Yeni Cami'nin akustik açıdan performans değerlendirmesi
Evaluation of the acoustical performance of the New Mosque
- Tez No: 142597
- Danışmanlar: PROF. DR. SEVTAP YILMAZ DEMİRKALE
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Mimarlık, Architecture
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2003
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Mimarlık Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Yapı Bilgisi Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 184
Özet
YENİ CAMİ' NİN AKUSTİK AÇIDAN PERFORMANS DEĞERLENDİRMESİ ÖZET Camiler, İslâm'ın özünde yer alan, birlik ve beraberlik ruhunun insanlara kazandınldığı ve toplumsal dayanışmanın temellerinin atıldığı kutsal mekanlardır. Camilerin toplumsal açıdan büyük önem taşıması nedeniyle; özellikle İstanbul' un fethinden sonra, Bizans mimarisine ait dini yapılarla boy ölçüşebilecek ve onlardan hem boyut, hem de kalite olarak daha üstün camiler yapılması gerekmiştir. Ayrıca, camiler, Osmanlı döneminde, hanedan için önemli bir prestij göstergesi olmuştur. Bu yüzden, saray mensupları kendi isimlerini taşıyan görkemli camiler yaptırmışlardır. Bu süreçte yapılan camilerin görsel ve mekansal nitelikleri ön plana çıktığı için, mimari açıdan son derece iddialı ve görkemli eserler ortaya konmuştur. Mimarlık tarihinde özel bir yere sahip olan bu yapıların bakımı ve korunması, kültürel zenginliğimiz açısından büyük önem taşımaktadır. Bunun için, yapının kalite ve niteliklerinin belirlenmesi çok önemli bir adımdır. İbadet sırasında yaşanan ruhani tecrübenin derinliği, doğrudan mekanın akustik kalitesi ve performansına bağlıdır. Bu yüzden, mekanın akustik karakteri, öncelikle korunması gereken özelliklerindendir. Eminönü' nde bulunan Yeni Cami' nin Mısır Çarşısı' na çok yakın olması ve büyük bir meydanda bulunması sonucu, cemaat 4000 kişiyi bulmaktadır. Yeni cami, hem ait olduğu dönemin en önemli yapılarından biri olması, hem de günümüzde de işlevini en yoğun şekilde koruyan camilerin başında gelmesi açısından, özenle incelenmeli ve korunmalıdır. XIVBu nedenle, Enimönü Yeni Cami' nin akustik açıdan performans değerlendirilmesi yapılmıştır. Bu çalışma sırasında, mekanın boyutlarının çok büyük olması ve baskın elemanı olan kubbenin geometrik özellikleri sonucu, oldukça ilgiye değer saptamalar yapılmıştır. Mekanın içindeki akustik kalite, yapısal, hacimsel ve geometrik özelliklerine bağlı olarak değişir. Bu yüzden öncelikle, çalışmanın eksenini oluşturan, konuşmanın anlaşılabilirliği ve müzikal kalite gibi konular açıklanmıştır. Bir sonraki aşamada, metraj çalışmaları yapılmıştır. Bu metraj değerlerinden yola çıkılarak, önceden açıklanan prensip ve formüller doğrultusunda, Yeni Cami' nin teorik olarak akustik performans değerlendirmesi yapılmıştır. Daha sonra, mekan içinde gözlemler, anketler ve ölçümler yapılarak, Yeni Cami' nin deneysel olarak akustik performans değerlendirmesi yapılmıştır. Son olarak, yapılan teorik ve deneysel çalışmaların sonuçları karşılaştırılarak, Yeni Cami' nin akustik performansı hakkında bazı sonuçlara varılmıştır. xv
Özet (Çeviri)
EVALUATION OF THE ACOUSTICAL PERFORMANCE OF THE NEW MOSQUE SUMMARY Mosques are holy spaces in which the congregation is coming together around a common sense of unity. Mosques have significant importance for the society. Thus, especially after the conquest of Istanbul, there was a need of building monumental and sumptuous mosques of equal quality with the Byzantine churches. Also, mosques were prestige buildings for the dynasty. The members of the dynasty had built majestic buildings carrying their names. Mosques which were built during this period were important especially with their esthetic and spatial properties and had high architectural quality. Preservation of these buildings that have a special place in the architectural history, has great importance for our cultural multiplicity and richness. The first step to achieve this is the determination of the qualities and properties of the building. The profoundness of the holy atmosphere during the worshipping is directly related to the acoustical performance of the building. Thus, the acoustical characteristics of the room is one of the main qualities which must be preserved. The New Mosque in Eminönü is quite near to the Egyptian Bazaar and is placed on a big open square. Thus, the congregation can be up to 4000 people. The New Mosque, is one the most important buildings of its time and is still preserving its functionality and capacity. xviBecause of these reasons, acoustical performance of The New Mosque was prepared. During this study, because of the extreme dimensions of the room and the geometrical behavior of the main structural element of the building-dome, quite interesting determinations were made. The acoustical quality inside the room changes according to structural, spatial and geometrical properties of the building. Thus, first of all, the main subjects of the study (such as speech intelligibility and musical quality) were explained. As the second step, measurement studies of the building were prepared. The results of these studies were used according to the formulas and principles which were explained before. With this, theoretical evaluation of the acoustical performance of the New Mosque was made. Next, with observations, surveys and acoustical measurements, experimental evaluation of the acoustical performance of the New Mosque was made. Last, results of the theoretical and experimental studies were compared with each other and some final conclusions about the acoustical performance of the New Mosque were made. xvnBÖLÜM 1. GİRİŞ Toplumların birbirileriyle dayanışma içinde bulunmaları, birlik ve beraberliklerini sağlayabilmeleri ve yıkıcı tehlikelere karşı kendilerini koruyabilmeleri açısından oldukça önemlidir. Toplum içinde gerekli olan bütünlük ve dayanışma, ortak kültürel değerlerle sağlanır. Din, bu ortak değerlerin başında gelir. İslâm birleştirici, bütünleştirici ve toplumsal dayanışmayı sağlayıcı bir dindir. Parçalan bir araya toplayan, bir bütünün bir kısmını diğer kısmına katan, uzlaştıran ve barıştıran anlamlarına gelen cami, [1] toplumda ortak bir şuurun oluşmasına önemli katkılar sağlayan bir kurumdur. İslâm'ın ilk dönemlerinde caminin görevi çok geniş tutulmuştur. Müslümanlar bu anlayışın sonucu olarak camiyi ibadet edilen, ilim öğrenilen, siyasî ve sosyal işlerin görüşülüp karara bağlandığı, ordu karargâhı, elçilerin kabul edilip diplomatik görüşmelerin yapıldığı bir makam ve bazen de hapishane olarak kullanmışlardır [1]. İslâm'ın yayılmasıyla, camilerin sayısında da bir artış yaşanmıştır. Camiler, yerleşim merkezlerinin düzenlenmesinde belirleyici bir rol oynamışlardır. Yeni kurulacak olan yerleşim merkezlerinde önce cami yeri belirlenmiş, sonra şehrin diğer kısımları onun çevresine kurulmuştur [2]. Ancak fetihlerin artması, coğrafî sınırların genişlemesi ve değişen şartlar, cami ve mescitlerin başlangıçtan beri üstlendikleri bazı fonksiyonlarını tamamen veya kısmen diğer kurumlara bırakmasını gerektirmiştir [3]. Siyasi rejim farklılıkları ve gelişen sosyal yapı nedeniyle, önceden neredeyse bir sivil toplum örgütü vazifesi gören camiler, siyasi, askeri ve diğer yan işlevlerini kaybetmiş ve sadece ibadet için kullanılmaya başlamışlardır. Camilerin toplumsal açıdan büyük önem taşıması nedeniyle; özellikle İstanbul' un fethinden sonra, Bizans mimarisine ait dini yapılarla boy ölçüşebilecek ve hatta onlardan hem boyut hem kalite olarak daha üstün camiler yapılması gerekmiştir. Ayrıca, camiler, Osmanlı döneminde, hanedan için önemli bir prestij göstergesi olmuştur. Bu yüzden, saray mensupları kendi isimlerini taşıyan görkemli camileryaptırmışlardır. Bu süreçte yapılan camilerin görsel ve mekansal nitelikleri ön plana çıktığı için, mimari açıdan son derece iddialı ve görkemli eserler ortaya konmuştur. Mimarlık tarihinde özel bir yere sahip olan bu yapıların bakımı ve korunması, kültürel zenginliğimiz açısından büyük önem taşımaktadır. Bunun için, yapının kalite ve niteliklerinin belirlenmesi çok önemli bir adımdır. Mekanın akustik kalite ve performansı, öncelikle korunması gereken bir özelliktir. Yeni Cami, Osmanlı dönemine ait ve günümüzde de işlevini en yoğun şekilde koruyan camilere iyi bir örnek oluşturmaktadır. Eminönü' nde bulunan Yeni Cami' nin Mısır Çarşısı' na çok yakın olması ve büyük bir meydanda bulunması sonucu, cemaat 4000 kişiyi bulmaktadır. Bu nedenle, Enimönü Yeni Cami' nin akustik açıdan performans değerlendirilmesi yapılmıştır. 1.1. Caminin tarihçesi Eminönü' nde bulunan Yeni Cami' nin temeli 1597 yılında atıldı. Sultan III.Mehmed' in tahta geçiyle Valide Sultan adıyla bütün nüfuz ve hükmü eline alan ve siyasi işlere bile karışmaya başlayan Safiye Sultan, hayır işleri yaparak şerefini yükseltmek arzusunu duyunca bir cami yaptırmaya karar verdi. Caminin inşası için seçilen Bahçekapı, gümrüğe ve limana yakınlığı dolayısıyla bir ticaret yeri, oldukça sıkışık bir yahudi ve hıristiyan mahallesiydi. Caminin inşaat sınırları içinde bir kilise ve bir sinagog vardı. İstimlak edilecek evlere iki kat bedel verilmesi; sinagog ve kilise yerine de iki harap mabedin onarılması kararlaştırıldı. Mimarlığa Ser Mimaran-ı Alem Davud Ağa getirildi. Mimar Sinan' in yetiştirmelerinden olan Davud Ağa, Mimar Sinan' in sağlığında bizzat yaptırdığı eserlerine de adını yazdırabilmiştir. Eskiden surlarla çevrili olan Eminönü' nün dışa açılan bazı kapılan vardı : Bahçekapısı, Çıfıtkapısı ve Balıkpazarı kapıları. Bugün deniz ile cami arasındaki geniş alan ise, tamamen denizle kaplıydı. (Şekil 1.1) Yeni Cami' nin inşaat alanının deniz seviyesindeki bir dolgu arazisinde yer alması nedeniyle temel çukurlarında su çıkmaya başlayınca, Davud Ağa, Mimar Sinan' in Büyükçekmece köprüsünde yaptığı gibi büyük kazıklar çaktırıp, bunların başlarınıkurşun kuşaklarla birleştirmiş ve yapının temel taşlarını bu tabanlara taşırmıştır. Bu sayede yapı, bugüne kadar Haliç kıyılarında meydana gelen çökme, kayma ve sarsıntılara dayanabilmiştir. Şekil 1.1 Osmanlı döneminde Yeni Cami 1598 yılında İstanbul' da meydana gelen veba salgınında Mimar Davud Ağa' nın ölmesi üzerine, caminin mimarlığına Dalgıç Mehmed Çavuş getirildi. 1603 yılında III.Mehmed' in ve arkasından da Safiye Sultan' m ölümü üzerine inşaat yarım kaldı. Yapı ilk pencere kemerlerine kadar yükselmişti. Aradan yıllar geçti ve çevreyi yine yahudi evleri kapladı. 1660 yılında meydana gelen ve İstanbul halkını acı ve sefalet içinde bırakan büyük yangından Bahçekapısı çevresi de etkilenmiş, Yeni Cami de hasara uğramıştı. Bu sırada, halka yardım amacıyla yangın yerlerini gezen Sultan IV.Mehmed' in validesi Turhan Sultan, bu caminin yarım bırakılmış duvarlarına rastladı. O sıralarda bir cami yaptırmayı düşünen Valide Sultan, bu abideyi kurtarmak düşüncesiyle 1660 yılında, (inşaatın durmasından 59 yıl sonra) duvarlanndan bir sıra taş sökülerek yapının inşasını yeniden başlattı. Mimarlığına Ser Mimar-ı Hassa Mustafa Ağa tayin edilmişti. Caminin yapımı 1663 yılında tamamlandı.¥ Şekil 1.2 Yeni Cami Planı Cami alçak bir yerde kurulduğu için, oldukça yüksek bir subasmanın üstüne inşa edilmiştir. Subasman seviyesine merdivenlerle çıkılmakta ve cümle kapılarından içeriye girilmektedir.Son yüzyıllarda buradaki ticarethane sayısının artması ve hatta dış avluyu bile istila etmesi üzerine, denize bakan dış avlu duvarları ve merdivenli kapı yıkılarak, Yeni Cami çevresinin tüm özellikleri ortadan kaldırılmıştır. Caminin arka duvarlarının da aynı sebepten ötürü bugünkü halini aldığı anlaşılmaktadır. Yeni Cami' nin planı, Mimar Sinan' in Şehzade Cami' nde kullandığı planın daha ayrıntılı bir şeklidir ve ortada büyük bir kubbeyi tutan dört ayak ile, yanlarda dört yarım kubbeden meydana gelmiştir. (Şekil. 1.2) Kare bir alanı kaplayan merkezi kubbe ile dört yarım kubbenin köşelerinde kalan boşluklar, küçük tam kubbelerle örtülmüştür. Yalnız avlu tarafında mevcut olan alt ve üst galerinin ilavesiyle bina dikdörtgen bir şekil almıştır. Uzun kuzeydoğu ve güneybatı cephelerinde dıştan ve içten ufak sütunlara dayandırılmış ufak galeriler vardır. Cami, bir bina ile şadırvan avlusundan ibarettir. Bu avlu kare bir alanı kaplamakta ve her kenarda altışardan toplam yirmi sütun bulunmaktadır. Bu sütunlar, 24 küçük kubbeyi taşımaktadır. Avlunun ortasında işlemeli, sekizgen formunda bir şadırvan vardır. Bu avludan cümle kapısından geçerek içeri girdiğimizde, caminin dört ayak üzerine oturmuş büyük kubbesini ve altında kademeleşerek onu tutan yarım kubbeleri ve yardımcı kemerleri görürüz. Cümle kapısının önündeki iç galeri, sekiz, 12 ve 16 kenarlı ayaklara oturmakta ve hafif yayvan olan kemerler galeriyi esas hacimden kısmen ayırmaktadır. Yan ve arka galerilere, yanlardaki istinat duvarları içindeki merdivenlerden çıkılmaktadır. Caminin tam ve yarım kubbeleri, kemerlerden sonra, işlemeli bir silmenin üzerine inşa edilmiştir. Böyle geniş bir silme başka hiçbir camide görülmemektedir. Yeni Cami' de klasik nizamların biraz zayıfladığı ve kubbenin biraz daha sivri inşaa edildiği gözlemleniyor. Aynı durum içeride, ana kemerlerde ve yarım kubbelerde de vardır. Yine her bir yarım kubbeyi tutan üçer kemer de, o zamana kadar kullanılmamış olan basık yuvarlak sepet kulplu kemerlerdir. Caminin dış görünüşü, Süleymaniye' ye göre biraz daha ince ve uzundur. Büyük kubbe, yarım kubbelere, onlar da daha küçük kubbelere dayanmaktadır. Caminin hünkar mahfilinin altındaki sütunlardan ayrı iki tane mermer sütun vardır ki, Girit savaşı ganimetlerinden alınarak buraya konulmuştur. Mihrabın iki yanındakibalıksırtı işlemeli küçük sütunlar, mihrabı olduğundan daha dikey ve yüksek göstermektedirler. Yeni Cami içinde, Sultan Ahmed Camii' nde olduğu kadar fazla çini vardır. Yine de bu çiniler, lö.yüzyıl çinileriyle kıyaslanamaz. Caminin zemin katı ile ara kat duvarlan ilk katın bezemeli silmelerine kadar çini ile kaplanmıştır. Bu çinilerin renkleri açık ve koyu mavi, beyaz ve az miktarda yeşildir. Mihrab duvarındaki pencere içi yan duvarlarında yine aynı çiniler varsa da, bir kısmı döküldüğünden, yerlerine kırmızı çini levhalar eklenmiştir. Bu panolarda karanfil, gül, narçiçeğine benzer çiçeklerle servi, stilize yaprak ve vazo motifleri kullanılmıştır. Şekil 1.3 Yeni Cami Kesiti Caminin mihrabı fazla süslü değilse de, minber oldukça güzel bir parçadır. Bu minberin yanlarındaki üçgen panolar, renkli mermerlerden yapılmış ve beyaz mermerlere kakılmış bir nevi mozaik sularla çevrilmiştir. Mihrabın üstünde ve yanlarında bulunan üç alçı pencere de çok ince işlenmiştir. Caminin avlu içinde ve mihrabın karşısındaki cümle kapısından başka iki yanda da birer kapısı daha vardır. Avlunun da üç kapısı bulunmaktadır. Yeni Cami' nin doğu köşesindeki şevli kemerin üstündeki köşk ile cami içindeki mahfil birbirine üç direkli bir galeri ile bağlanmıştır. Bu galeriye aşağıdaki tören kapısından bir merdivenler çıkılır. Bu galeriden caminin içindeki kare mahfile girildiğinde, burada iki küçük mihrab ile karşılaşılır. Burası, çok güzel mermer veçini işlemeciliği ile süslenmiştir. Mahfilin cami içine bakan mermer parmaklığı da çok güzel bir eserdir. Dış galerinin duvarları da güzel çinilerle kaplanmıştır. İ I i 1 *>- Şekil 1.4 Yeni Cami Köşke girilen ve aşağıdan köşke çıkılan merdivenliğin kapıları, tamamen sedefle işlenmiştir. Köşke ufak bir kapıdan girilir ve esas hole geçilir. Bu hol geniş bir koridora bağlanır. Koridorun kuzey yönünde, yani Haliç manzarasına açık tarafta Valide Sultan' m oturma, yatak odası ve bir tuvalet bulunmaktadır. Buradaki odadan Boğaziçi, Beylerbeyi' ne kadar görünmektedir. Diğer yanda ise Galata ve Haliç sırtları seyredilir. Caminin üçer şerefeli iki minaresi vardır ve camiyi şadırvan avlusundan büyük cümle kapısı duvarının iki ucuna inşa edilmişlerdir [4].BÖLÜM 2. CAMİLERDE YER ALAN EYLEMLER, SES İLE İLGİLİ BÜYÜKLÜKLER, KONUŞMANIN ANLAŞILABİLİRLİ?