Geri Dön

Çene ameliyatlarında kontrollü hipotansiyon oluşturmada kullanılan remifentanil ile esmololün hemodinami, cerrahi alanın kalitesi ve organ fonksiyonlarına olan etkilerinin karşılaştırılması

Comparison of the effect of remifentanil with esmolol-induced controlled hypotension on hemodynami, quality of surgical field and organ functions for the ortognathic surgery

  1. Tez No: 171751
  2. Yazar: SEVGİ GÜNDOĞDU ALAGÖZ
  3. Danışmanlar: PROF.DR. GÜNER KAYA
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Anestezi ve Reanimasyon, Anesthesiology and Reanimation
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2006
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 74

Özet

ÖZET Ameliyat boyunca cerrahi alanda kanamayı azaltmak için, istemli olarak arter kan basıncının düşürülmesi işlemi kontrollü hipotansiyon olarak adlandırılır. Kliniğimizde maksiller ve/veya mandibular osteotomi vakalarında, remifentanil veya esmololü uygulayarak oluşturduğumuz kontrollü hipotansiyon çalışmamızda; iki yöntemin hemodinamik parametreler, cerrahi alan görünürlüğünün netliği, anesteziden derlenme süreleri ile organ fonksiyonlarına (karaciğer ve böbrek) ve sempatoadrenal aktiviteye olan etkilerini araştırdık. ASA I-II grubundan, 17-40 yaş, 20 hasta çalışma kapsamına alındı. Hastalar zarf yöntemi ile rastgele 2 gruba aynldı.Remifentanil grubunda (Grup R) anestezi indüksiyonuna l^ig/kg/dk hızda remifentanil infüzyonu ile başlanıp, 30-60 sn sonra hız 0.25-0.5 u,g/kg/dk 'ya azaltıldı. Remifentanil infüzyonuna başladıktan iki dakika sonra 2 mg/kg propofol, 0.1 mg/kg vekuronyum verildi. Remifentanil infüzyonunun 5. dakikasında hastalar nazotrakeal entübe edildiler. Esmolol grubunda (Grup E) anestezi indüksiyonuna 2 |ig/kg fentanil bolus, 500 u.g/kg/dk hızda esmolol infüzyonu ile başlandı. 30 saniye sonra esmolol infüzyon hızı 100-300 (ig/kg/dk 'ya azaltıldı. Fentanil verildikten iki dakika sonra 2 mg/kg propofol, 0. 1 mg/kg vekuronyum verildi, 5. dakikada hastalar nazotrakeal entübe edildiler.Analjezinin devamı için her 30-45 dakikada lu,g/kg fentanil bolus yapıldı. Ameliyat süresince anestezi cihazı monitöründen EKG ile kalp atım hızı, ST- segment değişiklikleri, OAB değerleri, SpÛ2, ETCO2, inspire ve ekspire edilen 61anestezik ajan konsantrasyonları 5 dakika arayla kaydedildi. Ekstübasyondan 10 dk sonra Modifıye Stewart Koma Skalası'na göre uyanma kalitesi değerlendirildi. Cerrahi alanın kuruluğu ve kan kaybı miktarı yöntemden habersiz, aynı cerrahla operasyon başladıktan sonra her 10 dakikada bir 6 maddeli ölçek ile değerlendirildi. Ameliyat sırasında ve sonrasında sempatoadrenal yanıtın, böbrek ve karaciğer fonksiyonlarının değerlendirilmesi için pre-operatif dönemde (kontrol), kontrollü hipotansiyon oluştuktan 30 dk sonra (hipotansif dönem), inhalasyon anesteziği kapatılıp O AB 80 mmHg düzeyine ulaştığında (normotansif dönem), postoperatif 24 ve 48. saatlerde kan ve idrar örnekleri alındı. Sempatoadrenal