Geri Dön

İran'ın nükleer güç politikası ve Türkiye'ye etkileri

Iran's policy of becoming a nuclear power its impacts on Turkey

  1. Tez No: 172715
  2. Yazar: FATİH AYDUĞAN
  3. Danışmanlar: PROF.DR. ÜLKE ARIBOĞAN
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Uluslararası İlişkiler, International Relations
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2006
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Harp Akademileri Komutanlığı
  10. Enstitü: Stratejik Araştırmalar Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 220

Özet

ÖZET ABD, 11 Eylül saldırılarından sonra Irak ve Afganistan'a askeri müdahalelerde bulunmuş, iran'ı ise nükleer silah elde etmeye çalıştığı ve radikal islamcı teröre destek verdiği iddiasıyla yeni hedef olarak göstermiştir. Nükleer çalışmalarına Şah döneminde başlayan iran, Ağustos 2002'de, Natanz'daki uranyum zenginleştirme tesisleri ile Arak'ta ağır su üretim tesislerinin ortaya çıkmasının ardından uluslararası baskılarla karşı karşıya kalmış ve bir süre nükleer faaliyetlerini askıya almıştır. Ancak Iran yönetiminin 2006 başlarında, uranyum zenginleştirme faaliyetlerine yeniden başladığını açıklamasının ardından, iran'ın BM Güvenlik Konseyi'ne sevk edilmesiyle yeni bir süreç başlamıştır. iran'ın nükleer güç olma programı göründüğü kadarıyla kararlı bir şekilde ilerlemektedir. Nükleer politika, İran açısından sadece enerji boyutunda kalmayıp, milli bir dava ve prestij meselesi halini almıştır. Kendisini ABD ve israil'in listesinde hedef olarak gören Iran, saldırganlığı ve krizi tırmandırmayı en etkili caydırıcı unsur olarak görmektedir. Iran, uranyumu başarıyla zenginleştirdiğini resmi olarak ilk kez Nisan 2006'da açıklamıştır. Fakat, ABD ve AB ülkeleri, İran'ın uranyum zenginleştirmesinin kesinlikle kabul edilemeyeceğini belirtmektedir. iran'ın nükleer programının geleceğinde ABD ile birlikte; AB, Rusya ve Çin'in yaklaşımları etkili olacaktır. BM Güvenlik Konseyi'nden çıkacak diplomatik ve ekonomik kararların iran'ı ikna edip edemeyeceği belirsizdir, iran'a yönelik bir askeri operasyonun, ABD yönetiminin dış politika stratejileri içinde yer almaya devam edeceği gözlenmektedir. Buna karşın özellikle petrol kartı ve Hürmüz Boğazı'ndan petrol sevkıyatını engelleyecek stratejik konumu, iran'a yönelik olası saldırı senaryolarını çıkmaza sürüklemektedir. Nükleer silahlara sahip bir Iran, doğrudan veya dolaylı olarak Türkiye açısından da bir tehdit oluşturacaktır. Türkiye, iran'ın nükleer silah peşinde olmasının durdurulabilmesi için diplomasi yönteminin kullanılmasını savunmaktadır. İran'ın nükleer faaliyetlerini UAEA gözetiminde sürdürmesi konunun çözümü yönünde önemli bir belirleyicidir, iran'ın nükleer silahlara sahip olmasının engellenmesi, geleneksel“havuç-sopa”yöntemini de içeren çok yönlü diplomatik yaklaşımlara ihtiyaç göstermektedir. Konu“ABD'nin öncelikleri”ya da“ABD çıkarlarının”gerçekleştirilmesinin ötesinde, tüm dünya ülkelerini ilgilendiren“genel prensiplerin”geçerliliğini koruyup koruyamayacağı çerçevesinde incelenmelidir.

