Geri Dön

21. Yüzyılda uluslararası sistemde değişen güvenlik algısı ve anlayışı içerisinde asimetrik tehditlerin yer ve yapısının analizi

The analysis of the structure and the position of asymmetric threats in the changing security perception and understanding of the international system in the 21st century

  1. Tez No: 172716
  2. Yazar: TAMER AKKAN
  3. Danışmanlar: Y.DOÇ.DR. AHMET KASIM HAN
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Uluslararası İlişkiler, International Relations
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2006
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Harp Akademileri Komutanlığı
  10. Enstitü: Stratejik Araştırmalar Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 146

Özet

ÖZET Tarihin erken süreçlerinden beri güvenlik, her zaman insanlar ve onların oluşturduğu örgütler açısından, öncelikli bir ihtiyaç olmuştur. Güvenlik ihtiyacı, tehdit algısı sonucu ortaya çıkan ve giderilmesi zorunlu bir kavramdır. Varlığın temelinde olan yaşama, hayatını idame ettirme ihtiyacının, bireysel veya toplumsal, rastgele veya sistemli şekilde karşılanmasının adıdır güvenlik. Tehdit, yalnızca güvenliği yok etmeye yönelik bir kavram gibi dursa da, aynı zamanda güvenlik temin eden bir araç olarak da karşımıza çıkabilmektedir, öte yandan güvenlik, temelde barışçıl ve pasif bir eylem gibi algılansa da, bu konuda alınacak tedbirler, hasımlar tarafından tehdit edici olarak algılanabilmiştir. Güvenlikte ana amaç, kişinin çıkarlarını korumak suretiyle, varlığını idame ettirme ihtiyacıdır. İdame başlangıçta varlığı idame iken, zaman içerisinde, kazanılmış ilave imkanlarında idamesi haline gelmiştir. Kişi geliştikçe, sahip olduğu imkanlar artacak ve koruması gereken bu imkanlar, ilave güvenlik arayışları ihtiyacını ortaya çıkaracaktır. Gelişmiş kişilerin ister birey ister kurum olsun, güvenlik ihtiyaçları hem çeşitlenecek hem derinleşecektir. Tarihin ilerleyen süreçleri ile birlikte devletler ortaya çıkmış ve daha sonra bu devletler, bugün ulus devlet olarak adlandırdığımız şekle dönüşmüştür. Ulus devlet uzun süre, uluslararası ilişkilerin tek aktörü olmuştur. Ancak, özellikle soğuk savaş sonrası dönemle birlikte, uluslararası sistemde yeni birçok aktör ön plana çıkmıştır. Yine soğuk savaşın bitimiyle, uluslararası sistem iki kutupluluktan tek kutuplu hale dönüşmüş ve güçler dengesi bozulmuştur. Bu bağlamda sistemde devletler arası, simetrik bir savaş ihtimali azalmaya başlamıştır. Bu dönemden sonra savaşsız çatışma, yada düşük yoğunluklu savaş olarak adlandırılan kavramlar yükselişe geçmiştir. Artık devletlerin karşısında, alışılmış hasım ve tehditler eskisi kadar yoktur. Artık uluslararası ortam, birbirine benzemeyen hasımlar ve bunlardan kaynaklanan alışılmadık tehditlerle şekillenmekteydi. Bunlara ilave olarak, hızla gelişen teknoloji de, aktörlere tehdit konusunda yeni imkanlar sunmaktadır.Asimetrik tehdit kavramı, Amerikalılar tarafından üretilmiş ve günümüzde ABD'ye yönelik, neredeyse tüm tehditleri anlatmak için kullanılan bir terimdir. Asimetrik tehditler başlangıçta, ABD kuvvetlerine ve çıkarlarına karşı potansiyel düşmanların, operasyon ve eylemleri olarak tanımlanmaktadır. Bu saldırılar çoğunlukla kimyasal, biyolojik, nükleer, terörist, ve bilgi saldırıları veya zayıf noktalara karşı saldırılar olarak ifade edilmektedir. Bu terim daha sonra dünya savunma çevrelerinde, hızla popüler olmuş ve yoğun olarak kullanılmıştır. Birilerinin terörist kabul ettiğinin diğerlerince özgürlük savaşçısı kabul edilebildiği bir ortamda, birileri için asimetrik tehditler olarak nitelenen hareketler, diğerlerinin standart hareket tarzı olabilmektedir. Asimetrik tehditlerin tam olarak ve herkesçe uzlaşılmış bir tanımı bulunamayacak olsa da, asimetrik tehdidi genel olarak; hasım açısından, tam olarak benzer bir karşılık vermenin mümkün olamayacağı tarzda icra edilen tehdit, olarak tanımlamak uygun olacaktır. Asimetrik tehdit, her ne kadar yalnızca son 10 yıllık dönemin, çok bilinen ve konuşulan bir kavramıysa da, aslında onu yeni olarak nitelemek, çok da doğru olmayacaktır. Tarihi incelediğimizde, uluslararası sistemde güvenlik ve tehdit kavramlarının her zaman var olduğunu görüyoruz. Eskiden asimetrik tehditler daha ziyade ortaya taktik, teknik ve operatif seviyelerde çıkmaktaydı. Günümüzde temel sorun bunların stratejik düzeylerde de ortaya çıkabilmesidir. Uluslararası ortam temelde kendisi asimetrikleşmiştir. 1 1 Eylül ile başlayan süreç aslında sadece bu asimetriyi çok çarpıcı bir şekilde ortaya çıkartmıştır. Asimetrik tehditleri ortaya koymak sorunu çözmemekte, sadece bir çıkış noktası sağlamaktadır. En önemli konu bu tehditlerle nasıl mücadele edilebileceğidir. Bu konuda değişik yaklaşımlar mevcuttur. Her ülke kendi seviyesine göre bu yaklaşımları değerlendirmeli ve buna §öre^ tedbirlerini almalıdır.