İ, KONUŞMA VE MÜZİ?İ ETKİLEYEN FAKTÖRLER 2.1. Camilerde Yer Alan Eylemler Caminin akustik bir değerlendirmesinin yapılabilmesi için öncelikle, camide yer alan işlevler temel olarak iki ana grupta toplanmıştır : konuşma eylemi (vaazlar ve hutbeler), müzik (ilahiler). 2.1.1. Konuşma Eylemi (Vaazlar ve Hutbeler) İslâm birlik ve tevhid dinidir. Tevhid inancı, sosyal bir kaynaşma, kenetlenme ve bütünleşme anlayışıdır [5]. Camiler, İslâm'ın özünde yer alan, bu birlik ve beraberlik ruhunun insanlara kazandırıldığı ve toplumsal dayanışmanın temellerinin atıldığı kutsal mekanlardır. Vaazlar, cemaatin dinî ihtiyacım karşılayıcı, eğitici, öğretici, uyarıcı, sevdirici, müjdeleyici, kötülüklerden sakmdırıcı ve toplumu bütünleştirici olmalıdır. Vaazlarda kişisel ve özel konular kullanılmamalıdır. Ayrımcılık içeren ve zorlayıcı nitelikteki ifadeler, İslâm'ın özüne aykırıdır ve camiden soğumaya sebep olur. Cami, toplumsal uzlaşmayı sembolize eden kutsal mekandır. Bu yüzden din görevlilerinin yapmaları gereken, insanları sınıflandırmak ve onları uzlaşma ortamından uzaklaştırmak değil, aksine camiye gelen herkese dinin özüne ilişkin bilgiler verebilmek ve İslâm'ın birleştirici özelliklerini ortaya koymak olmalıdır. Hutbeler, cemaatin bilgi düzeyine ve bulunduğu yerin durumuna uygun olarak hazırlanmalıdır. Hutbelerde sık sık birlik ve beraberlik, sosyal dayanışma ve bütünleşmeyi sağlayıcı, kolektif bir şuuru ortaya çıkarıcı ve toplumsal uzlaşmayı canlı tutucu söz ve ifadelere yer verilmelidir. 2.1.2. Müzik Eylemi (İlahiler) Türk din musikisi, 'cami musikisi' ve 'tekke musikisi' olarak ikiye ayrılır.Cami musiki formlarının en önemli özelliği, onlann yalnızca 'insan sesi' ile, eşliksiz yani 'solo' ya da 'toplu icra' şeklinde üretilmiş olmalarıdır [6]. 1. Camilerde Kur'an, yüksek ve güzel sesle okunur. Vakit ezanları arasında toplanan cemaatten bir gönüllü tarafından cemaat bütünlüğünü arttırmak için, cuma ve bayram namazlarından önce veya teravih namazları sırasında imam tarafından sureler halinde, kutlu gün ve gecelerde, Kur'an-ı Kerim kursları sırasında, Hâfız-ı Kurra (güzel okuma yarışması) sırasında ve hatim duası sırasında yüksek sesle ve ezgili bir şekilde okunabilir. 2. İç ezanı, yalnızca Cuma namazlarında, baş müezzin minbere çıkmadan vakit ezanı şeklinde okunur. 3. Salât, cuma ve bayram namazları öncesi, müezzin mahfelinde solo ve toplu halde okunur. 4. Mevlîd-i Nebevi (mevlüt) okunması. 'Mevlîdhan' olarak anılan ve her biri birer ses vitüozü olan hafızlar tarafından doğaçlama üslupta okunur. 5. Miraciye okunması. 6. İlâhi, genel olarak Türk dini musikisini tanımlamakta kullanılır. Çeşitli içeriklere sahip eserler bu üslupta okunur. 7. Salât-ı Ümmiye, teravih namazlarında her dört rekatta bir okunur. Cami musikisinin temel işlevi, ibadetin ruhani niteliği ve mekan algısına yaptığı katkının kalitesiyle ilgilidir. 2.2. Sesin Algılanması ve Ses İle İlgili Büyüklükler Bir caminin akustik performansının değerlendirilebilmesi için, içinde yer alan temel işlevler, bunları etkileyen faktörler ve oluşumları incelenmelidir. Hesaplamalar ve kriter değerlerle yapılan kıyaslamalar sonucu, mevcut faktörlerin akustik performans üzerindeki olumlu ve olumsuz etkileri ortaya konabilir. 2.2.1. Sesin Algılanması Ses algısı, sesin frekansı ve basıncına göre farklılık gösteren bir süreçtir. Kulak, (Şekil 2.1) 3 ana bölümden oluşır : Dış kulak, Orta kulak, İç kulak Dış kulak, kulağın dışarıdan görünebilen kısmıdır. (Boyutları, duyabildiğimiz seslerin çoğunluğunun dalga boyundan küçüktür.) Bu kısım, önden gelen seslerinarkadan gelen seslere göre biraz daha iyi işitilmesini sağlar. Kulağı, dış etkilere (rüzgar, su,...) karşı korur. Ses algı sisteminin yöne bağımlılığı çok azdır. Dış Kulak A Orta KulakAİÇ ^.Uio,^ _A_ Yarım Daire Kartallarına Bağlanır Oval Pencere Salyangoz uvarlaK Pencere \ ^ OstaJd Borusu“ Örs Scala vestibtıli Basılar membrane D Yuvarlak Pencere Scala tympani Şekil 2.1 insan kulağının yapısı Dış kulak kısmının geri kalanı, kulak kanalıdır ve bu kanal, kulak zarıyla son bulur. Bu bölüm, duyma aralığının orta değeri olan 3kHz' lik bir rezonansa sahip bir girintidir. Buradaki rezonans sayesinde ses dalgasının oluştuğu ortam ile kulak zarı arasında iyi bir direnç uyumu sağlanır ve sesin kulak zarına iletimi sağlanmış olur. Orta kulak 3 kısımdan oluşur : Çekiç, Örs, Üzengi 10Çekiç kulak zarına, örs üzengiye, o da oval pencereye bağlıdır. Orta kulak, bir direnç transformatörü gibi hareket eder. Sesin iletildiği havanın az dirençli ortamından, iç kulağın çok dirençli ortamına geçişini sağlar. Kulak zarı, oval pencerenin ardındaki salyangoz kısmındaki lenf sıvısının yüksek dirençli yüzeyine yaslanır. İç kulak kısmının ana bölümü, salyangozdur. Bu kısmın açılımı, Şekil 2.1' de gösterilmiştir. Salyangoz, çok sert bir kemik dokusunun içinde yer alır ve 3 cm x 0.02cm boyutlanndadır. Yaklaşık 24.000 sinir ucuna sahiptir. Oval pencereden alınan titreşimlerin ana sinir (basilar) demetleri ile iç kısımlara iletilmesi sonucu, ”ses“ algısı oluşur. Duyma eşiği, bir çift kulağın serbest bir ses alanında ancak duyabildiği ses basınç değerini gösterir. (Şekil 2.2) Kulağın en hassas olduğu frekans aralığı 2kHz-5kHz iken, duymanın acı eşiği, 135dB-140dB olarak kabul edilir [7]. Uzun süreli ve yüksek basınçlı sesler, ana membran üzerindeki duyma tüycüklerinin yapılarını bozduğu için, geçici veya kalıcı duyma kayıpları oluşabilir. 2.2.2. Ses Yükseklik Düzeyi Şekil 2.2' den anlaşılabildiği gibi, farklı frekanslardaki sesler ancak bazı ses basınç düzeylerinde algılanabilir. Sesin sübjektif bir yükseklik seviye algısından bahsedebilmek için, insan kulağının özellikleri dikkate alınmalıdır. Bunun için, ”sesin yükseklik düzeyi“ kavramı kullanılır ve sesin, 1kHz' deki saf tonlu bir ses ile sübjektif olarak kıyaslanmasıyla elde edilir. Örnek olarak, 50Hz' de 50dB ses basıncına sahip sesin yükseklik düzeyi, 20 phon' dur. Şekil 2.2' deki grafikte, 1kHz' deki tüm eş yükseklik eğrileri (phon), aynı zamanda ses basıncı (dB) değerine de eşittir [7]. 2.2.2.1. Stevens Yöntemi Sesin yüksekliği (sone), 1kHz' deki saf tonlu sesin 40dB' deki ses yükseklik düzeyi (phon) ile kıyaslanmasıyla elde edilir. Ses yüksekliği S=2(Li~40)n° (sone) (2.1) Ses yükseklik Düzeyi LL= 33.31ogS + 40 (phon) (2.2) İki birim arasındaki bu ilişki, daha pratik bir şekilde, Şekil 2.3' te gösterilmiştir. 11»4am mim wo WO §»îfc » 3)ı 6k SSilOk Mk Şekil 2.2 Duyma eşiği Karmaşık yapılı bir gürültünün değerlendirilmesi için en fazla kullanılan yöntem, Stevens tarafından bulunmuştur. Bu yöntemde, 1, 1/2, 1/3 oktav bantlarda ses basıncı ölçümleri yapılır ve daha sonra bu değerler, Şekil 2.4' teki değerler ile kıyaslanır [7]. Stevens yönteminde izlenen adımlar şunlardır : 1. 50Hz-lkHz arasında 1, 1/2, 1/3 oktav bantlarda ses basıncı ölçümleri yapılır. 2. Şekil 2.4' teki eğrilerdeki her bant için, ölçülen basınç düzeyleri girilerek, gürültü indeksi (sone) belirlenir. 12150 100 80 50 40 30 20 10 c c o en 1.0 0.8 0.5 0.4 0.3 0.2 20 30 40 50 60 70 80 90 100 110 Phons PNdB Şekil 2.3 Sesin yüksekliği ve yükseklik düzeyi arasındaki ilişki 3. Toplam ses yükseklik indeksi bulunur. 120 S,=Im(l-K) + K^It sone (2.3) St : toplam ses yükseklik indeksi It : Şekil.2.4' ten bulunan, Im dahil her bir ses yükseklik indeks değeri Im : bulunan en yüksek I, değeri K : seçilen bant genişliği için, ağırlıklı katsayı (1 oktav bant için K = 0.3, 1/2 oktav bant için K = 0.2, 1/3 oktav bant için K= 0.15) 4. Eğer istenmişse, bulunan ses yükseklik değeri, denklem 2.2 kullanılarak, gürültü düzeyine (LL) dönüştürülür. 1350 100 200 2.2.3. Ses Düzeyi 500 IK 2K FREKANS Şekil 2.4 Gürültü indeksi 5K I OK Ses düzeyleri, ses basınç düzeyi değerleri ile oluşturulan, ağırlıklı eğriler ile ifade edilir. 3 çeşit ağırlıklı eğri ortaya konmuştur : A, B, C. A < 55dB < B < 85dB < C 14Her eğrinin frekansa göre değişimi, Şekil 2.5' te verilmiştir. Bu eğriler, insan kulağının gürültüye olan tepkisini ve hassasiyetini göstermektedir. Ses düzeyi, ”L“ ile gösterilir ve birimi dBA' dır. B veya C ağırlıklı eğrilerinin kullanılması durumlarında, bu birim, dBB ve dBC olur. (Çoğunlukla A eğrisi kullanılır) Bu değerler, Tablo 2.1' de gösterilmiştir [7]. 1510 -10 -o a B *§ -20 u O -30 -40 -50 31.5 63 125 4k 250 500 Ik 2k Frekans (Hz) Şekil 2.5 Ses düzeylerinin frekansa göre değişimi 8k 16k 2.3. Konuşmanın Oluşumu, Konuşmanın Anlaşılabilirliği ve Ölçülmesi Müzik ve konuşmanın algılanması arasında önemli farklar vardır. İnsan beyni, müzik dinlerken duyulamayan kısımları doldurabilme yeteneğine sahiptir. Örneğin, parçanın ilk bölümlerindeki bas ritimler duyulamasa bile bu, dinleyici tarafından bir sonraki tekrarda yakalanabilir. Konuşmada ise, sürekli değişen bir veri aktarımı söz konusudur ve değişik tonların farklı algılanması, ifadenin yanlış anlaşılabilmesine yol açar. Müzikteki gibi, konuşmaya eşlik eden ritimler ve ek melodiler olmadığı için, bir kelimenin bile anlaşılmaması sorun yaratır. 16Bu sebeplerden dolayı, konuşma eylemini güçlendiren mekanizmalar, müzik sistemlerinden daha detaylı olmalıdır [8], 2.3.1. Konuşmanın Oluşumu, Konuşma Sinyali ve Yön Faktörü 2.3.1.1. Konuşmanın Oluşumu Konuşma, göğüs kaslarının kasılarak, ciğerlerdeki havayı ses tellerine göndermesi sonucu oluşur. Bu olayda kullanılan organların hepsinde, ses titreşimleri sırasındaki esneme ve genişleme oranları her insanda farklı özellikte olduğu için, herkesin ses karakteri farklıdır. Ses tellerinden geçen hava, dişler ve dil ile şekillendirilir ve farklı türde sesler çıkar. Fısıltı şeklindeki konuşmada ses telleri kullanılmaz. 2.3.1.2. Konuşma Sinyali Sâ ttao o j8 -i* S 'o -g ig T»* Q S5 55 SO 4$ 40 35 25 100 500 IH Sk lOk Frekans (Hz) A 5 adet bayan ses ortalaması B 5 adet bay ses ortalaması C ideal ses spektramu Şekil 2.6 Konuşma sinyallerinin karşılaştırılması İnsan sesi, 100Hz ve 400Hz aralığında bir temel frekansı olan sürekli bir dalga yapısına sahiptir. Bu temel frekansın tam katlarında, sesin rezonans karakteristikleri tarafından belirlenen ve 'formant' olarak adlandırılan harmonik değişkenler bulunur. Formantlar, sesli harfleri ve aralarındaki geçişleri oluşturur. Nispeten darbeli sesler olan sessiz harfler, 2kHz - 9kHz frekans aralığında oluşurlar. Konuşmadaki ses gücü, 30-300 msaniye sürebilen sesli harfler tarafından taşınır. 17Anlaşılabilirlik oranı ise, sesli harflerden oluşan sesi anlamlı ses parçalarına bölen ve 10-100 msaniye sürebilen (yükseklileri sesli harflerden 27 dB daha az olabilir) sessiz harfler tarafından belirlenir. Bu farklı birimleri örtüştüren formant mekanizması sayesinde konuşma sinyali, bir bütün olarak hareket eder [8]. 2.3.1.3. Yön Faktörü Konuşma, noktasal olarak nitelendirilebilecek bir ses kaynağından yönlendirilmiş olarak çıkar. Bu, plan düzleminde, konuşmacının önünden arkasına doğru, ses basıncında yaklaşık 18dB' lik bir düşüş olduğu anlamına gelir. (Şekil 2.7) Buna örnek olarak, 17.yy' da Sir Christopher Wren' in, bir vaizin önünde 15m, yanlarında 9m, arka tarafında ise 6m mesafeden anlaşılabileceği yolundaki genellemesi gösterilebilir. Günümüzde, bu sınırın, elektro-akustik sistemlerin yardımı olmaksızın, maksimum 30 metre olduğu bilinmektedir [9]. yu Şekil 2.7. Konuşma sesinin yön ve uzaklığa göre iletimi [9] 2.3.2. Konuşmanın Anlaşılabilirliği ve Ölçülmesi Dinleyici, ilk olarak konuşmayı anlaşılabilir ses parçalarına bölmeye çalışır. Sesin akışında oluşan boşluklar, kelime ve heceler arasındaki boşluklardan ayırt edilebilir. 18Sesin şiddeti, süresi ve açılımı, konuşmacının hitap performansı, ortam seslerinin maskeleyici etkisi ve dinleyicinin algısal hassasiyeti, insan beyninin sesi algılamasına yön veren etkenlerdir [8]. Konuşma sesleri, birbirileri üzerine biner örtüşür ve sarkar. Bu yüzden ses parçalan, ortam ve konuşmacı özelliklerine göre farklı algılanabilir. Arka plan gürültüsü arttıkça, anlaşılabilirlik düşer. (Şekil 2.8) 45 50 55 60 65 70 75 80 Arkaplan ses düzeyi (ctBA) Şekil 2.8 Konuşma anlaşılabilirliği - arkaplan gürültü düzeyi ilişkisi Konuşma eyleminin esas alındığı ortamlarda, izleyicilerin konuşmacı ile arasındaki 'görüş çizgisi' de dikkate alınmalıdır. Görme ve işitme duyuları birlikte hareket eder; konuşmacının sesindeki ifade, dış görünüşü ve beden dili ile desteklenerek güçlenir. Genelde yapılan konuşmaların 500Hz ve 4000Hz arasında frekanslara sahip olduğu kabul edilir. Anlaşılabilirlik üst eşiği ise, 7000Hz' dir. Anlaşılabilirlik kriteri olarak, konuşma sonrası hatırlanan kelimelerin, tüm konuşmadaki kelimelere olan oranı kullanılır. Bu şekilde, anlaşılabilirlik indeksi (articulation index) oluşturulmuştur. Anlaşılabilirlik düzeyi, arka plan gürültü düzeyi, konuşmanın ses düzeyi, oda şekli ve çınlama süresine göre değişir. Çınlama süresi çok uzunsa, güçlü tonda çıkan 19kelimeler, bir sonraki daha zayıf tondaki kelimeleri maskeler ve anlaşılabilirliği önemli oranda düşürebilir [9]. 