Geri Dön

Sosyal hizmet bakış açısından yoksul kadınlar: Altındağ örneği

Poor women from social work perspective: The example of Altındağ

  1. Tez No: 174886
  2. Yazar: GÜLSÜM ÇAMUR DUYAN
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. NİLGÜN KÜÇÜKKARACA
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Sosyal Hizmetler, Social Services
  6. Anahtar Kelimeler: Yoksulluk, yoksulluğun kadınlaşması, yoksulluğa bağlı sorunlar, yoksulluk değerlendirmesi, yoksulluk algısı, düşünce ve inançları, yoksulların yaşamdan elde edemedikleri, yoksullukla başetme stratejileri, güçlendirme yaklaşımı, sosyal hizmet, Poverty, feminization of poverty, problems related with poverty, evaluation of poverty, perception of poverty, thoughts and beliefs, what poor women can not obtain, strategies of handling with poverty, empowerment approach, social work
  7. Yıl: 2006
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Sosyal Hizmet Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 221

Özet

Bu çalışma yoksul kadınların; genel özelliklerini, yoksulluğu nasıl yaşadıklarını, yoksulluğu ve kendilerini nasıl değerlendirdiklerini, yoksullukla ilişkili sorunlarını, yoksullukla başetmede kullandıkları stratejilerini, yaşamdan elde edemediklerini, hayallerini ve beklentilerini belirlemeyi amaçlamıştır. Araştırma, Ankara ili Altındağ ilçesinde“en yoksul”olarak tanımlanan ve“sosyal yardımların en fazla verildiği yer”olarak belirlenen Çalışkanlar, Fatih, Server Somuncuoğlu, Hürriyet, Doğanşehir ve Hayri Akmanlar mahallelerinde yaşayan; 15 yaş üzeri toplam 458 kadın ile yapılmıştır. Veriler araştırmacı tarafından hazırlanan“Yoksul Kadın Görüşme Formu”aracılığıyla toplanmıştır. Araştırmada elde edilen temel bulgular şu şekilde özetlenebilir: Görüşülen kadınların yandan fazlası genç yetişkinlik dönemindedir, eğitim düzeyi oldukça düşüktür ve kadınların büyük bir bölümü evlidir. Kadınların neredeyse tamamı çalışma yaşamında olmayıp, sosyal güvence kapsamı dışındadır. Evli olan kadınların eşleri enformel işlerde çalışmaktadır. Kadınların çoğu göç deneyimine sahiptir; evlenme yoluyla veya iş bulma amacıyla Ankara'ya göç etmiştir ve büyük bir kısmı geri dönmeyi istememektedir. Kadınların kendi anne-babalan da yoksul olarak yaşamlarını sürdürmektedir; anneleri kendileri gibi evhanımıdır ve babalan da eşleri gibi enformel sektörde çalışmaktadır. Görüşülen kadınların ve ailelerinin çoğunun oldukça kötü koşullan olan konutlarda yaşadıkları, beslenme, barıma, giyim gibi en temel gereksinimlerini asgari düzeyde dahi karşılayamadıkları saptanmıştır. Yaşanan yoksulluğun derinliğinden dolayı kadınların çoğu yoksulluğu“olumsuz”algılamalarla betimlemiştir. Kadınların yandan fazlası yoksulluğun nedeni olarak işsizliği görmekte ve yoksulluk içinde yaşamış olmayı da bir kader olarak değerlendirmektedir. Yoksulluğu kader olarak değerlendirme, kadınların içinde bulundukları yaşamın“değişemez”olduğuna ilişkin inançlarına da işaret etmektedir. Ayrıca kadınların güçlü, güçsüz gibi kendilerine ait özellikleri tanımlarken yoksulluğu odak aldıkları belirlenmiştir. Örneğin güçsüz yön olarak yoksullukları, güçlü yön olarak da dayanıklı ve mücadeleci olmaları ön plana çıkmaktadır. Araştırmaya katılan kadınların çoğunun aile içi şiddet, beslenme (öğün atlama gibi), fiziksel sağlık (kronik hastalıklar) ve ruh sağlığıyla (depresyon, intihar girişimi) ilgili önemli sorunlar yaşadığı belirlenmiştir. Ayrıca olumsuz çevre ve ev koşullarının yanı sıra terkedilmiş evlerde yaşayan kadınların da bulunduğu saptanmıştır. Bunlara ek olarak görüşülen kadınlar ve aileleri ekonomik anlamda önemli yetersizlikler içinde olup; elektrik, su gibi faturaları düzenli olarak ödeyememekte ve sıklıkla borç almaktadır. Kadınların yoksullukla başetme stratejileri içinde çocuklarını okula göndermeme, küçük yaşta çocuk çalıştırma ve çeşitli sosyal yardım kurumlarından sosyal yardım alma çabalan öne çıkmaktadır. Sosyal destek sistemi anlamında akrabalık ilişkilerinin neredeyse yok denecek kadar az olduğu elde edilen bir diğer sonuçtur. Kadınların büyük bir bölümü yoksulluğu“yoksulluktan kadınların daha çok etkilendiği”ve yine“yoksulluğa kadınların çözüm bulduğu”şeklinde değerlendirmiştir. Yaşamdan beklenti anlamında kadınların çoğu çocuklarına yoksulluğu miras bırakmamayı ve onlara iyi bir gelecek sağlamayı istemektedir. Ayrıca kadınların en büyük hayallerinin eğitimli, okumuş ve meslek sahibi bir kadın olarak yaşama yeniden gelmek olduğu saptanmıştır.

