Geri Dön

HPV prevalansı ve servikal intraepitelyal lezyonlarla ilişkisi

Prevalance of HPV positivity and relationship with cervical intraepithelial neoplasia

  1. Tez No: 171548
  2. Yazar: EMİNE ÖZCAN
  3. Danışmanlar: PROF.DR. FIRAT ORTAÇ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
  6. Anahtar Kelimeler: Servikal kanser, HPV (insan papilloma virüsü ), Hybrid Capture 2, CİN (Servikal İntraepitelyal Neoplazi), tarama testi, Cervical cancer, HPV (Human papilloma virus), Hybride Capture 2, CIN (cervival intraepithelial neoplasia), Screening test 56role in genital system neoplasias. Later in that decade
  7. Yıl: 2006
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ankara Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 68

Özet

ÖZET HPV PREVALANSI VE SERVİKAL İNTRAEPlTELYAL LEZYONLARLA ÎLİŞKİSİ Servikal kanser kadın genital organlanndaki malign tümörlerin % l-2'sini oluşturmaktadır. İnvaziv serviks kanseri hala önde gelen kansere bağlı ölüm nedenlerinden birisidir. Preinvaziv lezyonların tedavisinin mümkün olması nedeniyle erken tanı önemlidir. Servikal kanserin cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyon olan HPV enfeksiyonları ile ilişkili olduğu gösterilmiştir. Bir kadının servikal kanserden korunmada en önemli silahı yıllık yaptıracağı Pap testtir. Serviks sitolojik taramasının amacı invaziv kanserli bireyi değil, intraepitelyal lezyonları olan bireyi tanımaktır. ASCUS ve LSIL çoğunlukla kendiliğinden gerileyen lezyonlar olduğundan, taramada HSIL saptanması daha önemlidir. Rutin taramada konvansiyonel Pap testi (PS) 50 yılı aşkın bir süredir kullanılmaktadır. Konvansiyonel Pap smearin pek çok kısıtlaması bulunmaktadır: yetersiz bir test sonucunun varlığında testin tekrarı gerekecek ve bu da hastaya ek bir ekonomik yük getirecek ve anksiyeteye sebep olacaktır. İlk cinsel ilişkisi erken bir yaşta olan, birden fazla cinsel partneri olan, cinsel partnerinin birden fazla cinsel partneri olan kadınlarda, sigara içicilerinde CİN olasılığı artar. Sigara içenlerde, içmeyenlere göre servikal epitelde DNA modifikasyonu daha fazla görülmüş, anormal Pap smear sonucuna sahip olan hastalarda, normal hastalara kıyasla DNA modifikasyon sayısının daha fazla olduğu bulunmuştur. Epidemiyolojik veriler, adölesanların risk altoda olduğunu göstermektedir. Muhtemel sebep, aktif metaplazinin gerçekleşiyor olmasıdır.Vitamin eksikliğinin, servikal kanseri de içine alan bazı malignitelerde rolü olduğu düşünühnektedir.Toplum bazlı çalışmalarda uzun dönem oral kontraseptif kullanıcılarında fazla miktar servikal kanser riski görülmüştür. İlişki adenokarsinomda, skuamöz hücreli karsinoma göre daha fazladır 1970'lerin ortalarından beri HPV ile ilgili bilgilerde bir patlama olmuştur. Zur Hausen HPV'nin genital sistem neoplazilerinde rolü olduğunu ileri sürmüştür. 51Daha sonra Meisel, yayınladığı makalede yeni bir virüsün servikste kondilomatöz lezyonlara sebep olduğunu açıklamıştır. Koilositoz, daha önce tarif edilmiş olmasına rağmen bu araştırmacılar CIN'li koilositotik hücrelerde intranüleer HPV varlığmı belirtmişlerdir HPV enfeksiyonu ve servikal kanser arasında ilişki bulunduğundan beri, virüsün anlaşılmasıyla ilgili büyük adımlar atılmıştır. Bu gelişmeler, transmisyon yolu, transmisyon ile ilişkili risk faktörleri, özel viral tiplerin onkojenik potansiyeli ve kansere yol açma mekanizmaları ve asemptomatik taşıyıcılıktan belirgin wartlara, preneoplastik lezyonlar ve invaziv kansere dek uzanan enfeksiyon spektrumu ile ilgilidir. Servikal kanser öncüleri ve invaziv kanser taraması ve anormal servikal sitoloji triajında HPV tespiti için sofistike testler geliştirilmiştir. HPV'nin immünolojisinin anlaşılması, HPV enfeksiyonu tedavisi için daha etkin tedavi yöntemlerinin ve HPV aşılarını da içeren primer önlem yollarının gelişmesine yol açmıştır. Günümüzde evrensel olarak kabul görmüştür ki servikal karsinom HPV enfeksiyonunun bir sonucudur. Dolayısıyla enfeksiyonu önleyen bir aşının servikal kanser insidansını azaltması olağandır. Servikal neoplazisi olan, olmayan ve hastalık gelişimi için risk altında olan hastaların aynını için bir teste ihtiyaç vardır. HC 2 veya PCR kullanan HPV DNA testi, CİN 3 ve daha ileri lezyonların neredeyse tamamını tanımlayabilir. HPV DNA testine sıvı bazlı sitoloji testi eklemek sensitiviteyi yaklaşık %5 arttırır. HPV DNA testinin ilk önemli klinik uygulamaları anormal Pap smear sonucu (özellikle ASC-US ve borderline Pap testler) olan hastaların triaj ve değerlendirmesinde, düşük gradeli sitolojik anomalisi olan postmenozal hastaların trajında ve CİN için tedavi edilen hastalarda kür testi amacıyla kullanımı olmuştur. Mevcut kanıtlar servikal tarama programında HPV testi için büyük potansiyel içerdiğini göstermektedir. Daha yüksek sensitivite, düşük dereceli sitolojik anomaliler için daha az takip ve tedavi, artan tarama aralıkları ve tümüyle maliyet azalması sunmaktadır. Ancak taramanın yapılacağı yaş ve HPV'nin tek başına primer test veya sitolojiye ek olarak kullanımına ilişkin sorular bulunmaktadır. HPV testi ile daha yüksek sensitivite ve yorumlama gerektirmeyen objektif test sonuçlan, HPV'yi 52tarama için primer test olarak kullanmak ve sitolojiyi tedaviyi belirlemek için saklamak yolunu çekici bir opsiyon olarak sunmaktadır. Eğer kombine HPV DNA ve sitoloji testi geniş olarak kabul görürse sonuçlar daha güvenilir olacaktır. Yanlış negatif sonuçlar dramatik olarak azalacak, her iki testte de negatif olan hastalar güvenle daha uzun aralıklarla taranabileceklerdir. Yüksek riskli olan ancak belirlenebilir hastalığı olmayan hastalar da yalandan takip edilebilir. Ancak günümüze dek HPV testinin invaziv kansere bağlı morbidite ve mortaliteyi azaltacağını öne süren herhangi bir veri mevcut değildir. Bu sonuçlara göre günümüzde HPV testinin klinik kıymetinin az olduğu ve klinisyen açısından faydalı olmadığı söylenebilir. Araştırmacılar düşünmektedirler ki günümüzde bu testlerin kullanılması araştırmalarla kısıtlanman ve rutin klinik pratikte kullanılmamalıdır.