2.3.2.1. Konuşmanın Anlaşılabilirliğinin Test Yöntemiyle Ölçülmesi İstatistiksel test uygulamalarında, kelime listeleri, iyi eğitimli ve düzgün konuşabilen konuşmacılar ile denk eğitime sahip dinleyiciler kullanılır. Kelime listeleri, kelimelerin tek tek veya çiftli gruplar halinde anlaşılabilirliğini test edebilmek üzere hazırlanır. Bu veriler, ses sistemlerinin geliştirilmesinde kullanılırlar [8]. Testlerin ana kriterleri kişisel değerlendirme ve yorumlar olduğu için, çalışma sırasında, dinleyicilerin psikolojik durumları da hesaba katılmalıdır. Testlerde minimum 5 dinleyici kullanılır. Daha geniş katılım sağlanırsa, hata payı küçülür. Test, bütün katılımcıların ana dilinde yapılır. Katılımcılar arasında, cinsiyet ve yaş ortalaması çeşitliliği homojen şekilde sağlanmalıdır. Bu sayede, test grubunun gerçek kullanıcı kesimini temsil edici bir karakterde olması sağlanır. Konuşmacı, düzgün bir tonda, herhangi abartılı bir ifade takınmaksızm kelime listesini okumalıdır. Kullanılan kelimeler, dinleyicilere yabancı kavramlar olmamalıdır [8]. Konuşmanın anlaşılabilirliğinin saptanması için kullanılan (ANSI) 3 kelime listesi vardır : Değişken kafiye testi (MRT - Modified Rhyme Test) - Kafiye teşhis testi (DRT - Diagnostic Rhyme Test) 20 adet, fonetik olarak dengelenmiş kelime listesi (PB - Phonetically Balanced Word Lists) Diğer bazı listeler : Aliterasyon teşhis testi (D ALT - Diagnostic Alliteration Test) Orta sessiz teşhis testi (DMCT - Diagnostic Medial Consonant Test).MRT İstatistiksel anlaşılabilirliğin ölçülmesi için kullanılan testtir ve 50 adet 6 kelimelik listeden oluşur. Tek heceli olan bu kelimeler, kafiyeli veya benzer seslerden oluşur. Her kelime, sessiz-sesli-sessiz harf düzenindedir. Her listedeki 6 kelime, sadece ilk veya son harfleri değiştirilmesi ile oluşturulmuşlardır, (örnek : kit - sit, han - hak) Dinleyicilere bir adet 6 kelimelik liste verilir ve söylenen kelimeyi belirtmesi istenir. Bu testteki kelimeler, bir 'taşıyıcı cümle' içinde kullanılarak okunur. (Taşıyıcı cümle, 20bütün kelimeler için aynı olan bir cümledir ve vurgusuz okunur. Bunun amacı, mekanın çınlama alanının test kelimesinden önce harekete geçmiş olmasını sağlamak ve dinleyici üzerindeki etkilerini de hesaba katabilmektir.) MRT sonuçları, kelimelerin ilk ve son harflerinin algılanmasındaki sorunları ortaya çıkarır. Sonuçlar, anlaşılan kelime sayısı, anlaşılmayan kelime sayısı veya sessiz harflerin en fazla anlaşılmadığı frekansların not edilmesi yoluyla elde edilebilir..DRT MRT uygulamasında olduğu gibi, tek heceli olan kelimeler, sessiz-sesli-sessiz harf düzenindedir. 96 çift kafiyeli kelime kullanılır. Çiftler arasında sadece ilk harf farklıdır. Dinleyiciye bir çift kelime gösterilir ve okunan kelimenin hangisi olduğu sorulur. Bu aşamada taşıyıcı cümle kullanılmaz, (örnek : van - kan) DRT sonuçları, kelimelerin ilk harflerinin algılanmasındaki sorunları ortaya çıkarır..PB 20 adet, fonetik olarak dengelenmiş kelime listesinden oluşur. Liste her okunduğunda, kelimelerin sırası değiştirilir. Taşıyıcı cümleler yardımıyla, dinleyiciden duyduğu kelimeyi seçmesi istenir. PB uygulamalarında, konuşmacı ve dinleyicinin konsantrasyonu yüksek olmalıdır. (S/N değerine göre sonuçlan ciddi oranda farklılık gösterir.).DALT DRT uygulamasından tek farkı, kullanılan kelime çiftleri arasındaki tek farkın, ilk değil son harfin değişik olmasıdır, (örnek : kar - kan).DMCT DRT uygulamasından farkları, kullanılan kelime çiftleri arasındaki farkın orta harflerinin değişik olması ve tüm kelimelerin çift heceli olmasıdır, (örnek : küçük - kütük) Testin uygulanması ve sonuçların değerlendirilmesi sırasında özellikle dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır. Normal kullanım sırasında çalışan ve arka plan gürültüsü oluşturan tüm sistemler, test sırasında da çalıştınlmalıdır. Konuşmacı olarak daha önceden hazırlanmış teyp kayıtları da kullanılabilir. Bunun için önceden hazırlanmış olan kaydın temiz ve cızırtısız olması şarttır. Minimum 21olarak her konuşmacı 3 PB veya MRT kelime listesi (veya tam bir DRT) okur. Dinleyicilerin kişisel yorumlan da not alınır [8]. Kelimelerin her dinleyici tarafından kaç kez algılandığı bir yüzde hesabıyla belirlenir. DRT ve MRT kullanımında, tahmin edilme olasılığı hesaba katılarak sonuçlar matematiksel olarak düzeltilir. PB kullanımında bu gerekli değildir. Bu testlerde tecrübeli katılımcılar kullanılması, daha sağlıklı test sonuçlan elde edilmesini sağlar. Aynca bu testler için gerekli izinlerin alınması, incelenecek hacmin hazırlanması zaman kaybına yol açar [8]. 2.3.2.2. Konuşma Anlaşılabilirliğinin Mekanik Yöntemlerle Ölçümü Okuma testlerinde meydana gelen zaman ve işgücü kaybının önüne geçebilmek için, makine kontrollü, zaman kaybına yol açmayan teknikler geliştirilmektedir [8]. Bu teknikler, çınlama (% alcons, direkt ses-çmlama oranı, yararlı-zararlı ses oranı ve erken-geç ses enerjisi oranı) ve S/N (Al, STI, RASTI ve Sil) analizlerine dayanır.. % Alcons - Sessiz Harf Anlaşılmama Yüzdesi (Percentage Articulation Loss Of Consonants) Direkt Ses - Çınlama Oranı ve Erken Sönüm Zamanı verilerinin karşılaştırmalı değerlendirilmesi esasına dayanır ve % olarak ifade edilir. Anlaşılabilirlikteki kayıp miktarını gösterdiği için, bu değer küçüldükçe anlaşılabilirlik artar. 2kHz merkezli 1/3 oktav bant ölçümlerine dayandığı için, diğer frekanslardaki olaylar göz ardı edilir. Konuşmayı etkileyen birçok diğer faktörü daha hesaba katmadığı için, sonuçları tek başına güvenilir değildir. Yine de, çınlamanın ve geç yansımalann etkili olduğu mekanlarda RASTI yönteminden daha sağlıklı sonuçlar verebilir.. Direkt Ses - Çınlama Oranı (Direct-to-Reverberant Ratio) Direkt ses ve çınlama miktannın oranıdır. Bu değer için bir çok ölçüt vardır. En sık kullanılanlardan C50, ilk 50msaniyedeki direkt sesin ve ortam çınlamasının enerjilerinin oranıdır ve konuşma netliğini değerlendirmek için kullanılır. OdB minimum kabul edilebilir değerdir ve 4dB ve üst değerleri tercih edilir. C70, C35 gibi farklı ölçüler de kullanılır. Ölçümler, tek bir frekansta (genelde 1kHz) yapılır. 22. Yararlı - Zararlı Ses Oranı (Useful-to-Detrimental Sound Ratio) Anlaşılabilirliği arttıran (dinleyiciye, direkt sesten 50-80msaniye sonra ulaşan konuşma sesleri) ve güçleştiren (ortam gürültüsü ve geç ulaşan konuşma seslerinin toplamı) seslerin enerjilerinin logaritmik oranıdır.. Erken - Geç Ses Enerji Oranı (Early-to-Late Sound Energy Ratio) (G.Marshall / 1996) Direkt Ses-Çınlama Oranı, C50' ye benzer bir yöntemdir ve birden fazla frekans için ölçüm yapılır. Çınlama analizine dayanan bu yöntemlerin tümü, mekanın çınlama özellikleri ve dolayısıyla konuşma anlaşılabilirliği hakkında bazı veriler sağlamalarına rağmen, konuşmayı etkileyen birçok diğer faktörü hesaba katmadıkları için, tek başlarına sağlıklı bir değerlendirme için yeterli değillerdir. S/N analizine dayanan yöntemlerin ise bir çoğu, çınlama faktörünü hesaba katmaz ve temel olarak konuşma sesinin açılımını ele alırlar. RASTI dışındaki yöntemlerden oldukça etkili olanları (SII-Speech Intelligibility Index) olsa da, pahalı ve kullanımı zor teçhizat gerektirirler. Bütün bu uygulamalar, makineleri kullananların konularında tecrübeli olmalarını gerektirir [8].. Al - Anlaşılabilirlik İndeksi (Articulation Index) (Bell Lab. / 1940) Sesin 20 frekans bandına bölünmesi ve her aralığın, konuşma sesi / ortam gürültüsü (S/N) değerlerinin ortalamasının alınması ile bulunur. Tablo 2.2 Anlaşılabilirlik İndeksi yetersiz yeterli |iyı 0 0.3 0.5 çok iyi 0.7 mükemmel 1. STI - Konuşma İletim İndeksi (Speech Transmission Index) Bu yöntemde, konuşmanın düşük frekanslı sinyallerden oluşan bir dalga olduğu tanımından yola çıkarak, konuşma sesini temsil eden bir ses sinyali kullanılır. 23Gönderilen sesin modülasyon derinliği, algılanan sesinkiyle karşılaştırılır ve aradaki kayıp, konuşmanın iletim kaybı olarak kabul edilir.. RASTI - Hızlı Konuşma İletim İndeksi (Rapid Speech Transmission Index) Brüel & Kjaer tarafından (Dr.Steeneken - Hollanda / 1973) geliştirilen bu teknik, STF ya benzer bir yöntemdir. Farklı olarak RASTI sadece, 500Hz ve 2kHz merkezli 2 oktav bantta yapılan ölçümleri esas alır. Konuşma benzeri bir ses sinyali kullanır ve STF da olduğu gibi, modülasyon kaybını esas alır. Basitleştirilmiş bir sistem olması dolayısıyla, çok çabuk ölçüm yapılabilir. Ancak, yapılan basitleştirme nedeniyle, sonuçların kalitesinden de ödün verilmiştir. Özellikle, konuşmacının sesi bir elektro-akustik sistemle güçlendirilmişse, frekans aralığı 100Hz - 8kHz olur ve bu durumda, çok düşük ve çok yüksek frekans aralıklarında bir sonuç elde edilemez [10]. Gürültü bantlarının sayısını R ile, frekans modülasyonunun da 5 modül ile sınırlandırılması sayesinde, odadaki konuşma anlaşılabilirliğinin çabuk bir şekilde değerlendirilmesi sağlanır [10]. Dünyanın ilk ve tek RASTI ölçüm cihazı RASTI-meter 3361, Dr.Steeneken' in yardımıyla B&K tarafından üretildi. Ancak satışlar öyle düşüktü ki, üretimden kaldırıldı. Kullanıcılardan gelen yoğun talep sonucu, ilkinden 25 yıl sonra, yüksek maliyetli olmayan bir RASTI ölçüm cihazı olan 44BA, Brüel Acoustics tarafından üretilmiştir [11].. Sil - Konuşma Anlaşılabilirlik İndeksi (Speech Intelligibility Index) ANSI standard S3.5-1997 0 ve 1 arasında değişen bu değer, STF ya benzer bir yöntemdir ve 4 farklı şekilde uygulanabilir : - Kritik bant (21 bant) - 1/3 oktav bant (18 bant) - Eş katılımlı kritik bant (17 bant) - Oktav bant (6 bant) Kullanımı için iyi eğitimli ve tecrübeli personel gerektirir. Şu ana kadar yapılan en güvenilir anlaşılabilirlik ölçüm test aletidir. 24Mekanik ölçüm sistemlerinin tümü, iyi uygulandıkları takdirde sağlıklı sonuçlar ortaya koyarlar. Yine de, çınlamayla ilgili etkenleri hesaba almadıkları için, bazı durumlarda sonuç ve gözlemler örtüşmeyebilir [8]. 2.4. Konuşmayı Etkileyen Faktörler 2.4.1. Çınlama Süresi, Enerji Sönüm Eğrisi, Sönüm Eğrisinin Kararsızlığı ve Direkt- Yansımış Işın Yolları Bir mekan içinde ses düzeyinde bir denge oluşana kadar bir süre gerekir. Ses düzeyindeki bu denge ve homojenlik sağlandıktan sonra, ses kaynağı sustuğunda, ortamdaki ses enerjisi yok olana kadar ses duyulmaya devam eder. (Şekil 2.9) 1 / \ \ / \ k dB \ I Oluşum - Sönüm l Oluşum «. 4 > Sönüm t Enerji Yoğunluğu Ses Basınç Düzeyi Şekil 2.9 Ses kaynağı sustuktan sonra, sesin sönümlenmesi Ses kaynağı sustuktan sonra ortam ses düzeyinin 60dB düşmesi için geçen zaman, 'çınlama süresi' olarak adlandırılır ve T ile ifade edilir. Çınlama süresi, bir mekanın en önemli akustik özelliklerindendir. Yapılan gözlemler sonucu, mekanın hacmiyle doğru orantılı, toplam iç yüzey emicilik miktarıyla ters orantılı olduğu saptanmıştır. Farklı yüzey malzemelerinin farklı ses emicilik katsayıları vardır. Ayrıca her malzemenin ses emicilik katsayısı, sesin frekansına göre de farklılık gösterir [12]. T = K V [10] (2.4) A + 4mV A^Sıaı+Aj (2.5) K = 0.16 (20°C de 60dB sesin sönümlenmesi için, ses hızına bağlı sabit) 25A = Toplam emicilik miktarı (sabin m ) V = Toplam iç hacim (m3) Si = Malzeme alanı (m2) cct = Ses emicilik katsayısı Sabine denklemi, toplam ses emilimi düşük, 'canlı' hacimler için makul sonuçlar vermesine rağmen, uç değerler için çelişkili sonuçlar vermektedir; a = 1 için, (ses, iç yüzeyler tarafından tam olarak emilir), T = 0 olmalıdır. Diğer taraftan, A - S olur. V T = 0 ve aynı zamanda, T - K - ^ 0... A Bu çelişkiyi gidermek amacıyla, denklem C.F.Eyring tarafından revize edilmiştir. T = K- V S\oge(l-a) + 4mV (2.6) - 2 -3 - log, (1 - a) = a + - + - +... e 2 3 (2.7) u 0 ?P Kİ N 0.09 0.08 0.07 0.06 0.05 0.04 0.03 0.02 0.0İ 0 10 20 30 40 50 60 70 80 90 100 Bağıl nem % Şekil 2.10 Havanın sesi zayıflatma oranının, bağıl neme göre değişimi 26m, havanın ses emiciliğinin sesi zayıflatma oranıdır. Sıcaklığa ve neme göre değişir. Û.OS 0.10 0.18 - İ09. ( 1 - a) 0.20 0.25 0.30 0.35 0.40 0.4S 0.50 Ki ???!??» KM* V.»ı^ı^rH^^»'-t o o!os OJO o. »s 0.20 0.25 0.30 0.3S 0.40 Şekil 2.11 a ve - loge (1 - a) arasındaki ilişki a, mekanın iç yüzeylerinin ortalama ses emiciliğidir. a < 1 olduğu durumlarda, formülün paydası, - S loge (-a) = Scc = A olur. 4mV değeri, küçük hacimlerde ihmal edilebilecek kadar küçüktür. [13] Yani a * 1 için, Sabine ve Eyring formüllerinin sonuçlan oldukça yakındır. a ve - log^ (1 - a) arasındaki ilişki Şekil 2. 11 ' de gösterilmiştir. Ses emiciliğinin eşit olarak etki etmediği durumlarda ise, Fitzroy denklemi kullanılır. Buna göre çınlama, hacmin her aksından (x, y, z) ayrı ayrı bulunan 3 bileşenin toplamından sağlanır. T = K V ? x ? + ? y ? + ? loge(l-aJ loge(l-ay) loge(l-az) (2.8) x, y, z, = Karşılıklı duvarların toplam alanları (m ) ax, a, az = Karşılıklı duvarların toplam emicilik katsayıları [13] Bu 3 formül ve sonuçlan arasında, bilgisayar simülasyonu ve deneysel ölçümler esas alınarak yapılan kıyaslama (Tablo 2.3) sonucu, Eyring formülünün en tutarlı sonuçları verdiği saptanmıştır [14]. 1. durum, deney odasının iç yüzeylerinin tamamen sesi yansıtıcı Özellikte olmasını, 8. durum, deney odasının iç yüzeylerinin tamamen sesi emici özellikte olmasını gösterir. Aradaki diğer durumlar, bu iki uç özellik arasındaki geçişi gösterir. Tablo 2.3 Sabine, Eyring ve Fitzroy denklem sonuçlannın karşılaştırılması [14] 27Bir mekanın en temel akustik özelliklerinden olan çınlama süresinin, farklı işlevler için farklı özellikte olması istenebilir. Konuşma için kısa çınlama süreleri, müzik için ise daha uzun süreler tercih edilir ve 500 Hz' deki kriter değeri esas alınır. 2.4.1.1. Enerji Sönüm Eğrisi Energy Decay Curve (EDC) Çınlama zamanının değerlendirilmesi için kullanılan bir kriterdir ve ses kaynağından çıkan tek bir ton sesin iletimi sonucu oluşan tepkinin (iletim tepkisi) karesinin integrali ile bulunur. EDC{l)=jh2(x)dx (2.9) EDC(t) çınlamayı oluşturan sesin (t) anında sahip olduğu toplam sinyal enerjisidir. 2.4.1.2. Sönüm Eğrisinin Kararsızlığı Direkt sesten sonra, dinleyiciye ulaşan ilk ses dalgalarının ardından çınlama oluşur. Bir oda, birçok doğal frekansı olan titreşen bir sistemdir. Ses kaynağından belli bir frekansta çıkan ses, bir titreşim oluşturur. Kaynak titreşimi durduğunda, kaynak frekansı hızla yok olur. Bu nedenle ses titreşim enerjisi, çınlamaya neden olan doğal frekanslara geçer. Çınlama süresince doğal titreşimle yüklenen bu frekanslar, karşılıklı olarak etkileşime girer. Bu yüzden sönüm eğrisi, yüksek derecede kararsızlığa sahiptir. Sönüm süreleri kısa olan frekanslar da, sönüm eğrisinde yerlerini alarak, logaritmik düzendeki azalmada sapmalara neden olurlar [12]. Çınlama ölçümlerinde, sade tonlu bir ses kullanılırsa, sadece birkaç doğal titreşim harekete geçer ve bunların etkileşimi sonucu, inişli çıkışlı bir eğri oluşur. Bu kararsızlık, daha karmaşık yapılı bir kaynak ses kullanılmasıyla önlenir. Mekandaki iç yüzey ses emiciliklerinm aşırı farklılıklar göstermesi, veya direkt sesi karşılayan yüzeylerin veya ses emici yan yüzeylerin sesi yansıtıcı özellikte olması gibi dengesizlikler sonucu, çınlama düzgün bir oranla sönümlenmez. Sönüm eğrisi, hem oransız hem dengesizdir ve çınlama, yankı ve yansımalarla örtülenir. Bu da, anlaşılabilirlik ve ses kalitesini düşürür [15]. 282.4.1.3. Direkt- Yansımış Işın Yolları Çınlamanın, makul bir arka plan ton düzeyi oluşturması ve kararlı bir şekilde sönmesi gerekir. Bunun için, direkt sesin erken yansımalarla desteklenmiş olması istenir (Şekil 2.12) [15]. Direkt ses / / Erken yansımalar N- İT Çınlama ! v Zamana bağlı olarak ses sinyallerinin şematik gösterimi Şekil 2.12 Direkt ses, erken yansımalar ve çınlama Eğer mekanın yansıtıcı yüzey ihtiyacı, ses kaynağına yakın alanlarda karşılanırsa, bu sayede oluşan ilk yansımalar direkt sesten sonra çok az bir gecikmeyle dinleyiciye ulaşacak ve direkt sesi güçlendirecektir [12]. Mekan içinde, ses kalitesini arttıran bu erken yansımaların dışındaki diğer geç yansımaların önlenmesi için, ses emici, dağıtıcı ve yansıtıcı özellikte yüzeylerin dengeli bir dağılımı yapılmalıdır. Bu aynı zamanda, sönüm eğrisinin kararlı bir yapıya sahip olması anlamına gelir. Mekanın arka taraflarına doğru geç yansımaları önlemek amacıyla yerleştirilen ses emici malzemeler nedeniyle orta sıralarda yeterli yansıma miktarının sağlanamaması durumunda, tavandan sarkıtılacak yansıtıcı paneller ile, destekleyici yansımalar sağlanabilir. Mekanda, ses kaynağından çıkan direkt ses ışınlarının ulaştığı alan, (Şekil 2.13) 'direkt ses alanı' olarak adlandırılır. Ses kaynağına yakın yerlerde direkt ses alanı, uzak yerlerde ise çınlama ses basınç alanı baskın özellik taşır [9]. Bu iki basınç değerinin eşit olduğu mesafe, 'oda çapı' olarak kabul edilir. 