Karedeniz'de Türk Donanması (Birinci Dünya Harbi ve Milli Mücadele Dönemi)
Turkish navy in the black sea (First World war and National Struggle Period)
- Tez No: 159707
- Danışmanlar: PROF. DR. AZMİ SÜSLÜ
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Türk İnkılap Tarihi, History of Turkish Revolution
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2005
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Tarih Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 213
Özet
TEZİN ÖZETİ Birinci Dünya Harbi'nin başlaması ile birlikte Osmanlı Devleti tarafsızlığını ilân etmiş olmasına rağmen, Almanya ile 02 Ağustos 1914 tarihinde yapılan askeri ittifak sebebiyle ülke içinde genel bir seferberlik başlatılmıştır. Bu sırada, Akdeniz'de bulunan Goeben ve Breslau adındaki iki Alman harp gemisi Adriyatik ve Mora açıklarında bulunan İngiliz Donanması'nın baskısı nedeniyle 10 Ağustos 1914 günü Çanakkale Boğazı'na girmiş, Osmanlı Devleti de tarafsızlığım bozmamak için bu gemileri satın aldığım açıklayarak, bu gemilere Yavuz ve Midilli adlarım vermiştir. Bunu takiben, Donanma Komutanlığına atanmış bulunan Alman Amiral Souchon, Yavuz ve Midilli gemilerinin de bulunduğu Türk Donanması 'm keşif, gözetleme ve muhtelif eğitimler yaptırmak gerekçesiyle 27 Ekim 1914 tarihinde Karadeniz'e çıkarmıştır. 29 Ekim 1914 tarihinde bu olay fiili olarak Osmanlı Devleti'nin Birinci Dünya Harbi'ne girmesine neden olmuştur. Birinci Dünya Harbi deniz harekâtı faaliyetleri çerçevesinde Türk Donanması, Karadeniz'de konuşlandırdığı unsurları ile Rus Donanması'nı İstanbul Boğazı'ndan uzak tutarak, böylece Çanakkale Cephesi'ndeki Türk birliklerinin Doğu' dan baskı altına alınmasını engellemiştir. Bunun yanı sıra, Türk Donanması Karadeniz'de, Doğu Cephesi'ne yapılan personel ve malzeme nakliyatını emniyet altına almış; Rusya'nın Karadeniz -173-sahillerindeki bazı şehirlerine baskın tipi taarruzlar tertiplemiş ve aynı zamanda İstanbul-Zonguldak arasında gerçekleştirilen kömür nakliyâtım emniyete almıştır. Yavuz Zırhlısı'nın sürat ve ateş gücü üstünlüğü Rus Donanması'nın Karadeniz'deki faaliyetlerini önemli ölçüde engellemiştir. Karadeniz'deki harekât, 16 Mart 1917 tarihinde Rusya'da Bolşevik ihtilâli 'nin çıkması üzerine, bu devletin savaştan çekilmesi ile son bulmuştur. 1918 yılında Osmanlı Devleti'nin müttefikleriyle birlikte Birinci Dünya Harbi'nden yenilmiş olarak çıkması üzerine imzalanan Mondros Mütârekesi hükümleri gereğince Türk Donanması Halic'e çekilerek, gemilerin kontrolü Müttefik ülkelerin teşkil ettikleri bir komisyona bırakılmıştır. Mondros Mütârekesi'ni takiben Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK tarafından başlatılan Milli Mücadele hareketinin zafere ulaşması bir nevi deniz yoluyla sağlanacak olan para, silâh, cephane malzeme ve personele bağlı olduğundan Batı Cephesi'ni her bakımdan beslemek için Karadeniz'de kaçak olarak bir deniz taşıma görevinin meydana getirilmesi zaruret olmuştur. 10 Temmuz 1920 tarihinde Milli Müdafaa Vekâleti'ne bağlı olarak denizciliğe ait faaliyetleri yürüten“Umûr-ı Bahriye Müdürlüğü”teşkil edilmiştir. Bu müdürlüğün başlıca görevi, başta Karadeniz'deki nakliyât olmak üzere emrindeki deniz teşkillerini sevk ve idare etmek olmuştur. Milli Mücadele süresince Karadeniz'deki lojistik nakliyât faaliyetleri kapsamında, irili ufaklı 26 tekne ile yaklaşık 300 bin ton malzeme başta Sovyetler -174-Birliği olmak üzere Karadeniz'deki muhtelif limanlardan Türk limanlarına taşınmış ve bu suretle Anadolu'daki cepheler desteklenmiştir. Sonuç itibari ile Türk Donanması her türlü yokluk ve zorluklar altında dört yıl boyunca özellikle Karadeniz'deki nakliyâtı yürütmek suretiyle, Batı Cephesi'nin ihtiyacı olan silâh, cephane ve asker taşıması görevini ifâ ederek, zaferin kazanılmasında büyük bir rol oynamıştır. -175-
Özet (Çeviri)
