Geri Dön

Van-Karagündüz populasyonunun dişlerinin ve çenelerinin paleopatolojik açıdan incelenmesi

The paleopathological analysing of teeth and jaws of Van-Karagündüz population

  1. Tez No: 141485
  2. Yazar: PINAR GÖZLÜK
  3. Danışmanlar: PROF. DR. AYLA SEVİM
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Antropoloji, Anthropology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2004
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ankara Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Antropoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Paleoantropoloji Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 306

Özet

244 ÖZET Van-Karagündüz Höyüğü birinci yapı katında yer alan ve Ortaçağ Döneme tarihlendirilen mezarlık alanından çıkarılan 890 bireyden çene ve dişlere sahip olan 90'ı bebek (% 20,69), 157'si çocuk ( % 36,09), 81 'i kadın (% 18,62), 107'si erkek (% 24,60) olan 435 bireye ait iskelet kalıntıları; dişlerde ve çenelerde iz bırakan patolojik lezyonları incelemek, nedenlerini araştırmak, ağız sağlığı ile besin hazırlama teknikleri, besin maddeleri, toplumun yaşam biçimi, kültürel alışkanlıkları arasındaki ilişkiyi irdelemek ve elde edilen verileri diğer eski Anadolu toplumlarından elde edilenlerle karşılaştırarak, aralarındaki benzerlik ve farklılıkları ortaya koymak amacıyla araştırılmıştır. Karagündüz populasyonunda erişkin yaş ortalaması 37,08'dir. Bu değer kadınlarda 36,16, erkeklerde 38,59'dur. Bu toplumda 0-1 yaş aralığında (% 15,80) ölen bebeklerin yüzdesi diğer yaş gruplarından daha fazladır. Tüm populasyonda yaşı belirlenebilmiş bireyler dikkate alındığında, 15 yaşına gelmeden ölen bebek ve çocukların yüzdesi oldukça yüksektir (% 69,82). Araştırılan çene ve dişlerde, diş aşınması, diş çürüğü, hypoplasia, diştaşı, apse, periyodontal hastalıklar (alveol kaybı), ölüm öncesi (premortem) diş kaybı gibi dişlerde ve çenelerde sıklıkla görülen patolojik olgular saptanmış ve değerlendirilmiştir. Bebek ve çocuklarda 2148 süt dişi, 616 daimi diş, 76 üst çene, 182 alt çene ve 1578 alveol, kadınlarda 1185 diş, 59 üst çene, 63 alt çene, 1577 alveol, erkeklerde 1549 diş, 79 üst çene, 82 alt çene, 1813 alveol saptanmıştır. Ayrıca mezarlık alanında ve çevresinde hangi bireye ait olduğu saptanamayan 55 tane daimi diş ele geçirilmiş (14 tanesi kırık olduğu için incelemeye alınamamıştır) ve bu dişler izole olarak değerlendirilmiştir. Dolayısıyla, çalışma 5539 süt dişi, 2734 daimi diş, 541 çene (214 üst çene + 327 alt çene) ve 4968 alveol üzerinde gerçekleştirilmiştir.245 İncelenen populasyonda süt dişlerinde aşınma % 58,05, diş çürüğü % 4,89, hypoplasia % 2,93 ve diştaşı % 0,23 oranındadır. Özellikle süt dişlerinde aşınmanın 1,5-2 yaşlarından itibaren görülmesi, bebeklerin bu yaşlarda anne sütü dışında, dışarıdan dişlerde aşınmaya neden olan ek gıdalar almaya başladıklarını göstermektedir. Aşınmaların genelde hafif düzeyde görülmesi, bebek ve çocukların beslenme sistemlerinde, çok da sert taneli besin maddelerinin mevcut olmadığını, süt dişlerinde çürüğe de rastlanması, bu bireylerin diyetlerinde karbonhidratlı besinlerin varlığını ortaya koymaktadır. Hypoplasia oluşumu ise annenin hamilelik esnasında yetersiz ve kötü beslenmesi, geçirdiği enfeksiyonel hastalıklara bağlanabilir. Karagündüz toplumunda kadın ve erkeklerin daimi dişlerinde diş aşınması % 95,54, diş çürüğü % 6,36 (Hardwick düzeltmesine göre % 14,04), hypoplasia % 24,91, diştaşı % 25,90, apse % 1,86, periyodontal hastalıklar içinde değerlendirilen alveol kaybı % 40,64 ve ölüm öncesi (premortem) diş kaybı % 18,73 oranındadır. Karagündüz toplumundan elde edilen bulgularla, aynı bölgede yaşamış ancak farklı dönemlere tarihlendirilen diğer toplumlardan elde edilen bulgular benzemektedir. Bu da aynı bölgede, farklı dönemlerde yaşayan insanlarda besin hazırlama teknikleri zamanla farklılaşsa da, benzer bir beslenme sisteminin olabileceğini düşündürmektedir. Genel olarak tarım ve hayvancılığa dayalı bir yaşam biçimine sahip olduğu düşünülen Karagündüz Ortaçağ toplumunun beslenme rejimini, genellikle iyi öğütülmüş, fakat biraz lifli ve sert besinler oluşturmaktadır. Dişlerin bir kısmında abrazyona rastlanması besinlerin hazırlanışı sırasında, içlerine aşındırıcı sert taneciklerin çok yoğun olmamak kaydıyla karıştığını göstermektedir. Tahıl tarımına bağlı olarak beslenme sistemlerinde karbonhidratlı ve şekerli besinlerin var olduğu, fakat bunların çok yoğun bir şekilde tüketilmediği ve aynı zamanda beslenme sistemlerinde hayvansal proteinlere de yer verildiği söylenebilir.