29(+) ile gösterilen alanlar direkt ses alanını göstermektedir. Şekil 2.13 Direkt ses alanı VöA/167r (2.10) Q = Yönlendirme faktörü A = Ses emici yüzeyler toplamı Yansımış sesin gecikme zamanı, büyüklüğü ve doğrultusunun sınırları belirlenerek direkt sese olumlu ve olumsuz etkileri saptanmıştır [12]. Direkt sesten düşük büyüklükte ve ilk 30 msaniye (yol farkı : 10 metre) içinde ulaşan yansımış sesler, konuşma açısından olumlu nitelik taşır. Yansımış sesin gecikme süresinin konuşmanın anlaşılabilirliğine etkisi, Tablo 2.4' te gösterilmiştir [16]. Tablo 2.4 Direkt-yansımış ses gecikme zamanının konuşma anlaşılabilirliğine etkisi Yön de önemli bir faktördür. Ses, ilk ses dalgasının yönünde odaklanır. İlk 35-95 msaniye (yol farkı : 12-32 metre) arasındaki yansımaların enerji toplamı erken enerji, bundan sesin sönmesine kadar olan enerji de geç enerjidir. (Şekil 2.14) 30Yani, duyulan ses bileşenlerine ayrılabilir : Direkt ses, yansımış ses, çınlama sesi ve ortam gürültüsü. Direkt Ses - _ Erken Enerji. Geç Enerji V». '/* 'i ' - î W- ı '-V ?.'!'?*' ??.?,?'?....? ? ? ^A-”,-..|s. ?.?-..:/*.“»** ?\-:-.. ??* - ?:?? *”=;-:??. :îf:'/ '?*??“-?' ~*:~:^..--üc\&z^'y*f?::\ - -=.?.- :?-”-“»?.-..? ;:. - i-.^ - :;_^.\U.\Sr-\,??.??.???,. :V.;, I S0-80ms I ZAMAN Şekil 2.14 Direkt ses, erken yansımalar ve geç yansımalar Direkt sesten 80 msaniye (yol farkı : 27 metre) sonra yan yüzeylerden yansıyan ses, birden çok ses etkisi yaratır. Oda hacminin dar ve uzun olması, paralel duvarlar ve arka kısımda, yanlarda birden çok dar balkon bulunması gibi pek çok etken, yatay yansımalar oluşturur. Yani, ses kaynağının ölçüsü, olduğundan büyük algılanır. Ses, odanm bir bölgesinden değil, her yerinden geliyormuş gibi hissedilir [17]. Direkt Ses YANAL YANSIMALAR Ş-3- W l/l,12- ~~RE\ ERBERASYON l,H / ^>vv\W»v,w,M.. ÎS ZAMAN too m Şekil 2.15 Bir gotik katedraldeki yansımalar 312.4.2. Salon Biçimi ve Kişi Başına Düşen Hacim Miktarı 2.4.2.1. Salon Biçimi Bir mekanın temel akustik özelliklerinden bir diğeri de salonun biçimidir. Anlaşılabilirliğin tam olarak sağlanabilmesi için, ses gölgeleri ve sağır noktalann oluşması önlenmelidir. Seyirci ve konuşmacı arasında hem işitsel hem de görsel açıdan bir engel olmamalıdır [18]. Çünkü, konuşma sırasında, dinleyicilerin, işitsel ve görsel algıları birlikte çalışır. Direkt sesi güçlendirecek olan ilk yansımanın, ses kaynağına en yakın yüzeylerden alınması mantıklı olur. Kaynaktan uzaklaştıkça, yan yüzeylerin özellikleri, önce sesi dağıtıcı sonra da sesi emici olmalıdır. Bu sayede, geç yansımalar ve yankı önlenmiş olur [12]. Mimarlar arasında sıkça kullanılan fan formu, yan yansıma sayısının gerektiğinden az olması nedeniyle, fazla'ölü' bir ortam yaratır. Bu yüzden oranlan daha dengeli ve asimetrik bir plan daha kullanışlıdır. Geçtiğimiz yıllarda salon tasarımıyla ilgili önemli gelişmeler olmuştur. Geliştirilen ölçüm ve değerlendirme teknikleri, 'ayakkabı kutusu' tipindeki salonların gerçek potansiyelini ortaya koymuştur [19]. Paralel iki duvar arasında çok sayıda meydana gelen yansımalar sonucu, yankı ve tekrarlayan yankı oluşur. Bu olay, tek bir sesin, birbiri ardına titreyerek devam eden yankıları olarak tarif edilebilir. Tekrarlayan yankının önlenebilmesi için, salondaki karşılıklı geniş yüzeylerin birbirileriyle paralel olmaması veya birbirini karşılayan yüzeylerden birinin yansımaları önleyecek şekilde ses yutucu bir malzeme ile kaplanmış olması gerekir. 'Mimari' kriterler açısından alınan kararlar ve akustik zorunluluklar arasındaki öncelik sırasının önemi açıkça görülmektedir. Özellikle, müzikal işlevli binalarda, estetik kaygılar uğruna, akustik işlevsellikten ödün verildiğinde, sonuç tatmin edici olmaktan oldukça uzaktır. Beranek, New York Flarmoni binasının başarısızlığına ilişkin savunmasında, 'mimari' değerler için akustik kararlardan ödün verilmesinin sonuçlan olumsuz yönde etkilediğini belirtir. Beranek, Massachusetts' teki Senfoni Konser Salonu' nun 32efsanevi başarısı için de yapılan çınlama hesabının yanı sıra seçilen plan formunun da çok bir olumlu katkı sağladığını belirtmektedir [19]. 2.4.2.2. Salon Hacmi Yapılan çalışmalar sonucu, mekanın çınlama süresi ve kullanım sırasındaki kişi başına düşen hacim miktarı arasındaki ilişkiyle ilgili bir takım genellemelere gidilmiştir. Farklı işlevlerdeki salon tipleri için uygun görülen kişi başına düşen hacim miktarları, Tablo 2.5' te gösterilmiştir [18]. Tablodan da görüldüğü gibi, konferans salonu gibi konuşma işlevi baskın yapılar için istenen çınlama süreleri düşüktür. Diğer taraftan, müzikal işlevli binalarda ve özellikle dini yapılarda istenen çınlama süreleri oldukça uzundur. Tablo 2.5 Farklı işlevler için, kişi başına düşen hacim değerleri Salon hacmine kabuk teşkil eden yüzeylerin kaplama malzemelerinin, uygun bir çınlama süresi sağlaması istenir. Bu yüzden, binanın akustik işlevine uygun yapım tekniği ve malzeme seçilmesi oldukça önemlidir. Odaklanma ve beklenmedik performans düşüklükleri önlenmelidir. Bunun için, hacmin boyutları arasında abartılı oransızlıklardan ve kubbeli, çok yüksek tavanlardan kaçınmak gerekir. Çalışmalar sonucu, dikdörtgen hacimler için, iki 'altın oran' kabul görmüştür [12]:.(V5-1):2:(V5+1). 2:3:5 Farklı işlevlerdeki salon tipleri için, çınlama süresi (500 Hz için) ve hacim arasındaki ilişki, Şekil 2.16' da gösterilmiştir [20]. 332,4 2.3 2.2 2.1 2.5 İ.9 17 IS.| u j§, 1.6 ?a S '.* w.”a! i.Z G 1 I aj ''' *g 1.0 O* Û.9 39 0? : 6 0 2 02 O o «> o o Salon Hacmi ( m' ) A Kilise Müziği (org) B Konser Salonu C Radyo Müzik Stüdyoları, Opera D Konferans, Sinema, Tiyatro E Radyo Konuşma Stüdyoları Şekil 2.16 Çınlama süresi (500Hz için) ve hacim arasındaki ilişki 2.4.3. Konuşma Girişim Düzeyleri ve Maskeleme Etkisi 2.4.3.1. Konuşma Girişim Düzeyleri Bu tanım, çalışma ortamında arka plan gürültüsünün, konuşma anlaşılabilirliği üzerindeki olumsuz etkisini tanımlamak için ortaya konmuştur. (SİL - Speech Interference Level) Yeni oktav bantların sıkça kullanılmaya başlanması sonucu, bu değer de, yeniliklere göre güncelleştirilmiştir ve“tercihli konuşma girişim düzeyi”PSIL olarak kullanılmaya başlanmıştır. PSIL = (Lp5oo + Lpıooo + LP2ooo) / 3(dB) Lp5oo, Lpıooo, Lp2ooo, değerleri, 500Hz, 1000Hz ve 2000Hz frekanslarmdaki ses basınç düzeyleridir. 34s 3 ??o to O -M :2 ?O DO c 0 2 4 6 8 10 12 Konuşmacı ve dinleyici arasındaki uzaklık (m) Şekil 2.17 Konuşmacı - dinleyici arasındaki uzaklığın ve arkaplan gürültüsünün konuşmacıya etkisi Şekil 2.17' deki eğriler Beranek tarafından, gürültünün bir erkek dinleyicinin konuşmayı algılaması üzerindeki olumsuz etkisini saptamak için ortaya konmuştur. Bir bayan dinleyici söz konusu olduğu zaman, eğrilerdeki gürültü düzeylerinin 5dB düşürülmesi gerekmektedir. Arka plan gürültüsünün konuşma anlaşılabilirliği üzerindeki olumsuz etkisini tanımlamak için kullanılabilecek yöntemlerden biri de, konuşma girişim düzeyinin, A-ağırlıklı eğriler ile kıyaslanmasıdır [7]. 2.4.3.2. Maskeleme Etkisi Bir iç mekandaki arka plan gürültüsü yüksekse, yapılan konuşmaların anlaşılabilir olması mümkün değildir. Maskeleme olayı, arka plan gürültüsünün, yapılan konuşmayı perdelemesi ve belli bir mesafeden duyulamamasıdır. Bazı iç mekan düzenlemelerinde, arka plan gürültüsünün 2m ve daha büyük mesafelerde konuşmaları maskeleyecek düzeyde olması istenebilir. Böylece, çoğu zaman istenmeyen bu perdeleme etkisi, geniş mekanlarda, konuşma mahremiyetinin sağlanmasında kullanılabilir [21]. 35Düşük frekanslı seslerin, konuşmayı maskeleme oranı, yüksek frekanslı seslerden daha fazladır [9]. 100.IS.12 © +6 S/N (dB) +12 +1» 4-24 Şekil 2.18 S/N ve anlaşılabilirlik arasındaki ilişki Tesisat, trafik, kalabalık gürültülerinin maskeleme etkisi yüksektir. Maskeleme, çoğunlukla çınlama veya yankı sonucu oluşur. Ayrıca, bir hoparlör sistemi kullanılıyorsa, cızırtı ve filtreler de buna sebep olabilir. Konuşma sesinin gücü ve maskeleyen ses arasındaki (S/N) bağlantı dB cinsinden ifade edilen 'sinyal - gürültü oranı' dır. İdeal ortamda bu fark sıfırdan büyüktür. Yani, konuşma gürültüden baskındır. Şekil 2.18, şekil 2.19 ve şekil 2.20' de görüldüğü gibi, konuşmanın anlaşılabilir olması için ne kadar yüksek düzeyde olması gerektiği, gürültünün açılımına bağlıdır. ti“d SP «o as 60 m c es w c B S 40 20.18 -12 +12 +18 +24 *6 0 +© S/N (dB) A 135-400 Hz Gürültü Bandı B 1800-2500 Hz Gürültü Bandı Şekil 2.19 S/N ve anlaşılabilirlik arasındaki ilişki (farklı frekanslar için) 361#ö «y ”p\ «s -«0+6 S/N (dB) ?24 A tele ses B çift ses C üçlö ses Şekil 2.20 S/N ve anlaşılabilirlik arasındaki ilişki (farklı ses grupları için) Yüksek frekanslı arka plan gürültüleri ancak sessiz harfleri maskeleyebilir ve şiddeti arttıkça, maskeleme etkisi azalır. Düşük frekanslı arka plan gürültüleri ise, gürültü şiddetinin konuşma sesinden daha yüksek olması durumunda maskeleme etkisi yapabilir. Gürültünün ses basınç düzeyi daha da arttıkça, hem sesli hem de sessiz harfler maskelenmeye başlar. Bu yüzden, mikrofonların yüksek ayarlardaki 'yakınlaştırma' efektleri anlaşılabilirliği düşürebilir; konuşma kendini maskeleyebilir. Konuşma diğer bir konuşmacının sesi tarafından da maskelenebilir. Bu durum OdB S/N ve altında gerçekleşebilir. Etki eden konuşmacı sayısı arttıkça, maskeleme etkisi de artar. Konuşmacı sesi ve maskeleyen sesin birbirlerine göre yönleri, maskeleme etki seviyesini değiştirebilir. Eğer gürültü, ses ile aynı yönden geliyorsa, maksimum etki oluşur. Ses ve gürültü kaynakları arasındaki mesafe arttıkça, beynin bu iki farklı sesi ayırt etmesi kolaylaşır ve anlaşılabilirlik artar. Kritik mesafe, kaynaktan gelen direkt sesin şiddetinin iç yansımaların şiddetine eşit olduğu durumlarda, kaynak ve dinleyici arasındaki mesafedir. Konuşmacı ve dinleyici arasındaki bu kritik mesafenin ötesinde, çınlama süresinin uzun olması, anlaşılabilirliği ciddi şekilde düşürür. Yansımış seslerin enerjileri, kat ettikleri yol süresince hava ve yansıdıkları yüzeyler tarafından emildikleri için, asla direkt ses enerjisi ile aynı olamaz. Yine de, iç mekan 37yüzeylerinin aşırı derecede yansıtıcı özellikte olmaları durumunda, birçok yansımanın aynı noktada buluşması sonucu, yansımış ses direkt sesi bastırarak, ses kaynağının işitsel olarak algılanmasını engeller ve anlaşılabilirliği ciddi şekilde düşürür. Konuşma sesi tarafından oluşturulan çınlama süresinin uzunluğu, düşük frekanslarda, konuşanın ifade tarzını da değiştirir. Dini yapılardaki fazla sayıdaki iç yansımalar ve yankı sesleri, birden fazla maskeleyici olarak hareket edebilir. Bu durumda, ses ve gürültü kaynaklarının yönelim ve yerleşimleri hakkında bir fikir sahibi olmak çok zordur [8]. 2.4.4. Gürültünün Kontrol Altına Alınması 2.4.4.1. Algılanan Gürültü Düzeyi Algılanan gürültü miktarı ve bunun rahatsız edicilik düzeyi, kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Kişisel yapı ve çevrenin o anki durumu bunda büyük rol oynar. Gözlemler sonucu ortaya konmuştur ki, dar bant genişliğindeki sesler, geniş bant aralığmdaki seslere göre daha“gürültülü”olarak algılanmaktadır. Aynı zamanda, gürültü düzeyindeki artış süresi kısa olan sesler de daha“gürültülü”olarak algılanmaktadır. 1.5kHz' ten yüksek frekanslı sesler için de aynı durum söz konusudur. Şekil.2.21' de, gürültü kavramının genelleştirilmesi için ortaya konan noy biriminin eğrileri gösterilmektedir. 1 noy, 1kHz merkezli ve 910Hz-1090Hz aralığında (40dB için) algılanan gürültü miktarı olarak tanımlanmıştır. Çoğu zaman, gürültülülük seviyesini, algılanan gürültü düzeyi olarak kabul etmek daha pratik sonuçlar verir; algılanan gürültü miktarının hesaplanması için önce noy cinsinden gürültü miktan bulunur ve bu değer PNdB cinsine dönüştürülmesi ile elde edilir. PN = Nm(l-K) + K^Nt noy (2.11) (=1 Yukarıdaki formüldeki algılanan ses değerleri, Şekil 2.5' ten bulunur. PN bulunduktan sonra, PNL değeri de, denklem 2.12 ile bulunur [7]. 38PNL = 33.31og(/W) + 40PNdB (2.12) PN = algılanan toplam gürültü (noy) PNL = algılanan gürültü düzeyi (PNdB) Nm = söz konusu bant aralığında algılanan maksimum gürültü (noy) N, = algılanan gürültü miktarı değerlerinde her biri (Nm dahil) (noy) K = seçilen bant genişliği için, ağırlıklı katsayı (0.3:1, 0.2:1/2, 0.15:1/3) 150.05 0.1 0.2 0.5 Frekans (Hz) 10 Şekil 2.21 Algılanan gürültü düzeyi eğrileri 392.4.4.2. Gürültü Kriter Eğrileri Bir iç mekandaki arka plan gürültüsünün değerlendirilmesinde kullanılan bir başka yöntem ise,“gürültü kriter eğrileri'”dir. Beranek tarafından 1957' de tanımlanan NC (noise criteria) eğrileri 1988' de, düşük frekansları kapsayacak şekilde NCB (balanced noise criteria) eğrileri olarak yenilenmiştir. Bu eğri sisteminin bir başka geliştirilmiş hali olan“tercih edilen gürültü kriter eğrileri”, (preferred noise criteration PNC 1971) NC eğrilerinden farklı olmalarına rağmen tamamen aynı şekilde kullanılırlar [7]. NC ve PNC eğrileri, şekil 2.22' de kıyaslanarak gösterilmiştir. 80 70 60 S 50 40 c İ i/) S30 I 820 10 0 31.5 63 125 250 500 lk 2k 4k 8k 63 125 250 500 Ik 2k 4k Oktav Bant Merkez Frekansları (Hz) Şekil 2.22 NC ve PNC eğrileri 8k 40Gürültü kriteri için ISO tarafından kullanılan sistem, NR - gürültü değeri (noise rating), uluslararası bir kabul görmese de avrupada sıkça kullanılmaktadır. Dini yapılarda, NR30 eğrisi altındaki alan, kabul edilebilecek gürültü değerlerini gösterir (Şekil 2.23) [12]. 140 62.5125 250 800 1K 2K 4JC 8K Orta Frekans - Hz Şekil.2.23 Gürültü değeri eğrileri (NR) 2.5. Müziğin Yayılmasını Etkileyen Faktörler Akustik açıdan iyileştirme yapılan konser salonlarının performansı, konuşma eylemi için yapılan salonlardan genelde daha düşüktür ve bilimin iyileştirici etkisi nispeten azdır. Vasat sonuçlar elde edildiği birçok kez görülmüştür. Çünkü müzikal tatmin, konuşma anlaşılabilirliğinden çok daha sübjektif bir olgudur. Boston senfoni orkestrasının evi sayılan Senfoni Konser Salonu, tarihte bilimsel esas ve formüllere 41dayanarak yapılan ilk bina olarak bilinir. Müzik eleştirmenleri tarafından,“müzik tonu çok güzel ve yumuşak...canlı değil ama bu da rahatsız edici düzeyde değil”şeklinde değerlendirilen salonun çınlama süresi, oda müziği için 1.5 saniyeydi [22]. Bu salonun hala en iyi senfonik salonların başında gösterilmesine rağmen, daha sonraki yıllarda geliştirilen ileri teknik ve hesaplamalarla yapılan multi-milyon dolarlık diğer salonların çoğunun akustik performansı neredeyse radyo sesi kadar vasattır. Bu nedenle 80' li yıllara gelindiğinde bu başarının tesadüfi olduğu kabul edilmeye başlanmıştı [19]. Oldukça başarılı kariyerine rağmen Beranek, 20. yüzyılın en büyük akustik fiyaskosunun baş aktörüdür. 