Geri Dön

Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası'nın oluşumu ve bu süreçte Türkiye'nin rolü

The development of European Security and Defense Policy and Turkey's role in this development

  1. Tez No: 159848
  2. Yazar: HAŞİM TÜRKER
  3. Danışmanlar: PROF.DR. DENİZ ÜLKE ARIBOĞAN
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Uluslararası İlişkiler, International Relations
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2005
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Harp Akademileri Komutanlığı
  10. Enstitü: Stratejik Araştırmalar Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 227

Özet

TASNİF PİSİ ÖZET Güvenlik kavramı bugün üzerinde tartışmaların hâlâ devam ettiği bir kavramdır, özellikle Soğuk Savaş sonrasında bu kavramın tanımlamasının yapılmasını güçleştiren bir çok gelişme meydana gelmiştir. Soğuk Savaş sonrasında güvenlik kavramı geleneksel içeriğinden farklı bir yapıya kavuşmuş ve devletlerin birbirleri ile savaşmaları konusu güvenlik gündeminin ilk sıralarındaki yerini“yumuşak güvenlik”konulan olarak tanımlanan konulara terk etmiştir. Soğuk Savaş öncesinde iktisadî bütünleşmesini büyük ölçüde tamamlayan Avrupa Birliği (AB) 1990'lı yıllarda siyasî bütünleşmesini de gerçekleştirmeyi hedeflemiş ve bu kapsamda güvenlik ile ilgili konuları gündemine almıştır. Tam da bu dönemde Balkanlarda ortaya çıkan gelişmeler AB'nin güvenlik konusundaki ihtiyaçlarının önceliğini belirlemiştir. Bosna Hersek ve Kosova gibi ilgi alanının merkezinde bulunan bölgelerde ortaya çıkan bunalımlara müdahale edememiş olması AB'nin güvenlik alanındaki eksikliklerini görmesini sağlamıştır. Bu döneme kadar iki ayrı bakış açısının temsilcisi konumundaki ingiltere ve Fransa'nın 1998 sonunda AB'nin güvenlik kapsamında alması gereken rol konusunda uzlaşmaya varmalan AB'nin ortak bir güvenlik ve savunma politikası oluşturması yolunda çok önemli bir başlangıç noktası teşkil etmiştir. Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası 1999 yılından itibaren gelişmeye başlamış ve bir hayli hızlı mesafe kaydetmiştir. 2001 yılında operasyonel hâle gelmiş ve 2002 yılının sonunda ittifakın imkân ve kabiliyetlerinin kullanılması konusunda NATO ile varılan anlaşma neticesinde 2003 yılının başından itibaren AB yönetimindeki sivil ve askerî kriz yönetimi harekâttan başlamıştır. AGSP kapsamında bugüne kadar askerî ve sivil olmak üzere toplam iki harekât icra edilmiş ve beş harekât hâlâ icra edilmektedir. Bu harekâtlardan bazıları özerk AB harekâttan olup bazıları ise NATO imkân ve kabiliyetlerinin kullanıldığı AB harekâtlarıdır, ikinci tip harekâtlarda AB'nin NATO imkân ve kabiliyetlerinden faydalanabilmesi için bir takım düzenlemeler hayata geçirilmiştir. Bu düzenlemeler kısaca“Berlin-artı”düzenlemeleri olarak adlandırılmaktadır. AGSP'nin gelişimi AB'nin dış politikasını derinden etkilemiştir. Özellikle atlasaşan ilişkiler bu konu çerçevesinde şekillenmiştir. ABD, AB'nin Avrupa kıtasında güvenlik ve barışın sağlanması hususunda daha fazla sorumluluk TASNİF PİSİ -i-TASNİF PİSİ üstlenmesi gerektiğini her fırsatta dile getirmiş ve AB'nin bu inisiyatifini desteklemiştir. Ancak ABD, AB'nin bu kapsamdaki çalışmalarının NATO'nun marjinalleşmesine yol açmamasını istemiş ve AB'nin güvenlik ve savunma politikası kapsamında“ayrılma, yineleme ve ayrım yapma”dan kaçınması gerektiğini vurgulamıştır. ABD'nin bakış açısı AB'nin NATO ile ilişkilerinde yansımasını bulmuş ve AGSP'nin NATO'ya alternatif bir güvenlik yapısı oluşturmaması gerektiği ifade edilmiştir. AGSP, AB ile Rusya arasındaki ilişkilerde de etkili bir rol oynamış ancak ABD ile yakın ilişkiler Rusya ile güvenlik alanında ilişkilerin ileri düzeye ulaşmasını engellemiştir. Soğuk Savaş sonrasında Türkiye ile AB ilişkileri çok farklı bir düzlemde ilerlemiş ve bugün Türkiye AB ile müzakerelere başlamaya hazır bir devlet hâline gelmiştir. Türkiye, Soğuk Savaş boyunca Avrupa güvenliğinde etkin rol oynayan bir devlet olmuş, Soğuk Savaş sonrasında ise bu rol daha da merkezî bir hâl almıştır. Soğuk Savaş'ın hemen ardından BAB'a ortak üye olan Türkiye'nin AGSP'nin gelişmesi ile beraber BAB kapsamında kazandığı bir çok hakkı yitirmesi AB'nin NATO imkân ve kabiliyetlerinden faydalanma taleplerini ittifak içindeki veto hakkını kullanarak engellemesine neden olmuştur. Ancak Türkiye'ye AB üyeliği perspektifi sunulması ve AGSP kapsamında Türkiye'nin bir takım talepleri ve çekincelerinin göz önüne alınması Türkiye'nin bu vetoyu kaldırmasını sağlamıştır. 2004 yılı sonunda üye devletler tarafından imzalanan AB Anayasası Antlaşması'nın yürürlüğe girmesi durumunda AGSP kapsamında da bir takım değişiklikler meydana gelecektir. Özellikle anayasada ortak savunma ile ilgili iddialı maddeler önümüzdeki dönemde AB'nin başta ABD ile ilişkileri olmak üzere dış ilişkilerini kökten etkileyecek bir niteliğe sahiptir. Bunun yanı sıra Türkiye'nin AB ile üyelik müzakerelerinin üyelik ile sonuçlanamaması durumunda Türkiye'nin güvenliği de derinden etkilenebilecektir. Bu yüzden önümüzdeki döneme damgasını vuracak hususların başında AB'nin güvenlik konusunda takınacağı tavrın geleceği düşünülmektedir. TASNİF PİSİ

