İntrakrayinal hipodens lezyonlarda radyolojik ve sintigrafik görüntüleme yöntemlerinin tanı değerlerinin stereotaksik biyopsi sonuçları ile karşılaştırılması
The comprasion of the diagnostic value of the radiologic and sintigraphic imaging methods with the stereotactic biopsy results in intracranial hypodense lesions
- Tez No: 164360
- Danışmanlar: DOÇ.DR. AHMET MURAT KUTLAY
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Nöroşirürji, Neurosurgery
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2005
- Dil: Türkçe
- Üniversite: GATA
- Enstitü: Haydarpaşa Eğitim Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Nöroşirürji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 63
Özet
VI- ÖZET İntrakraniyal hipodens lezyonlar geniş bir spektrum gösteren farklı yapı ve karakterlere sahip bir grup benign ve malign patolojiden oluşur. Her ne kadar histopatolojik karakterleri farklı olsa da, bu grup le2yonlar konvansiyonel BT ve MRG'de benzer görüntü özelliklerine sahiptir. Bu lezyonlarda klinik ve radyolojik bulgulara göre spesifik tanıya ulaşmak ve malign / benign ayrımını yapmak çoğu zaman mümkün değildir. Doğal olarak bu durum tedavi yönteminin belirlenmesinde güçlükler oluşturur. Günümüzde intrakraniyal hipodens lezyonların tanısı açık cerrahi ya da stereotaksik biyopsi yöntemleri ile konulmaktadır. Gelişen modern radyolojik ve nükleer tıp teknikleri ile birlikte serebral patolojilerde görüntüleme dışında fonksiyonel ve metabolik bilgilerde elde edilmeye başlanmıştır. Böylece patolojilerin yapısı hakkında daha ayrıntılı bilgiler non invaziv yöntemler ile elde edilmekte ve doğru tedavi yöntemleri belirlenebilmektedir. Biz bu çalışmamızda konvansiyonel BT, MRG, MRS, Beyin SPECT gibi non invaziv yöntemlerin intrakraniyal hipodens lezyonlardaki tam değerlerini araştırdık. Bulgularımızı stereotaksik biyopsi sonuçları ile karşılaştırdık. Serimiz toplam 16 olgudan oluşmaktadır. Olgularımız 21 ile 44 yaşlan arasında olup yaş ortalaması 32,5 ± 8,7 yıldır. Stereotaksik biyopsi sonuçlarına göre 7 olgumuz düşük grade' li glial tümör, 3 olgumuz enfarkt, 2 olgumuz gliozis,l olgumuz glioblastoma, 1 olgumuz nüks glial tümör, 1 olgumuzda serebrit olarak rapor edildi. Bir olgumuza biyopsi sonucu tam konulamadı. Çalışmamızda Beyin SPECT' in tanıdaki duyarlılığı ortalama % 26, BT ve MRG'nin % 66, MRS'nin ise % 93 olarak saptanmıştır. Çalışmamızda, non-invaziv görüntüleme yöntemlerinden MRS'nin, yüksek oranda tam değerine sahip olduğu saptanmıştır. Bu lezyonların yaklaşık % 50' sinin glial tümörlerden oluştuğu göz önüne alındığında, tedavi yöntemlerinin belirlenmesinde histopatolojik sonuçlara gerek duyulmaktadır. Biz, intrakraniyal hipodens lezyonların tanısında minimal invaziv bir yöntem olan stereotaksik biyopsi tekniğinin halen en uygun tanı yöntemi olduğunu düşünüyoruz. 51
Özet (Çeviri)
VII- YABANCI DİLDE ÖZET SUMMARY THE COMPARISON OF THE DIAGNOSTIC VALUE OF THE RADIOLOJIC AND SINTIGRAPHIC IMAGING METHODS WITH THE STEREOTACTIC BIOPSY RESULTS İN INTRACRANIAL HYPODENSE LESIONS The intracranial hypodense lesions are composed of a group of benign and malignant pathologies with various structure and characters that show a wide spectrum. Although the histopathological characteristics of these lesions are different, they have similar imaging specialities in conventional CT and MRI studies. in these lesions, it is usually impossible to obtain a specific diagnosis and determine malignant and benign character according to the clinical and radiolojical findings. Consequently, it will be very difficult to decide about the modality of treatment. The hypodense lesions at present are diagnosed via öpen surgery and / ör stereotactic biopsy. in accordance with the improvements in modern radiological and nuclear medicine techniques, functional and metabolic data can be obtained independent from imaging studies in the cerebral pathologies. Thus more detailed data can be obtained non invasively and more accurate treatment methods can be determined. in our study we searched the diagnostic value of the non invasive methods such as Brain SPECT and MRS with conventional CT and MRI in identifying hypodense lesions. We compared our findings with the stereotactic biopsy results. Our series consists of 16 cases. Cases were between 21 to 44 years old with an average age of 32,7±8,7. According to the stereotactic biopsy results, 7 of our cases were low grade glial tümör, 3 cases infarction, 2 cases gliosis, öne case glioblastoma, öne case reccurrent glial tümör, and öne case was reported as cerebritis. Öne case could not be diagnosed by stereotactic biopsy. in our study, the sensitivity of Brain SPECT was detected as % 26, CT and MRI in diagnosis was % 66 in average and MRS was detected as % 93. in our study it has been found out that among non invasive methods MRS has a high diagnostic value. Considered that 50 percentage of these lesions are consisted of glial tümors, histopathological results are required to determine the treatment method. We consider that stereotactic biopsy technique that is a minimal invasive method is stili the most appropriate diagnostic method in the diagnosis of the intracranial hypodense lesions. 52
Benzer Tezler
- Ağır preeklampsi, eklampsi ve hellp sendromlu hastalarda kranial görüntüleme bulguları
Başlık çevirisi yok
SAMET TOPUZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2002
Kadın Hastalıkları ve Doğumİstanbul ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
PROF.DR. LEMİ İBRAHİMOĞLU
- Epilepsili hastaların incelenmesinde magnetik rezonans görüntülemenin yeri
Başlık çevirisi yok
DURSUN AYGÜN
- Orbital kavitede metalik artefakt azaltma ile hibrit doz azaltma rekonstrüksiyon tekniklerinin etkin radyasyon dozu ve görüntü kalitesine etkisinin saptanması
Determination of the effect of metal artifact reduction and hybrid dose reduction reconstruction techniques on effective radiation dose and image quality in the orbital cavity
MERVE POLAT
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
Radyoloji ve Nükleer TıpKaradeniz Teknik ÜniversitesiSağlık Fiziği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. TUNCAY BAYRAM
- İntrakraniyal hematomlarda teşhis metodları ve tedavi sonuçlarının değerlendirilmesi
Başlık çevirisi yok
BİRHAN BUHARALI