Kardiyovasküler risk ve arteriyel kompliyans
Cardiocascular risk and arteriel compliance
- Tez No: 142365
- Danışmanlar: DOÇ. DR. YESARİ KARTER
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kardiyoloji, Cardiology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2004
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 43
Özet
ÖZET Aterosklerozun neden olduğu kardiyovasküler hastalıklar dünyada en önde gelen ölüm nedenlerindendir. Bu nedenle aterosklerozdaki erken değişiklikler araştırılmalı, asemptomatik hastalar tesbit edilmeli ve bunlara primer koruma uygulanıp, gerekirse hastalığın erken tedavisi temel yaklaşım olmalıdır. Etkin bir primer koruma için bireyin öncelikle kardiyovasküler riski değerlendirilmelidir.Bu amaçla etken olabilecek risk faktörleri araştırılmıştır. KVO geçirme olasılığının tayini için, risk faktörleri ile KVO gelişme olasılığı arasında sayısal ilişki kurulmaya çalışılmıştır.Bu amaçla global bir risk skoru elde edilme yoluna gidilmiştir Daha önce belirttiğimiz çalışmalarda sonlanma noktası olarak bir KVO (miyokard infarktüsü, angina pektoris, inme) alınmış ve hastalar senelerce izlenme yoluna gidilmiştir. Biz ise çalışmamızda aterosklerozun erken dönemlerinde ortaya çıkan endotel disfonksiyonu ile karakterize arteriyel kompliyanstaki azalmayı kriter olarak aldık. Çalışmamız Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İÇ Hastalıkları Anabilim Dalı Polikliniklerinde prospektif ve randomize olarak planlandı ve yürütüldü. Büyük kitlelerde arteriyel kompliyans değişikliklerini doğrudan dopler ile araştırmak pratik olmadığından, dolaylı bir şekilde kompliyansın klinik eşdeğeri olarak kabul edilen nabız basıncını kullandık. Bu amaçla risk faktörlerinin tek tek nabız basıncı üzerine olan etkilerini araştırdık (Pearson korelasyon ve chi-kare). Arteriyel kompliyansa etki açısından sistolik basıncın en etkin olduğunu gördük. Ayrıca yaş, kan şekeri, VKİ, kolesterol, LDL diyastolik basınç ve pozitif aile hikayesinin de arteriyel kompliyans üzerine anlamlı etkisi vardı. Daha sonra tüm risk faktörlerinin aynı anda etkisi halinde ortaya çıkacak global riski hesaplamak için binary lojistik regresyon analizi yapıldı. Etki eden risk değerleri (j3) ele alındığında, özellikle sistolik basıncın en fazla etkili olduğu görüldü. Etki 32katsayısı, artan sistolik basınç değerleri ile artış göstermekteydi. Sistolik basıncı sigara izlemekteydi. Yaş, kolesterol ve açlık kan şekeri düzeylerininin katsayıları da riski arttıracak yönde olmakla birlikte düşük değerler şeklindeydi. Riski azaltması düşünülen HDL ise çalışmamızda riski arttırıcı yönde gözükmekle birlikte etki eden risk katsayısı ihmal edilecek kadar küçüktü. Ayrıca trigliserid, LDL, VKİ, pozitif aile hikayesi de nabız basıncının yükselmesini engelleyecek yönde çıkmasına rağmen, etki katsayıları '0' değerine yakın olup tesadüfi olduğu düşünüldü. Sonuçta lojistik regresyon sonucu elde ettiğimiz katsayıları kullanılarak, nabız basıncı değişikliklerine (arteriyel kompliyans azalması)göre, ortaya çıkabilecek (KVO) ların riskini tahmin etmeyi amaçlayan, dolaylı, basit bir denklem elde ettik.Çalışmmızda daha önce yapılanların aksine, bir kardiyovasküler olayın -sonlanım noktası olarak alınması yerine, nabız başmandaki değişim (arteriyel kompliyansta azalma) esas alınmıştır. Bu değerlendirme sonucunda yüksek risk taşıyan insanlar ortaya çıkarılacak ve bunlara agresif bir profılaksi uygulanacaktır, örneğin risk skoru yüksek olan bir hastanın serum kolesterolü ve/veya kan basıncı daha düşük düzeylere çekilmeye çalışılacaktır. Sadece tek bir risk faktörünün pozitifliği nedeniyle risk skorunda hafif bir yükseklik ortaya çıkan hastada ise agresif davranmaya gerek kalmayacaktır. Böyle bir hastaya sadece yaşam tarzı değişiklikleri (diet, sigarayı bırakma, egzersiz) önerilebilecektir. 33
Özet (Çeviri)
SUMMARY The cardiovascular accidents (CVA) are the most commarn^ause of death in the world. Therefore the early changes should be investigated and asymptomatic patients should be defined. Primary prevention and early treatment if needed would be the basic approach for them. First of all the cardiovascular risks that the cases have must be evaluated. For an effective primary prevention for an this reason the risk factors that can cause CVA were analysed. By the time a numerical relationship was tried to form between the probability of CVA and risk factors to obtain a global risk score. In the previous studies a CVA like myocard infarctuse, angina pectoris or a stroke was taken as an end point and the patients were to be followed for a certain time. In our study we took the decrease in arterial compliance as