Geri Dön

Ağır sepsis tedavisinde aktive protein C deneyimi

Activated protein C in severe sepsis: Single institutional experience

  1. Tez No: 171598
  2. Yazar: HAMDİ LEVENT DOĞANAY
  3. Danışmanlar: Y.DOÇ.DR. HAKAN BODUR
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Hematoloji, Hematology
  6. Anahtar Kelimeler: Activated Protein C, Drotrecogin alfa, Xigris, Severe sepsis
  7. Yıl: 2006
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 60

Özet

ÖZET AĞIR SEPSIS TEDAVİSİNDE AKTIVE PROTEİN C DENEYİMİ Doğanay, H. Levent. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları A.D Yazışma adresi: DEÜTF İç Hastalıktan A.D İnciraltı / İzmir 35340 Elektronik posta: [email protected] Amaç: Tıpta tüm gelişmelere rağmen, ağır sepsis hastalarında mortalite oranı yüksek seyretmektedir. Her geçen gün sepsis ve ağır sepsis hastalan sayıca artmakta ve sepsis, ölüm sebepleri arasında ön sıralara yükselmektedir. Yoğun bakımlardaki hastaların %50'ye yakınını ağır sepsis hastaları oluşturmaktadır. Toplum sağlığı açısından öneme sahip bu sendromda, Aktive Protein C (APC) tedavisinin, standart tedaviye ek olarak, mortaliteyi azatlığı çok uluslu çok merkezli çift kör randomize bir çalışma ile gösterildi ve bu tedavi sepsis kılavuzlarına girdi. Medline taramasında, Türkiye'den herhangi bir merkezin APC tedavisi sonuçlarını yayınladığı bir çalışma yoktur. Bu çalışma ile amacımız 2003 yılından bu yana Dahiliye Yoğun Bakım Ünitemizde uygulanmakta olan APC tedavisi sonuçlarını paylaşmak, hastalardaki mortalite oranını ve mortaliteyi etkileyen faktörleri belirlemektir. Yöntem: Ağustos 2003 ile Nisan 2006 tarihleri arasında Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahiliye Yoğun Bakım Ünitesinde APC tedavisi almış hastaların dosyalan ve yoğun bakım elektronik veri bankasındaki kayıtlan geriye dönük olarak incelendi. Hastalarda 28. gün mortalite oranım ve gelişen komplikasyonları etkileyen faktörler incelendi. Bulgular: Toplam 54 hastaya APC tedavisi verildi. Ortanca organ yetmezlik sayısı dört idi. Hastaların %70.5'inde pnömoni sonucu ağır sepsis gelişti. Hastaların %92"si mekanik ventilatöre bağlı, %88.8'inin vazo-aktif ilaç gereksinimi vardı. Akut böbrek yetmezliği (ABY) %75 oranında gözlendi. Tüm hastalarda 28. gün mortalite oranı % 66.7 idi. Yaş, cinsiyet, malignite tanısı, APC tedavisi öncesi yoğun bakım kaynaklı bir enfeksiyon mevcudiyeti, APC tedavisi öncesi ABY varlığı, tedavi boyunca kanama gözlenmesi mortaliteyi etkileyen faktörler değildi. Yirmi sekizinci günde hayatta olmayan hasta grubunun daha fazla sayıda vazo-aktif ilaç ihtiyacı oldu (p=0.012). APC infüzyonunun başlangıcımtakiben ilk 3 saatte çıkan idrar miktarı, ölen hastalarda daha azdı (p=0.025). APC infüzyon süresini 96 saate tamamlayan hastalarda mortalite oranı daha düşüktü (p=0.042). Hastaların %44.4'ü, 96 saatlik infüzyon süresini tamamladı ve bu grup hastaların %50'si 28. günde hayatta idi. Bu grupta exitus olan hastaların tedavi sonu SOFA skorları (p=0.006) ve kreatinin düzeyleri (p=0.033) daha yüksekti ve vazo-aktif ilaç kullanım süreleri daha uzundu (p=0.008). Ayrıca bu hastalarda yoğun bakım kaynaklı enfeksiyonlar daha sık gözlendi (p=0.025). Hastaların % 11 'inde ciddi kanama gözlendi. Herhangi bir kanama olayı gözlenen hastaların trombosit sayımları daha düşük (p=0.027) ve kreatinin değerleri daha yüksekti (p=0.028). Sonuç: Dokuz Eylül Üniversitesi Dahiliye Yoğun Bakım deneyiminde; APC, mortalite riski çok yüksek ve çok organ yetmezliği olan hasta grubunda kullanılmıştır. Kanama sıklığı bu hasta grubunda daha önceki çalışmalarda bildirilenlerden daha sıktır. Şu unutulmamalıdır ki; yoğun bakım mortalitesine etki eden faktörler arasında, yoğun bakım öncesi hastalara uygun sıvı resüstasyonu ve uygun anti-mikrobiyal tedavi başlanması önemli yer tutar. APC infuzyonunu 96 saate tamamlayan hastalar arasında tedaviye dirençli bir grup söz konusu olabilir. Bu grubu saptamak ve tedaviden fayda görecek hastaları öngörebilmek için daha ileri çalışmalara ihtiyaç vardır. Anahtar Keliraler: Aktive Protein C, Drotrecogin alfa, Xigris, Ağır sepsis.

