İlk üç asırda hadisçilerin devlet adamları ile münasebetleri
The relations between statesmen and traditionalist in the first three century
- Tez No: 162301
- Danışmanlar: PROF.DR. NURİ TOPALOĞLU
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Din, Religion
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2005
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Hadis Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 117
Özet
ÖZET Hadisle uğraşan alimler Hz. Peygamber' in sözlerine gösterdikleri ehemmiyetten dolayı hadisleri toplamak ve yaymak amacıyla uzun yolculuklarda bulunmuşlar; gittikleri yerlerde değişik kültürlerle karşılaşmış, devlet adamlarıyla münasebet kurmuşlardır. Bazı hadisçiler, liyakatleri sebebiyle birçok beldede halife tarafından ya kadılığa, ya valiliğe, ya da ülkenin yönetiminde etkin rolü bulunan makamlara getirilmişlerdir. Bunun yanında Ahmed b. Hanbel gibi hadiste derinleşmiş muhaddislerden bazıları da kendilerine teklif edilen makamları reddetmişler, kendilerini ilme vakfetmişlerdir. Gerek Dört halife, gerekse Emevî ve Abbasî dönemlerinde muhaddislerin devlet adamlarıyla çeşitli vesilelerle münâsebet kurduklarına şahit oluyoruz. Halifelerden bazılarının muhaddisleri çocuklarının eğitimi için yanlarına aldıklarını, devletin yönetimi ile alakalı meselelerin çözümünde onlara fikir danıştıklarını ve hatta kendi siyâsî fikirlerini haklı göstermek amacıyla meşhur muhaddisleri kullanmaya çalıştıklarını da kaynaklardan öğreniyoruz. Özellikle Me'mûn'un başlattığı ve uzun süre devam eden“mihne”olayında genelde alimlerin, özelde de muhaddislerin karşı karşıya kaldığı zorluklar bunun önemli bir kanıtıdır. Muhaddislerden bu zorluklara katlanamayıp halifenin siyasî görüşünü destekleyenler olduğu gibi, halifelerin siyasî fikirlerine âlet olmak istemeyenler de çıkmıştır. Araştırmamız kapsamında olan ilk üç asırda muhaddislerin birçok devlet adamına tavsiyelerde bulunduğu tarihî bir gerçektir. Devlet adamlarının da aynı zamanda ilme verdikleri önemden dolayı ilim meclisleri oluşturdukları, bu meclislerde fıkıh, kelâm, tefsir ve hadis ilimlerine dair sohbetler düzenledikleri de kaynaklarda yazılıdır. Bu sohbetlerin yanında birçok halifenin ve devlet adamının muhaddislere ilmi desteklemek üzere maddî yardımlarda bulunduklarını görüyoruz. Bu yardımları kabul edip muhtaç insanlara dağıtan hadisçiler yanında yardımı kabul etmeyip bunu ilme ihanet sayan hadisçilerin de olduğunu söylemeliyiz. V
Özet (Çeviri)
ABSTRACT The scholars who were engaged with the study of hadiths went on long journeys with the aim to gather and spread the hadiths because they found the words of the Prophet very important. They encountered different cultures in the places they went, and had discourses with the local prominent statesmen. Some of these scholars, were appointed because of their loyalty by the khalif as gouvernor or qadi in many districts, or they gained positions in which they had important roles in ruling the country. However, scholars as Ahmed b. Hanbel refused the proposed positions because they preferred to be engaged with scholarism. We've witnessed that scholars were in good relations with statesmen during the periods of the four khalifs, the Emevis, and the Abbasis. In some resources it's mentioned that some of the khalifs charged the scholars to educate their children, that they conferred to the opinions of the scholars to get solutions about matters related with ruling the state, and they even tried to impress people with their political opinions with the help of famous scholars. An important prof of this concept is the longlasting“mihne”event which was started by Me'mûn and in which the scholars (especially the ones which were engaged with the study of hadiths ) had undergone very hard days. Although there were scholars who supported the political oppinions of the khalif because they couldn't show any resistance against these pressures, there were also ones who didn't want to be an instrument to the ideologic opinions of the khalifs. In our study we've observed the historical fact that scholars had consoled many statesmen during the first three centuries. It's recorded in the sources that statesmen formed science councils because of the importance they recognized in science. They had conversations about sciences as fiqh, islamic theology, commentary on the Koran, and hadiths. At the same time it's also remarkable that many khalifs and statesmen sponsored the scholars. The scholars obtained money from them to give it to the poors. However, we've got to mention that some scholars didn't appreciate the benefits and said that accepting them was a betrayal to theology. VI
Benzer Tezler
- Hicri ilk üç asırda halifelerin rivayetteki yeri
The Importance of caliphs in the first three century of hicri period
MUSTAFA PAZARLIOĞLU
Yüksek Lisans
Türkçe
2001
DinSakarya ÜniversitesiTemel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
Y.DOÇ.DR. MEHMET ÖZŞENEL
- Hicrî ilk üç asırda râvilerin rey sebebiyle tenkide uğraması
Râvis' undergoes to the critization due to their rey in the first three centuries
ABDULLAH ÇAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
DinMarmara ÜniversitesiTemel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET ÖZŞENEL
- Fıkıh usûlü eserlerinde haber nazariyesi (Hicrî V. asır özelinde mukayeseli bir çalışma)
Khabar theory in the literature of usūl al-fiqh (A comparative study in the Hijri fifth century)
FURKAN ÇAKIR
Doktora
Türkçe
2022
DinAnkara ÜniversitesiTemel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET EMİN ÖZAFŞAR
- Hicrî ilk üç asırda râvî tekzibi
Accusations of lying against hadith narrators in the first three centuries after hijra
BETÜL YILMAZÖRNEK
Doktora
Türkçe
2023
DinMarmara ÜniversitesiTemel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. AYŞE ESRA ŞAHYAR
- İlk üç asırda engelli hadis râvileri ve hadis ilmine katkıları
Hadith narrators with disabilities in the first three centuries and their contributions to the science of hadith
SAFTER SUN
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
DinKocaeli ÜniversitesiTemel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ ALİ KAYA