Geri Dön

Mimarın formasyonunda formel mimarlık eğitiminin yeri

The importance of the formal architectural education for the formation of an architect

  1. Tez No: 152268
  2. Yazar: HURİYE GÜRDALLI
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ATİLLA YÜCEL
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Mimarlık, Architecture
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2004
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Mimarlık Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Bina Bilgisi Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 80

Özet

“Eğer mimarlık ondokuzuncu yüzyılda 'ulus', 'toplum' ve 'kültür1 ile ilişkili 'stil' ve 'strüktür1 terimleriyle ele alınmışsa, yirminci yüzyılda egemen tema 'mekân' oldu. 'Mekân', mimarlığın başrol oyuncusudur”, der Bruno Zevi 1948'de. Anthony Vidler, Zevi'nin bedenin ve mekânı algılayan öznenin hareketini işlev ve deneyim olarak barındırması yoluyla, mimarlığı diğer sanatlardan ayıran elli yılı aşkın mekânsal kuram ve pratiği özetlediği bu sözüne 'Mekânın Tektoniği' adlı makalesinin başlarında yer verir. Mimariyi boş bir deniz kabuğundan ayıran ve insan ve mekân arasındaki diyalogu oluşturan, insanların 'orada' yaşadıklarının, oynadıklannın, dua ettiklerinin, öldüklerinin bir hikâyesi olmasıdır. Mekânın insan hareketleriyle algılanması iki düşünceyi beraberinde getirin Birincisi, mekânın sadece içiyle değil, dışıyla da varolduğudur, ikincisi ise mimarın bu yolla toplumdaki sosyal faaliyet için bir araç olarak görülmesidir. Onsekizinci yüzyıldan itibaren şehir mekânının iyi organize edilmesi, şehrin iyi yönetilmesiyle ilişkilendirilerek değerlendirilmeye başlanmıştır; iyi şehircilik, iyi yöneticilikle eşdeğerde tutulur. Bu anlayış da bir taraftan mimarı sosyal mekânda varederken, diğer taraftan da şehir mekânıyla ilgili kararların mimardan çok köprü, yol, demiryolu mühendislerinin egemenlik alanına geçmesine yol açar. Mekânın üretimindeki bu yeni bakış, mimarın, kim olduğunu ve mesleğin toplumdaki yerini tanımlaması gerekliliğine yol açar. Mekânın dışıyla da varolmasından sonra, Bauhaus düşüncesinde mobilyalar, meydanlar, anıtlar ve binaların, formlar, strüktürler ve fonksiyonların bütüncül olarak üretilmesi gerektiği görüşü ve birbirlerinden bağımsız yaratılamayacakları görüşü önem kazanır. Bütüncüllük anlayışının etki alanı, sadece mekân üretim süreciyle sınırlı değildir; toplumsal pratiğin bütününde görülebilir. Bu çalışma kapsamında ele alınan, toplumsal, siyasal, kültürel değerlerin iletildiği araçlardan biri olan mesleki eğitim kurumları, meslek insanının düşünsel ve pratik eylemi ve bunun toplumdaki yeri de birbirlerinden etkilenen ve birbirlerinin sahasına etkir durumdadırlar. Toplumsal hayata etkiyen bütüncüllük anlayışı, hem siyasi hem de sözde genelin ihtiyaçlarını düzenleyen ekonomik ve teknik tekbiçimleştirme tehlikesini de barındırır. Mimarın, ürün olarak mekân ve mimarlık eğitimi arasında, topluma dayatılanın mutlaklığını bozmada önemli bir araç olabilir mi sorusu, bu çalışmanın temelini oluşturmaktadır. Mimarlığın ve mimarın, verili olanın içinde farklı olanın, 'öteki'nin varlığını sürdürmesinde etkin olabilmesi için, formel meslek eğitimi, içinde bulunduğu toplumun anti-tezini barındırabilir, bunun bilgisini üretebilir ve aktarabilir mi?

Özet (Çeviri)

"Although the architecture of the 19th century had been studied by the terms 'style' and 'structure' depending on the terms nation, society and culture, the dominant term of the 20th century was 'space'. Space is the main actor of the architecture. In 1948 Bruno Zevi summarizes the architecture as a different practice and the space theory compared with the other arts, carrying the activity of the subject and the body as a function and experience. Beyond looking at architecture as an empty sea shell, the sory of the people living, playing, praying and dying there, constitutes the dialogue between the people and the space. The perception of the space by the activity of people beings us to two thoughts: Firstly, the space exists not only with an inside space, but also as an outside space. Secondly, the architect became a tool for the social acitivity. From the eighteenth century onwards, organizing of a city space was evaluated by relating its governing it successfully; good urbanisation was equivalent to good governing. This made a milieu for the existing of architects but at the same time, the decisions for the city space was changing hands to railway engineers, bridge constructors. With this new understanding, the identity of the architect and his place in the society had to be clarified and defined again. The palaces, furnitures, squares and monuments of the previous eras depending on subjective tastes were also constituting the specific style of spaces, but Bauhaus thought was insisting that those would not be created independently. The wholistic understanding was not restricted only for the production of space; it was valid for the whole societal praxis. Formal educational instutes are taken into consideratin as one of the tools for the translation of social, cultural and political valuesand codes. They effect the ideas and practice in a society and hence they are affected from the product. Although it seems as if this integrity is necessary within the society, it has a risk of technical and economic standardisation and carries a risk for education of surrendering to political and general necessities. The basis of the study is questioning if the architectural education can be used as an instrument to ruin the thing that is insisted as an absolutness to the society. Similar to art, education seems to have the anti-thesis of the society and of the differences in the given one for the continuation of the existence of the 'other*. VI

Benzer Tezler

  1. Cumhuriyet Dönemi mimarlığı bağlamında Arif Hikmet Holtay

    Arif Hikmet Holtay in the context of the Republican architecture

    ZEYNEP İREM KÜREĞİBÜYÜK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Mimarlıkİstanbul Teknik Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    PROF. AFİFE BATUR

  2. Mimarlıkta formsuzluk kavramı üzerine bir araştırma

    A research on the formlessness concept in architecture

    HALE GÖNÜL

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    MimarlıkYıldız Teknik Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BÜLENT TANJU

  3. Kızılırmak Havzası'ndaki tarihi köprüler

    The historical bridges in the Kizilirmak River Basin

    MUTLUHAN NAS

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Sanat TarihiHacettepe Üniversitesi

    Sanat Tarihi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NERMİN ŞAMAN DOĞAN

  4. 1908-1946 Türkiye mimarlığının kavramsal çerçevesi

    Başlık çevirisi yok

    BÜLENT TANJU

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1999

    Mimarlıkİstanbul Teknik Üniversitesi

    PROF. DR. GÜNKUT AKIN

  5. Avangart tasarım süreci için kent morfolojisi kısıtlayıcıları ile bir simülasyon modeli

    A simulation model with urban morphology constraints for avant-garde design process

    ASLI AĞIRBAŞ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    MimarlıkMimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. FETHİYE EMEL ARDAMAN