Özet (Çeviri)

SUMMARY ACTIVATED PROTEIN C IN SEVERE SEPSIS: SINGLE INSTITUTIONAL EXPERIENCE Doğanay, H. Levent Department of Internal Medicine, School of Medicine, Dokuz Eylül University İzmir Address for correspondence: DEUTF Ic Hastaliklari A.D Inciralti / Izmir 35340 E-mail: [email protected] Aim: The mortality rate from severe sepsis remains high despite new techniques and novel treatment modalities in medicine. The number of patients diagnosed sepsis and severe sepsis is getting higher every year and sepsis becomes one of the leading causes of death. Almost half of the patients in intensive care units have severe sepsis. The results of a multinational multi-centric randomized double blinded study indicates that Activated Protein C (APC) is effective for decreasing mortality in severe sepsis patients when added to best care. And this novel drug is recommended in the sepsis guidelines. To our knowledge and according to our Medline search there is no study from Turkey reporting results of this novel therapy. In our University Hospital medical intensive care unit, APC is in use since 2003. Our aim is to assess factors affected mortality and morbidity in our group of patients. Method: Patients, who received APC in between August 2003 and April 2006 in the Medical Intensive Care Unit in Dokuz Eylül University Hospital, were included in this study. The medical records of the patients and the electronic database in intensive care unit were reviewed retrospectively. Factors affecting death on 28 day and complications were evaluated. Results: Fifty-four patients received APC during the period. Median number of organ dysfunction was four. Pneumonia was the most frequent source of infection (70.5%) causing severe sepsis. Ninety-two percent of the patients were mechanically ventilated and 88.8% of them were on vasopressor drugs, 75% of them had acute renal failure on presentation. The mortality rate on 28th day was 66.7%. The mortality was not significantly affected by age or gender. Having malignancy, intensive care acquired infection, acute renal failure or bleedingdid not significantly affect mortality, either. The patients who did not survive on day 28, needed more number of vasopressor drugs (p=0.012) during their stay and they excreted less amount of urine (p=0.025) after the beginning of drug infusion. The patients who completed 96 hour infusion period had lower mortality rate on day 28 (p=0.042). Twenty-four patients (44.4%) completed 96 hour drug infusion and 50% percent of them survived beyond 28th day. In this group, patients who did not survive had higher SOFA scores (p=0.006) and higher serum creatinine levels (p=0.033) at the end of the treatment and needed vasopressors for a longer period (p=0.008). The patients who did not survive had higher rate of ICU acquired infections (p=0.025). Eleven percent of the patients had severe bleeding. The patients who had any bleeding event had lower platelet counts (p-0.027) and higher serum creatinine levels (p=:0.028) compared to that of the non-bleeding patients. Conclusion: The patients with multiple organ failure and at very high risk of mortality received APC in our institution. Bleeding risk was higher in this group compared to those reported in the literature. It should be noted that appropriate antimicrobial treatment and appropriate fluid resuscitation at the onset of severe sepsis are important determinants of mortality in the intensive care unit. It is possible that there is a group of patients who is resistant to beneficial effects of APC. Further trials should be planned to figure out this possibility. A better prediction of who gains the most benefit with APC treatment may then become achievable.

Benzer Tezler

  1. Sepsis oluşturulmuş ratlarda drotrecogin alfa ve imipenem tedavisinin TNF-Alfa, IL-Beta ve IL-6 üzerine etkileri

    Başlık çevirisi yok

    İBRAHİM BOĞA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2006

    Anestezi ve ReanimasyonAtatürk Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. HÜSNÜ KÜRŞAD

  2. Ağır sepsisli olgularda konvansiyonel tedavi ile bu tedaviye eklenen aktive protein c ve immünglobulin g, a ve m kombinasyonunun mortalite ve kan gazı testleri üzerine etkisi

    Effects of convansionel treatment and activated protein c, immunoglobulin g, a and m combinations added to this treatment on mortality and blood gas tests in serious sepsis cases

    ADNAN ALACA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    Anestezi ve ReanimasyonSüleyman Demirel Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. FÜSUN EROĞLU

  3. Sepsis/ağır sepsiste aktive protein C tedavisinin lenfosit, böbrek ve aort endoteli apoptozuna etkisi

    Effect of activated protein C treatment on lmphocyte, kidney and aortic endothelium apoptosis in sepsis/severe sepsis

    EMİNE SARICA HALİL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2006

    Anestezi ve Reanimasyonİstanbul Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. YALIM DİKMEN

  4. Sepsis tanısı alan hastalarda pentaglobin tedavisinin BNP seviyesi üzerine etkisi

    The effect of pentaglobin therapy obBNP level in sepsis patients

    SERAP KIZILBULAK YILMAZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Anestezi ve ReanimasyonAtatürk Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MEHMET KIZILKAYA

  5. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sadi Sun Yoğun Bakım Ünitesi'nde saptanan vankomisine dirençli enterekok salgınının mikrobiyolojik, epidemiyolojik ve klinik yönleriyle irdelenmesi

    The microbilogical, epidemiological and clinical evaluation of vancomycin resistant enterococci cutbreak in Sadi Sun Intensive Care Unit Cerrahpaşa Medical Faculty

    BİLGÜL METE

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2003

    Mikrobiyolojiİstanbul Üniversitesi

    Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. RECEP ÖZTÜRK