1962' de New York'ta açılan Lincoln Merkezi Flarmoni Konser Salonu (şimdiki adıyla Avery Fisher Konser Salonu), daha sonra defalarca incelenmesine ve yeniden düzenlenmesine rağmen, kötü şöhretini hala sürdürmektedir. Yine de bu başarısızlık, tüm araştırmacılara yıllar boyunca salon üzerinde 'otopsi' yapma imkanını sunmuş ve bu sayede birçok önemli müzikal kriter ortaya konmuştur [19]. 2.5.1. Çınlama Süresi Farklı müzikal performanslar için farklı çınlama süreleri tercih edilebilir. Tercih edilen çınlama süresi, klasik oda müziği için 1.3 saniye, romantik müzik için ise, 2 saniyeden uzundur. Yapılan bir diğer genelleme çalışması, çınlama süresi için, Mozart' m Jüpiter Senfonisi ve Stravinsky' nin 'Sacre du Printemps' adlı eseri için 1.5 saniye, Brahms senfonisi için 2.1 saniye tercih edildiğini ortaya koymaktadır. (Bu genellemelerde, seçilen eserlerin klasik, modern ve romantik gibi belli tarzları temsil edebilecek nitelikte olması gerekir.) Önemli olan, ortaya konulacak olan müzikal performansın sahip olması istenen çınlama karakteridir [17]. Yapılan diğer bir genelleme, müzikal açıdan en fazla tercih edilen salonların büyük kısmında, ilk gecikme süresinin (ITD), 20 ms (yol farkı : 7 metre) ve altında olduğunu ortaya koymuştur [17]. Direkt sesten düşük büyüklükte ve ilk 50 ms (yol farkı : 17 metre) içinde ulaşan yansımış sesler, müzik açısından olumlu nitelik taşır[12]. Hem konuşma hem de müzik eylemlerine elverişlilik açısından, dini yapılarda çınlama süresinin 1-2 saniye civarında olması uygundur [23]. 42Çınlama süresi çok uzunsa, müziğin artarda gelen notaları ve konuşmalar, yansımalar tarafından maskelenir. Bu durumda, çınlama kalite kriteri olan erken sönüm eğrisi (Şekil 2.24) önem kazanır [17]. 'Çift Eğim Sönümleri' nin (double slope decays) oluşturulması ile, (Şekil 2.24) direkt sesten hemen sonra gelen yansımış ses ve uzun bir çınlamayla daha dolgun bir ses tonu yakalanabilir. (1970' lere kadar net bir ses için çınlama süresinin çok kısa olması gerektiği düşünülürdü.) / ZAMAN 17.1 \ ERKEN SONUM ZAMANLI MEKANİ. ARDA. SES V\NSLM\LARL SONRAKİ SESLERİ MASKELEYEBİLİR KISA ERKEN SÖNÜM ZAMANI S ZAMAN E, SONRAKİ SESLER DUYULABİLİR Şekil 2.24 Çift sönüm eğrileri Genel ses düzeyini ve netliğini arttırmak için, direkt sesten hemen sonra (özellikle salonun arka tarafları için) tavandan ses yansıtılmalıdır. İlk 20-50 msaniye (yol farkı: 7-17 metre) içinde ulaşan yansımış ses, yankıya neden olmaz, direkt sesle birlikte tek ses olarak algılanır. (Şekil 2.25) Yansımış sesin gecikme süresinin müzik sesinin kalitesine etkisi, Tablo 2.6' da gösterilmiştir [16]. 43Tablo 2.6 Direkt-yansımış ses gecikme zamanının, müzik kalitesine etkisi.Si 1.5xRTc as. C Ö> Direkt Ses Erken Ses SESİN BERRAKLI?I VE ÖRTüSMföi Wf^vv.-,^,H Zaman (sn) Şekil 2.25 Sesin berraklığı ve örtüşmesi 0 1.25 500 Frekans (Hz) Şekil 2.26 Çınlama süresinin düşük frekanslarda yüksek tutulması 44Akustik 'sıcaklık' (acoustic warmth) hissinin tatmin edici düzeyde olması için, Şekil 2.26' da gösterildiği gibi, çınlama süresinin düşük frekanslarda yüksek tutulması gerekir. İlk yansımanın ulaşması direkt sesin hemen ardından olmalıdır. Bu özellik, en iyi salonlarda 20 msaniye'den azdır. Bu da, 'mahremiyet' hissi ile doğrudan ilişkilidir. DirektSes Tavandan gelen ERKEN YANSIMALAR Yan Duvarlardan gelen ERKEN YANSIMALAR r Oda Hacmi Reverberant ses enerjisi (2sn' ye kadar). oo ZAMAN (msn).“.OO Şekil 2.27 Tavandan ve yan yüzeylerden gelen yansımalar İnsanlar, genelde küçük hacimlerde müzik dinlemekten hoşlanır. Çünkü küçük hacimlerde, yüzeyler dinleyiciye yakın olduğundan, yansımış ses direkt sesten hemen sonra gelir. Büyük hacimlerde de yansıtıcı yüzeyler yerleştirilerek, aynı etki yaratılabilir. 125 250 500 1000 2000 4000 Frekans (Hz) Şekil 2.28 500Hz' den düşük frekanslardaki çınlama süreleri için düzeltme oranlan 45500 Hz' den düşük frekanslardaki çınlama süreleri için, Şekil 2.28' deki oranlarda düzeltme yapılır. 2.5.2. Müzikal Kalite Kriterleri Mekanın müzikal performansı için, iletim tepkisinin teknik değerlendirilme çeşitlerine dayalı kalite kriterleri geliştirilmiştir [17]. Bu teknik değerlendirmeler şunlardır : ÇINLAMA SURESİ ERKEN SÖNÜM ZAMANI GÖRECELİ YÜKSEKLİK GÖRECELİ GÜÇ RT60 60 dB sesin sönümlenmesi için geçen süre. EDT. ”60 dB sesin ilk 1 OdB' lik kısmının ıo sönümlenmesi için geçen süre. L Bir koltuktaki sesin, ses kaynağından 10m mesafedeki koltuktaki sese göre yüksekliği. G Ses yüksekliğinin sübjektif algısının tanımlanmasında kullanılan benzer kavram. G = lOlog mekandaki ? L IQmdeki ? L ? (laboratuarda) (2.13) EDT BAS ORANI EDT TİZ ORANI KULAKLARASI İLİŞKİ IACC YAN ENERJİ ORANI BR(edt) 125Hz ve 250Hz deki EDT toplamlarının 500Hz ve 1kHz deki EDT toplamlarına oranı. TR(edt) 2kHz ve 4kHz deki EDT toplamlarının 500Hz ve 1kHz deki EDT toplamlarına oranı. Dinleyicinin sağ ve sol kulaklarına gelen sesin göreceli farkı. LEF Direkt sesten 80 msaniye sonra dinleyiciye yanlardan ulaşan toplam ses enerjisinin toplam ses enerjisine oranı. t pp - i nin yanal ' erken ? enerji toplam ? erken ? enerji (2.14) DESTEK ST j Müzisyenleri destekleyen sahne yansımalarını tanımlar. 3 noktadan yapılan ölçümde, test noktasından ve sahne zemininden İm mesafede ölçüm yapılır. cf -ini mekandaki ? erken ? yansıan -enerjisi ^,n direkt ? ses ? enerjisi 46ERKEN-GEÇ ENERJİ ORANI C80 İletim tepkisinin erken enerjisiyle 80 nıs. sonraki çınlayan enerji düzeyinin oranı. ^, nı erken ? enerji C80 = lülogJ- geç ? enerji (2.16) Tablo 2.7 Mekanın müzikal kalite kriterleri Mekandaki birbirinden farklı birçok mimari elemanın (zig-zag paneller, asma tavan, sahne konstrüksyonu, ses emici panolar, ses yansıtıcı panolar,...) Tablo 2.7' de gösterilen kriterlerle ilişkisi, Tablo 2.8' de gösterilmiştir. Müzikte, her iki kulağa gelen seslerin ayırt edilebilmesi gerekir. Bu özellik, dinleyiciye ulaşan yansımış ses sayısının (belli bir düzeye kadar) zenginliği ile sağlanabilir. Homojen bir ses alanında, farklı yönlerde birçok iç yansıma mevcutsa, müzikal sesler sağ ve sol kulak tarafından farklı oranlarda algılanır. Bu durum, 'işitsel farklılık' olarak adlandırılır ve birçok çalışmada belirleyici bir kriter olarak ele alınır ve IACC (Kulaklar arası çapraz ilişki) ile ifade edilir. Çevreleme ve mekan hissi değerlerini doğrudan etkiler [17]. Ses düzeyi, hacmin büyüklüğüyle ve müziğin türüyle ilgili olarak belirlenir. Tablo 2.9' da buna örnek bir çalışma gösterilmektedir. 47Tablo 2.8 Mekandaki mimari elemanların akustik kalite tablosu 48Tablo 2.9 Farklı müzik eserleri için tercih edilen ses düzeyleri Bir mekandaki akustik özellikler, farklı kişiler tarafından farklı algılanır. Bu yüzden, sesin tınısı, gücü ve niteliği, dinleyiciler tarafından homojen olarak algılanabilmelidir. Sesin tınısı ve frekansı, hacmin içinde korunabilmelidir ve ses alanına yayıldıkça bozulmamalıdır. Bu yüzden, ses alanı homojen ve dengeli olmalıdır. Ses alanının homojen olmasından kasıt; akustik enerjinin, mekanın içinde homojen bir şekilde yayılmış olması ve sesin herhangi bir noktadaki yayılımmm tüm yönlere doğru eşit olmasıdır [12]. Salonun mekan özellikleri bellidir : yön, büyüklük, zaman gecikmesi ve çınlama. Hacmin akustik değerleri, hem birbirilerini, hem de salonun genel akustik karakterini etkiler. Örnek olarak, çınlama süresi ve ses düzeyi artarsa, 'çevreleme' hissi de artar. 2.5.3. Müzikal Performansın Değerlendirilmesi Salonun istenen müzikal eyleme hizmet eden niteliklere sahip olup olmadığının belirlenmesi için dinleyicilerle yapılan yorum çalışmaları, mekanik ölçüm tekniklerinden daha sağlıklı sonuçlar verir. Bunun sebebi, konuyla ilgili faktörlerin kontrollü bir deney ortamında ortaya konamayacak derecede fazla sayıda ve kişisel yoruma açık olmasıdır. Bu yüzden yapılacak çalışmalarda, konuşma anlaşılabilirlik testlerinden farklı olarak, profesyoneller değil gerçek dinleyici kitlesinin kullanılması daha uygundur. Bu iki farklı dinleyici kitlesi için farklı anketler düzenlenmelidir. Amatör bir dinleyici kitlesine dağıtılacak olan ankette, teknik terimlerden kaçınılmalı ve mümkün olduğu kadar basit ve anlaşılır yorumlar sorulmalıdır. Dinleyicilerin iki ayrı ses alanında bulunması sağlanır ve hangisinin niçin tercih edildiği sorulur. Bu sayede, hangi ses alanının mevcut eylem için daha uygun olduğu belirlenir. Bir diğer yöntem de, salonun müzikal performansının anket yoluyla belirlenmesidir. Semantik değişkenler olarak adlandırılan bu anket, Tablo 2.10' da örneklenmiştir. Tabloda belirtilen kriterler, işleve göre sadeleştirilebilir. 49Tablo 2.10 Anket örneği 50BOLUM 3. CAMİLERDE SESİN YAYILMASI SIRASINDA MEYDANA GELEN OLAYLAR VE AKUSTİK KUSURLAR 3.1. Camilerde Sesin Yayılması Sırasında Meydana Gelen Olaylar Kapalı bir mekanda oluşturulan ses, yüzeylerden yansır, yüzeyler tarafından emilir ve yapı içinde iletilir [15]. 1. Direkt ve yansımış sesler, hava tarafından emilir. 2. Mekanın iç yüzeylerinden yansır. 3. İç yüzeyler ve kaplamaları tarafından emilir. 4. Duvar ve diğer yapı elemanları tarafından, diğer kısımlara iletilir. 5. Duvar yüzeyinin rezonansıyla iki tarafa doğru yayılır. 6. Mekan içinde oluşan iç yansımalar çınlama seviyesini belirler. 7. Direkt ses ve yansımalar sonucu, kapalı hacim, rezonant hale geçer. Şekil 3.1 Sesin mekan içinde yayılması sırasında meydana gelen olaylar 3.1.1. Sesin Yansıması Ses dalgalan bir yüzeye çarptıklarında, bir kısım enerji yüzey tarafından emilir, bir kısmı yüzeyden geçer ve bir kısmı da yüzeyden geri yansır. Ses dalga ışınlarının yansıması, geometrik optik yansımayla aynı prensiplere dayanır. 51Düzlem yüzeyde yansıma olduğunda, geliş açısıyla aynı açıyla yansıma gerçekleşir. Ancak, sesin dalga boyu yansıtıcı yüzey boyutundan büyük ise, yansıma açısı geliş açısından farklı olur ve ses dağılarak saçılır (Şekil 3.2) [24]. Yansıtma yüzeyi sesin dalgaboyundan büyük ot = p Yansıtma yüzeyi sesin dalgaboyundan küçük oc ^ p Şekil 3.2 Sesin parçalı düz yüzeylerden yansıması Ses dalgası, dışbükey bir yansıtıcı yüzeyden, düzlem yüzeyde olduğu gibi normal aksına simetrik şekilde yansır. Ancak bu durumda, normal aksı her geliş açısı için farklıdır. Normal aksının belirlenmesinde yansıtıcı yüzeyin merkezi esas alınır. Temas noktasından çizilen teğet ve kaynak noktası (S) hizasında, zahiri kaynak noktası (S') bulunur. Yansımış ışın, (S') ve temas noktası hizasında oluşur. Şekil 3.3' te de görüldüğü gibi, ses dalgaları dışbükey yüzeylerden dağılarak yansırlar. Ses dalgası, içbükey bir yansıtıcı yüzeyden de aynı prensiple yansır. Dışbükey yansımadan farkı, Şekil 3.3' te görüldüğü gibi, ses dalgasının, dairesel yansıtıcı yüzeyin merkezine doğru odaklanarak yansımasıdır [24]. İçbükey formların mekan içinde kullanımı, birçok akustik kusuru da beraberinde getirir. 52Ses dalgası ve düzlem yüzeyden yansımış ses dalgası s; -'-- Ses dalgası ve dışbükey yüzeyden yansımış, ses dalgası s; Ses dalgası ve içbükey yüzeyden yansımış ses dalgası Şekil 3.3 Sesin düz, içbükey ve dışbükey yüzeylerden yansıması 533.1.2. Sesin Emilmesi Ses kaynaktan çıktıktan sonra, öncelikle hava tarafından (az miktarda) emilir. Daha sonra temas ettiği her yüzey tarafından ses emicilik katsayıları oranında emilir. Ses enerjisi, temas ettiği malzemenin gözenekleri arasında iletilirken ve malzemenin yüzeyindeki moleküler sürtünme sonucu sönümlenir. Ses dalgası, yapı elemanları içinde iletilirken de enerji kaybına uğrarlar [15]. Mekan yüzeyinin dokusu, rezonatörlerden oluşturulmuşsa, ses bu birimlerin içine girer, ancak giriş ağzı çok küçük olduğu için büyük kısmı geri çıkamaz ve Şekil 3.4' te gösterildiği gibi, rezonatörün içinde sayısız yansıma yaparak sönümlenir [12]. Mekan yüzeyi arkası boşluklu membran tipin bir katman ise, ses dalgası, bu membran yüzeyde rezonansa girer ve enerjisini kaybeder. Yüksek frekanslı sesler, gözenekli malzemeler tarafından çok iyi emilir. Düşük frekanslarda ise rezonatör ve membran tipi yüzeyler çok daha iyi emilim sağlarlar. GÖZENEKLİ MEMBRAN REZONATÖR u T, 0.5- 10K 10K 10K Şekil 3.4 Sesin farklı dokudaki yüzeyler tarafından emilmesi Ses emicilik katsayısı, 0 ile 1 arasında değişen bir değerdir. Ses emicilik katsayısı 0'a yakın olan malzeme ve birimler sesi hemen hemen hiç sönümlemez ve yansıtırlar. Bu katsayının l'e yakın olduğu obje ve yüzeyler ise, ses enerjisinin büyük kısmını emerler ve az miktarda yansımış ses ortama geri döner. Ortamdaki yansımış sesler, çınlamanın süresini belirlerler. Hacmin toplam iç emicilik miktarının mekanın kullanımı doğrultusunda dengelenmemesi durumunda, gereğinden uzun ya da kısa çınlama süreleri oluşur. 3.1.3. Sesin Saçılması Ses dalgası, tekrar eden geometrik dokulu bir yüzeyden yansırken daha zayıf ve ufak dalgalara bölünür. 54Bunun sağlanması için, Şekil 3.5' te gösterildiği gibi, tekrar eden geometrik birimin en az dalga boyunun 1/10' u genişliğinde olması gerekir [15]. / _v S«ı u^an dışbükey yansıtıcı Ses daîgaîanm saçan dokulu yüzey 1/10 X Şekil 3.5 Sesin saçılması Mekandaki yankı, odaklanma gibi iç yansımaların kontrolsüzlüğünden oluşan olumsuzlukların giderilmesinde, yansıtıcı yüzeylerden bazılarına zig-zag profili veya dışbükey biçimi verilebilir. Böylece, yüzeye gelen sesin, zayıflatılarak ortama saçılması ve dengeli bir iç ortam için gereken çözünmüş ses alanını oluşturması sağlanmış olur [12]. 3.1.4. Sesin Kırılması Sesin kırılması, ses dalgalarının bir engeli aşarken yön değiştirmeleri olayıdır. Sesin bu olaydaki hareketi de optik esaslara benzerlik gösterir. Kırılmanın şartı, bir aralıktan geçmede ses dalgasının rastladığı aralık, kenar, köşe ya da diğer bir engelin boyutlarının sesin dalga boyundan küçük olmasıdır. Akustikte ses kırılması olayına, ses dalga boylarının 20m' ye kadar çıkabilmesi nedeniyle sıkça rastlanmaktadır. Huygens kuramına göre, küçük bir delikten geçen bir sesin kırılması olayında, aralıktan geçen ses, bu deliği merkez alarak küresel olarak yayılmaya başlar. Kırılmanın şekli, engelin boyutları ve sesin dalga boyuna bağlıdır. Örneğin, açık duran kapılardan dalga boyu 3-5cm olan sesler, yönleri değişmeden geçebilirler. Ancak aynı açıklıktan geçen ve dalga boyları 5-1 Om olan sesler, kapı açıklığının dalga boyundan küçük olması nedeniyle, yönlerini değiştirerek kırılırlar. Bu durumda, dalga boyu büyük olan yani düşük frekanslı seslerin kınlıma uğrama ihtimalinin daha yüksek olduğu söylenebilir. 553.1.5. Sesin İletilmesi Ses, ortamın fiziksel özelliklerine ve frekansına göre, tek boyutlu, çift boyutlu veya üç boyutlu iletilebilir. Ortam boyutlarından birinin diğerlerine göre aşırı derecede büyük olması durumunda, (örneğin uzun koridorlar, asansör boşlukları, borular, kolon ve sütunlar) sesin tek boyutlu iletildiği kabul edilir. Ortam boyutlarından birinin diğerlerine göre aşın derecede küçük olması durumunda, (örneğin duvar ve döşemeler) sesin iki boyutlu iletildiği kabul edilir. Ortam boyutlarının arasında oran olarak aşırı bir dengesizlik yoksa, (örneğin açık hava) ses, üç boyutta da iletilmektedir. Sesin bir ortamdan diğerine iletilmesi, hem iki ortam arasındaki duvarın içinden (Şekil 3.1.madde.4), hem de, bu duvarın (sadece bazı frekanslarda) rezonansa girmesi ve titreşerek, iki tarafa doğru ses yayması (Şekil 3.1. madde. 