Özet (Çeviri)

The study aims to determine the general characteristics of women, how they experience poverty, how they evaluate poverty and themselves, their problems related with poverty, coping strategies with poverty they use, what they can not obtain from living, their dreams and expectations. The research is conducted with 458 women above 15 year old who live in the district of Ankara, Altındağ in Çalışkanlar, Fatih, Server Somuncuoğlu, Hürriyet, Doğanşehir and Hayri Atananlar quarters which are defined as being“the poorest”and determined as“the region where social aids are most given”. The data is collected by using“Poor Women Interview Form”which is prepared by the researcher. The main findings obtained from the research can be summarized as the following: More than half of the women interviewed with are in their early adult period, the level of education is quite low and most of them are married. Almost the entire woman does not take place in economic life and do not have social insurance. The husbands of the married women work in informal sector. Most of the women have experienced migration; they migrate to Ankara by marriage or for finding a job and many of them do not want to return. The parents of the women live in poverty; their mothers are house wives like themselves and their fathers work in informal sector like their husbands. It is determined that most of the women and families interviewed, live in houses with quite poor conditions and can not meet the most basic needs such as nutrition, housing, dressing in the minimum level. Most of the women define poverty with“negative”perception due to profoundness of the poverty they live. More than half of the women conceive unemployment as the reason for poverty and evaluate living in poverty as their destiny. Evaluating poverty as their destiny points out Iheir belief that their life conditions are unchangeable. Besides it is found mat they use poverty as their focus point when they define their own characteristics like being strong or weak. For instance they state poverty for their weak sides, being tough and contentious for their strong sides. It is designated that most of the women participated in the research experience domestic violence, serious problems related with nutrition (like skipping meals), physical health (chronicle illnesses) and psychological health (depression, suicide attempt). Furthermore along with destitute conditions of environment and home, some of the women are found living in abandoned houses. In addition to these, the women and their families have critical incapability in economic terms; they can not pay the bills like electricity and water bills and usually borrow money. The leading coping strategies of women with poverty are not sending their children to school, having their children work outside and trying to get social aid from various social aid institutions. As another obtained result, kinship relations do almost not exist in terms of social support system. Most of the women evaluate poverty as“women are affected more from poverty”and“they are the women who find solutions to poverty”. As an expectation, they do not want to heritage poverty to their children, and they wish to provide comfortable life for their children. Furthermore it is determined that the most imagined dream of them is to make a fresh start to life as being educated and having a profession.

Benzer Tezler

  1. Çağdaş Suriye nesrinde siyasî hapishane edebiyatı üzerine eleştirel bir bakış

    The literature of political prisons in contemporary Syrian prose analytical prepective

    ABDOLGADER MOHAMED ALİ

    Yüksek Lisans

    Arapça

    Arapça

    2014

    Doğu Dilleri ve EdebiyatıSelçuk Üniversitesi

    Doğu Dilleri ve Edebiyatları Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. FİKRET ARSLAN

  2. Türkiye'de su hakkı

    The right to water in Turkey

    YILDIZ AKEL ÜNAL

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    HukukGalatasaray Üniversitesi

    Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ERDOĞAN BÜLBÜL

  3. Tommaso Campanella ve Thomas More'un ütopyalarının karşılaştırılması

    Comparing Thomas More and Tommaso Campanella's utopias

    MAHMUT AVCI

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2006

    FelsefeAtatürk Üniversitesi

    Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. OSMAN ELMALI

  4. Yoksul kadınlar için 'sıcak yuva/özgür kent' hayaliyle 'imkansız medeniyet' TOKİ; Feminist sosyal çalışma ve kent içi yoksul alanların dönüşümü: Ankara, Aktaş mahallesi örneği

    TOKİ' as 'imposible civilisation' for poor women with dreams of 'warm home' and 'free city'; Feminist social work and transformation of poor inner city areas: Sample of Aktaş district in Ankara

    BURCU HATİBOĞLU EREN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Sosyal HizmetlerHacettepe Üniversitesi

    Sosyal Hizmet Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÖZLEM CANKURTARAN ÖNTAŞ

  5. Değişen aile yapısında aile sorunlarının ve aile aidiyetinin incelenmesi (Cizre örneği)

    Investigation of family problems and family belonging in changing family structure (Example of Cizre)

    YAKUP AYBERK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Sosyal HizmetlerÜsküdar Üniversitesi

    Sosyal Hizmetler Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ HASAN HÜSEYİN TAYLAN