Lösemik hematopoezda anjiotensin dönüştürücü enzim (ACE) insersiyon/delesyon (I/D) gen polimorfizmi
Angiotensin converting enzyme (ACE) insersion/deletion (I/D) gene polymorphisms in leukemic hematopoiesis
- Tez No: 175231
- Danışmanlar: PROF. DR. AJLAN TÜKÜN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Hematoloji, Hematology
- Anahtar Kelimeler: ACE, ACE I/D gen polimorfizmi, Angiotensin II, lokal renin- angiotensin sistemi, lösemik hematopoez 51, ACE, ACE I/D gene polymorphism, Angiotensin II, leukemic hematopoiesis, local renin-angiotensin system
- Yıl: 2007
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Tıbbi Genetik Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 66
Özet
ÖZET Lösemik Hematopoezde Anjiotensin Dönüştürücü Enzim (ÂCE) İnsersiyon/Delesyon (I/D) Gen Polimorfizmi Renin-angiotensin sistemi (RAS), yakın döneme kadar sadece kan basıncı ve sıvı-elektrolit dengesini düzenleyen endokrin bir sistem olarak bilinirdi. Günümüzde, RAS'ın spesifik organ sistemlerinde de lokal olarak bulunduğu ve otokrin/parakrin ve hatta mtrakrin işlevlere sahip olduğu belirlenmiştir. Lokal kemik iliği RAS'ı da normal ve neoplastik hematopoeizi etkileyen otokrin/parakrin bir sistem olarak tanıınlanmıştir. Angiotensin dönüştürücü enzim (ACE) etkisiyle oluşan Angiotensin II, Angiotensin II tip 1 reseptörleri aracılığıyla hematopoetik kök hücrelerinde çoğalmayı ve farklılaşmayı uyarmaktadır. Akut lösemili hastaların kemik iliklerinde RAS komponentlerinden olan ACE mRNA düzeyinin artmış olarak bulunması, lokal kemik iliği RAS'ının normal hematopoezin yanısıra neoplastik hematopoezi de uyardığım düşündürmektedir. Kardiyak hastalıklarda yapılan çalışmalarda özellikle ACE İnsersiyon/Delesyon (I/D) gen polimorfizmi hastalıkların prognozu ile ilişkili bulunmuştur. Ayrıca çeşitli neoplastik hastalıklarda da bu genin polimorfizmleri malignansi riskini arttırmıştır. Ancak, lösemili hastalarda ilgili gen polimorfiznılerinin durumu ve bu polimorfizmlerin hastalığın prognozu üzerindeki etkileri bilinmemektedir. Bu çalışmada, literatürde ilk kez ACE I/D geni polimorfiznılerinin neoplastik hematopoez üzerindeki etkileri araştırılmıştır. Çalışmada, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Ünitesinde tedavi gören AML, ALL, KML, KLL, MM ve MDS tanısı ile takip edilen 46 (yaş için median: 49; 17-81 yaş arasında) lösemili hastaların rutin tanı ve takipleri sırasında alman kemik iliği örnekleri ile 59 (yaş için median: 30; 17-78 yaş arasında) sağlıklı bireyden alınan periferik kan örnekleri çahşılrnıştır. ACE I/D gen polimorfizmi polimeraz zincir reaksiyonu yöntemiyle ilgili primerler kullanılarak Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik Anabilim Dalı Moleküler Laboratuvannda araştinlmıştir. Hastalarin % 80.4 ünde (n=37) JD/îl genotipi bulunurken bu oran kontrol grubunda % 55.9 (n=33) dur. Insersiyon alleli bulunan (ID/II) bireylerde hastalık riski 3.2 kat artmıştır (Ki Kare Testi, p=0,008; OR:3.2 [C.I. % 95, 1,3-7,9]). Ayrıca, AML, KML, ALL ve KLL lösemi hastalan kontrol grubuna göre karşılaştuıldığmda insersiyon aUelinin varlığında lösemi riski 6.3 kat artmıştır (p=0,001 ve [O.R: 6.3 ; C.I.: % 95; 1,98-20,1]). Ek olarak, 50 yaş ve altı grupta hastaların % 83,3 'ünde (n=20) insersiyon alleli bulunurken bu oran kontrollerde % 54,5 (n=30) olarak saptanmıştır. Bu fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuş ve 4,2 kat artmış lösemi riski ile ilişkili bulunmuştur (p=0,015) [OR:4,2 C.I: %95 1,26- 13,8)]. Bu çalışmada, lokal kemik iliği RAS komponentlerinin gen polimorfiznılerinin lösemik hücre transformasyonu ve proliferasyonu üzerindeki olası elMlerinin ilk delilleri gösterilmiştir. Bu sayede, kemik iliği lokal RAS'ın 50lösemik hastalardaki ekspresyonunun polimorfîk genler nedeniyle arttığının yapılacak ileri çalışmalarla kesin olarak gösterilmesi, lösemi tedavisinde, lokal RAS'ı ve aktive ettiği birçok sinyal iletim yolağını hedef labilecek, yeni tedavi yöntemlerinin gelişmesi için bilimsel zemin teşkil edebilecektir.