5), şeklinde olur. 3.2. Camilerde Akustik Kusurlar Camilerde genel olarak kütleye kubbe hakimdir. Erken dönem camilerinde uzun açıklıkları geçebilmek için kullanılan bu eleman, yapı teknolojisinin gelişmesi ve yeni çözümlerin ortaya çıkarılmasına rağmen, özellikle Osmanlı döneminden sonra, geleneksel bir kimlik kazanmış ve cami mimarisin kütlesel geometrisinde en baskın elemanlardan biri olmuştur. Bu durum, yapının içi açısından el alınacak olunursa, hacmin akustik performansını özellikle konuşma anlaşılabilirliğini birçok yönden olumsuz etkileyecek sonuçlar doğurur. Küre biçiminde çok yüksek bir tavan oluşturulduğu ve iç mekan yüzeylerinin büyük kısmının sesi fazla yansıtan malzemelerle kaplandığı göz önünde bulundurulursa, ses odaklanmaları ve çok uzun çınlama sürelerinin kaçınılmaz olduğu görülür. Tüm bunlara rağmen kubbenin, iç mekanda sağladığı uzun çınlama süreleri, ortama ilahi ve kutsal bir atmosfer katar ve bu etkisini görkemli görselliğiyle güçlendirir. 3.2.1. Odaklanma İçbükey yüzeylerde bazı açılarla yansıyan sesler, bazı noktalarda odaklanırlar. Meydana gelen bu ses odağında, ses düzeyi beklenmedik şekilde yüksektir ve etki alanı oldukça dardır. 56Olayın etkisi neredeyse noktasal olduğu için, çoğunlukla geniş kitleler değil küçük gruplar tarafından fark edilirler. Şekil 3.6 Sesin odaklanması Temelde kubbe elemanının yapıya getirdiği bir kusur olarak kabul edilen odaklanma olayının birçok camide, farklı işlevler doğrultusunda avantaja dönüştürülerek mekan performansını arttıran bir çeşit yapısal 'efekt' olarak kullanıldığı da görülmüştür..T-“”\ » V1 \ \ --“--__:_ r- / ' ^ ///, 1 fc//tf '^ '-^ Ses Kaynağı, kubbe merkezine yakın Ses kaynağı, kubbe eteği ve kubbe merkezi arasında Ses kaynağı, kubbe eteğine yakın Şekil 3.7 Ses kaynağının kubbe eteğinden, merkezine doğru hareketi Odak noktası ile kastedilen, tek bir nokta değil bir bölgedir. Şekil 3.7' de gösterildiği gibi sesin 'güçlendirilmiş' şekilde duyulması için, tüm yansımaların mutlaka tek noktada kesişmesi gerekmez; ufak bir bölgede yoğunlaşmaları yeterlidir. Bu yoğunlaşmalar, dengeli ve homojen bir ses alanı oluşmasını engeller. Mimar Sinan' m yaptığı Mesih Ali Paşa Camii' nin sınıf bölümü buna iyi bir örnektir. Burada kubbe yarıçapı ve ses kaynağının kubbeye mesafesi, sınıfın merkezine oturan hocanın ve onun etrafına daire şeklinde yerleşen öğrencilerin birbirilerinin seslerini adeta bir hoparlörden geliyormuşçasma güçlendirilmiş ve yankılı duymalarını sağlayacak şekilde ayarlanmıştır. 57Şekil 3.8 Sesin odaklanması Şekil 3.8' de gösterilen kesitte, tavan yüksekliği, kubbenin yarıçapından büyüktür. S noktasındaki ses kaynağından çıkan ışınlar, S' noktasında, hem plan hem de kesitte odaklanarak yoğunlaşırlar. (Şekil 3.9) Bu durum, (Mesih Ali Paşa Camii' nde olduğu gibi belli bir işlev doğrultusunda oluşturulmamışsa) yapının iç düzeninde varolan ciddi bir dengesizliktir. Şekil 3.9 Sesin odaklanması Kubbenin merkezi ve ses kaynağının aynı aks üzerinde olmaları durumunda, odaklanmanın dairesel yüzeyden uzaklığı (x), ses kaynağının dairesel yüzeyden uzaklığı (m) ve kubbe yarıçapı (r) arasındaki bu ilişki, Şekil 3.10' da 5 farklı durumda gösterilmiştir [24]. x =. mr 2m - r (3.1) 58x=- mr 2m- r2m ses dalgası açılarak iniyor Şekil 3.10 Ses kaynağı-kubbe uzaklığının, odak noktasıyla ilişkisi 593.2.2. Yankı Direkt sesin duyulmasının 30-50 ms (yol farkı: 10-17 metre) [12] ardından, yansımış bir ses daha duyuluyorsa, bu olay çınlama değil, yankıdır. Bu gecikme süresi, bazı kaynaklarda, konuşma için 40ms (14m), müzik için ise, 100ms (34m) olarak kabul edilmektedir [18]. Yankı hem müzik, hem de konuşmanın anlaşılabilirliğini ciddi şekilde düşürür. Ancak, direkt ses ve yansımış ses arasındaki gecikme az ise, direkt sesten lOdB daha yüksek yansımalar bile, direkt sesten ayrı bir şekilde algılanmaz ve bu destekleyici etki nedeniyle, anlaşılabilirliği arttırır. Direkt ses ile yansımış ses arasındaki gecikme zamanının göreceli etkisi arasındaki ilişki, Şekil 3.11' de gösterilen 'bozma yüzdesi' (Bolt&Doak) ile ifade edilir [12]. « 10 N ?ti 1-4 C > 0 -10 -20 -30 %90 %70 %50 %30 %ıo 0 100 200 300 400 Yankı Gecikme Zamanı (msaniye) Şekil 3.11 Gecikme zamanının 'bozma yüzdesi' ile ilişkisi Paralel iki duvar arasında çok sayıda meydana gelen yansımalar sonucu, yankı ve tekrarlayan yankı oluşur. Bu olay, tek bir sesin, birbiri ardına titreyerek devam eden yankılan olarak tarif edilebilir. Bunun önlenmesi için, salondaki karşılıklı geniş yüzeylerin birbirileriyle paralel olmaması veya birbirini karşılayan yüzeylerden birinin yansımaları önleyecek şekilde ses yutucu bir malzeme ile kaplanması gerekir. Yankı ve odaklanma farklı kavramlardır ve dinleyici tarafından farklı algılanırlar. Odaklanma, aşın 'güçlendirilmiş' bir sestir. Yankı ise, sesin çok sayıda geç yansıma nedeniyle, geniş bir alanda uzun süreli bir çınlama olarak duyulur. Bazı durumlarda, direkt ses ve odaklanan yansımalar arasındaki süre uzundur; odaklanmış bir yankı oluşabilir. Bu, uzun çınlamaya sahip güçlendirilmiş bir sestir ve oldukça rahatsız edici bir olaydır. 603.2.3. Fısıldayan Galeri Hafif bir sesin bile, özellikle yüksek frekanslarda, içbükey yüzeylerde sürünerek yol alması sonucu, kubbe eteğindeki çok uzak bir noktada duyulması olayıdır. Geometrik olarak irdelenecek olursa, Şekil 3.7'de gösterilen odaklanarak yansıma olayının, ses kaynağının kubbe yüzeyine çok yakın yer alması durumundan ibaret olduğu görülür. (Şekil 3.12) Şekil 3.12 Fısıldayan galeri Genelde kubbe eteğinin hizası, dinleyicilerin çok üstündeki bir seviyede bulunduğu için bu durum çoğunlukla fark edilmez ve kimseyi rahatsız etmez. Hatta kimi zaman bu olay, yapının iyi bir akustik özelliği olarak anılır. Ancak kubbe eteğinde bir galeri yer alması durumunda, sesin bir uçtan, işlevi farklı diğer bir bölgeye (örnek, hünkar mahfili) istenmeyen bir şekilde ulaşması mümkündür [24]. 3.2.4. Ölü Noktalar İçbükey biçimli mekanlarda meydana gelen ses odaklanmaları ve yoğunlaşmaları sonucu, yansımaların erişemediği noktalar oluşur. Oldukça dengesiz olan ses alanında, ses düzeyi açısından inişler, çıkışlar ve ölü noktalar oluşur. Bu noktalarda sesin duyulabilmesi çok zordur [24]. 3.2.5. Akustik Gölgeler Bölüm 2' de tanımlanan 'direkt ses alanı' dışında kalan ve direkt sesin gerek plan gerekse kesit düzleminde bir takım yapısal elemanlar ile bloke edilerek ulaşamadığı bölgelerde akustik gölgeler oluşur. (Şekil 2.21) 61BOLUM 4. YENİ CAMI' NIN TEORİK OLARAK AKUSTİK PERFORMANS DE?ERLENDİRİLMESİ Öncelikle, Yeni Cami için metraj çalışmaları yapılmıştır. Bunun için, caminin AutoCAD ile 3 boyutlu kütlesel bir modeli oluşturulmuştur. Şekil 4.1 Cemaatin bulunduğu konumdan minbere doğru görünüş Şekil 4.2 Cemaatin bulunduğu konumdan hünkar mahfiline doğru görünüş 62Tüm iç yüzey malzemelerinin yüzey alanları, hacim metraj lan ve ışın analiz çalışmaları, bu 3 boyutlu model üzerinden çıkarılmıştır. Böylece, bazı ufak detayların gözden kaçması önlenmiştir. Şekil 4.3 Kuzey-güney kesit perspektifi, batı görünüşü Metraj çalışmaları sonucu elde edilen veriler, Bölüm 2' de anlatılan tanımlar ve formüller doğrultusunda kullanılarak sonuca ulaşılmıştır. Bulunan bu sonuçlar, Bölüm 2' deki kriter tabloları ve değerleri ile karşılaştırılmıştır. Bu çalışmalar sırasında, camide kullanılan hoparlörler hesaba katılmamıştır. Ortamdaki hakim ses kaynağı olarak, imamın kendi sesi esas alınmıştır. 63Şekil 4.4 Doğu-batı kesit perspektifi, güney görünüşü Şekil 4.5 Doğu-batı kesit perspektifi, kuzey görünüşü 644.1. Geometrik Analizler Kapsamında Yeni Cami' nin Konuşma ve Müzik Eylemleri Açısından İncelenmesi Bu aşamada, öncelikle plan ve kesit düzleminde direkt ses alanları ve ses gölgeleri belirlenmiştir. Bunun için, hem konuşma hem de müzik eylemi için, caminin tam kapasite dolu olduğu cuma namazı sırasında, imamın hem müzik, hem konuşma eylemi sırasında bulunduğu farklı noktalar saptanmıştır. Daha sonra, 3 boyutlu model üzerinde hem müzik hem konuşma eylemleri için ayrı ayrı ışın analizleri yapılarak, direkt ses - yansımış ses gecikme süreleri ve yankı oluşumları tablo halinde incelenmiştir. Bu çalışma sırasında bilgisayar modeli üzerinden kesitler alınarak, ana kubbe ve yarım kubbelerin sebep olabileceği muhtemel odaklanma ve yankı olayları da incelenmiştir. Şekil 4.6 Kuzey-güney kesit perspektifi, batı görünüşü 654.1.1. Akustik Gölgeler Ara katın altında kalan revaklar, ana hacimden ahşap örgü panellerle ayrılmıştır. Bu panellerin yanı sıra, balkonu taşıyan ayaklar da hesaba katıldığında, bu kısımlara direkt sesin ulaşmadığı görülür. Aynı durum, müezzin mahfili için de geçerlidir. Şekil 4.7' de gösterildiği gibi, hem müzik, hem de konuşma eylemi sırasında, üst kat direkt ses almamaktadır. Şekil 4.7 Taralı alan, kesit düzlemindeki akustik gölge alanını göstermektedir. Namaz sırasında imamın, cemaatin en önünde ve mekanın ortasında yer alarak, yüksek sesle ilahi şekilnde sureleri okuması da, müzik eylemi olarak ele alınmıştır. Vakit namazları arasında da, yine aynı noktadan Kur 'an okunmaktadır. Bu eylemler sırasında oluşan ses gölgeleri Şekil 4.8' de gösterilmiştir. Namazın sonunda hutbenin minberden okunması, konuşma eylemi olarak ele alınmıştır. Bu yüzden, müzik eylemi için, Şekil 4.8' de gösterilen nokta; konuşma eylemi için ise, Şekil 4.9' da gösterilen nokta esas alınmıştır. Konuşma eylemi sırasında oluşan ses gölgeleri, Şekil 4.9' da gösterilmiştir. İmam bu sırada yukarıda, minberde bulunduğu için, sesi minberin kendi kabuğu ve külahı tarafından da kesilmektedir. 66”1 ı - ı fi.,1 - ' f x\“ Şekil 4.8 Müzik eylemi sırasında oluşan ses gölgeleri Şekil 4.9 Konuşma eylemi sırasında oluşan ses gölgeleri 67Şekil 4.8 ve 4.9' da görüldüğü gibi, ana kubbeyi taşıyan dört fil ayağı, arka kısımlarında, geniş akustik gölgeler bırakmaktadır. Bunun sebebi, ana kubbe çapının diğer büyük camilere oranla daha küçük (14. 5m) olması ve bu nedenle fil ayaklarının hem ana hacmin merkezine, hem de ses kaynağına daha yakın olmalarıdır. Şekil 4.8 ve 4.9, Şekil 4.10' da üstüste birleştirilmiştir. Koyu taralı olan bölgeler, cuma namazı sırasında hem müzik, hem de konuşma eylemi açısından ölüdür ve direkt ses alamazlar. ^5;”-U“ m O; jr\ ra; a :v”p: ^ J^L. Şekil 4.10 Hem müzik, hem konuşma eylemi sırasında oluşan ses gölgeleri 4.1.2. Işın Diyagram Analizleri Her eylem için ışın diyagram analizleri, iki temel bölümde ele alınmıştır : 'Yan yüzeyler için, plan düzleminde' ve 'Mekan örtüsü ve yüksek yüzeyler için, kesit düzleminde'. Her iki aşamada da, tüm ışınlar 3 boyutludur. 'Mekan örtüsü ve yüksek yüzeyler' ile, mekanın üstünde yer alan tüm kubbeler, yarım kubbeler, pandantifler ve kemerler tanımlanmaktadır. 68Yan yüzeyler için, plan düzleminde yapılan ışın analizleri için ilk olarak, Şekil 4.10' da koyu taralı olarak gösterilen direkt ses alanı, Yeni Cami' nin içinde kullanılan seccade ölçüleri olan 50cm x 100cm' lik parçalara bölündü. Daha sonra, bu alanın içine homojen bir şekilde dağılmış 150 adet dinleyici belirlendi. 24 harflik (A-Z) bir yatay aks ve 43 (1-43) adet düşey bir aks kullanılarak oluşturulan koordinat sistemi sayesinde, her izleyici bir harf ve numara ile kodlanmış oldu. (Şekil 4.1 1) Şekil 4.1 1 Cemaat yerleşim planı 694.1.2.1. Müzik Eylemi İçin Işm Diyagram Analizleri. Müzik Eylemi Sırasında Yan Yüzeyler İçin, Planda Işm Diyagram Analizi Öncelikle, ses kaynağından tüm dinleyicilere direkt ses ışınlan gönderildi. Daha sonra, Şekil 4.12, 4.13, 4.14 ve 4.15' te gösterildiği gibi, ses kaynağından bütün dinleyicilere ulaşan tüm ilk yansımış ses ışınları, geometrik yansıma kuralları doğrultusunda 3 boyutlu olarak çizildi. Şekil 4.12 Müzik eylemi sırasında cemaate ulaşan direkt ve yansımış ses ışınlan 70Şekil 4.13 Müzik eylemi için plan kesit düzlemi ûDû Ol İD ö 0\ ?,-, }- < |1 QQQ Şekil 4.14 Müzik eylemi sırasında cemaate ulaşan direkt ve yansımış ses ışınları 71Şekil 4.15 Müzik eylemi sırasında cemaate ulaşan direkt ve yansımış ses ışınlan doğu-batı kesit perspektifi, güneybatı görünüşü Namaz sırasında, ses kaynağı (imam) ve dinleyicilerin kulak yükseklikleri ve konumları sürekli olarak değişmekte, ancak namaz sırasındaki hareketler beraber yapıldığı için, birbirilerine göre konum ve yükseklikleri aynı kalmaktadır. Bu yüzden, şekillerden de görüldüğü gibi, direkt ve yansımış ses ışınlan aynı düzlem üzerinde yer almaktadırlar. Işın çizme işlemi bittikten sonra, her dinleyiciye ulaşan direkt ses ve yansımış ses ışınlannın uzunluklan ve hangi yüzeyden yansıdıklan da not edildi. Bu ışm uzunlukları, sesin hızı olan 0,344 m / ms' ye bölünerek, her ışının dinleyiciye varış süresi bulundu ve bu değerler Ek A' da gösterildi. Direkt ses ve yansımış sesin vanş süresi arasındaki fark olan gecikme süreleri de bu tabloda gösterildi. 72Bu gecikme sürelerinin, (müzik eylemi için) eşik süreleri olan, 50ms ve 80ms' den uzun olup olmadıkları belirlenerek, yankı oluşumu kontrol edildi [12]. İdeal sınır olarak 50ms (17m), son sınır olarak da, 80ms (27m) kabul edildi. Yine aynu tablo üzerinde, yansımış ses ışınlarının nitelikleri de gösterildi. Bunun için, Bölüm T de açıklanan iki kriter kullanıldı. Bunlardan birincisi, yansımış sesin gecikme süresinin müzik sesinin kalitesine etkisidir (Tablo 4.1) [16]. Kullanılan ikinci kriter ise, dinleyiciye direkt sesten 50ms ve daha uzun süre sonra ulaşan yansımaların, ortamdaki müziğin kalitesi açısından olumsuz nitelik taşıdıkları görüşüdür [12]. ^ x fca Yankı (Gecikme sûresi > 50 ms) y Yankı (Gecikme süresi > 80 ms) Şekil 4.16 Müzik eylemi sırasında yankı oluşan noktalar 73Ek A' da elde edilen sonuçlar doğrultusunda, yankı oluşan noktalar, Şekil 4.16' da gösterilmiştir. Tablo 4.1 Yansımış sesin gecikme süresinin müzik sesinin kalitesine etkisi [16] Gecikme süreleri, ideal eşik değeri 50ms' den (17m) uzun olan ve yankıya yol açan yansımış ses ışınlan, Şekil 4.17' de gösterilmiştir. D ] 1 4 i «< ? ?, R İn a a ? a zzsı «2=E n Şekil 4.17 Müzik eylemi için, gecikme süresi 50ms'den uzun olan ışınlar 74Gecikme süreleri, son eşik değeri 80ms' den (27m) uzun olan ve yankıya yol yansımış ses ışınlan, Şekil 4.18' de gösterilmiştir. açan ı ıe r ınr D F hl n I 1 ır _ Lu_ D r r C Şekil 4.18 Müzik eylemi için, gecikme süresi 80ms'den uzun olan ışınlar.Müzik Eylemi Sırasında Mekan Örtüsü ve Yüksek Yüzeyler İçin, Kesitte Işın Diyagram Analizi Bu aşamada, Şekil 4.19' da gösterildiği gibi, 3 boyutlu model üzerinden 2 adet kesit alınmıştır. Bu kesitler, müzik eylemi sırasındaki ses kaynağından geçmektedirler. Kesit düzleminde meydana gelen yansımaların tam olarak hangi yapısal eleman yüzeyinden gerçekleştiğinin saptanabilmesi için, mekan örtüsü Şekil 4.20' de gösterildiği gibi sınıflandırılmıştır. Bu aşamada da, bir önceki aşamada olduğu gibi, tüm dinleyiciler, direkt ses alanı içine yerleştirilmiştir. 