Geri Dön

Kuramsal gelişimler ışığında finansal serbestleşme '1980-2000' dönemi Türkiye örneği

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 159570
  2. Yazar: SEMRA PEKKAYA
  3. Danışmanlar: PROF.DR. TUBA ONGUN
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Ekonomi, Economics
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2005
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Gazi Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: İktisat Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 367

Özet

ÖZET Türkiye'de 24 Ocak Kararları ile işlerlik kazanan finansal serbestleşme süreci; finansal serbestleşme kuramının teorik argümanları, öngörüleri ve bu kuramın biçimlendirdiği politikaları uygulayan belli başlı ülke deneyimleri ile bu deneyimlerin sonuçlarının teorik beklentilerle karşılaştırılması temelinde analiz edilmiştir. Finansal serbestleşmeye yönelik olarak yaşanan gelişmelerin, günümüz dünya ekonomik sisteminin iki özelliğinin belirginleşmesine katkıda bulunduğu gözlenmektedir. Birincisi“dünyada finansal krizlerin giderek daha sıklıkla ortaya çıkmaya başlaması”, ikincisi ise küreselleşen dünyada son on yılda yaşanan büyük krizlerden esinlenerek“domino etkisi”ve“tekila etkisi”olarak da isimlendirilen ve“bir ülkede ortaya çıkan krizin finansal sistem aracılığıyla diğer ülkelere de yayılması olgusu”dur. Dolayısıyla küreselleşmenin iktisadi istikrarsızlığa yol açtığı açıktır. Küreselleşen dünyanın özellikleri bir yandan ülkelerin bireysel olarak makroekonomik politikalar belirlemesi ve uygulamasını güçleştirip çoğu zaman da olanaksız hale getirirken, diğer yandan kullanılan iktisat politikası araçlarını etkinsizleştirmiştir. Yeni dünya düzeni ülkelerin birbirine olan bağımlılıklarının artmasına neden olurken, ülkelerin ekonomi politikalarındaki bağımsızlıklarını da önemli ölçüde kısıtlamıştır. Küreselleşmeyi kendi koşullarında (çok yavaş ve sıralı biçimde) benimseyen G. Kore için küreselleşme, 1997 Krizinin yol açtığı gerilemeye karşın müthiş bir fayda sağlamıştır. Bu ülkenin performansı; bu politikaların başarısında, küreselleşmeye ilişkin olarak belirlenen politikaların belirlenmesinin yanısıra, dikkatlerin, uygulamada sıralama ve zamanlamanın en az politika oluşturulması kadar önemli olduğu noktasına yoğunlaşmasına neden olmuştur. Latin Amerika'nın, küreselleşme sürecinde özel bir yeri vardır. Finansal serbestleşmeye ilişkin uygulamalar incelendiğinde genellikle ülkelerin yapılarına uygun özgün düzenlemeler yapılmazken ve çoğunlukla da her ülkeye, yapılarına uygun olmayan tekdüze (uniform) uygulamalar temel eleştiri konusu olurken, Meksikanın, kendi ülkesi için geliştirilen politikaları uygulamasına rağmen kriz yaşamış olmasıdır.Doğu Asya'nın Latin Amerika'dan en önemli farkı, devletlerin bütçe fazlasına ve düşük enflasyon oranlarına sahip olmalarına rağmen, şirketlerin borç batağına saplanmış olmalarıdır. Latin Amerika'da sorun talep fazlasından kaynaklanan enflasyon iken, Doğu Asya'da sorun talep yetersizliğidir. Krize girdikleri dönemde döviz kurunu sabitlenmesine ilişkin politikalar izliyor olmaları dışında, ortak noktaları ise, farklı dönemlerde de olsa finansal serbestleşme programı uygulamış olmaları ve biri 1994 diğeri 1997 yılında kriz yaşamış olmasındandır. Türkiye ekonomisinde finansal serbestleşme süreci ise, uygulanmaya başlamasının ardından geçen yaklaşık yirmi yıl sonra ortaya çıkan tablo, sonuçları itibariyle finansal serbestleşme programı uygulayan diğer gelişmekte olan ülkelerden çok da farklı görülmemektedir. Süreç içinde, Türkiye ekonomisi bütününü oluşturan finansal kesim ve reel kesimin mali yapıları izlendiğinde iki temel değişimden söz etmek mümkündür. Bunlardan ilki; 1985 yılında başlayan kamuyu finanse etme eğilimlerini artırarak sürdürmeleri ve 1990 yılından sonra ise kaynak yapılarında giderek artan ölçüde yabancı para cinsinden kaynak kullanma eğiliminin artmasıdır. Ancak bu politika, dış ticaret dengesini olumsuz yönde etkilerken, ulusal finans piyasaları ve reel ekonomide periyodik istikrarsızlıklara yol açmış ve Türkiye ekonomisini finansal krizlere açık hale getirmiştir. Bu yapı, makro ekonomik göstergeler üzerine önemli bir istikrarsızlık unsuru olarak yansımış ve, temel makro ekonomik göstergelerin şekillenmesinde etkili olan reel kesim ve mali kesim davranışlarının da bizzat belirleyicisi olmuştur. Finansal serbestleşmeyle birlikte toplam tasarruflarda kayda değer bir artış olmazken, finansal tasarruflar artış göstermiştir. Ancak tasarrufların etkin çalışan bir aracılık fonksiyonu çerçevesinde üretken yatırımlara aktarılması sağlanamamıştır.

