Sistemik lupus eritematozusda antikardiyolipin antikorların ve antifosfolipid sendromunun klinik öneminin araştırılması
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 48216
- Danışmanlar: Belirtilmemiş.
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Romatoloji, Rheumatology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1996
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 146
Özet
ÖZET Antifosfol ipid antikorlar(AFA) ile tromboz ve/veya fetus kayıpları ve/veya trombositopeninin birlikte bulunması“antifosfol ipid sendromu”(AFS) olarak tanımlanmaktadır. Bu sendrom ilk olarak AFA'mn en sık saptandığı hastalık olan sistemik lupus eritematozuslu(SLE) hastalarda bildirilmiştir. SLE'li hastalarda AFA ile bağıntılı klinik özellikler ve SLE'de AFS'nin klinik önemi konusunda araştırmalar çelişkili sonuçlar vermektedir. AFS'nin tedavisi, aktif SLE'nin tedavisinden farklı bir yaklaşım gerektirdiğinden bu konuların açıklığa kavuşması önem kazanmaktadır. AFA'dan olan antikardiyol ipin antikorların (AKA) ELISA yöntemi ile araştırılması bu konuda önemli bir gelişme sağlamış, fakat testin duyarlılığının yüksek olması özgüllüğünü tartışmalı hale getirmiştir. Bu çalışmanın amacı 133 SLE'li hastadan oluşan bir ortaköz topluluğunda AKA ve AFS siki iğinin saptanması, hastaların ki inik, laboratuar bulguları ve prognozlarının AKA ve AFS ile bağıntısının değerlendirilmesidir. Nisan 1991 'den itibaren SLE sınıflandırma kriterlerinden en az 4 tanesini doldurmuş ve en az bir kez AKA(ELISA) IgG ve IgM tetkiki yapılmış olan hastalar ardışık olarak çalışmaya alınmışlar ve geriye dönük verilerinin toplanmasına ek olarak ileriye dönük olarak belli bir protokol çerçevesinde izlenmişlerdir. Çalışma içindeki ortalama izlenme süresi 25.4 aydır. Eylül 1995'te çalışma sonlandı rı Idığında 105 113hastanın izlenmesinin sürdüğü (%78.9), 10 hastanın öldüğü (X7.5), 1 995 'te kontrole gelmeyen 18 hastaya ulaş ı lamadığı anlaşılmıştır. Çalışma protokolünde demografik veriler, SLE sınıflandırma kriterleri, daha önce AFS ile bağıntılı olduğu bildirilen bulgular, aPTT, RF, kolesterol, trigliserid değerleri ve tedavi özellikleri yer almıştır. AKA IgG ve IgM izotipleri hasta serumlarında SELISA Anti-CL (Cambridge Life Sciences, ingiltere) kitleri kullanılarak saptanmıştır. Bu çalışma için normalin üst sınırı 33 sağlıklı kontrolden elde edilen sonuçlarla bel irlenmiştir. Veri ler her iki izotip için sağlıklı kontrollerin aritmetik ortalaması (AO) + 2 standart sapmadan(SS) yüksek değerler (>2SS) hafif pozitif ve üzeri (>11 GPL, >10.8 MPL) ve AO + 5 SS'den yüksek değerler (>5SS) orta derecede pozitif ve üzeri (>19.4 GPL, >20.4 MPL) olarak iki düzeyde değerlendirilmiştir. Verilerin değerlendiril mesinde sürekli değişkenler için student's t testi ve Mann Whitney U testi, oranların karşılaştırılmasında ki-kare testi (Yates düzeltmesi ile) ve Fisher kesin olasılık testi kullanılmıştır. AKA sonuçları ve bulgular arasındaki bağıntıyı ortaya koymak amacı ile risk oranları hesaplanmıştır. Çok değişkenli bağıntı çözümlemesi metodlarından“logistic regression”kullanılarak AKA pozitifliği ile en güçlü bağıntı gösteren değişkenleri içeren modeller oluşturulmuştur. Farklı AFS kriterleri kappa katsayısı kullanı larak karşı laştırı Imıştı r. AKA ve AFS yönünden gruplandırı lan hastalarda Kaplan-Meier metodu ile sağkalım analizi yapılarak logrank, Breslow ve Tarone-Ware testleri ile karşılaştırmalar yapılmıştır. Bu çalışmada hastalarımızın X21.8'inde hafif pozitif, 114%41.4'ünde ise orta derecede ve kuvvetli pozitif AKA saptanmıştır. 67 hastada tekrarlanan testler sonucunda AKA (IgG veya IgM) pozitiflik oranının arttığı gösterilmiştir.“Logistic regression”ile AKA testleri ve klinik bulgular arasında saptanan en güçlü bağıntılar şunlardır: Arteryel tromboz: IgG veya IgM AKA >5SS (p=0.006, risk oranı 3.7), IgM AKA >5SS (p=0.008, risk oranı 3.8), sadece prospektif verilerin analizinde IgG AKA >5SS (p=0.004, risk oram 8.5) ve IgG veya IgM AKA >5SS (p=0.008, risk oranı 7.1) Tekrarlayan arteryel trombozlar: Israrlı pozitif IgG AKA >5SS (p=0.006, risk oranı 24.4) Venöz tromboz: IgG AKA >2SS (p=0.054, risk oranı 4.6); sadece prospektif verilerin analizinde IgG ve IgM AKA >2SS birlikte (p=0.056, risk oranı 5.6) Fetus kaybı: IgG veya IgM AKA >5SS (p=0.003, risk oranı 2.5) ve IgG AKA >5SS (p=0.006, risk oranı 2.2) Trombositopeni : Israrlı