SUMMARY With the beginning of First World War, altough the Ottoman Government declared its neutrality, a country-wide mobilization was initiated as a result of the military alliance established with Germany on 2 August 1914. Two German warships, Goeben and Breslau, which happened to be at the Mediterranean at this time, sailed to the Çanakkale Strait on 10 August 1914 as a result of pressure from the British Navy which was deployed to the Adriatic and off the coast of Peloponnesus. Since the Turkish Navy wanted to remain neutral, it was declared that these two warship were purchased and they were named Yavuz and Midilli. The Turkish Navy, including the Yavuz and Midilli warships, was deployed to the Blacksea on 27 October 1914, under the command of the German Admiral Souchon, who was then assigned as the Fleet Commander, on the grounds of conducting surveillance, reconnaissance and various training activities. With the orders of Admiral Souchon, The Turkish Navy bombarded the Russian Harbors on 29 October 1914. This event led to the Ottoman Government's active involvement in Word War I. Despite its limited capabilities, The Turkish Navy units, deployed to the Black Sea, kept the Russian Navy away from the Istanbul Strait, thus preventing the Turkish Forces stationed at Çanakkale from being threatened from the East. In additon to this facilities, during the First World War, The Turkish Navy protected the maritime shipping in the Black Sea, destined for the Turkish Forces located in Eastern Anatolia and conducted surprise offensive action against some ?176-Russian cities at the Black Sea coast; as well as secured coal transportation between İstanbul and Zonguldak. The speed advantage and firepower of the Yavuz Battle Cruiser considerably blocked the activities of the Russian Navy in the Black Sea. The operation in the Black Sea ended on 16 March 1917 as Russia withdrew from the war with the outbreak of the Bolshevik Revolution. But, in the year 1918, according to the Mondros Armistica statements that was signed after the defeat of Ottoman State with its allies in the First World War, the Turkish Navy was towed in the Golden Horn and the responsibility of checking of the ships had been given to a comission which was consisted of Allied Nations. Following the Armistica of Mondros, the national struggle was started by the great leader Mustafa Kemal ATATÜRK. For this reason to win the victory, money, weapons, ammunition material and personnel had to be provided by the way of ship therefore it became necessity of organizing a smuggled naval transport function at the Black Sea for the support of the Western Front. As a result, on 10 July 1920,“Directoryship of Naval Affairs”had been established related to Ministry of National Defence that means“Naval actions, duties”. Main duty of this organization was the management of transportation and shipping at Black Sea. Throughout the Turkish War of Independence, nearly 300,000 tons of supplies of every kind were transported to the Turkish Harbors, particularly from the Soviet Russian and the other Black Sea Ports by 26 ships and boats of various sizes, to support the military fronts in Anatolia. As a result we can say that Turkish Navy -177-through four years by carrying the transportation at Black Sea and performing the duties for the Western Front that requires weapons, ammunition and soldiers, had played an important role for the achievement of the Turkish Independence War..178-
Benzer Tezler
- Türk basınında Çanakkale Muharebeleri (Kasım 1914-Şubat 1916)
Turkish press during the Çanakkale Wars
AHMET ESENKAYA
Doktora
Türkçe
2003
Türk İnkılap TarihiHacettepe ÜniversitesiAtatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı
DOÇ.DR. ADNAN SOFUOĞLU
- İkinci Dünya Savaşı'na kadar Türk Donanması ve donanmanın dış politikadaki yeri
Until the World War-II Turkish naval history and the position of navy in Turkish foreign policy
ARİF EMRE KARA
Yüksek Lisans
Türkçe
2003
TarihYıldız Teknik ÜniversitesiAtatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. ÖZDEN ZEYNEP OKTAV
- Türk tarihinde Yavuz Zırhlısının rolü
The role of battleship Yavuz in Turkish history
ERSAN BAŞ
Yüksek Lisans
Türkçe
2004
TarihYıldız Teknik ÜniversitesiAtatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı
DR. NEZAHAT DEMİRHAN
- Türk donanması ve faaliyetleri (1914-1925)
Turkish nayv and activitys (1914-1925)
UMUT CAFER KARADOĞAN