Geri Dön

Safra patojenleri, direnç kalıpları ve dirençli bakterilerle gelişen safra yolu infeksiyonlarının gelişimine etkili risk faktörlerinin belirlenmesi

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 157993
  2. Yazar: SENİHA KÜÇÜKOĞLU
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. HALİT ÖZSÜT
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları, Mikrobiyoloji, Clinical Microbiology and Infectious Diseases, Microbiology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2004
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 66

Özet

ÖZET Bu çalışmada İstanbul Tıp Fakültesi Acil ve Genel Cerrahi servislerinde kolanjit/kolesistit tanısı ile izlenen hastalar değerlendirildi. 1) Çalışmanın amacı safra yolu cerrahisi ile uğraşan servislerde yatan hastaların dirençli bakterilerle kolanjit/kolesistit geçirmelerine neden olan risk faktörlerini belirlemekti. 2) Çalışmaya alınan 58 hastanın 28(%48.3)'i kolanjiyokarsinom, pankreas kanserleri veya diğer kanserlerin karaciğere metastazı sonucu oluşan safra yollarının daralması sonucu; 21(%36.2)'i karaciğer ve safra yoluna yönelik cerrahi girişim sonrası; 2(%3.4)'si ERCP sonrası ve 2(%3.4)'si travma sonrası safra yollarının yaralanması sonrası gelişen kolanjit tanısı alırken; 5(%8.7)'i akut kolesistit tanısı aldı. 3) Elde edilen safra örneğinde üreyen bakteriler identifiye edildikten sonra antibiyotik duyarlılıkları NCCLS Document M2- A7'de tanımlandığı gibi disk difüzyon yöntemi ile yapıldı. Non- fermentatif Gram-negatif çomaklar hariç tutulduğunda Gram-negatif etkenlerden en az iki antibiyotik grubuna dirençli olanları, ESBL veya AmpC tipi. beta-laktamaz oluşturanları“dirençli”kategorisinde değerlendirildi. Tüm Gram-negatif çomaklar ele alındığında üç veya daha fazla antibiyotik grubuna dirençli olmaları çoğul direnç olarak tanımlandı. Enterokoklarda ise sadece vankomisin duyarlılığı şeklinde ele alındı. 4) Elli sekiz hastadan elde edilen safra örneklerinde toplam 76 bakteri üremesi saptandı. Bir(%1.7) hastada 3, 16(%27.6) 41hastada 2 ayrı bakteri üremesi saptanırken 41(%70.7) hastada tek bakteri üredi. En sık üreyen etken P. aeruginosa 26(%34.2) iken, ikinci sırada E.coli 21(%27.6) saptandı. P. aeruginosa suşlarmın %50'si, E.coli suşlarmın da %42.8'i dirençli grupta idi. ESBL oluşturan bakterilerin hepsi E.coli idi. AmpC tipi beta-laktamaz oluşturan bir suş S.marcescens iken, diğer altı suş Enterobacter spp idi. Çoğul dirençli grubun %81.2'sini P. aeruginosa, %18.8'ini E. col i o luş turma kt aydı. 5) Duyarlı etkenlerle infekte hasta sayısı 32(%55.2) iken, dirençli etkenlerle infekte hasta sayısı 26(%44.8) olarak saptandı. Dirençli bakteriler ile infekte olmanın risk faktörleri incelendiğinde en önemlilerinin son üç aydaki antibiyotik kullanım öyküsünün (p=0.01) ve hastanede yatış süresinin uzun olması (p=0.03) olduğu görüldü. Risk fatörü olarak belirlenen yaş, cinsiyet, yatış nedeni, tanı öncesi girişim varlığı, tanı anında antibiyotik kullanımı, dren varlığı ve dren kalış süresi, diabetes mellitus, malignite ve safra taşı varlığı dirençli bakterilerle infekte olmada önemli bir rol oynamadığı saptandı. Hastane infeksiyonların gelişimine yatkınlık sağlayan obezite, karaciğer yetmezliği, immün yetmezlik, organ naklinin hiçbir hastada bulunmaması, bu faktörlerin safra yolu infeksiyonlarının gelişiminde rol oynamadığı kanısına vardırdı. Eşlik eden risk faktörlerinden travma, hipoalbüminemi, ve YBÜ'de yatmış olma çok az sayıda hastada saptanması nedeniyle risk faktörü olarak değer kazanmadı. 6) Sonuç olarak kolanjit/kolesistit etkenlerinde antibiyotiklere karşı direnç gelişiminde en önemli faktörün 42

Özet (Çeviri)