Özet (Çeviri)

ABSTRACT U.S. military operations against Iraq and Afghanistan were just the beginning of a new political architecture in the region. The second step has just started. Iran's efforts for acquiring nuclear capacity, either for peaceful reasons or not as well as the claims that Iran's current regime is supporting global terrorism, brought Iran to the agenda. In the historical context, Iran started its nuclear activities during the Shah period. The international community was aware of that. The 1980's and the 1990's were a period of silence, although Islamic regime continued maturing its nuclear activities. But the 2000's were different and Iran was faced with heavy international pressures by the exposition of its uranium enrichment facilities at Natanz and heavy water production plant at Arak in August 2002. The Iran government was forced to suspend its nuclear activities for a short time. By 2006 a new process took a start by the proclamation of Iran's natural rights on having nuclear capability and the declaration of the first nuclear fuel cycle working. Iran's issue is now on the agenda of the UN Security Council. Since Iran's nuclear power policy is progressing decisively, Iranian nuclear policies are not only an energy concern for the government but also a nationalist attitude challenging the Western domination. Thus, the policy of the Iran government is based on“deterrence”by way of offensive methods and“escalation”by way of diplomatic and political crisis. Iran's official declaration of“they successfully enriched uranium for the first time in April, 2006”created major reactions from the Western world. U.S. and the EU countries jointly announced that Iran's uranium enrichment program was not acceptable and has to be stopped. The future of Iran's nuclear program seems to be determined by diplomatic interactions between U.S., EU, Russia and China, who are representing the most powerful political centers of the world stage. UN Security Council's institutional intervention might be another pillar for building an acceptable solution. Military measures are under concern as well as political and diplomatic instruments. One of the basic parameters of action towards Iran is its advantage in controlling oil supply to developed countries and its geo-strategic location which provides Iran to access in all oil transfer routes from Strait of Hormuz. It's for sure that a neighboring country, with nuclear war capacity, might create either direct or indirect threats to Turkey. So she doesn't have the comfort of isolating herself from this issue. Although Turkey's current policy is to maintain goodrelations with Iran and convincing them for limiting their nuclear ambition, the growing tension might bring Turkey to a crossroads. The most important thing is to make the international institutions such as, the UN or the IAEA more effective in the Iran case. If the nuclear facilities can be taken under the control of international supervision by IAEA, it will be an important stage for a peaceful resolution. IV

Benzer Tezler

  1. İslam Devrimi sonrası İran nükleer programı: Türkiye için riskler ve fırsatlar

    After the Islamic Revolution in Iran nuclear program: Risks and opportunities for Turkey

    BAYRAM DELİKTAŞ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Uluslararası İlişkilerHasan Kalyoncu Üniversitesi

    Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ MURAT ASLAN

  2. Ortadoğu alt sisteminde İran dış politikası

    Iran's foreign policy on the Middle East sub-system

    SEFA MUTLU KOCA

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Uluslararası İlişkilerSakarya Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. NESRİN KENAR

  3. Soğuk savaş sonrası dönemde İran'ın küresel güçlerle ilişkilerinin Türkiye üzerindeki etkileri

    The impact of Iran's relationship with global powers on Turkey during the post-cold war period

    MUSTAFA SEÇİM UZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Uluslararası İlişkilerAbant İzzet Baysal Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Bölümü

    DOÇ. DR. MUHİTTİN ATAMAN

  4. XXI. yüzyılın başlarında Türk dış politikası çerçevesinde Türkiye – İran ilişkileri

    XXI. century's chief dental policy framework in Turkey in the Turkish - Iranian relations

    ÖZCAN BÜYÜKGENÇ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Uluslararası İlişkilerKarabük Üniversitesi

    Uluslararası Ekonomi Politikası Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ MARZİYE MEMMEDLİ

  5. 2000 li yıllarda Türkiye-İran ilişkilerini etkileyen faktörler

    The factors affected Turkey-İran relations in the 2000's

    EMEL KAHRAMAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Uluslararası İlişkilerAkdeniz Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. RAMAZAN İZOL