Geri Dön

Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'na bağlı Saray ve Ayaş rehabilitasyon merkezlerinde bakıma ihtiyaç duyan bireylerin bakımından sorumlu personelin iş doyumu, tükenmişlik, stres ve depresyon düzeyleri açısından karşılaştırılması

The Comparison of staff of Saray and Ayaş rehabilitation centers of the institute of the social services and protection of children in terms of job satisfaction, burnout, stress, and depression

  1. Tez No: 141119
  2. Yazar: ZAFER KEMAL ABACI
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ALİ DÖNMEZ
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Psikoloji, Sosyoloji, Psychology, Sociology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2004
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ankara Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Psikoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Sosyal Psikoloji Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 176

Özet

5 ÖZET îş doyumu işten duyulan hoşnutluğun ve işteki performansın bir göstergesidir. İş doyumu düşük olan bireyler arasında işe gelmemeye ve işten ayrılmaya daha sık rastlanmaktadır. Tükenmişlik de insanların işlerinde hissettikleri olumsuz bir duygudur ve tükenmişlik hisseden kişilerde işte başarılı olma güdüsünün gücünü kaybetmesi nedeni ile performans düşmektedir. Dolayısıyla, bu iki değişken iş yerlerinde işgörenlerin mutluluğu ve daha iyi performans için önemlidir ve yöneticilerce bunlara dikkat edilmesi gerekmektedir. Bu iki değişkeni etkiledikleri düşüncesi ile stres ve depresyon değişkenleri de incelenmiştir. Literatürde iş stresinin tükenmeye ve iş doyumsuzluğuna sonuçta da depresyona neden olduğu üzerinde durulmaktadır. Araştırmada 31 'i Ankara'da Ayaş Zihinsel Özürlüler Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürlüğünde ve 237'si yine Ankara'da Saray Rehabilitasyon Merkezi Müdürlüğünde olmak üzere toplam 268 kişi ile çalışılmıştır, bu kişilerin 79'u sözleşmeli (temizlik şirketi bünyesinde), 189'u kadrolu devlet memurudur. Araştırmada Şahin ve Batıgün (1994a) tarafından geliştirilen“İş Doyumu Ölçeği”, Maslach ve Jackson (1986) tarafından“Maslach Burnout Inventory”adıyla geliştirilen ve Ergin (1993) tarafından Türkçe'ye uyarlanan“Maslach Tükenmişlik Ölçeği (MBI)”, Miller, Smith ve Mahler (1988) tarafından“Stress Audit 4.2-OS”adıyla geHştirilmiş ve Şahin ve Durak (1994) tarafından Türkçe'ye uyarlanmış olan“Stres Ölçeği”ve Beck Depression Inventory 'nin (BDI) 1978 sürümünden Nesrin Hisli tarafından (1988) uyarlanan“Beck Depresyon Envanteri (BDE)”kullanılmıştır. 132İş doyumu, tükenmişlik, stres ve depresyon üzerinde cinsiyetin etkisine bakıldığında cinsiyet temel etkisinin yalnızca depresyonla* ilgili olarak anlamlı olduğu, yani kadınların erkeklerden daha fazla depresyon yaşadıkları görülmüştür. İş doyumu üzerinde eğitim düzeyi temel etkisine bakıldığında üniversite mezunu olanların hem ilkokul-ortaokul ve hem de lise mezunlarından daha düşük iş doyumu bildirdikleri ortaya çıkmıştır. Gelir düzeyi temel etkisi incelendiğinde ise aylık geliri 251-550 milyon TL arasında olanların işlerinden aylıkları 551 milyon TL ve daha üzerinde olanlardan daha fazla doyum aldıkları görülmüştür. Tükenmişliğe ait veriler incelenirken üç alt ölçek (duygusal tükenme, Kişisel başarı ve Duyarsızlaşma) ayrı ayrı değerlendirilmiştir. Duygusal tükenme alt ölçeğine ait verilerde eğitim düzeyi temel etldsinin anlamlı olduğu, liseyi