ÖZET Bu çalışmada İstanbul Tıp Fakültesi Acil ve Genel Cerrahi servislerinde kolanjit/kolesistit tanısı ile izlenen hastalar değerlendirildi. 1) Çalışmanın amacı safra yolu cerrahisi ile uğraşan servislerde yatan hastaların dirençli bakterilerle kolanjit/kolesistit geçirmelerine neden olan risk faktörlerini belirlemekti. 2) Çalışmaya alınan 58 hastanın 28(%48.3)'i kolanjiyokarsinom, pankreas kanserleri veya diğer kanserlerin karaciğere metastazı sonucu oluşan safra yollarının daralması sonucu; 21(%36.2)'i karaciğer ve safra yoluna yönelik cerrahi girişim sonrası; 2(%3.4)'si ERCP sonrası ve 2(%3.4)'si travma sonrası safra yollarının yaralanması sonrası gelişen kolanjit tanısı alırken; 5(%8.7)'i akut kolesistit tanısı aldı. 3) Elde edilen safra örneğinde üreyen bakteriler identifiye edildikten sonra antibiyotik duyarlılıkları NCCLS Document M2- A7'de tanımlandığı gibi disk difüzyon yöntemi ile yapıldı. Non- fermentatif Gram-negatif çomaklar hariç tutulduğunda Gram-negatif etkenlerden en az iki antibiyotik grubuna dirençli olanları, ESBL veya AmpC tipi. beta-laktamaz oluşturanları“dirençli”kategorisinde değerlendirildi. Tüm Gram-negatif çomaklar ele alındığında üç veya daha fazla antibiyotik grubuna dirençli olmaları çoğul direnç olarak tanımlandı. Enterokoklarda ise sadece vankomisin duyarlılığı şeklinde ele alındı. 4) Elli sekiz hastadan elde edilen safra örneklerinde toplam 76 bakteri üremesi saptandı. Bir(%1.7) hastada 3, 16(%27.6) 41hastada 2 ayrı bakteri üremesi saptanırken 41(%70.7) hastada tek bakteri üredi. En sık üreyen etken P. aeruginosa 26(%34.2) iken, ikinci sırada E.coli 21(%27.6) saptandı. P. aeruginosa suşlarmın %50'si, E.coli suşlarmın da %42.8'i dirençli grupta idi. ESBL oluşturan bakterilerin hepsi E.coli idi. AmpC tipi beta-laktamaz oluşturan bir suş S.marcescens iken, diğer altı suş Enterobacter spp idi. Çoğul dirençli grubun %81.2'sini P. aeruginosa, %18.8'ini E. col i o luş turma kt aydı. 5) Duyarlı etkenlerle infekte hasta sayısı 32(%55.2) iken, dirençli etkenlerle infekte hasta sayısı 26(%44.8) olarak saptandı. Dirençli bakteriler ile infekte olmanın risk faktörleri incelendiğinde en önemlilerinin son üç aydaki antibiyotik kullanım öyküsünün (p=0.01) ve hastanede yatış süresinin uzun olması (p=0.03) olduğu görüldü. Risk fatörü olarak belirlenen yaş, cinsiyet, yatış nedeni, tanı öncesi girişim varlığı, tanı anında antibiyotik kullanımı, dren varlığı ve dren kalış süresi, diabetes mellitus, malignite ve safra taşı varlığı dirençli bakterilerle infekte olmada önemli bir rol oynamadığı saptandı. Hastane infeksiyonların gelişimine yatkınlık sağlayan obezite, karaciğer yetmezliği, immün yetmezlik, organ naklinin hiçbir hastada bulunmaması, bu faktörlerin safra yolu infeksiyonlarının gelişiminde rol oynamadığı kanısına vardırdı. Eşlik eden risk faktörlerinden travma, hipoalbüminemi, ve YBÜ'de yatmış olma çok az sayıda hastada saptanması nedeniyle risk faktörü olarak değer kazanmadı. 6) Sonuç olarak kolanjit/kolesistit etkenlerinde antibiyotiklere karşı direnç gelişiminde en önemli faktörün 42bakterinin daha önce antibiyotiklerle karşılaşmış olması olduğu saptandı. Hastanede uzun süreli yatış da nozokomyal etkenlerle infekte olmayı kolaylaştırmaktaydı. Bu çalışma sonucunda hastanede uzun süre yatmış, öncesinde antibiyotik kullanım öyküsü olup, kolan jit/kolesistit tanısı alan hastalardaki ampirik antibiyotik seçiminde dikkatli olunmalı, mutlaka safra kültürü yapılarak hasta antibiyoterapi açısından yakından izlenmesi gerektiği kanısına varıldı. 43

Benzer Tezler

  1. Probiyotik mikroorganizmaların gastrointetinal sistem uyumluluğu ve enterik patojenler üzerine etkisi

    Başlık çevirisi yok

    SEMRA TOPRAK KAVAS

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2007

    Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon HastalıklarıPamukkale Üniversitesi

    Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. HÜSEYİN TURGUT

  2. Bal arısından (Apis mellifera) izole edilen bazı laktik asit bakterilerinin antimikrobiyal özelliklerinin ve potansiyel probiyotik etkinliklerinin belirlenmesi

    Determination of antimicrobial properties and potential probiotic activities of some lactic acid bacteria isolated from honey bee (Apis mellifera)

    ŞEYMA SUYABATMAZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    BiyolojiRecep Tayyip Erdoğan Üniversitesi

    Biyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ŞENGÜL ALPAY KARAOĞLU

  3. Ekşi hamur fermantasyonundan izole edilen laktik asit bakterilerinin gluteni hidrolize etme ve probiyotik potansiyeli

    Gluten hydrolysis and probiotic potential of lactic acid bacteria isolated from sourdough fermentation

    RANA GÖNÜL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Gıda MühendisliğiAydın Adnan Menderes Üniversitesi

    Gıda Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÇİSEM BULUT ALBAYRAK

  4. Geleneksel peynirlerden izole edilmiş laktik asit bakterilerinin bazı probiyotik özelliklerinin belirlenmesi ve beyaz peynir üretiminde kullanımı

    Determination of some probiotic properties of lactic acid bacteria isolated from traditional cheeses and uti̇li̇zati̇on in white cheese production

    SEVDA TUNAR BAKAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Gıda MühendisliğiAydın Adnan Menderes Üniversitesi

    Gıda Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ÇİSEM BULUT ALBAYRAK

  5. Bozadan izole edilmiş laktik asit bakterilerinin bazı teknolojik ve fonksiyonel özellikleri

    Some technological and functional properties of lactic acid bacteria isolated from boza

    MERVE BOZDEMİR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Gıda MühendisliğiTekirdağ Namık Kemal Üniversitesi

    Gıda Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. TUNCAY GÜMÜŞ