reference point which is characterised with the dysfunction of endothelium that occured at the early stages of atherosclerosis. Our study was planned as a prospective randomised study in Cerrahpaşa Medical Faculty Outpatient Department. Since it was impossible for us to measure the arterial compliance by doppler ultrasound, we used pulse pressure which was accepted as the clinical equivalent of the arterial compliance and investigated the effects of risk factors on pulse pressure (Pearson correlation and chi- square). As we investigated the effects of risk factors on arterial compliance one by one, systolic pressure was the most effective one in our study. The older age, glucose, body mass index (BMI),cholesterol, LDL, diastolic blood pressure and positive family history had significant effect on arterial compliance. 34Later binary logistic regression was occured to calculate the global risk that arise when all of the risk factors act at the same time.Comparing the effecting coefficients (P coefficient) of the risk factors, systolic pressure was found to -be the most effective. p coefficient of the systolic pressure was observed to increase by the increased values of the pressure. Consuming cigarette was the second after systolic pressure. The p coefficients of older age, cholesterol and glucose levels were acting to increase the risk as systolic pressure, but they were so low. HDL which is known as a protective factor against CVA was surprisingly found to act to increase the risk, but its coefficient was so low that can be neglected.Although the p coefficients of the triglyceride level, LDL level, BMI and positive family history were seemed to act to prevent the increase of pulse pressure, they were very near to the value of '0' and neglected. As a result we formed a simple equation using the P coefficients which we obtained by logistic regression analyse so that we could predict the risk of CVA arising due to changes in pulse pressure (decrease in arterial compliance) indirectly. Contrary to the previos ones we took the change in pulse pressure (decrease in arterial compliance) as the independent variable instead of a CVA as an end point. With this equation, cases with high risks can be diagnosed and an agressive prevention should be applied. For example the level of blood cholesterol and/or the degree of blood pressure of a person with high score would be lowered as much as possible while there is no need to be agressive on a person with a low score due to increase only in one factor (life style changes-diet.cigarette, exercise ) 35
Benzer Tezler
- Romatoid artritli hastalarda kardiyovasküler risk parametrelerinden aortik elastisite ve karotis intima media kalınlığının serum osteoprotegerin düzeyi ve klinik bulgularla ilişkisi
The relationship of aortic stiffness and carotid i̇ntima-media thickness, which are cardiovascular risk parameters, with serum osteoprotegerin levels and clinicals sings in patients with rheumatoid arthritis
CEM ÖZİŞLER
Tıpta Yan Dal Uzmanlık
Türkçe
2012
RomatolojiSağlık Bakanlığıİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. AŞKIN ATEŞ
- Hemodiyaliz hastalarında vasküler kalsifikasyon ve arteriyel distensibilite ile ilişkisi
Vascular calcification in patients with hemodialysis and its relationship between arterial distensibility
UFUK AVCIOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2005
Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıAnkara Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ.DR. GÖKHAN NERGİZOĞLU
- Investigation of mechanical properties of small caliber fibrous vascular grafts
Küçük çaplı fibröz vasküler greftlerin mekanik özelliklerinin incelenmesi
SUZAN ÖZDEMİR
Yüksek Lisans
İngilizce
2023
Tekstil ve Tekstil Mühendisliğiİstanbul Teknik ÜniversitesiTekstil Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ İPEK YALÇIN ENİŞ
- Egzersizin vasküler kompliyans üzerine hiperakut etkileri
Hyperacute effects of exercise on the vascular compliance
İHSAN YAVUZATMACA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2015
Radyoloji ve Nükleer TıpKahramanmaraş Sütçü İmam ÜniversitesiRadyoloji Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. MURAT BAYKARA
- Akromegalide tedavi öncesi ve sonrası kardiovaskuler risk faktörleri ve karotis doppler USG ile erken aterosklerozon değerlendirilmesi
Cordiovascular risk factors and premature atherosclerosis with carotid doppler USG in acromegaly before and after treatment
ŞERİFE NUR BOYSAN
Tıpta Yan Dal Uzmanlık
Türkçe
2003
Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıklarıİstanbul Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. PINAR KADIOĞLU