bitirenlerin ilkokul-ortaokulu bitirenlerden daha fazla duygusal tükenme yaşadıkları bulunmuştur. Kuruluşta yerine getirilen görev türü temel etkisinin de anlamlı olduğu, hizmetli personelin temizlik şirketi personelinden daha fazla duygusal tükenme yaşadığı görülmüştür. Gelir düzeyi temel etkisi ile ilgili olarak 150-250 milyon TL arasında maaş alanların ayda 251-550 milyon TL arası maaş alanlardan ve 551 milyon TL ve üstünde maaş alanlardan daha az duygusal tükenme yaşadıkları görülmüştür. Toplam hizmet süresi temel etkisine bakıldığında ise 11 yıl ve üstünde çalışanların 1-10 yıl arasında çalışanlardan daha fazla duygusal tükenme yaşadığı görülmüştür. Kişisel başarı üzerinde incelenen değişkenlerin bir etki yaratmadığı görülmüştür. Duyarsızlaşma üzerinde eğitim düzeyi temel etkisinin anlamlı olduğu, liseyi bitirenlerin ilkokul-ortaokul ve üniversite mezunlarından daha fazla duyarsızlaşma 133yaşadıkları görülmüştür. Kuruluşta yerine getirilen görev türü temel etkisi ile ilgili olarak hizmetli personelin de temizlik şirketi personelinden daha fazla duyarsızlaşma yaşadığı belirlenmiştir. Gelir düzeyi temel etkisi anlamlı olup ayda 251-550 milyon TL arası maaş alanların yaşadığı duyarsızlaşmanın 150-250 milyon TL arasında maaş alanlardan ve 551 milyon TL ve üstünde aylık alanlardan daha fazla olduğu görülmüştür. Toplam hizmet süresinin ise 11 yıl ve üstünde çalışanların 1-10 yıl arasında çalışanlardan daha fazla duyarsızlaşma yaşanmasına neden olduğu belirlenmiştir. Strese üzerinde eğitim düzeyi temel etkisine bakıldığında üniversiteyi bitirenlerin ilkokul-ortaokulu bitirenlerden daha fazla stres yaşadıkları görülmüştür. Yaş temel etkisi ile ilgili olaraksa 20-35 yaş arasındaki çalışanların 36-61 yaş arasındaki çalışanlardan daha fazla stres yaşadıkları bulunmuştur. Depresyon üzerinde eğitim düzeyi temel etkisi anlamlıdır; üniversiteyi bitirenlerin ilkokul-ortaokulu ve liseyi bitirenlerden daha az depresyon yaşadıkları görülmektedir. Depresyon üzerinde gelir düzeyi temel etkisi de vardır; ayda 551 milyon TL ve üstünde maaş alanların ayda 150-250 milyon TL arası maaş alanlardan ve 251-550 milyon TL arası maaş alanlardan daha az depresyon yaşadığı bulunmuştur. Daha önce başka yerde çalışmanın depresyonda bir farklılaşmaya yol açtığı; çahşmayanlarm çalışanlardan daha fazla depresyon yaşadıkları görülmüştür. Değişkenlerin birbiri ile olan ilişkilerinde bakıldığında kişisel basan ile duygusal tükenme ve duyarsızlaşma arasında olumsuz bir ilişkinin bulunduğu görülmektedir. îş doyumu ile kişisel basan arasında olumlu; iş doyumu ile duygusal tükenme, duyarsızlaşma, stres ve depresyon arasında ise olumsuz bir ilişki bulunmuştur. Stresle duygusal tükenme ve duyarsızlaşma arasında olumlu; kişisel 134başarı arasında ise olumsuz bir ilişki bulunmuştur. Depresyonla duygusal tükenme ve duyarsızlaşma arasında olumlu; kişisel basan arasında ise olumsuz bir ilişki görülmüştür. Duygusal tükenme, kişisel başarı ve stres iş doyumunun yordayıcılan, duyarsızlaşma, iş doyumu, maaş, depresyon, stres ve eğitim duygusal tükenmenin yordayıcılan, iş doyumu ve depresyon kişisel başarının yordayıcılan, duygusal tükenme ve stres duyarsızlaşmanın yordayıcılan, duygusal tükenme, yaş, duyarsızlaşma, iş doyumu ve cinsiyet stresin yordayıcılan, duygusal tükenme, maaş ve kişisel basan ise depresyonun yordayıcılan olarak görülmektedir. Bulgular literatürdeki ilgili diğer çalışmalar ışığında tartışılmıştır. 135