Özet (Çeviri)
SUMMARY Angiotensin Converting Enzyme (ACE) Insersion/Deletiom (I/D) Gene Polymorphisms in Leukemic Hematopoiesis The Renin-angiotensin system (RAS) has until recently been considered as just an endocrine system that controls the blood pressure and fluid-electrolyte balance. Today, it is known that, beside the circulatory system, RAS is present in specific tissue systems as localized manner having autocrine /paracrine and intractrine functions. Local bone marrow renin-angiotensin system has also defined as an autocrine-paracrine system affecting normal and neoplastic hematopoiesis. Angiotensin II produced by the affect of angiotensin-converting enzyme (ACE), stimulates proliferation and differentiation of hematopoietic stem cells through Angiotensin II type 1 receptors. The finding of increased ACE mRNA level at acute leukemic patients' bone marrow suggested that local bone marrow RAS stimulates neoplastic hematopoiesis in order with normal one. Studies made on cardiac diseases show that especially ACE I/D gene polymorphisms have found to be related with the prognosis of the diseases. Additionally, it's found that gene polymorphisms increased the risk of malignancy in several neoplastic diseases. However, the subset of those gene polymorphisms at leukemic patients and the relationships of them with the prognosis of the disease are not known. In this study, ACE I/D gene polymorphisms and their effects on neoplastic hematopoiesis has been studied for the first time up to the literature. In this study, bone marrow samples of 46 patients (median age: 49; aged 17- 81) diagnosed as AML, ALL, CML, CLL, MM and MDS, taken during their routine investment and diagnosis at Hacettepe University Faculty of Medicine, Hematology Unit, and peripheral blood samples of 59 healthy people (median age: 30; aged 17-78) were studied. ACE I/D gene polymorphism has been investigated using related primers within polymerase chain reaction in the Ankara University Faculty of Medicine, Department of Medical Genetics, Molecular Laboratory. 80.4 % (n=37) of the patients were representing ID/H genotype, where as it was 55.9 % (n=33) in control group. Disease risk has been increased 3.2 fold in insersion allele (Tu/Ü) carrier patients (Chi Square Test, p=0,008; OR: 3.2 [CI. % 95, 1,3-7,9]). Additionally, in the presence of insersion allele leukemia risk has increased as 6.3 times in AML, CML, ALL and CLL patients compared to control group (p=0,001 and [O.R: 6.3 ; C.I.: % 95; 1,98-20,1]). Moreover, in the group of the patients aged 50 or less, 83,3 % (n=20) represented insersion allele, however, it was 54,5 % (n=30) in control group. This discrepancy was statistically significant and has found to be related with 4.2 times increased leukemia risk (p=0,015) [OR: 4,2 CI: %95 1,26-13,8)]. In this study, first evidences of possible affects of gene polymorphisms of the local bone marrow RAS components on leukemic cell transformation and proliferation has been demonstrated. Thus, further studies mat would reveal the increased expression of local bone marrow RAS under the effect of polymorphic genes at leukemic patients will lead scientific background to the investigation of 52novel pharmacologic and/or 'anti-sense' therapeutic applications for leukemia targeting local RAS and its activated signal transition pathways.
Benzer Tezler
- Akut myeloblastik lösemili hastalarda in vitro kemik iliği myeloid stem hücre kolonilerinin incelenmesi
Başlık çevirisi yok
HAMZA OKUR
Doktora
Türkçe
1990
OnkolojiHacettepe ÜniversitesiTümör Biyolojisi ve İmmünolojisi Bilim Dalı
PROF. DR. EMİN KANSU
- Akut myeloid lösemi etiyolojisinde MN1 geninin rolü
The role of MN1 gene in etiology of acute myeloid leukemia
SEMA SIRMA
- Kronik myelojenik lösemili hastalarda wt1 gen ekspresyonu ve genetik değişikliklerin araştırılması
Wt1 gene expression and genetic alternations in patients with chronic myelogenous leukemia
EVA SHYQYRİU
Yüksek Lisans
Türkçe
2006
Moleküler Tıpİstanbul ÜniversitesiTemel Onkoloji Ana Bilim Dalı
PROF.DR. SENİHA HACIHANEFİOĞLU
- Aurora kinaz b inhibitörü tozasertib ve metilprednizolon birlikteliğinin lösemik hücrelerde cpc (Chromosomal passanger complex) yolağı üzerindeki etkilerinin araştırılması
The investigation of the effects of aurora kinase b inhibitor tozasertib and methylprednisolone on cpc (Chromosomal passanger complex) pathway in leukemic cells
MUSTAFA ÇAĞLAR
- Kronik myeloid lösemi ile IL-3, IL-6 ve IL-11 gen ekspresyonları arasındaki ilişki
Correlation between expressions of IL-3, IL-6 and IL-11 genes and chronic myeloid leukemia
SERHAT SEYHAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2016
GenetikKaradeniz Teknik ÜniversitesiTıbbi Genetik Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. ALPER HAN ÇEBİ