Özet (Çeviri)

246 SUMMARY The skeletal remains belonging to 435 people with jaws and dentition from the medieval cemetery region of the first structured level of the Van- Karagündüz Höyük have been investigated in order to study the pathological lesions that leaves trace on the dentitions and the jaws and to understand their reasons, to establish the relations between the mouth health, food prepearing methods, foods, life style and the cultural habits of the society; and to compare the these data with those from the other ancient Anatolian societies to reveal the similarities and the differences between them. Of the skeletal remains in the Karagündüz population, 90 are babies (20,69 %), 157 are children (36,09 %), 81 are females (18,62 %) and 107 are males (24,60 %). The avarage age of the adults is 37,08. This value is 36,16 for the females and 38,59 for the males. The percentage of the baby deaths between 0-1 years old (15,80 %) is more than those of the other age groups. When the individuals, whose ages are determined, are taken into account in the whole population, the percentage (69,82 %) of the baby and the children deaths younger than the age of 15 is found quite high. As pathological lesions, dental wear, dental caries, hypoplasia, dental calculus, dental abscess, periodontal disease (alveolar resorption), premortem tooth loss are identified in the Karagündüz population. 2148 deciduous teeth, 616 permanent teeth, 76 upper jaws, 182 lower jaws and 1578 alveolae in the babies/children, 1185 teeth, 59 upper jaws, 63 lower jaws, 1577 alveolae in the females, 1549 teeth, 79 upper jaws, 82 lower jaws, 1813 alveolae in the males are determined. 41 other specimens found in the cemetery region and in its surroundings are added to this findings. As a result, the total amount of the study material has reached up to 5539 deciduous teeth, 2734 permanent teeth, 541 jaws (214 upper jaws +327 lower jaws) and 4968 alveolae.247 58,05 % dental wear, 4,89 % dental caries, 2,93 % hypoplasia and 0,23 % dental calculus are determined in the deciduous teeth In the Karagündüz population. The appearance of the dental wear on the deciduous teeth especially between the age of 1,5-2 shows that the babies received additional food apart from the mother milk in these ages, causing wear on their teeth. The slight wears on the teeth indicate that there was not much hard granular food in their nourishment systems. The caries seen on the deciduous teeth suggests that there were charbonhidrats in these individuals' diets. The hypoplasia may depend on mother's insufficient and bad nutrition and also their infectious diseases during the pregnancy. It is identified that there are 95,54 % dental wear, 6,36 % dental caries (according to Hardwick correction 14,04 %), 24,91 % hypoplasia, 25,90 % dental calculus, 1,86 % dental abscess, 40,64 % alveolar resorption studied within periodontal diseases and 18,73 % premortem tooth loss in the permanent teeth of the women and the men in the Karagunduz population. The pathological data obtained from the Karagündüz population are in general similar to those of the societies lived in the same region but in the different time periods suggesting that these populations had a similar nutrition systems though the methods of food preparation change through time among populations. The Karagündüz Middle aged society is thought to have an agriculture and a stock-breeding based life style and generally well grained but a little fibrous and hard food constitutes in their diet. The abrassion on some of the teeth shows that some abrassive hard materiels were mixed into the food during the preparation. Finally, it can be suggested that some carbonhydrated and sugary food, related with their grain agriculture and also animal proteins existed in their nutrition system, the former being not much consumed.

Benzer Tezler

  1. Van-Karagündüz iskeletlerinde paleopatolojik bir araştırma: Anemi

    Paleopathological investigation of skeletons in Karagündüz, Van: Anemia

    KEZBAN SAYAR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2001

    AntropolojiAnkara Üniversitesi

    Fizik ve Paleoantropoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ERKSİN GÜLEÇ

  2. Dilkaya ve Karagündüz (Ortaçağ) iskelet populasyonlarında doğuştan anomalilerin incelenmesi

    Investigation of congenital anomalies of Dilkaya and Karagündüz ( the Middle Ages) dry bones populations

    CEMİLE SARI ÖZDEMİR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2004

    AntropolojiAnkara Üniversitesi

    Antropoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ERKSİN GÜLEÇ

  3. Van - Karagündüz Höyüğü Erken Transkafkasya çanak çömleği

    The Early Transcaucasia potery of Van - Karagündüz Höyük

    PINAR VANÇİN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2001

    ArkeolojiÇanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi

    Arkeoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. VELİ SEVİN

  4. Van Karagündüz ve Altıntepe Nekropolleri boncuk buluntuları

    Bead findings of Van Karagündüz and Altıntepe Necropoles

    AYŞE ASLIHAN KARAGÖZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2002

    ArkeolojiÇanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi

    Arkeoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. VELİ SEVİN

  5. Van-Karagündüz Nekropolü Erken Demir Çağı çanak çömleği

    Early Iron Age pottery from Van-Karagunduz cemetery

    MÜGE SAVRUM

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2002

    ArkeolojiÇanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi

    Arkeoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. VELİ SEVİN