Koroner ater hastalıklarında leptin ve endotelyal nitrik oksit sentaz gen polimorfizmi
Leptin and endothelial nitric oxide synthase polymorphism coronary artery diseasas
- Tez No: 165201
- Danışmanlar: PROF.DR. NURİYE METE
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Biyokimya, Biochemistry
- Anahtar Kelimeler: Koroner Arter Hastalığı (KAH), Akut Koroner Sendrom (ACS), Miyokard İnfarktus (MI), Anstabil Angina Pektoris (UAP), Stabil Angina Pektoris (SAP), Aterosklerozis, Leptin, Nitrik oksid (NO), eNOS gen polimorfizmi, Nitrik oksid sentetaz (NOS), endotelial Nitrik oksid sentetaz (eNOS). 86, Coronary Artery Disease (CAD), Acute Coronary Syndrome (ACS), Myocard Infarction (MI), Unstable Angina Pectoris (UAP), Stable Angina Pectoris (SAP), Atherosclerosis, Leptin, Nitric Oxide (NO), eNOS gene Polymorphism, Nitric Oxide Synthase (NOS)
- Yıl: 2004
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Dicle Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Biyokimya Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 112
Özet
ÖZET KAH için tanımlanmış klasik risk faktörleri yanında son zamanlarda leptin gibi yeni parametreler de araştırılmaktadır. Bu çalışmada halen aterojenik ve nonaterojenik vasıflan sorgulanan leptinin, klinik olarak tasnifi yapılmış KAH'lı hasta gruplarındaki düzeyi belirlenerek, leptin-kardiyovasküler hastalıklar-eNOS gen polimorfizrni bağlantısı kuruldu ve kardiyovasküler hastalıklardaki olası rolü araştırıldı. KAH oluşumunda önemli rolü olduğu düşünülen genetik risk faktörlerinden eNOS geni 4.intron 27bç polimorfızminin bölgemizdeki KAH'lı hastalardaki etkisi araştırılarak, bu gen bölgesine ait genotip dağılımı ve allel frekansları belirlendi. Çalışmaya Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Klinik ve Yoğun Bakım Servisinde yatmakta olan, koroner arter hastalığı bulgularına sahip toplam 55 hasta alındı. KAH (+) grubu angiografı ve klinik form belirleme kriterlerine göre 3 klinik gruba ayrıldı. l.Grup) Myokard İnfarktüslü (MI) (n:20), 2. Grup) Anstabil angina pektorisli (UAP) (n:18), 3. Grup) Stabil Angina Pectorisli (SAP) (n:17), 4.) Grup Kontrol grubu (n:20) olarak çalışmaya alındı. Serumda leptin, glikoz, insulin, HbAlc, total kolesterol, trigliserid, VLDL-K, HDL-K, LDL-K ölçümü yapıldı. Olguların tümünün BMI, BKO ve HOMA-IR lan hesaplandı. eNOS 4.intron 27bç genotipleri ve allel sıklıklan belirlenip değerlendirildi. Plazma leptin düzeyleri MP lı grupta istatistiksel olarak anlamlı artış gösterdi (p0,05). Hastaların 1 ve 5. gün sonuçlan karşılaştırdığında, MI'lı grupta plazma leptin düzeyinde anlamlı azalma gözlendi (p0,05). ab genotipi taşıyan bireylerin toplamı SAP 'li grupta, diğer gruplara kıyasla anlamlı oranda yüksek bulundu (p0,05). Erkeklerde aa genotipi taşıyan hiçbir bulguya rastlanmadı. Sonuç olarak, çalışmamızdaki SAP'lı hastalarda ab genotipindeki anlamlı yükseliş, SAP'ın herediter nedenlerden kaynaklanabileceğini düşündürmektedir. SAP'lı hastalarda yüksek eNOS gen polimorfizmi gelecekte olası koroner hadiselerin artmış riski ile ilişkili olabilir. Plazma leptin düzeyinin KAH larından sadece MI' da yüksek oluşu inflamasyon durumunda leptin sentezinin arttığı görüşünü desteklemektedir. Leptinin endokrin ve metabolik etkileri sırasında sinyal mekanizmalarının nasıl çalıştığı anlaşılırsa kardiyovasküler hastalıklardaki rolü daha iyi anlaşılacak ve hastalıkların tedavisinde yeni yaklaşımların gelişmesi sağlanacaktır. KAH'ları ve leptin ilişkisi değerlendirilirken hastalığın klinik tasnifi yapılmalıdır. eNOS gen polimorfizmleri ve leptinin bir risk faktörü olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceğine dair, daha geniş vaka gruplarında ve kontrollü prospektif çalışmalar ile daha kesin yargılara varılmalıdır.