pozitif IgG AKA >5SS (p=0.003, risk oranı 12.9), IgG ve IgM AKA >2SS birlikte pozitif (p=0.002, risk oranı 3.9), IgM AKA >2SS (p=0.006, risk oranı 3.2) ve IgG AKA >5SS (p=0.008, risk oranı 3.0); sadece prospektif veri lerin anal izinde IgG ve IgM AKA >2SS birlikte pozitif (p=0.002, risk oram 4.4), IgG AKA >5SS (p=0.004, risk oram 4.8), IgM AKA >2SS (p=0.005, risk oranı 4.0) Hemolitik anemi: IgG ve IgM AKA >2SS birlikte pozitif (p=0.046, risk oranı 4.6), ısrarlı pozitif IgM AKA >5SS (p=0.052, risk oranı 7.1) Psikoz: IgG AKA >5SS (p=0.011, risk oranı 8.5), sadece prospektif verilerin analizinde IgG AKA >5SS (p=0.018, risk oranı 30.5) 115Mukoza ülserasyonu ve serözit ile AKA arasında (özellikle IgM) ise negatif bağıntı saptanmıştır. Sonuç olarak çalışmamızda, SLE' 1 i hastalarda AKA pozitifi iği ile AFS'nin en önemli bulguları olan tromboz, fetus kaybı ve trombositopeni ile birlikte hemolitik anemi arasında anlamlı ilişki olduğu gösterilmiştir. Bunlara ek olarak IgG AKA ile SLE'nin önemli nöropsikiyatrik bulgularından olan psikoz bağıntılı bulunmuştur, incelenen her iki izotipin farklı klinik bulgularla bağıntı göstermeleri ve zaman içinde değişiklik göstermeleri hastaların izlenmesinde ayrı ayrı değerlen dirilmeleri gerektiğini ortaya koymaktadır. AKA'nın orta derecede ve daha yüksek titrelerde pozitif olması ve pozitifliğinin sürekliliği durumunda klinik bulgularla bağıntısı daha güçlüdür. Hastalığın alevlenme dönemlerinde AKA pozitifliği daha sıktır. AFS, SLE' 1 i hastalarımızın yaklaşık %20' sinde görülmektedi r. Bu sendrom, hastaya getirdiği riskler ve tedavi açısından aktif SLE'den farklılık taşımaktadır. Bu nedenle SLE'li hastalar AFS yönünden de araştırılmalı ve izlenmelidir. Daha özgül genetik ve immünolojik yöntemlerin gel işti ri lmesi, yaygınlaşması ve standart duruma gelmesine kadar AKA ve LA'nın SLE'li hastaların izlenme protokolünün önemli bir parçası olması gerekir. 116
Özet (Çeviri)
Özet çevirisi mevcut değil.
Benzer Tezler
- Antifosfolipid sendromu (APS) tanılı hastalarda APS sınıflandırma kriterleri dahilinde bulunan solid faz testlerle saptanan antifosfolipid antikorlarının IgA subtiplerinin ve anti-domain-ı antikorlarının da dahil edilerek global antifosfolipid sendromu skoru'nun validasyonu
Validation of the global antiphospholipid syndrome score by adding anti-domain-i antibodies and İGA isotypes of antiphospholipid antibodies within the antiphospholipid syndrome (APS) classification criteria
ÖMER ULUDAĞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
Romatolojiİstanbul Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. BAHAR ARTIM ESEN
- Antifosfolipid, antikardiyolipin, ekstrakte edilebilen nükleer antijen ve anti-çift sarmal DNA antikorlarının pozitif olmasının gebelik sonuçları üzerine etkisi
Impact of extractable nuclear antigen, anti-double stranded dna, antiphospholipid antibody, and anticardiolipin antibody positivity on obstetrical complications and pregnancy outcomes
ATAKAN TANAÇAN
Tıpta Yan Dal Uzmanlık
Türkçe
2019
Kadın Hastalıkları ve DoğumHacettepe ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET SİNAN BEKSAÇ
- Sistemik lupus eritematozuslu hastalarda klinik özellikler ile serum antikardiyolipin antikor izotipleri, anti-Beta2 -glikoprotein-1ve anti-C1q antikorları arasındaki ilişkinin incelenmesi
An anlysis of the relationship between serum anticardiolipin isotypes, anti-beta2 -glycoprotein and antiC1q antibody levels and clinical findings in patients with systemic lupus erythematosus
NERİMAN DEFNE ÖNÜR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2003
Allerji ve İmmünolojiAnkara Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. OLCAY AYDINTUĞ
- Sistemik lupus eritematozus hastalarında gebelik seyrinin retrospektif değerlendirilmesi
Retrospective evaluation of the course of pregnancy in patients with systemic lupus erythematosus
EMRE KAAN ÇADIR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
RomatolojiEskişehir Osmangazi Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NAZİFE ŞULE YAŞAR BİLGE
- Sistemik lupus eritematozus hastalarında Toll Like Reseptör 7 ve 9 gen polimorfizmleri
Toll-Like Receptor 7 and 9 gene polymorphisms in systemic lupus eritematozus patients
ÖZGE TİMUR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2010
GenetikEge Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ULUS SALİH AKARCA