Özet (Çeviri)

ABSTRACT Security has been a priority requirement since the early periods of history for the people and their organizations. Security requirement is a concept that arises as a result of threat perception and must be satisfied. Security is the name for satisfying the requirement of living and surviving that lie in the fundamentals of life, randomly or systematically or as an individual or community. Although threat may seem as a concept only for destroying the security, at the same time it may arise as a security providing instrument. On the other hand, although security basically is perceived as a peaceful and passive action, the measures to be taken on this issue might be perceived as a threatening move by the adversaries. The main purpose in security is the need to survive by the way of maintaining the person's own interests. Initially maintenance stands for the maintenance of life, but later it also becomes the maintenance of additional interests. As the person develops, opportunities he may have also develop, and to protect these additional opportunities would result in a need for the new security approaches. Security requirements of the developed actors, whether they are individuals or organizations, will deepen and be assorted. Along with the advancement of time, states appeared and later they had transformed into the nation states. The nation states have been the sole actors of international relations for a long period of time. But especially following the post Cold War period, many new actors emerged in international system. And also with the end of Cold War, the bipolar international system has transformed into a mono-polar system and the balance of powers had broken down. In this context, the possibility of an inter state, symmetric war began to decrease. After this period, the concepts named as conflict short of war or low intensity conflict began to appear. States do not face the orthodox adversaries and threats as much as in the past, anymore. After that, the international environment is being shaped by the non identical adversaries and the unorthodox threats sourcing from them. Additionally, rapid improving technology offers new opportunities to the actors on threats. The concept of asymmetric threat is a term that was found by Americans and today it is used to describe almost all of the threats faced by USA. Initially asymmetric 111threats were defined as the operation and the actions of potential enemies against the forces and interests of USA. These attacks are generally defined as chemical, biological, nuclear, terrorist and information attacks or attacks against weak points. This term later became popular very quickly and used frequently among the defense communities. In an environment that someone's terrorist is another's freedom fighter, someone's asymmetric threats can be another's standard modus operandi. Although it is hard to find a commonly agreed and complete definition for asymmetric threats, in general it can be defined as; a threat executed in a way which cannot be responded by the adversary in the same manner. Although the asymmetric threat has been a popular term only within the last decade, it won't be so correct to qualify it as a new issue. When we examine the history, we can always see the concepts of security and threat in the international system. Asymmetric threats in the past came out, at tactic, technique and operational levels. Today, the basic problem is that they may also come out in a strategic level. International theater itself basically has become asymmetric. In fact the process beginning with the September eleven only revealed this asymmetry in an impressive manner. Putting forward the asymmetric threats does not solve the problem it only provides a way out. The most important issue is how to struggle with these threats. There are different approaches on this issue. Each country should evaluate these approaches and take the measures on her level accordingly. IV

Benzer Tezler

  1. Changing United States foreign policy after September 11 in the context of security with special reference to Turkey

    11 Eylül sonrası güvenlik bağlamında Amerika'nın değişen dış politikası ve özelde Türkiye'ye olan etkisi

    TOLGA BURAK AKSOY

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2004

    Uluslararası İlişkilerFatih Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. LÜTFULLAH KARAMAN

  2. Uluslararası güç mücadelesinde psikolojik savaşın rolü

    The role of psychological warfare in the international struggle of power

    YURDAGÜL BOYACI

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2007

    Uluslararası İlişkilerAtılım Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    Y.DOÇ.DR. AYŞE BAHAR TURHAN HURMİ

  3. 2000 sonrası Türkiye'nin ulusal ve uluslararası güvenliğine yönelik tehditlerin oluşum analizi

    Analysis of the threats to the national and international security of Turkey after 2000

    BURHAN BARLAS

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Kamu YönetimiMuğla Sıtkı Koçman Üniversitesi

    Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FÜSUN ÖZERDEM

  4. 21. yüzyıl çatışma ortamı: Bilgi savaşı

    21 st century conflict area: Information warfare

    HAYRİ OKAN TANŞU

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2000

    Uluslararası İlişkilerMarmara Üniversitesi

    Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. TUĞRUL TANYOL

  5. Uluslararası sistemin değişen dengeleri bağlamında Rusya-Hindistan ilişkileri

    Russia-India relations in the context of changing balances of the international system

    SEFER GELEN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Uluslararası İlişkilerGiresun Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. GÖKTÜRK TÜYSÜZOĞLU