Özet (Çeviri)

356 ABSTRACT This study seeks to investigate the liberalization process in Turkey, practiced since 1980 with the“decision of January 24”, and to analyse not only theoretical argumants & foresights of financial liberalization theory but also consequences of the experiences lived in such countries, where this theory oriented policies were executed, by making comparison with theoretical expectations. It is observed that developments towards financial liberalization has contributed to become clear two aspects of world economic system on the agenda: -too often experinced financial crises, -“domino effect”or“tekila effect”of financial crisis which refers jumping of a financial crisis from one country to the another countries through financial system. It is a phenomen arised after the experienced effects of big financial crises in the globalized world during the past 10 years. Consequently, it is obvious that globalization causes unstability. Globalization of the world has caused difficulties, even mostly impossibilities for the countries to determine and apply macroeconomic policies individually and contributed to make means of macroeconomic policies mostly ineffective. World's new order has also caused to increase dependence among countries and limited their independence interms of economic policies executed. Southern Korea has benefited itself from globalization which was adopted very slowly and in order, although a declining period was observed during 1997 crisis. Its good performans and success has pointed out that not only taking decisions, but also timing and making arrangements in order are very important while adopting globalization policies. Latin America has a special importance in globalization experinces. Investigations related to the applications on financial liberalization show that mostly uniform regulations were executed in each and every country without taking their structural differences into account. The most crucial point of the criticisms has been concentrated on this theme. On the other hand, although it was tried to apply specifically developed policies for the country, Mexica also faced financial crisis.357 He main difference of Eastern Asian countries from Latin America is the dept problem of their companies, despite these countries have budget pluses and low inflation rates. The main problem is arised from inflation due to excess demand in Latin American countries, and unsufficient demand in Asian countries. Except their common and usuall behavior which is to adopt fixed exchange rate policy when they faced a crisis, their main common characteristics are to apply financial liberalization in different periods.and to face crises like the experiences in 1 994 and 1 997. Financial liberalization experience in Turkey has no different outcomes when compared with other developing countries. During the last 20 years of the experience, it can be mentioned about two main changes in financial and real sectors: -high tendency to finance public sector since 1985, -high percentage of foreign exchange resource utilization in total resources after 1990. This policy has negatively effected foreign trade balance and caused unstability in the real sector periodically. Consequently, Turkish economy has become available for financial crises. While determining real and financial sector behaviors which give shape to the main macroeconomic indicators, this structure has become the main reason of unstable main macroeconomic indicators. During the financial liberalization process in Turkey, total savings haven't considerably increased while financial savings have been increasing. Nevertheless savings hasn't been directed to the productive investments by using effective intermediaries.

Benzer Tezler

  1. Mali liberalizasyon ve krizler ile banka gözetim-denetiminde 90 sonrası yeni trendler

    Başlık çevirisi yok

    OKTAY DURSUN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2000

    EkonomiYıldız Teknik Üniversitesi

    İktisat Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET SÜMER

  2. Müzik icracılarının kültür endüstrisi ve dinleyici beklentileri arasında yeni medya bağlamında uyum stratejileri

    Adaptation strategies of musicians between the audience expectations and culture industry in terms of new media

    TUĞBA AYDIN ÖZTÜRK

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Müzikİstanbul Teknik Üniversitesi

    Müzikoloji ve Müzik Teorisi Ana Bilim Dalı

    PROF. SONGÜL KARAHASANOĞLU

  3. Industry 4.0 and sustainability implications

    Endüstri 4.0 ve sürdürülebilirlik uygulamaları

    ELİF ÇİRKİN

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2021

    İşletmeDokuz Eylül Üniversitesi

    İşletme Yönetimi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AŞKIN ÖZDAĞOĞLU

  4. Sigortacılık sektöründe finansal raporlama ile ilgili uluslararası gelişmeler ve ülkemizde bir araştırma

    International developments in financial reporting in insurance industry and the evidence from Turkey

    YİĞİT BORA ŞENYİĞİT

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Sigortacılıkİstanbul Üniversitesi

    İşletme Bölümü

    PROF. DR. RECEP PEKDEMİR

  5. Algılanan hizmet kalitesinin kurumsal itibara etkileri: Konya ilinde faaliyet gösteren hastanelerde karşılaştırmalı bir araştırma

    Effects of perceived service quality on corporate reputation: A comparative research at hospitals in Konya

    ZÜHREM ERGÜN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    HastanelerSelçuk Üniversitesi

    İşletme Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MUAMMER ZERENLER