Özet (Çeviri)
ABSTRACT As an addition to classical risk factors defined for coranary artery disease (CAD), new parameters such as leptine are investigated recently. In this study, Leptin-cardiovascular diseases-eNOS gene polymorphism relation was established and possible role of leptin was investigated in cardiovascular diseases by determining level of leptin, whose aterogenic and nonaterogenic attributes examined presently, in clinically classified patient groups with CAD. By investigating effects of 4.intron 27bç polymorphism on eNOS gene, which is one of the genetic risk factors considered as having important role in formation of CAD, in patients with CAD in our region, determination of genotip distribution relating to this gene region and allel frequencies was determined. The 55 patients, diagnosed as having coronary artery disease and accepted to Clinic and Intensive Care Service of Cardiology Department in School of Medicine in Dicle University, were involved in this study. CAD (+) group was sepetared into 3 clinical group depending on criterion of the angiography and clinical form designation: They involved in the investigation as in groups following: 1st Group) Myocard infarction (MI) (n:20), 2nd Group) Unstable Angina Pectoris (UAP) (n:18), 3rd Group) Stable Angina Pectoris (SAP) (n:17), 4th Group) Control (n:20) Leptin, glucose, insulin, HbAlc, total cholesterol, triglyceride, VLDL-C, HDL-C, LDL- C levels were measured in serum. BMI, WHR ve HOMA-IR were calculated for all cases. 4.intron 27bç genotypes of eNOS gene and allel frequencies were determined and evaluated. Plasma leptin levels in group with MI showed statistically significant increase (p0,05). When 1st and 5th days results of patient groups with MI compared leptin level, it was observed that statistically significant (p0,05). As male, any person earring aa genetype was never encountered In conclusion, the significant increase in ab genotype in patients with SAP in our study can be considered as SAP may be originating from hereditary reasons. High eNOS gene polymorphism in patients with SAP can be related with the increased risk of posssible coronary occurence in the future. The plasma leptine level in the CAD is high in only MI supports the opinion of leptine synthesis increases in the condition of inflammation. If how signal mechanisms during endocrine and metabolic effects of leptine work, is comprehend, the role of leptine in cardiovasvular diseases will be well understood and development of new approaches in treatment of diseases will be achieved. While evaluating relations of CAD and leptine, diseases should be classified clinically. In conclusion, conserning whether eNOS gene polymorphisms and leptin can be considered as a risk factor, more definite judgements can be set forth in the involvement of extensive groups for cases and with controlled prospective studies.
Benzer Tezler
- Diyabetik ve diyabetik olmayan koroner ater hastalarında ileri glikozillenmiş son ürün reseptörü (RAGE)'ne ait kritik polimorfizmlerin incelenmesi
The study of critical polymorphisms of receptor for advanced glycation end products (RAGE) in diabetic and non diabetic patients with coronary artery disease
ÖZLEM KÜÇÜKHÜSEYİN
Yüksek Lisans
Türkçe
2008
Genetikİstanbul ÜniversitesiMoleküler Tıp Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. HÜLYA YILMAZ
- The frequency and rısk factors of depressıonamong coronary artery dısease patıentsover age 40 years ın northwest syrıa
Kuzeybatı suriye'de 40 yaş üzerindeki koroner arterhastalıklarında depresyon sıklığı ve risk faktörleri
BUSHRA BILANI
Yüksek Lisans
İngilizce
2024
Halk SağlığıAnkara Yıldırım Beyazıt ÜniversitesiHalk Sağlığı Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ABDULLAH TİRGİL
- Hiperlipidemisi olan ve olmayan erkek tip 2 diyabetik hastalarda plazma homosistein, beslenme durumu ve bazı antropometrik ölçümlerle plazma folik asit ve vitamin b12 düzeyleri arasındaki ilişki
The relationship between folic acid, vitamin B12, nutritional status, anthropometric measurements and homocysteinemia on hyperlipidemic and nonhyperlipidemic type 2 diabetic patients
SEVGİ SAĞUN
Yüksek Lisans
Türkçe
2006
Beslenme ve DiyetetikHacettepe ÜniversitesiDiyetetik Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. GÜLHAN EROĞLU SAMUR
- Koroner arter hastalarında oksidan stresin takibi
Evaluation of oxidant stress in patients with coronary artery disease
YÜCEL ŞAHİN
Yüksek Lisans
Türkçe
2010
BiyokimyaMarmara ÜniversitesiBiyokimya Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. ŞERMİN TETİK
- Plasma fetuin-a düzeyi ile diyabetik olmayan hastalarda koroner arter hastalığı sıklığı ve yaygınlığı arasındaki ilişki
The relationship between plasma fetuin-a levels and the prevalence and severity of coronary artery disease in non-diabetic patients
AHMET KORKMAZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2012
KardiyolojiSağlık BakanlığıKardiyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MEHMET TİMUR SELÇUK