Özet (Çeviri)

5.1 SUMMARY Job satisfaction is an indicator of pleasure in job and of job performance. People who have low job satisfaction show more absences and more turnovers. Burnout is a phenomenon that is felt in job and people who are felt burnout show lower performance because of losing the motivation of being successful. Therefore, these two variables are important for workers' happiness and higher performance and it is important that managers pay attention to them. Stress and depression were examined because it is though that they influence these two. In the literature, studies show that job stress results in burnout and job dissatisfaction and depression fallows these two. In this study, the relationships between job satisfaction, burnout, job stress and depression are examined. A total of 268 people 31 of whom from the Ayaş Zihinsel özürlüler Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürlüğü and 237 of whom from the Saray Rehabilitasyon Merkezi Müdürlüğü participated in the study. Of the 79 were contractual workers and 1 89 were civil servants. In order to examine job satisfaction“job Satisfaction Inventory”developed by Şahin and Batıgün (1994a); to examine Burnout“Maslach Burnout Inventory (MBI)”developed by Maslach and Jackson (1986) and adapted for Turkey by Ergin (1993), to examine Stress“Stress Audit 4.2 OS”developed by Miller, Smith and Mahler (1988) and adapted for Turkey by Şahin and Durak (1994) and in order to examine Depression“Beck Depression Inventory (BDI)”(1978 version) adapted for Turkey by Hisli (1988) were used. Among job satisfaction, burnout, stress and depression only depression was differed according to sex; women experienced more depression than men did. 136When job satisfaction data were examined according to education, it was found that people who graduated from university took lower levels satisfaction from their jobs than those who graduated from primary school-secondary school and than these graduated from high school. Salary main effect on job satisfaction was significant in that it was found that people who earned 251-550 million TL per month took more satisfaction from their jobs than people who earned 551 million TL and more per month. When data concerning burnout were examined, three sub scale data (emotional exhaustion, personal accomplishment and depersonalization) were studied separately. Education had a significant main effect on burnout in that it was found that people who graduated from high school experienced more emotional exhaustion than primary school-secondary school group. Job classification made a difference on emotional exhaustion in that civil servants experienced more emotional exhaustion than cleaning workers did. Salary also had a main effect on emotional exhaustion; people who earned 150-250 million TL per month experienced lower levels emotional exhaustion than those who earned 251-550 million TL per month and than those who earned 551 million TL and more per month. Emotional exhaustion differed also according to tenure; people who have worked 1 1 year and more experienced more emotional exhaustion than those who have worked between 1-10 years. Personal accomplishment did not have any effects on any of the variables. When depersonalization data were examined according to education, people who graduated from high school experienced more depersonalization than both people who primary school-secondary school and university groups. Job type main 137effect on depersonalization was significant in that civil servants experienced more depersonalization than cleaning workers did. Depersonalization differed by salary too. That is people who earned 251-550 million TL per month experienced more depersonalization than both 551 million TL and more and 150-250 million TL per month groups. Search tenure main effect on emotional exhaustion was significant in that people who have worked 11 year and more experienced more emotional exhaustion than people who have worked between 1-10 years. When data about stress were examined according to education it is seen that people who graduated from university experienced more stress than people who graduated from primary school-secondary school. By age, it was found that people who are between 20-35 years old experienced more stress than people who are between 36-61 years old. Depression too changes depending upon education. People who graduated from university experience lower levels of depression than both people who graduated from primary school-secondary school and people who graduated from high school. When looked by salary, people who earn 551 million TL and more per month experienced lower levels depression than both 150-250 million and 251-550 million TL per month groups. When data were examined according to whether or not worked in different jobs before, people who did not work in different jobs before experienced more depression than people who worked in different jobs before. As to the relations between variables, it was seen that personal accomplishment related to both emotional exhaustion and depersonalization negatively; job satisfaction related to personal accomplishment positively and related to emotional exhaustion, depersonalization, stress and depression negatively. It was 138also found that stress related to both emotional exhaustion and depersonalization positively and related to personal accomplishment negatively. Finally, depression was related to both emotional exhaustion and depersonalization positively, and personal accomplishment negatively. Emotional exhaustion, personal accomplishment and stress were predictors of job satisfaction; depersonalization, job satisfaction, salary, depression, stress and educational level were predictors of emotional exhaustion; job satisfaction and depression were predictors of personal accomplishment; emotional exhaustion and stress were predictors of depersonalization; emotional exhaustion, age, depersonalization, job satisfaction and sex were predictors of stress; emotional exhaustion, salary and personal accomplishment were also predictors of depression. These findings were discussed in the light of the related findings reported in the literature. 139

Benzer Tezler

  1. Kurum bakımı altında bulunan normal ve zihinsel özürlü çocukların motor gelişimine, eğitimin etkisinin karşılaştırmalı olarak incelenmesi

    The Effect of education on motor development institutionalized normal and mental retardae children

    SERCAN BOZDEMİR (CEYLAN)

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1995

    Ev EkonomisiHacettepe Üniversitesi

    PROF.DR. NERGİS GÜVEN

  2. Zihinsel özürlü ve sağlıklı kadınlarda fiziksel uygunluk düzeylerinin karşılaştırılması

    Comparison between the fitness levels of mentally retarded and healthy women

    MEHMET YANARDAĞ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2001

    Fiziksel Tıp ve RehabilitasyonHacettepe Üniversitesi

    Kardiyopulmoner Fizyoterapi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HÜLYA ARIKAN

  3. Başbakanlık Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'na bağlı yuvalarda kalan ve ilkokul üçüncü sınıfa devam çocukların akademik başarılarının incelenmesi

    Investigation of the academic success of third class children in the nursery schools of Primery Ministry Social Welfare and Children Protection Foundation

    NEZİHA BÜYÜKSOLAK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1995

    Ev EkonomisiHacettepe Üniversitesi

    PROF.DR. DUYAN MAĞDEN

  4. Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu yetiştirme yurtlarında barınan çocukların ?Benlik Saygısı?, ?Depresyon?, ?Kaygı? skorlarının ailesi yanında kalan çocuklarla karşılaştırılması

    The ?depression? ,?anxiety? and ?self esteem? scores of the Children Who Live in Social Service?s and Society for The Protection of Children?s dormitories in comparison to the children who live with their family.

    FEVZİ CEBE

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2005

    Adli Tıpİstanbul Üniversitesi

    Sosyal Bilimler Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. GÖKHAN ORAL