yanıt plazma renin aktivite düzeyi, aldosteron, kortizol ve glukoz düzeyleri ölçülerek değerlendirildi. Böbrek fonksiyonları için kan üre, kreatinin, beta 2 mikroglobin (02 MG) ve sistatin C düzeyleri ölçüldü. Karaciğer fonksiyonları serum aspartat aminotransferaz (AST), alanin aminotransferaz (ALT) ve gama glutamil transpeptidaz (GGT) düzeyleri ile değerlendirildi. Hasta ile ilgili karakteristiklerden yaş, ağırlık ve boy student's t testi kullanılarak, cinsiyet ki-kare testi kullanılarak istatistiksel olarak analiz edildi. Hemodinamik verilen istatistiksel analizi grup içi karşılaştırmada Friedman Two Way Anova, gruplararası karşılaştırmada student's t testi kullanılarak yapıldı. Laboratuar sonuçlarının istatistiksel analizinde grup içi karşılaştırmada Friedman Two Way Anova, gruplar arası karşılaştırmada Mann- Whitney U testi kullanıldı. p< 0.05 anlamlı kabul edildi. Yaş, cinsiyet, vücut ağırlığı, boy, anestezi süresi açısından gruplar arasında İstatistiksel farklılık saptanmadı (p>0.05). Remifentanil grubunda ortalama MAC 62değeri esmolol grubundan anlamlı olarak düşük bulundu (p=0.00002). Anestezinin başlangıcından kontrollü hipotansiyona kadar geçen süre (Ti) esmolol grubunda remifentanil grubundan uzun bulundu (p=0.001). Anestezinin sonlandırılmasından kontrollü hipotansiyonun sonlanmasına (OAB>60 mmHg) kadar geçen süre (T2) açısından gruplar arasında istatistiksel farklılık saptanmadı (p>0.05). Remifentanil grubunda dönem 2, dönem 3, dönem 4 ve dönem 5 'teki S AB, DAB, OAB değerleri ile dönem 6, dönem 7'deki DAB, OAB değerleri esmolol grubundaki değerlerden düşük bulundu. Her iki grupta KAH ve ST segment değişiklikleri fizyolojik sınırlar içinde seyretti, gruplar arasında hiçbir dönemde anlamlı farklılık saptanmadı (p > 0.05). Plazma renin aktivitesi, remifentanil grubunda dönem 2 ve dönem 3'te kontrol değerine göre ileri derecede arttı. Esmolol grubunda da aynı dönemlerde kontrol değerine göre yüksek bulunmasına rağmen, Grup R'deki değerlerden anlamlı olarak düşük olduğu saptandı. Aldosteron değerleri her iki grupta kontrol değerine göre; dönem 2 ve dönem 3'te ileri derecede artarken, dönem 4 ve dönem 5'te anlamlı olarak azaldı ve gruplar arasında hiçbir dönemde anlamlı fark saptanmadı. Remifentanil grubunda, dönemlere göre kortizol değerleri arasında anlamlı fark saptanmadı. Esmolol grubunda, dönem 2'de kontrol değerinden anlamlı olarak düşük bulundu. Dönem 3'te en yüksek düzeye ulaştı. Üre, kreatinin, p2 MG, sistatin C, AST, ALT, GGT değerleri her iki grupta normal sınırlar içinde seyretti.Remifentanil grubunda göz açma, ekstübasyon ve oryantasyon zamanı kısa olmakla beraber iki grup arasında anlamlı fark saptanmadı. Esmololün kontrollü hipotansiyon oluşturmada kullandığımız dozunda, kan basıncının kontrolü daha geç sağlandığından ve anlamlı derecede oligüri görüldüğünden, kontrollü hipotansiyon oluşturmada yardımcı ajan olarak kullanılmasının daha uygun olduğunu düşünmekteyiz. 63

