Abjiyografik olarak gösterilmiş koroner lezyon yaygınlığının ve bilinen risk faktörlerinin hematolojik değişkenlerle ile ilişkisi
Relationship between hematologic variables and angiographically documanted coronary lesion extention and known risk factors
- Tez No: 164895
- Danışmanlar: PROF.DR. FÜSUN GÜLTEKİN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi, Hematoloji, Thoracic and Cardiovascular Surgery, Hematology
- Anahtar Kelimeler: KAH, fibrinojen, protein C, protein S, aCL Ig G, CAD, fibrinogen, protein C, protein S, aCL Ig G
- Yıl: 2005
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Cumhuriyet Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 66
Özet
Ill ÖZET Ateroskleroz sistemik bir hastalık olup dünyada en önde gelen ölüm nedenlerinden birisidir. Bilinen risk faktörleri, gelecekteki kardiyovasküler olayların yarısından azını önceden bildirmektedir. Öte yandan prematür ateroskleroz yaşlılara göre daha ciddi bir klinik seyir izlemekte, farklı risk profili ve prognoz göstermektedir. Bu sebeplere bağlı olarak, farklı etyolojik faktörlerin varlığı düşünülmüştür. Çeşitli hemostatik değişkenlerin, gelecekteki koroner olaylarla ilişkili olduğu bulunmuştur. Ancak hemostatik sistemin koroner arter hastalığı (KAH) ile ilişkisi tamamiyle aydınlatılamamıştır. Hangi testin rutin klinik uygulamada kullanılabileceği yada hangi belirtecin aterosklerozun fizyopatolojik görünümünü ve gelişimini yansıtabileceği bir soru işareti olarak karşımızdadır. Bu çalışma, KAH olan, 45 yaşın altında toplam 40 erkek ve kadın hasta ile, 45 yaş ve üstündeki erkek ve 55 yaş ve üzerindeki kadın hastalan içeren 40 hasta olmak üzere iki grup hasta ile koroner anjiyografisi normal 20 kişiden oluşan kontrol grubunda planlandı. Hasta gruplarında, fibrinojen, D-dimer, protein C (PC), protein S (PS) ve antikardiyolipin Ig G antikor (aCL Ig G) düzeyleri ile KAH ve onun risk faktörleri ile arasındaki ilişki araştırılarak koroner lezyon yaygınlığı ile bir korelasyon olup olmadığım ve noninvaziv testler olarak sağlıklı ve pratik olarak kullanılabilirliğinin incelenmesi planlandı. Çalışmamızın sonucunda fibrinojen seviyelerinin KAH varlığı ve hastalıklı damar sayısı ile ilişkili olduğu tespit edildi. D-dimer seviyelerinin KAH ile ilişkili olduğu tespit edildi. Çalışmamızda, hasta bireyler kontrol grubu ile karşılaştırıldığında, KAH varlığı ve lezyon yaygınlığı ile PC ve PS düzeyleri arasında ilişki tespit edilmedi. Protein C ve PS seviyelerinin KAH üzerine etkisini araştırmak için, normal PC ve PS düzeylerini tespit etmek üzere, yaş, cinsiyet, ırksal faktörler ve yaşam şekli gibi faktörlerin de gözönüne alındığı geniş kapsamlı epidemiyolojik çalışmalara ihtiyaç olduğu sonucuna varıldı. Çalışmamızda tüm hasta bireylerde aCL Ig G antikor negatif olarak tespit edildi. Antikardiyolipin antikorların toplum genelinde, KAH için bir risk faktörü ve belirteç olmadığı sonucuna varıldı. Hemostatik sisteme ait değişikliklerle, prematür KAH arasında anlamlı ilişki olmadığı sonucuna varıldı.
Özet (Çeviri)
IV SUMMARY Atherosclerosis a systemic disease, is one of the most common cause of death in the world. Known risk factors show less than half of cardiovascular disease in the future. In other side, premature atherosclerosis shows more severe clinic than those in elders, and different risk profile and prognosis. For these reasons, different ethiologic factors are thought to be responsble for this result. Different hemostatic variaties are found to be associated with coronary events in the future. But the association between hemostatic system and coronary artery disease (CAD) is not exactly defined. Which test can be used clinically or which indicator can show physiopathology and progresion of atherosclerosis are the questions must be solved. This study planned in two patients group; one group has 40 male and female patients whose ages are under 45 years, and the other group has 40 patients males are over 45 years old and females are over 55 years old, in two groups all patients CAD is confirmed by angiographically. Twenty persons with normal coronary angiography were taken as control group. In this study we planned to search an association between the levels of fibrinogen, D-dimer, protein C (PC), protein S (PS), anticardiolipin Ig G antibodies (aCL Ig G) and its risk factors and severity and extend of CAD in the patients groups. If there is a correlation are these measurements can be used for the prediction of coronary events as a noninvasive tests. At the end of the study, the association between fibrinogen levels and CAD and the number of vascular injury sides was found. There was a correlation between d dimer levels and CAD. But to show the association with extent of lesion and other risk factors, studies with large numbers are necessary. In our study no correlation was found between CAD, extent of lesion and PC, PS levels when patients group was compared with controls. To determine the effect of PC, PS levels on CAD, and to find out the normal levels of PC and PS, large epidemiologic studies which consider, age, sex, race and life style are necessary. In our study all of the patient group aCL Ig G antibodies were found negative, and aCL Ig G antibodies was not a risk factor and marker for the CAD in overall population. There was no significiant relationbetween variations of haemostatic system and premature coronary artery disease.
Benzer Tezler
- Anjiyografik olarak gösterilmiş koroner arter hastalığı olan hastalarda bir risk faktörü olarak insülin resiztansının ilişkisi ve lezyon yaygınlığı ile birlikteliği
Başlık çevirisi yok
MEHMET TAMER ÖZDEMİR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2005
KardiyolojiCumhuriyet ÜniversitesiKalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı
Y.DOÇ.DR. ŞİNASİ MANDUZ
- Anjiyografik olarak gösterilmiş koroner arter hastalığı olan hastalarda bir risk faktörü olarak insülin rezistansının ilişkisi ve lezyon yaygınlığı ile birlikteliği
Başlık çevirisi yok
MEHMET TAMER ÖZDEMİR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2005
KardiyolojiCumhuriyet ÜniversitesiKalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı
Y.DOÇ.DR. ŞİNASİ MANDUZ
- Bir somatostatin analoğu olan octreotidin uzun dönem stent restenozuna etkileri
Başlık çevirisi yok
TURGAY ÇELİK
- Korumasız sol ana koroner darlığa stent takılan hastalarda 1 yıllık izlem sonuçları
Başlık çevirisi yok
İBRAHİM HALİL İNANÇ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2016
KardiyolojiGaziantep ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HASAN ORHAN ÖZER
- İzole koroner arter ektazisi saptanan hastalarda egzersizle iskemi sıklığı, iskeminin koroner anjiyografik bulgularla ilişkisi, beta bloker ve kalsiyum kanal blokerlerinin iskemi üzerine etkisi
Frequency of ischemia with exercise in patients with isoled coronary artery ectatisia, relationship in between ischemia and coronary angiographic findings, effect of beta blockers and calcium canal blockers on ischemia
GÜRHAN GÜNAY
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2001
KardiyolojiSüleyman Demirel ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. AHMET ALTINBAŞ