75Şekil 4.19 Kesit 1 ve kesit 2 düzlemleri |> 27/ / =3 ? ö/0#ftD.t fi / / O. D »/Tl /' Mi / KEMER I /, T2N| YASgk KUBBE 1 / 7/ i X i// F4^ P3 I 1 ! t | ANA l|uBBE i KE&ER4 D“\ P2 i - T5 r 30 ms) m Yankı (Gecikme süresi > 50 ms) Şekil 4.31 Konuşma eylemi sırasında yankı oluşan noktalar 85Ek D' de elde edilen sonuçlar doğrultusunda, yankı oluşan noktalar, Şekil 4.31' de gösterilmiştir. Tablo 4.2 Yansımış sesin gecikme süresinin konuşma sesinin kalitesine etkisi [16] Gecikme süreleri, ideal eşik değeri 30ms' den (10m) uzun olan ve yankıya yol açan yansımış ses ışınlan, Şekil 4.32' de gösterilmiştir. ?I L ”1 D ] v i Uî\Wk?\ ? ? MI d Şekil 4.32 Konuşma eylemi için, gecikme süresi 30ms'den uzun olan ışınlar 86Gecikme süreleri, son eşik değeri 50ms' den (17m) uzun olan ve yankıya yol açan yansımış ses ışınları, Şekil 4.33' te gösterilmiştir.“tsıc I r D B - *? __ Şekil 4.33 Konuşma eylemi için, gecikme süresi 50ms'den uzun olan ışınlar. Konuşma Eylemi Sırasında Mekan Örtüsü ve Yüksek Yüzeyler İçin, Kesitte Işın Diyagram Analizi Bu aşamada, Şekil 4.34' te gösterildiği gibi, 3 boyutlu model üzerinden 2 adet kesit alınmıştır. Bu kesitler, konuşma eylemi sırasındaki ses kaynağından geçmektedirler. Kesit düzleminde meydana gelen yansımaların tam olarak hangi yapısal eleman yüzeyinden gerçekleştiğinin saptanabilmesi için, mekan örtüsü Şekil 4.35' te gösterildiği gibi sınıflandırılmıştır. Bu aşamada da, bir önceki aşamada olduğu gibi, dinleyiciler, direkt ses alanı içine yerleştirilmiştir. 87D jg ? inrp^ntö ? d pı O-7İO # ^ O / ? o o /o b_E Şekil 4.34 Kesit 3 ve kesit 4 düzlemleri it -D' ?Tl- /* T2 CT-V, -' YARIM KUBBK ij { D Pl m / '”\.T5 I.T4 P3 / k3- i Vn ANArfUBBE K S ^ Ş / i / I / ! /KEMER 4 < > ti 1 \ '''-'i. RIM KUBBE J'1,: T8“ :o:r:ı-bJ::/ö j. Q O, OtRIS TROMP/ I ^-^ /,-,_j ö.a: ° n ? uj D D ra ? l¥ k4 i Şekil 4.35 Mekan örtüsünü oluşturan yapı elemanları 88Kesit 3 için oluşturulan kesit modelin planı ve 13 adet dinleyicinin bu plandaki yerleşimi, Şekil 4.36' da gösterilmiştir. Şekil 4.36 Kesit 3 -Plan 89Kesit 3, minberin tam ortasından, kuzey - güney doğrultusunda geçmektedir. Bu nedenle, cemaat alanının direkt ses alanına dahil olan kısmına sadece 13 sırasına dinleyici yerleştirmek mümkün olmuştur. Kesitte de görüldüğü gibi, ses kaynağının ana kubbenin merkezinden uzak olması sonucu, kubbelerin neden olduğu odaklanma olayları zeminden çok yüksekte oluşmaktadırlar. Ses ışınlan, kemer. 1, yarım kubbe.4, T8 (tromp. 8), müezzin mahfili ve ana kubbe elemanları tarafından yansıtılmaktadırlar. Şekil 4.37ve şekil 4.38' de görüldüğü gibi, ses kaynağının ana kubbe ve diğer küresel yansıtıcı iç yüzeylerden çok uzakta olması sonucu, meydana gelen odaklanma olayları, zeminden çok yüksekte, kubbe yüzeylerine çok yakın noktalarda oluşmaktadırlar. Meydana gelen yansımaların gecikme süreleri ve değerlendirmeleri, Ek E 'de gösterilmiştir. Şekil 4.37 Konuşma eylemi sırasında kesit 3' te oluşan yansımalar 90Şekil 4.38 Konuşma eylemi sırasında kesit 3' te oluşan yansımalar Kesit 4, ses kaynağından kuzeydoğu doğrultusunda geçmektedir. Ses kaynağı minberde olduğu için, kesit düzlemi ana kubbeyi ortadan kesmektedir. Bu nedenle, cemaat alanının direkt ses alanına dahil olan 23 sırasına dinleyici yerleştirmek mümkün olmuştur. Kesit 4 için oluşturulan kesit modelin planı ve 23 adet dinleyicinin bu plandaki yerleşimi, Şekil 4.39' da gösterilmiştir. Ses ışınları, kemer. 1, yarım kubbe.4, T7 (tromp. 7), ve ana kubbe elemanları tarafından yansıtılmaktadırlar. Meydana gelen yansımalar, şekil 4.40ve şekil 4.41' de gösterilmiştir. Kesitlerden de görüldüğü gibi, ses kaynağının ana kubbe ve diğer tüm küresel yansıtıcı iç yüzeylerden çok uzakta olması sonucu, meydana gelen odaklanma olayları zeminden çok yüksekte oluşmaktadırlar. Meydana gelen yansımaların gecikme süreleri ve değerlendirmeleri, Ek F'de gösterilmiştir. (Şekil 4.40, Şekil 4.41) 91Şekil 4.39 Kesit 4 - Plan Şekil 4.40 ve Şekil 4.41' de gösterildiği gibi, caminin güney ucundaki yarım kubbe, hiçbir yansımaya neden olmamaktadır. Bunun sebebi, bu yüzeye gelen direkt ses ışınlarının, minberin külahı tarafından kesilmesidir. 92Şekil 4.40 Konuşma eylemi sırasında kesit 4' te oluşan yansımalar Şekil 4.41 Konuşma eylemi sırasında kesit 4' te oluşan yansımalar 934.2. İstatistiksel Analizler Kapsamında, Yeni Cami' nin Konuşma ve Müzik Eylemleri Açısından İncelenmesi Bu bölümde, mevcut metraj verilerinden yola çıkılarak, mekanın çınlama ve hacim özellikleri saptanmıştır. Ortam sıcaklığı 20°C, nem oranı, %50 olarak ölçülmüştür. Elde edilen bu sonuçlar, Bölüm 2' de açıklanan kriterlere göre değerlendirilmiştir. \ ? -. >. ' - J ! i '-?- l.' ' '' S \. V'1”**.*?.w k k- -4 ?* -1 R- V ı :' ???? ? ?. * >r \.v - !?. '?1 ? -i ? J Şekil 4.42 Çınlama süresi hesabında kullanılan Yeni Cami' nin hacim modeli 4.2.1. Çınlama Süresi Çınlama süresi hesabında, Sabine formülü (denklem 2.4) kullanılmıştır. Bunun sebepleri aşağıda belirtilmiştir : 1. Tablo 2.2' de gösterildiği gibi, önceden yapılmış olan kıyaslamalar sonucu, Sabine (denklem 2.4) ve Eyring (denklem 2.6) formüllerinin en güvenilir sonuçlan verdiği saptanmıştır. 942. İç yüzey malzemelerinin ses emicilik katsayılarının hepsinin 1 olduğu ve sesin tam olarak emildiği uç durumların dışında, bu iki formül çok yakın sonuçlar vermektedir. 3. Sabine formülü, daha basit ve pratik bir yapıya sahiptir. T = K- A + 4mV [10] (2.4) Müzik eylemi için, org sesinin hakim olduğu kilise müziği yerine opera ve müzik stüdyosu değerleri (Şekil 4.43, C eğrisi) esas alınmıştır. Bunun sebebi, kilise orgunun sesi için gereken çınlama süresinin (Şekil 4.43, A eğrisi), ilahiler için gerekli olan kelime ve tonların seçilebilmesine imkan vermeyecek kadar uzun olmasıdır. Şekil 4.43' te işaretlendiği gibi, 30024 m3 için gerekli çınlama süresi, müzik için 1,84 saniye; konuşma için ise, 1,34 saniyedir. 2,'. 2.3 c.l 2.1 2.0 1.9 1.8 1.? 1.6 1.5 1.4 1.3 1.2 l.l l.O ü> 0.9 0.8 0.7 Od Ci Üi. C î ? 2 W £ £8 C o o s» rs> î> o o Salon I Iacmi { m' ) A Kilise Müziği (org) B Konser Salonu C Radyo Müzik Stüdyoları, Opera D Konferans, Sinema, Tiyatro E Radyo Konuşma Stüdyoları 1.84 1.34 Şekil 4.43 Çınlama süresi (500Hz için) ve hacim arasındaki ilişki 95Müzik sesinin çınlama süresinin değerelendirilmesi için gerekli olan 500 Hz' den düşük frekanslardaki çınlama süreleri, Şekil 2.28'de gösterilen oranlarda düzeltilerek bulunmuştur. Buna göre, müzik için uygun olan çınlama süresi; 125 Hz için, 1,84 x 1,5= 2,76 ms 250 Hz için, 1,84 x 1,15= 2,116 ms 500 Hz için, 1,84 x 1,03= 1,895 ms olur. Konuşma eylemi için, konferans salonu değerleri (Şekil 4.43, A eğrisi) esas alınmıştır. Elde edilen sonuçlar, Tablo 4.3' te gösterilmiştir. Tablonun sonundaki kriter değerleri, Şekil 2.16' dan faydalanılarak bulunmuştur. 7.0 6.0 w 5.0 *53 u % 4.0 c3 «) *- < ti O 3.0 2.0- 1.0 125 250 500 1000 Frekans (Hz) 2000 4000 8000 A eğrisi : Müzik eylemi için istenen çınlama süresi ± %10 B eğrisi : Konuşma eylemi için istenen çınlama süresi ± %10 Cl eğrisi : Hesaplanan çınlama süreleri (boş durum) C2 eğrisi : Hesaplanan çınlama süreleri (dolu durum) Şekil 4.44 Hesaplanan çınlama eğrilerinin kriter eğrileri ile karşılaştırılması Görüldüğü gibi, mekan dolu durumdayken (C2 eğrisi), konuşma eylemi için uygun çınlama süresine (B eğrisi) sahip değildir. Ancak, 200Hz' nin altında ve 1000Hz' nin üstünde, müzik eylemi için (A eğrisi) uygun çınlama süresine sahiptir. 96t> 1 4.0 e *| 3.0 O 2.0 1.0 125 250 500 1000 Frekans (Hz) 2000 4000 3000 A eğrisi : Müzik eylemi için istenen çınlama süresi ± %10 B eğrisi : Konuşma eylemi için istenen çınlama süresi ± %10 D eğrisi : Ölçülen çınlama süreleri Şekil 5.2 Ölçülen çınlama eğrilerinin kriter eğrileri ile karşılaştırılması Görüldüğü gibi, düşük frekanslardaki çınlama süresi oldukça uzundur. Yüksek frekanslara doğru, çınlama süresi düşmektedir. Ancak bu kararlı bir düşüş değildir. Şekil 5.3' te 63.146 m3 hacimli bir katedralin ölçümler sonucu oluşturulan çınlama eğrisi (Eyring) gösterilmektedir [23]. Bu katedraldeki çınlama süreleri, konuşma ve müzik işlevlerine uygun değildir. Ancak, en azından çınlama eğrisi kararlıdır. Yeni Cami' de ise çınlama eğrisi, Şekil 5.3' te gösterildiği gibi düzenli değildir ve bazı frekanslarda, sivri tepelere sahiptir. Yani, mekandaki sesin tonu homojen değildir. Bazı frekanslardaki sesin çınlama süresi, olması gerekenden uzundur. Bu yüzden, zaten oldukça uzun olan çınlama sürelerinin etkileri daha da olumsuzlaşır. A eğrisi ve ± %10 tolerans aralığının tanımladığı taralı alan, D eğrisi (ölçülen çınlama süresi) ile 4000 Hz' ye yakın kısa bir aralıkta kesişmektedir. 105Yani, mekanın ölçülen çınlama karakteri, sadece müzik eylemi için, 4000 Hz' ye yakın kısa bir aralıkta uygundur. 125 250 2000 4000 8000 500 1000 Frekans (Hz) Şekil 5.3 Bir katedralin (63.146 m3) çınlama eğrisi (Eyring) [23] 5.1.3. Arkaplan Gürültü Düzeylerinin Ölçülmesi Çınlama süresinin yanısıra, 1 ve 6 numaralı ölçüm noktalarında arkaplan gürültü düzeyi ölçümü de yapılmıştır. Arkaplan gürültü düzeyi ölçümü sonuçları, Tablo 5.2 ve Şekil 5.4' te gösterilmiştir. Tablo 5.2 Ölçülen arkaplan gürültü düzeyleri Dini yapılarda arkaplan gürültü düzeyinin 35dB olması [23] uygundur. 106Ancak, Tablo 5.2' den de görüldüğü gibi, özellikle düşük frekanslarda (100Hz- 200Hz) arkaplan gürültüsü, sınır değer olan 35dB' yi geçmekte ve 45dB' ye ulaşmaktadır. Bölüm 2' de anlatıldığı gibi dini yapılarda, NR30 eğrisi altındaki alan, kabul edilebilecek gürültü değerlerim gösterir (Şekil 2.23) [12]. Ölçülen arkaplan gürültü düzeyleri, NR tablosunda işlenmiştir. (Şekil 5.4) NR 60 50 40 oû 1 İ 30 5 20 -O I o 10 0 62.5 125 250 500 1 k Frekans (Hz) 4k 8k 1. ölçüm noktası 6. ölçüm noktası Şekil 5.4 Arkaplan gürültü düzeyinin NR eğrilerine göre değerlendirilmesi Siyah çizgi, mekanın merkezindeki 1. ölçüm noktasının, beyaz çizgi ise, mekanın güneybatısındaki 6. ölçüm noktasının sonuçlarını göstermektedir. Şekil 5.4' ten de görüldüğü gibi, NR eğrilerine göre 6. ölçüm noktasındaki arkaplan gürültü düzeyleri, kabul edilebilir niteliktedir. Ancak 1. ölçüm noktasında, yani mekanın merkezinde 1000 Hz ve üstündeki frekanslarda arkaplan gürültüsü, kabul edilebilir sınırın üstündedir. 1075.2. Konuşma Anlaşılabilirliğinin Test Yöntemiyle Ölçülmesi Bu bölümde öncelikle, Bölüm 2' de açıklanan konuşma anlaşılabilirlik testleri, tarif edildiği şekilde, türkçe olarak hazırlanmıştır. Hazırlanan kelime listeleri, Ek F da; bu kelime listeleri için hazırlanan cevap anahtarları da, Ek J' de gösterilmiştir. Testler, 19.Mart.2003. Çarşamba günü, saaat 08.30 - 11.30 arasında, Eminönü Yeni Cami 'de, 20 adet dinleyicinin katılımıyla yapılmıştır. 20 adet dinleyici, mekanın içine, Şekil 5.5 ve Şekil 5.6' da gösterildiği gibi yerleştirilmişlerdir. _1 LJ D.IO D.3 D D J U e KONUŞMACI D D ü '[ C 3 C l~^“1 E D.l r^J ^ = 1 r- i 0*1 ; 0.4 0,8r_f a a r Oe 0.9 D.5 * D.6 0.7 ö ö ö.ev o O Q JA- - - - - -.*?. -O. D n - Şekil 5.5 Konuşma anlaşılabilirliği testleri sırasında, konuşmacı ve dinleyici konumları (zemin kat) 108Şekil 5.6 Konuşma anlaşılabilirliği testleri sırasında, konuşmacı ve dinleyici konumlan (üst kat) Dinleyici profili hazırlanırken, mekanın normal kullanıcıları olan orta yaşlı, esnaf kullanılamamıştır. Bunun sebepleri, Eminönü müftülüğünden alman iznin elverdiği saatlerde, hiçbir esnafın haklı olarak işlerinin başından ayrılmak istemeyecek olması ve yapılacak testleri ve yöntemi izah etmenin çok zor olmasıdır. Test sırasında konuşmacı, bu çalışma boyunca konuşma eylemi için kaynak noktası olarak esas alman minbere çıkmıştır. Konuşmacı, tüm testleri yüksek sesle ve cümle içinde kullanarak okumuştur. Taşıyıcı cümle olarak, ”Test kelimesi,...“ kullanılmıştır. Böylece, mekanın çınlama alanının test kelimesinden önce harekete geçmiş olması sağlanmış ve dinleyici üzerindeki etkileri de hesaba katılabilmiştir. 109Şekil 5.7 İmamın namaz surelerini okurken (müzik eylemi) bulunduğu konumdan cemaate doğru görünüş Şekil 5.8 İmamın hutbe okurken (konuşma eylemi) bulunduğu konumdan cemaate doğru görünüş Katılımcılar ve MRT, DRT, D ALT ve DMCT testlerinin sonuçlan, Tablo 5.3' te gösterilmiştir. Bu testlerin sonuçlarının, 100 üzerinden değerlendirilmeleri Tablo 5.4' te gösterilmiştir. MRT, DRT, D ALT ve DMCT konuşma anlaşılabilirliği testlerinin sonuçlarının, 100 üzerinden değerlendirilmeleri, plan üzerinde, Ek K' de gösterilmiştir. 110J8 3 G O CO « H >5b â 1 1 s 3 C O CO H ”>5b 3 1 1 al a Ö O iri Ö 1125.3. Müzik Eylemi İçin Sübjektif Değerlendirme Çok kalabalık olan cemaatin (yaklaşık 4000 kişi) tek tek sorgulanmasının mümkün olmadığına karar verildi. Bunun üzerine, Mısır Çarşısı esnafı ile tek tek dükkanlarında görüşmeye karar verildi. Ancak bu sefer de, hiç kimse caminin akustik nitelikleriyle ilgili olumsuz bir yorumda bulunmak istemedi. Bu sebeplerden dolayı, sağlıklı bir yorum niteliği taşımayacağı için, müzikal kalite ile ilgili sübjektif bir anket çalışması yapılamamıştır. 5.4. Gözlemler Yaklaşık 4000 kişilik bir cemaatin toplandığı cuma namazları sırasında, aşağıdaki gözlemler yapıldı :. Çok sayıda hoparlör, gelişigüzel bir şekilde yerleştirilmiştir. Avizenin kenarlarında, revakların üstünde, revakların içinde, sesin ulaşmayacağı varsayılan her yere hoparlör konmuş durumdadır. Ses kaynaklarının çok fazla sayıda olması nedeniyle çok yoğun miktarda yankı ulumaktadır. Bu da, konuşma anlaşılabilirliğini oldukça düşürmektedir.. Genel olarak, konuşma anlaşılabilirliği çok düşük seviyededir.. Müzik (namaz sureleri ve iç ezan) kalitesi çok kötü değildir. Çınlama süresinin müzik için uygun olduğu gözlemlense de, ilahideki kelimeler seçilememektedir.. Namaz sırasında açık bırakılan cümle kapılarından çok fazla gürültü gelimektedir. Bu gürültü, imamın sesini bastırmaktadır.. Cami, kapasitesini aşan bir cemaat barındırmaktadır. İçerisi çok sıkışık ve kalabalık olduğundan, seccade başına yaklaşık 1,5 kişi düşmektedir.. Hutbe sırasında çok fazla öksüren olmaktadır. Bunlar, ufak patlamalar halinde yankıyarak, önceden tahmin edilemeyecek kadar rahatsız edici olmaktadır. Bu sesleri bastırabilmek için de, imam sesini çok fazla yükseltmektedir. Zaten hoparlörle iletilen ses, bu sefer çok yüksek, cızırtılı ve anlaşılmaz bir hal almaktadır. 113. Hem ilahi hem de vaaz sırasında, imam arkaplan gürültüsünü bastırabilmek için, çok fazla bağırmak zorunda kalmaktadır. 