Özet (Çeviri)

TASNİF PİSİ ABSTRACT Security is an essentially contested concept today. During the post Cold War era several developments brought difficulties to define this concept. After the Cold War, the context of the concept of security has differed from its conventional content. War between states left its place to the“soft security”topics in the first lines of security agenda. Completing its economic integration to a great extent, the European Union (EU) aimed accomplishing its political integration in the 1990's. Within this framework, security affairs took place in the EU agenda. Developments in the Balkans during this period determined the requirements of the EU in the sphere of security. The EU was lack of intervening to the crises in Bosnia Herzegovina and Kosovo although the region is considered as a part of European geography. This was an evidence for the EU decision makers to understand their weaknesses in security and defense policies. France and United Kingdom, as representatives of two different approaches, reached a compromise upon the role that the EU should play as a security actor. This development marked a starting point towards a common security and defense policy for the EU. European Security and Defense Policy has started to develop in 1999 and made a good progress in short time. It became operational in 2001 and EU-led civilian and military crisis management operations got started in 2003 just after the agreement between NATO and the EU on the usage of Alliance's assets by the EU. Two operations were successfully completed and five operations are still contuniuing under ESDP. Some of these operations are autonomous and the others are EU-led operations which have recourse to NATO assets and capabilities. Some specific arrangements were established between NATO and the EU in order to make the EU to have recourse to NATO assets and capabilities for latter type operations. These arrangements are called as“Berlin-plus”arrangements. ESDP process has made a deep impact upon the foreign policy of the EU. United States has always expressed that the EU should undertake more responsibilities for providing security and peace in the continent of Europe and supported Europe's initiatives in this direction. Nevertheless, the USA prefers that European attempts would not lead to marginalize NATO's position as a primary security actor in the continent. In this respect, the United States emphasizes that the EU should prevent“decoupling, duplication and discrimination”. American approach TASNİF DISI -iii-TASNİF PİSİ has been reflected in the relations between NATO and the EU. In this context, it is expressed that ESDP should not create an alternative security structure to NATO. ESDP has also played an important role in the relations between the EU and Russia. However, primacy of the USA in the foreign affairs of the EU has prevented closer ties with Russia. After the Cold War, relation between Turkey and the EU progressed in a very different platform and Turkey has become ready for accession negotiations with the EU. Turkey has played a very important role in European security during the Cold War and this role has gained a central position in the post Cold War era. Turkey has become an associate member to the WEU just after the Cold War. With ESDP, Turkey lost most of her rights gained within the WEU acquis. Hence, Turkey vetoed NATO decisions which allow the EU to use NATO assets and capabilities. However, the EU membership perspective for Turkey and efforts for taking into consideration of Turkey's demands and reservations, made Turkey lift her veto. In case of the EU Constitutional Treaty comes into force, a lot of differences will take place in the scope of ESDP. Especially, articles about common defense in the Constitutional Treaty seem to affect the EU's external relations, with the USA in particular. Besides that, in case of Turkey's accession negotiations fail, Constitutional Treaty may have deep impacts on Turkey's security. Therefore, it is assessed that the EU's approach to security issues will determine the next term's nature TASNİF PİSİ -iv-

Benzer Tezler

  1. Avrupa güvenlik ve savunma politikası: Bölgesel bütünleşmeden küresel aktörlüğe

    European security and defence policy: From regional integration to global acting

    ALTAY CEYLANOĞLU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2007

    Uluslararası İlişkilerAnkara Üniversitesi

    Avrupa Birliği ve Uluslararası Ekonomik İlişkiler Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MUSTAFA AYDIN

  2. Suriyeli mülteci krizi'nin Avrupa Birliği'nin Ortak Güvenlik ve Savunma Politikası'na etkilerinin analizi

    The analysis of impacts of the Syrian refugee crisis on EU Common Security and Defense Policies

    SEMİH ALPAY

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Uluslararası İlişkilerBursa Uludağ Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BARIŞ ÖZDAL

  3. Avrupa Güvenlik ve Savunma Poitikası ekseninde AB-ABD ilişkileri

    EU-US relations on the axis of European Security and defence policy

    MERVE İREM ARICAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2003

    Uluslararası İlişkilerDokuz Eylül Üniversitesi

    Avrupa Birliği Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. ÖZKAN TÜTÜNCÜ

  4. Turkey's responses in the face of the formation of European Security and Defense Policy (ESDP)

    Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikasının (AGSP) oluşumu karşısında Türkiye'nin tutumu

    ENGİN YÜKSEL

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2006

    Savunma ve Savunma TeknolojileriOrta Doğu Teknik Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. MUSTAFA TÜRKEŞ

  5. Avrupa Birliği'nde ortak dış politika ve güvenlik politikasının oluşumu

    The formation of the common foreign and security policy of the European Union

    İRFAN KAYA ÜLGER

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2002

    Uluslararası İlişkilerAnkara Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HALUK GÜNUĞUR