Özet (Çeviri)

screening intervals, and overall cost reductions. Nevrthless, substantial questions about implementation stil exist including the age of screening and the use of HPV alone as the primary test or as an adjunct to cytology. Given the higher sensitivity of HPV testing and, the automatable objective results of the test, which is not subject to interpretation and subsequent legal challenges, an attractive screening option is to use HPV as the primary test and to reserve cytology for triage to determine management. If combined HPV DNA and Papanicolaou testing is widely adopted, that the results would be salutary. False negatives would be accepted to be dramatically reduced, double-negative patients could safely be screened at longer intervals and patients identified as being high risk but not having identifiable disease could be monitored closely. According to these results, HPV test is not valuabe for the clinicians. The authors think that the use of these tests should be limited to investigations, and they should not be used in routine clinical practice.

Benzer Tezler

  1. HPV DNA testi negatif servikal sitoloji normal olan hastaların kolposkopi sonuçlarının değerlendirilmesi

    Evaluation of the collection of cholphoccopy of patients with normal HVP DNA test negative cervical citology

    ÖZGÜR AKTAŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. CANAN KABACA KOCAKUŞAK

    UZMAN RESUL KARAKUŞ

  2. Bölgemizde servikal kanser ve prekanseröz lezyonları olan kadınlarda onkojenik human papillomavirus genotiplerinin prevalansının belirlenmesi

    The detection of prevalence of oncogenic human papillomavirus genotypes among women with cervical cancer and precancerous lesions in our region

    DENİZ YILDIRIM

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    MikrobiyolojiÇukurova Üniversitesi

    Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FÜGEN YARKIN

  3. Servikal intraepitelyal neoplazi şiddetinin HPV viral yükü ile olan ilişkisinin araştırılması

    Investigation of the relationship between severity of cervical intraepithelial neoplasia and HPV viral load

    NECATİ ANIL YILDIRIM

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FİSUN VURAL

  4. Cinsel aktif kadınlarda human papilloma virus varlığının moleküler metodlarla incelenmesi

    İnvesti̇gati̇on of sexually acti̇ve women by the presence of hpv (human papi̇lloma vi̇rus)wi̇th moleculer methods

    ABDULLAH GÜMÜŞ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    BiyolojiDumlupınar Üniversitesi

    Biyoloji Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. MUSTAFA YÖNTEM

  5. Postpartum dönemde başvuran hastalara uygulanan servikal sitoloji (Pap smear) ve/veya HPV test sonuçlarinin analizi

    The analysis of the results of cervical cytology (Pap smear) tests and/or HPV test applied to the patients admitted in the postpartum period

    DİLARA ALPAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Kadın Hastalıkları ve DoğumHacettepe Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DR. NEJAT ÖZGÜL