5.5. Genel Değerlendirme Yeni Cami' nin deneysel verilere dayanarak akustik performansının değerlendirilmesi aşaması sırasında yapılan ölçüm ve testler sonucu, aşağıdaki sonuçlara varılmıştır :. İç mekan yüzeylerinin büyük kısmının, mermer ve çini gibi ses emicilik katsayısı çok düşük malzemelerle kaplanmış olması, Tablo 5.1' de gösterildiği gibi, çok uzun çınlama sürelerinin ölçülmesine neden olmuştur.. Ölçülen çınlama süreleri, düşük frekanslarda 7 saniye gibi yüksek değerlere sahip iken, bu süre yüksek frekanslara doğru gittikçe azalır ve 1 saniyeye kadar düşmektedir.. Mekanın sahip olduğu karmaşık hacim geometrisi nedeniyle, farklı noktalarda ölçülen çınlama süreleri arasında, kimi zaman, %10' u aşan farklılıklar ve düzensizlikler bulunmaktadır.. Plana göre simetrik ölçüm noktalarındaki çınlama süresi değerleri, birbirilerine yakındır. Buna rağmen, mekanın çınlama karakteri oldukça düzensizdir. Ölçüm sonuçlarına göre iç mekan, akustik açıdan 'canlı' bir hacimdir. Ancak, çınlama sürelerinin gereğinden çok daha uzun olması nedeniyle, 'berraklık' hissi azdır. Bu durum, org sesinin hakim olduğu kiliseler için uygun olabilir. Ancak, insan sesinin hakim olduğu cami için tam olarak uygun değildir. İlahiler için uygun çınlama süresi mevcuttur. Ancak, ilahinin kelimeleri çok iyi seçilemedeği için, müzikal kalitenin çok iyi olduğu söylenemez. Konuşma anlaşılabilirlik testleri sonucunda, Ek K' de gösterildiği gibi, anlaşılabilirlik, direkt sesin ulaşmadığı yerlerde (revaklarm içi, müezzin mahfili ve revakların üstündeki ara kat) düşük seviyededir. Buna ek olarak, ses kaynağından uzaklaşıldıkça da, anlaşılabilirlik düşmüştür. Hem direkt ses almayan, hem de ses kaynağından çok uzak olan noktalarda, anlaşılabilirlik oldukça düşüktür. 114Şekil 5.2' de görüldüğü gibi, mekanın ölçülen çınlama karakteri, sadece müzik eylemi için, 4000 Hz' ye yakın kısa bir aralıkta uygundur. Çınlama süreleri, konuşma eylemi için gerekli derecede kısa değildir. Şekil 5.4' te görüldüğü gibi, arkaplan gürültü düzeyleri çoğunlukla kabul edilebilir düzeydedir. Ancak, mekanın merkezinde 1000 Hz ve üstündeki frekanslarda arkaplan gürültüsü, kabul edilebilir sınırın üstündedir. Yani, Yeni Cami' nin çevresindeki yoğunluk içerisinde yer alan, araba kornası gibi yüksek frekanslı gürültüler, içerideki eylemleri olumsuz şekilde etkilemektedir. 115BÖLÜM 6. SONUÇ 6.1. Teorik ve Deneysel Verilerin Karşılaştırılması Hem teorik, hem de deneysel analizler sırasında, çınlama süresi saptanmıştır. Hesaplanan çınlama süreleri (Tablo 4.3) ve ölçülen çınlama süreleri (Tablo 5.1), Tablo 6.1 ve Şekil 6.1' de, kriter değerleri de verilerek kıyaslanmıştır. 125 250 500 Frekans (Ez) 2000 4000 A eğrisi : Müzik eylemi için istenen çınlama süresi ± %10 B eğrisi : Konuşma eylemi için istenen çınlama süresi ± %10 Cl eğrisi : Hesaplanan çınlama süreleri (boş durum) C2 eğrisi : Hesaplanan çınlama süreleri (dolu durum) D eğrisi : Ölçülen çınlama süreleri Şekil 6.1 Hesaplanan ve ölçülen çınlama sürelerinin karşılaştırılması 116Tablo 6.1 Hesaplanan ve ölçülen çınlama sürelerinin karşılaştırılması Hacim boş iken hesaplanan (Cl eğrisi) ve ölçülen (D eğrisi) değerler arasındaki farklılıkların muhtemel sebeplerinden biri, çınlama süresi hesabında esas alınan ses emicilik katsayılarının, mevcut malzemelerin gerçek ses emicilik özelliklerini yansıtmaması olasılığıdır. Buradaki zorluk, camide kullanılmış olan malzemelerin çok özel malzemeler olması ve bu malzemelerin ses emicilik katsayılarının, literatürde bulunmamasıdır. Bu yüzden, bu malzemeler için, benzer özellikte farklı malzemelerin ses emicilik katsayıları esas alınmıştır. Diğer bir sebep de, 3 boyutlu hacim modeli üzerinden alınan metraj sırasında esas alman bazı kabullerin istisnalar içermesi olabilir. Örnek olarak, revakların üstündeki ara kat hizasından itibaren üst kısımların, ana kubbenin ve yarım kubbe yüzeyleri dahil tüm mekan kabuğunun iç yüzeylerinin alçı sıva üzeri boya olduğu kabul edilmiştir. Bu yüzeyleri yakından incelemek mümkün olmadığı için böyle bir kabule gidilmiştir. Eğer, görüşün yetmediği bazı köşelerde bu durum farklıysa, metrajdaki bu ufak sapmalar, sonuçta hesaplanan çınlama süresini saptırmış olabilir. Son olarak, iç mekandaki çok geniş alanları kapsayan akustik gölge oluşumlarının çınlama eğrisi üzerinde beklenmedik inişlere ve çıkışlara sebep olacağı da unutulmamalıdır. 6.2. Son Değerlendirme Yapılan metraj, hesaplama ve ölçüm çalışmaları sonucu, aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır : 117Yan duvarlardan yansıyan ses ışınlarının bir kısmı yankıya neden olmaktadır. Özellikle kuzeyde, ana cümle kapısının yanlarındaki revaklann mermer alın kısımlarından yansıyan ses ışınlan şiddetli yankıya neden olmaktadır. Mekan kabuğundan yansıyan ses ışınlarının ise, hepsi yankıya neden olmaktadır. Hacimde bu kadar fazla sayıda yankı olması nedeniyle, hem konuşma anlaşılabilirliği, hem de müzikal kalite düşmektedir. Mevcut çınlama süreleri, konuşma eylemi için uygun değildir. Konuşma anlaşılabilirliği oldukça düşüktür. İlahiler ve müzik için gerekli olan uzun çınlama süreleri mevcuttur. Ancak, çınlama sürelerinin gereğinden de uzun olması nedeniyle, müzik anlaşılır ve tane tane değildir. Eğer söz konusu müzik türü, kiliselerdeki org sesi gibi, sadece enstrümana dayalı bir tür olsaydı, objektif anlamda müzikal kalitenin çok iyi olduğu söylenebilirdi. Burada söz konusu olan müzik türünün, insan sesi ile icra edilen ilahi olduğu ve kelime anlaşılabilirliğinin düşük olduğu göz önünde bulundurulursa, müzikal kalitenin vasat olduğu söylenebilir. Hacimde mevcut olan çınlama ve yankı miktarı çok yüksektir. Bunun sebebi, yan yüzeylerin ve mekan kabuğunun sesi yansıtıcı malzemelerle kaplı olmasıdır. Bunun yanında, tüm zeminin, kalın halı ve cemaat tarafından kaplı olması, hacmin iç yüzeylerinin ses emicilik karakterini düzensiz bir hale getirmektedir. Hacmin orta ve üst kısımlarında çok fazla çınlama mevcutken, en alt kısımlarında hiç yansıma yoktur. Bu yüzden, ses alanı oldukça dengesizdir. Mekanın sahip olduğu karmaşık hacim geometrisi, abartılı boyutları, üzerinde bulunduğu işlek meydan ve kapasitesinin üzerindeki yoğunlukta bir cemaat tarafından kullanılması nedeniyle, akustik performansı düşüktür. Müzik ve özellikle de konuşma gibi özel eylemlere tam anlamıyla uygun değildir. Mekan ve bina karakteri göz önünde bulundurulursa, hacime düzeltici bir takım müdahalelerde bulunmanın pek mümkün olmadığı görülür. Yapılabilecek tek ekleme, hoparlör sistemidir. Ancak bu sistem, mevcut düzenlemede olduğu gibi, gelişigüzel bir şekilde kurulmamalıdır. Çünkü bu, 118akustik kaliteyi arttırmak yerine azaltmaktadır. Kurulacak bir hoparlör sistemi, konuşma ve müzik eylemleri için ayrı ayarlar ve düzenlemelere imkan sağlamalıdır.. Akustik performansı düzeltme adına yapılabilecek bir diğer düzenleme de, akustik performansın özellikle düşük olduğu alanlar kapatılarak cemaat mevcudunun sınırlandırılması olabilir. Ancak bu da, caminin kapasitesini ciddi şekilde düşürecektir. Çünkü, müzik ve konuşma eylemleri sırasındaki direkt ses alanı, sadece yaklaşık 1100 kişiyi alabilmektedir. Yeni Cami' nin normaldeki cemaat mevcudu, 3750 kişi civarındadır. Yani, bu tip bir müdahele, caminin kapasitesinde 2650 kişilik bir düşüşe neden olacaktır ki, bu da pek kabul edilebilecek bir durum değildir. Yapılan teorik ve deneysel çalışmalar sonucunda, Yeni Cami' nin iç mekanının, konuşma eylemi için oldukça yetersiz bir performans gösterdiği görülmüştür. Yeni Cami, müzik eylemi için ise çok kötü olmamakla birlikte, vasat bir akustik performans göstermektedir. Yine de, müzik eylemi için, dinleyicinin sübjektif yorumunun önemini göz ardı etmemek gerekir. Bir caminin akustik performansını, sadece müzikal kalite düzeyi ile değerlendirmek pek doğru olmaz. Buradaki belirleyici etken, dinleyici profilinin ve beklentilerinin düzeyidir. Cemaatin mekana dair akustik beklentisi, konuşmaları anlamaktan çok duymakla sınırlıdır. Yapılan konuşmaların her kelimesini anlamak ihtiyacı yoktur. Cemaat için asıl önemli olan, orada bulunmak, o ilahi ortamın bir parçası olmaktır. Buna ek olarak, uzun çınlama süreleri ve güçlü yankılar, cemaatin caminin görkemli iç hacmine dair görsel algısını destekleyerek, güçlendirmektedir. Diğer taraftan, Bölüm 4' teki kesit düzleminde hazırlanan ışın analizlerinde gösterildiği gibi, caminin temel yapısal unsuru olan kubbenin neden olduğu odaklanma olayları, zeminden oldukça yukarıda oluşmaktadır. Böylece, mekan kabuğunda yer alan iç bükey yüzeylerin, kaçınılmaz olarak neden olduğu bu akustik kusur, baştan önlenmiştir ve cemaat üzerinde hiçbir olumsuz etkisi yoktur. Yeni Cami' nin bulunduğu bölge için önemi ve anlamı, cemaatin gözündeki yeri ve mekandan beklentilerinin düzeyi göz önünde bulundurulursa, genel olarak kullanıcılarının beklentilerini büyük oranda karşıladığı söylenebilir. 119KAYNAKLAR I] Atay, H., 1978. Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, C.23, s. 18 Ankara. 2] Kayaoğlu, İ. 1 980. İslam Kurumları Tarihi, Ankara. 3] Bayraktar, M., F., 1999. Yaygın Eğitimde Din Öğretimi, Türk Yurdu Yayınlan, Ankara. 4] Türkiye Diyanet Vakfı, 1987. Eminönü Camileri, İstanbul. 5] Günay, Ü., 1982. Din ve Toplumsal Farklılaşma, Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, Erzurum. 6] Ayangil, R., 2000. Mekanlar İtibariyle Türk Din Musikisi, Tasarım, 102, 118- 125. 7] Sound Research Laboratories, 1976. Practical Building Acoustics, SRL, London. 8] http://www.meyersound.com/support/papers/speech/ 9] Templeton, D. and Saunders, D., 1987. Acoustic Design, The Architectural Press, London. 10] Templeton, D., Saunders, D., Sacre, P. and Mapp, P., 1988. Acoustics In The Built Environment, Butterworth Architecture, London. II] http://bruel-ac.com 12] Maekawa, Z. and Lord, P., 1994. Environmental And Architectural Acoustics, E&FN Spon., London. 13] http://www.cs.tut.fi/~ypsilon/80545/rtnotes.html 120[14] Kang, J., and Neubauer, R., O., 2003. Predicting Reverberation Time : Comparison Between Analytic Formulae And Computer Simulation, http://www.ib-neubauer.com/Literatur/17_th_ICA_2001_Rome_l.pdf [15] Moore, J.E., and FRIBA, 1961. Design For Good Acoustics, The Architectural Press, London. [16] Egan, M., D., 1988. Architectural Acoustics, McGraw-Hill Inc., New York. [17] Cavanaugh, WJ. and Wilkes, J.A., 1998. Architectural Acoustics - Priciples And Practice, John Wiley & Sons Inc., New York. [18] Doelle, L.J., 1972. Environmental Acoustics, McGraw-Hill, New York. [19] Mitchinson, P., 2001. Bouncing off the Walls, Lingua Franca, 04-2001, http://www.paulmitchinson.com/beranek.html. [20] Özer, M., 1979. Yapı Akustiği ve Ses Yalıtımı, İstanbul. [21] Irwin, J.D. and Graf, E.R., 1979. Industrial Noise And Vibration Control, Prentice-Hall, New Jersey. [22] Rybczynski, W., 1996. The story of the Boston Symphony Orchestra, http://www.theatlantic.com/issues/96jun/tangle/tangle.htm [23] Knudsen, V.O. and Harris, CM., 1950. Acoustical Designing In Architecture, John Wiley & Sons Inc., New York. [24] Baytin, T., 1961. Dairesel Formların Mimari Akustik Etüdü, İ.T.Ü. Matbaası, İstanbul. [25] Budak, A., 1994. Atatürk Kültür Merkezi Büyük Salonunun Akustik Açıdan Performansının Değerlendirilmesi, Yüksek Lisans Tezi, İ.T.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, İstanbul. [26] Egan, M., D., 1991. Concepts In Architectural Acoustics, McGraw-Hill Inc., New York. [27] Cunniff, P., F., 1994. Environmental Noise Pollution, John Wiley & Sons, New York. 121[28] Demirkale, S., Y., and Budak, A., 1995. Acoustical Performance of the Grand Hall of the Atatürk Cultural Center, Applied Acoustics, Vol.45, No.4, 297-319. [29] Demirkale, S., Y., and Bayazit, N., T., 2003. Acoustic of Ispirtohane conservatory and cultural center, www.euronoise.it, SC35-285 [30] Demirkale, S., Y., 2003. Acoustical project of culture center of ikitelli in Istanbul, www.euronoise.it, SC35-292 122EKLER“3 s» S ay «S.s o 3 «5 S en CS fa N 1 â 123â 124”3 s ay et 1.a C3“O C es.a =3 â 125N Tİ «s a to ra T3.a h N T3 Ö N 1 < If 126N CO S CO”OS“3.a S « 1 CO Sa t/3 i ¥ 12703 S '.T3 S.s.S* ti -o S m «e N I -i4 % 128f a «s.S «8 T3 a I» (8 I» «a N.:3 «3 129a.3 o N.=3 â.K0 130*? ^.a 1 o ”S3.S N M £ ?3 S.S.S I w 1311 S w § i S g o I o X o o e e a II o O“ N fi 5 r > (8 O S* S s 5* I i* s î i.ta.s 132w 3 '-o c a IS CO S3 1 1? T3 C 3 w t o 133”9 g Si Vi N % :=S «3..o M g.1 134??»t *c3 a 23“ «a.s o fc”S es §. S â 135.S3“3 s t» «s ft.S N % S >> T3 a Ol §. 3 â ¥ ”-55 136C3 S“O a 03 T3 O,.s”N 03 T3 a CO S3 6* S o* I â 141 s ç I.s 144“i 3 s I I I â e A I I I s 1 I 8 İ « o- 1 1 o- a ft İ ı Ol ja S A S._ II ^ i > N s * * % a s 15 ?o a i S M, H 5 * 5 ?t i 1 g S”s ?S 2 1 I ı I I I.a 145OT 2 s w*.1 m > N -M 5 Ol =0 1 w re I w 14600 PAğlTIM Gereği jçjn 1-Yeni Camii Îmam-Hatiptiğine I, Farlı CAN ^ Eminönü Müftüsü BiîaLİfllL Cuma Evren YILDIRIM 148Ek H. Çınlama süresi ve arkaplan gürültü düzeyinin ölçülmesi sırasında kullanılan cihazlar 1. Hoparlör ve aksesuarları 2. Kalibratör (pistonphone) B&K, type 4220, 4230 3. 1,25 cm (¥2 inch) kondenser mikrofon (condenser microphone) ve aksesuarları B&K, type 4145 4. Önyükselteç (preamplifier) 5. Güç yükseltici (power amplifier) 6. Yapı akustiği analizörü (building acoustics analyzer) ve aksesuarları B&K, type 4418 7. Ses düzey ölçeri (sound level meter) B&K, type 2204 149150151152153154Ek J. Konuşma anlaşılabilirlik testleri 155156157Ek K. Konuşma anlaşılabilirliği test sonuçlarının, planda gösterimi J 82 84 _J O“^hBB cr ö Ek K. 1 Zemin kat için, MRT test sonuçları (100 üzerinden) 1583EZ JL_ 80 Zj o 82 O D 80 -_c ^fa 4-”^ jO. U o o u 76 tJakf,“r ?O- e 74 72 » 54 Ö 52 Ek K.2 Üst kat için, MRT test sonuçlan (100 üzerinden) 159a G FkS^ a n bd L D 9,1.94 _-: i t m 89 96 96 93 96 S 92 L 91 ü Qs Ek K.3 Zemin kat için, DRT test sonuçlan (100 üzerinden) 16093 ;_j O 92 Ö ı.... i t f X 92 JO. ibhm f1 (~~ o c 96 »”^ u o -o a CB D 94 82 1Tii^fSmff -O- a Ek K.4 Üst kat için, DRT test sonuçları (100 üzerinden) 161Ek K.5 Zemin kat için, D ALT test sonuçları (100 üzerinden) 162Ek K.6 Üst kat için, DALT test sonuçlan (100 üzerinden) 163a a Ufe m n a 99 97 / h BO :,~h 94 _T^ 96 c:z::::::3 czirsj c: 99...........m^ o D o.o. >£ 98 n i i _._"93 Lc jO- 94. ; 96' q a L O e» Ek K.7 Zemin kat için, DMCT test sonuçlan (100 üzerinden) 164Ek K.8 Üst kat için, DMCT test sonuçlan (100 üzerinden) 165
Benzer Tezler
- A holistic decision support tool for facade design
Cephe tasarımı için bütüncül bir karar destek aracı
SİNEM KÜLTÜR
Doktora
İngilizce
2019
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AYŞE NİL TÜRKERİ
PROF. DR. Ulrich KNAACK
- Mimar Sinan Camilerinden Şemsi Ahmet Paşa Camii (Üsküdar) ile T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı Tip 3 Camii'nin akustik açıdan karşılaştırılması
The acoustical comparison of Şemsi Ahmet Paşa Mosque from the Architect Sinan Mosques and T.C. Presidency of Religious Affairs Type 3 Mosque
ALİ KAYGISIZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SEVTAP YILMAZ
- Klasik dönem Osmanlı cami mimarisinin akustik yönden incelenmesine bir örnek
An example of the acoustic assessment of the Ottoman mosque architecture of the classical period
İBRAHİM HAKKI YİĞİT
Yüksek Lisans
Türkçe
2017
MimarlıkYıldız Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FATMA ZERHAN YÜKSEL CAN
- Eminönü Yeni Caminin restorasyon sürecinde yapının özgün malzeme tespiti ve yeni malzeme kullanım önerileri
The determination of the original material in the restoration process of Eminonu Yeni Cami (New mosque) and suggestion of using the new materials
ZELİHA BÜŞRA ERYİĞİT
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
Mimarlıkİstanbul Sabahattin Zaim ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
PROF. DR. EROL GÜRDAL