25 İpsid vakasının klinik, biyoşimik ve tedavi yaklaşımı açısından değerlendirilmesi
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 17201
- Danışmanlar: Belirtilmemiş.
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Gastroenteroloji, Gastroenterology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1991
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 69
Özet
ÖZET AMAÇ: Son yıllarda mukozadaki lenfoid doku lenf omalarının farklı biyolojik davranışları ile ilgili çalışmalar yayınlanmaktadır. Bu grupta yer alan primer sindirim kanalı lenfomaları içerisinde kendine öz gün yeriyle İPSÎD'in biyolojik davranışını belirlemek bu çalışmanın hedefi olmuştur. HASTALAR VE YÖNTEM: İPSİD tanısı konan kronik ishal, kilo kaybı, yay gın karın ağrısı, parmak çomaklaşması, bazen de karında kitle ya da lenf adenomegali ile süreğen antijenik uyarım durumu olan 25 hasta klinik Özellikle patolojik ve immünolojik açıdan değerlendirildi. Vücut sıvılarında (serum, idrar, ince barsak aspirat sıvısı) immuno- elektroforez tüm olgularda gerçekleştirilemedi. Tutulan incebarsak mukozasında immunofloresan çalışma bulguları tamamlanmadığından, bu çalışma dışında bırakıldı. Hastalar hastaneye başvurduklarında klinik bulgulara göre erken ya da geç evre olarak, ayrıca serumda alfa anormal zinciri bulunmasına göre gruplandılar. Antibiyotik ve/veya sitostatik tedaviyle hastalığın klinik seyri incelendi. BULGULAR: Bütün hastalar düşük sosyoekonomik düzeye sahiptiler. En sık görülen yaşlar 20-40 arasında olmakla birlikte, geniş bir yaş dağılımı saptandı. Klinik bulgularda malabsorpsiyona yol açan kronik ishal, kilo kaybı, yaygın karın ağrısı, parmak çomaklaşması en sık görülen bulgular oldu. Hastaların bir kısmında ateş, lökositoz, eritrosit çökme hızında artış saptanmasına rağmen, açık bir infeksiyon odağı belirlenemedi. Yine %A2.85 sıklıkta rastlanan bakteriyel aşırı gelişim varlığı da bu durumdan sorumlu tutulamadı. Hastalığın yaşı ile- 63 - hastalığın evresi arasında anlamlı ilişki bulunamadı. Radyolojik in celemeler mukozada kalınlaşma ve malabsorpsiyon bulgularını içermek te idi. Laboratuvar incelemelerinde malabsorpsiyon lehine yorumlana cak bulgular (D-Ksiloz atılımında azalma, hipoalbuminemi, hipokalse- mi, hipokolesterolemi, hipopotasemi, hiponatremi, protrombin zamanın da uzama) ve alkalenfosfataz enzim yüksekliği bulundu. Hastaların %64'ünde anemi belirlendi. Bunların %37.5'inde demir eksikliği vardı. İmmunohistokimyasal çalışmaların hazır olmaması nedeni ile diğer hastalarda alfa zincir hastalığı yokluğundan söz edilemedi. En sık rastlanan histopatolojik bulgu, mukozanın yaygın lenfositik infilt- rasyonu ile birlikte villus hasarı idi. Bu bulgulara ek olarak epi- tel hasarının bulunması, ikinci sıklıkta görülen bulgu oldu. Başlan gıçta serumda var olan alfa anormal zinciri, ileri evreye geçen bir hastada bulunamadı. Vefat eden üç hasta septik şok kliniği ile kay bedildi. Bir hastada mukozal lenfoid dokunun işlevinin fizyolojik yansıması olarak nitelendirilebilecek şekilde barsak lenfoması yanı- sıra tiroid lenfoması da görüldü. Tedavi ile birlikte en uzun yaşam sınırı 170 ay, en kısa yaşam sınırı 12 ay olarak bulundu. Erken ev rede tüm hastalar oral antibiyotik ileri evredeki hastaların büyük bir kısmı başlangıçta COP, daha sonra CHOP protokolü ile tedavi gör düler. Hiçbir hastada tam remisyon elde edilmedi. SONUÇ: İPSİD tanısı süreğen antijenik uyarım öyküsü olan her yaşta hastada başlıca kilo kaybı, malabsorpsiyona götüren ishal, karın ağ rısı durumunda düşünülmelidir. Sindirim kanalında lenf oplazmositer infiltrasyon tipik olmakla birlikte tanı immünolojik defekt saptandı ğında kesinleşir. Tanıyla birlikte tedavi şeklini belirlemek amacı ile evreleme sorunu ortaya çıkmaktadır ve bu durumda laparotomi he nüz kaçınılmaz bir yöntem olarak görülmektedir. Her evrede rutin an tibiyotik ve/veya antiparaziter tedavi klinik remisyonu sağlamaktadır. Ancak ileri evrede eklenen COP protokolü tam ve uzun süreli remisyon sağlamada yetersizdir. Bu arada hastaları yakından izleme güçlüğü ne deni ile evreleme dikkate alınmaksızın rutin antibiyotik ile birlikte her evrede sitostatik tedavi verilmesi gündeme gelmektedir.
Özet (Çeviri)
Özet çevirisi mevcut değil.
Benzer Tezler
- The definition of a foreign investor in bilateral investment treaties
İkili yatırım anlaşmalarında yabancı yatırımcının tanımı
GEYSU GEYLAN
- Geriatrik grupta akustik reflek ve refleks adaptasyon (decay) testlerinin değerlendirilmesi
Evaluation of acoustic reflex and reflex adaptation tests in geriatric group
HAVVA KARATAŞ
Yüksek Lisans
Türkçe
2016
Kulak Burun ve BoğazTurgut Özal ÜniversitesiOdyoloji ve Konuşma Bozuklukları Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. MUSTAFA YÜKSEL
- Sistemik lupus eritematozusda antikardiyolipin antikorların ve antifosfolipid sendromunun klinik öneminin araştırılması
Başlık çevirisi yok
MURAT İNANÇ
- Güney Kore'de Uluslararası ticari tahkim ve yatırım tahkimi
International commertial and investment arbitration in south korea
SEON YEONG HONG
- Irak iç savaşı sonrası Türkiye'ye gelen Türkmen mültecilerde travma sonrası stres bozukluğu belirtilerinin psikolojik dayanıklılık ile ilişkisi ve bu grupta yetişkinler için psikolojik dayanıklılık ölçeğinin iç tutarlılığının değerlendirilmesi
The evaluation of relationship between post traumatic stres disorder symptoms and psychologic resilience in turkmen refugees migrated into turkey after iraqi civil war and the evaluation of internal consistency of resilience scale for adults in this group
AYBENİZ CİVAN KAHVE
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
PsikiyatriSağlık Bilimleri ÜniversitesiRuh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MAKBULE ÇİĞDEM AYDEMİR