Özet (Çeviri)

SUMMARY Comparison of the effect of remifentanil with esmolol-induced controlled hypotension on hemodynami, quality of surgical field and organ functions for the ortognathic surgery. The deliberate induction of a state of hypotension to produce a bloodless operative field during surgery is called controlled hypotension. In our clinic, we searched the effects of remifentanil or esmolol inducing controlled hypotension of maxiller and/or mandibular osteotomy cases on hemodynamic parameters, surgical field vision, recovery from anesthesia, organ functions (liver and kidney) and sempatoadrenal activity. Twenty ASA I-Et class patients between 17-40 years of age were enrolled in the study. The patients were divided into 2 groups randomly. In the remifentanil group (Group R), anesthesia induction was started with lu,g/kg/min and decreased to 0.25- 0.5 u,g/kg/min after 30-60 seconds. 2 mg/kg propofol and 0.1 mg/kg vecuronium were given two minutes after starting remifentanil infusion. In the 5th minute of remifentanil infusion the patients were nasotracheal intubated. In the esmolol group (Group E), anesthesia induction was started with 2 u,g/kg fentanyl iv bolus and 500 (ig/kg/min esmolol infusion. 30 seconds later esmolol infusion rate was decreased to 100-300 (ig/kg/min. 2 mg/kg propofol and 0.1 mg/kg vecuronium were given two minutes after giving fentanyl and the patients were nasotracheal intubated in the 5th minute, l^g/kg fentanil iv bolus was given in every 30-45 minutes to continue analgesia. Heart rate from EKG, ST segment changes, OAB values, SpC>2, ETCO2 and inspired-expired anesthetic agents concentrations were recorded every 5 minutes 64during operations. The recovery quality was evaluated according to the Modified Stewart Coma Scale 10 minutes after extubation. The dry surgical field were evaluated by the surgeon who was unaware of the method in every 10 minutes with an assesment scale of 6 items. Haemodynamic parameters were obtained on 16 stages : pre-operative (stage 1), induction (stage 2), entubation (stage 3), 5 min after entubation (stage 4), beginning of surgery (stage 5), 5 min after starting of surgery (stage 6), at 30 min. (stage 7), 60 min. (stage 8), 90 min. (stage 9), 120 min. (stage 10) of hypotensive period when inhalation anesthetic was discontinued (stage 11) after 5 min when inhalation anesthetic was discontinued (stage 12), extubation (stage 13), 5 min (stage 14), 10 min (stage 15) and 15 min (stage 16) of extubation. Blood samples were obtained on 5 stages : pre-operative (controlled), after 30 min of hypotensive period (hypotensive stage) when MAP reached to 80 mmHg after discontinuation of anaesthesia (normotansive stage) on the first (4. stage) and second (5. stage) post operative days for the determination of renin activity, aldosteron, glucose, cotisol, ALT, AST, GGT, urea, creatinin, p2MG levels. Of the patients characteristics, age, weight and height were analysed by the student's t test and gender by chi-square test. Haemodynamic datas were analysed by Friedman Two Way Anova in the group and by the student's t test between the groups. Laboratory results were analysed by Friedman Two Way Anova in the group and by Mann- Whitney U test between the groups. p< 0.05 was accepted as meaningful. No significant differances were observed for the age, gender, weight, height and anesthesia time between the groups (p>0.05). The mean MAC value in the Group R was found significantly lower than Group E (p=0.00002). Ti in Group E was found longer than Group R (p=0.001). No significant differances were observed for T2 between the groups (p>0.05). 65SAB, DAB, OAB values in the stages 2, 3, 4, 5 of Group R and DAB, OAB values in the stages 6, 7 of Group R were found lower than Group E. No significant changes in ST segment and heart rate were observed in two groups. Changes in urea, creatinin, p2 MG, cystatin C, AST, ALT, GGT were not istatistically significant in both group. Plasma renin activity increased significantly than the controlled value in hypotensive period in remifentanil group. Glucose levels increased during hypotension in both group. Concerning recovery profile, remifentanil seems to have small advantages over esmolol in patients undergoing maxiller and/or mandibular osteotomy operation. As a result; we think that using esmolol as a adjunt agent to induced controlled hypotension would be more suitable because significant oliguria is determined due to later control of blood pressure. 66

Benzer Tezler

  1. Alt yirmi yaş cerrahisinde IV midazolam sedasyonu ile hasta kontrollü analjezi yöntemiyle remifentanil uygulamasının güvenirlik ve klinik etkinlik yönünden değerlendirilmesi

    Determination of the cilinical efficacy and safety of patient-controlled remifentanil application in addition to intravenous midazolam sedation in lover third molar

    YAKUP ÜSTÜN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2003

    Diş HekimliğiÇukurova Üniversitesi

    Ağız, Diş, Çene Hastalıkları ve Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. EMİN ESEN

  2. Ortognatik cerrahi endikasyonu konulan hastalar ile sağlıklı bireylerin mandibular kanal ve ramus morfolojilerinin retrospektif olarak karşılaştırılması

    Comparison of mandibular canal and ramus morphology of the orthognathic surgery indicated patients with healthy individuals: Retrospective study

    ORKHAN ISMAYILOV

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Diş HekimliğiAnkara Üniversitesi

    Ağız Diş ve Çene Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HAKAN ALPAY KARASU

  3. Ortognatik cerrahi endikasyonu konulan hastaların lakrimal kanal morfolojilerinin osteotomi ve fiksasyon güvenliği açısından sağlıklı bireyler ile karşılaştırılması

    Comparison of lacrimal duct morphologies with healthy individuals in terms of osteotomy and fixation safety of patients with orthognathic surgery indication

    FIRAT AKSUN

    Diş Hekimliği Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Diş HekimliğiAnkara Üniversitesi

    Ağız Diş ve Çene Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HAKAN ALPAY KARASU

  4. Lokal anestezi altında gömülü üçüncü molar diş ekstraksiyonu yapılan hastalarda post operatif hasta konforu üzerine sirkadiyen ritim etkilerinin araştırılması

    Investigation of the effects of circadian rhythm on post-operative patient comfort in patients who had employed third molar tooth extraction under local anesthesia

    CAN SEZGİN

    Diş Hekimliği Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Diş HekimliğiDicle Üniversitesi

    Ağız Diş ve Çene Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. UTKU NEZİH YILMAZ

  5. Yüksek frekanslı jet vantilatörün genel anestezide kullanımı

    Başlık çevirisi yok

    JOZEF KESECİOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1985

    Anestezi ve Reanimasyonİstanbul Üniversitesi

    Anesteziyoloji Ana Bilim Dalı