekmektedir. İslâm devletler hususî hukukunda boşanma ile ilgili yabancı unsurlu anlaşmazlıklar, din farkından veya ülke farkından kaynaklanmakta olup, bu anlaşmazlıklara uygulanacak hukuk, millî hukuk yani İslâm hukukudur. Her iki hukuk sisteminde de, yabancı unsurlu boşanma durumunda, hâmile olan kadının, doğum yapıncaya kadar iddet beklemesi gerekmektedir. Her iki hukuk sisteminde de, velayetle ilgili yabancı unsurlu anlaşmazlıklar, nesebi düzenleyen hukuka tâbi tutulmakta, nafaka ile ilgili yabancı unsurlu anlaşmazlıkların çözümünde millî hukuk prensibi uygulanmaktadır.335 İslâm devletler hususî hukukunda, gayrimüslim vatandaş ve yabancılar hakkında vasiyetle ilgili anlaşmazlıklarda, müslüman ya da gayrimüslim olsun, vasiyet edenin millî hukuku geçerli olmaktadır. Türk devletler hususî hukukunda ise, vasiyetin yapıldığı yer hukuku veya vasiyete uygulanan hukuk veya vasiyet anındaki millî hukuk yetkili olmaktadır. İslâm devletler hususî hukukunda mirasçı olma konusunda din farkı ve ülke farkı ile ilgili yabancı unsurlu anlaşmazlıklar söz konusu olmaktadır. Bunların çözümünde yetkili hukuk, millî hukuk olan İslâm hukukudur.
Özet (Çeviri)
SUMMARY Islamic private international law is the branch of Islamic international (general-private) law that deals with daily affairs subject to private law among different states in peace times. Like the Turkish private International law, the Islamic private international law is defined as the set of codes of private law that regulate the personal relationships containing“foreign elements”and decides on whose state's private law is to be applied in case of conflict. Moreover, both the Islamic and Turkish private international laws are of the nature of private and internal law. As a judicial term,“conflict”means the disagreement between two different legal authorities regarding the choice of the relevant jurisprudence for a specific case. The concept of foreign element in Islamic private law is identical with“non- muslim”, indicating those other than muslims. Non-Muslims are gathered under two main groups, those being in a war affair and those being in a peace affair. The latter group is divided into three categories: Dhimmis (those living under the authority of Islamic state a citizens), Muhadanas (those holding a peace agreement with Islamic state), and Mustamins (those enjoying a temporary safe-conduct). Therefore, regarding the citizenship affairs with Islamic state, non-muslims are appraised under these four categories. The subject-matter of both the Islamic and Turkish private international laws are“citizenships”,“foreigners' law”and“conflict of laws”. By the citizenship in Islamic private international law muslim and non-muslim citizens are meant. In both the Islamic and Turkish private international laws, two separate legal systems, the domestic law identifying legal status of foreigners and international treaties and rules protecting foreigners, exists. Nearly in all legal systems, foreign laws are applicable329 in the affairs between countries that join an international agreement. Therefore, the situation whereby there is an uncertainty about the authoritative law over a specific conflict is said to be the“conflict of laws”. The rules of Islamic private international law are due to the fulfillment of the basic principles of faiths such as legitimacy, ethicity, justice, equality and promise keeping. In both Islamic and Turkish private international law, every rule of conflicts of law, even with different content, is established on the basis of the“points of connection”. Moreover, the theory of“reference”is accepted in the both systems of law? Public international law resolves the problems due to existence of multiple legal systems, whereas private international law resolves the problems due to multiple juristictions or authorized courts. According to the Islamic private international law, Islamic court is the authorized court in private legal disputes containing foreign elements, whereas it is the Turkish court according to the Turkish private international law. Arbitration is a way of resolution in the legal disputes with foreign elements in the both systems of law. Unlike the Turkish private international law, the Islamic private international law does not recognize the engagement as a legal contract. However, engagements among muslims do have some legal consequences. When it involves a foreign element, engagement is void since non-muslims verdicted by their own local (religious) law. Nuptial gift pledged by husband is recognized by the Islamic private international law and disputes over these gifts are to be resolved according to the330 Islamic law, while nuptial gift is not recognized by the Turkish private international law. Both in the Islamic and Turkish private international law, disputes with foreign elements emerge from the material and procedural conditions of marriage, and their respective courts are authorized to rule by its own law. In divorces that involve foreign elements the pregnant woman's waiting period is until the birth of the child in both legal systems. Guardianship disputes with foreign elements are subjected to the law that regulate the kin in Islamic law, while maintenance disputes with foreign elements are resolved through the principles of national laws. In legacy disputes involving non-muslim citizens and foreigners, the local code of legacy signer is applied in Islamic law. Disputes of heir are due to either different religions or different nationalities, and these disputes are resolved by applying the local law, that is, the Islamic law.
Benzer Tezler
- Uluslararası hukukta hükümetlerin tanınması ve devlet temsili: Venezuela örneği
Recognition of governments and state representation in international law: The case of Venezuela
ELİF BAŞAK YAZICI
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
HukukHacettepe ÜniversitesiKamu Hukuku Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ERDEM İLKER MUTLU
- İslam Hukukunda anne ile ilgili hükümler
The Rules connected with mother in Islamic
HİLAL DUMAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2002
DinCumhuriyet ÜniversitesiTemel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
Y.DOÇ.DR. ABDULLAH KAHRAMAN
- 7 numaralı kısas defteri(h.1273-1278 / m. 1857-1862)
Seven numbered retaliation(h.1273-1278 / p.c. 1857-1862)
ALİ TURAN