Uluslararası Hukuk açısından Lozan Barış Antlaşması'nın siyasal hükümleri ışığında Türkiye'de azınlıklar sorunu: Tarihten güncelliğe
Under the light of political terms of lausanne treaty from the point of view of international Law,minority question in Turkey: From past to present
- Tez No: 187066
- Danışmanlar: PROF. DR. SERAP AKİPEK
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Hukuk, Law
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2005
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 131
Özet
Azınlıklar, bir devletin nüfusunun geri kalanına göre sayıca az olan, egemenolmayan konumda bulunan, üyeleri o devletin vatandaşları olarak etnik, dinsel ya dadilsel açıdan nüfusun geri kalanından ayrılan özellikler taşıyan ve kültürlerini,geleneklerini, dinlerini ya da dillerini korumak amacıyla üstü örtülü bir dayanışmaduygusu gösteren gruplar olarak tanımlanabilir.Türkiye'de azınlıkların korunmasıyla ilgili temel belge, aynı zamanda TürkiyeCumhuriyeti'nin kurucu antlaşması olan, Lozan Barış Antlaşması'nın ?SiyasalHükümler? başlığını taşıyan I. Bölümünün ?Azınlıkların Korunması? başlıklı III.Kesimidir (37-45. maddeler). Bu çerçevede Türkiye'de hukuksal olarak sadecegayrimüslimlerin azınlık olarak tanınmış olduğu görülmektedir. Bununla birlikteuygulamada yalnızca Rumlar, Ermeniler ve Yahudiler ile 1925 yılında Türkiye ileBulgaristan arasında yapılan Dostluk Antlaşması çerçevesinde Bulgarlar azınlıkkoruma hükümlerinden yararlanmış, diğer Gayrimüslim gruplar azınlıkkorumasından çok uzun bir süre yararlanamamışlardır. Ancak, Avrupa BirliğiUyum Paketleri çerçevesinde Vakıflar mevzuatında yapılan değişiklikle, Süryanilerde dolaylı olarak Lozan Antlaşması'na göre tanınan azınlıklar arasında sayılmıştır.Türkiye, Lozan Antlaşması'na göre sadece Gayrimüslimlerin azınlık sayıldığıgörüşünü, Avrupa Konseyi ve Birleşmiş Milletler bünyesinde daha sonra yapılansözleşmelere katılırken de korumuştur.Diğer taraftan Lozan Antlaşması'nda sadece Gayrimüslimlere değil, bununyanında Türkçe'den başka bir dil konuşan Türk vatandaşlarına, tüm Türkvatandaşlarına ve hatta Türkiye'de oturan herkese haklar getirildiği görülmektedir.Özellikle Lozan Antlaşması'nın 39/4. ve 39/5. maddeleri, anadili Türkçe'den farklıolan Türk vatandaşlarının, anadillerini kullanabilmeleri, anadilde yayınyapabilmeleri ve öğrenim görebilmeleri bakımından büyük bir önem taşımaktadır.Bu çerçevede Lozan Antlaşması'nın Azınlıkların Korunması kesimi, hem bir azınlıkhakları, hem de bir insan hakları metni niteliği taşımakta, Türkiye'deki azınlıksorunlarının çözümü ve kültürel kimlik taleplerinin yerine getirilmesi bakımındanönemli bir başlangıç noktası oluşturmaktadır.
Özet (Çeviri)
A group numerically inferior to the rest of the population of a state, in a non-dominant position, whose members-being nationals of the state, posses ethnic, religious,or linguistic characteristics differing from those of the rest of the population and show,if only implicitly, a sense of solidarity, directed towards preserving their culture,traditions, religion or language may be termed as minorities.The fundamental act regarding the protection of minorities in Turkey is providedand referred in the Lausanne Treaty, particularly at the 1st Section titled as ? PoliticalTerms? and .in .1st Section .titled .? Protection .of .Minorities? and .3rd part .(articles no.37-45). It appears that the minorities are legally described as only the non-Muslims.However, only the Greeks, Armenians and Jews and later the Bulgarians after the treatyof friendship signed by Turkey and Bulgaria in 1925 could take advantage of saidminorities act and the other non-Muslim groups could utilize it not for a very long time.However within the Harmonization Packages with the European Union, with theamendment done on the legislation of pious foundations. Syriacs were indirectlyincluded into the minority groups that were formerly recognized by Lausanne Treaty.Turkey has maintained its position that only the non-Muslims were considered as theminority in Turkey when it signed the contracts with European Council and UnitedNations.On the other hand, it seems that Lausanne Treaty has granted minority rightsnot only to non-Muslims, but also to other Turkish citizens who speak languages otherthan Turkish. Particularly the articles of the Lausanne Treaty numbered 39/4 and 39/5,the rights of those Turkish citizens whose mother tongue is not Turkish to makepublication in their mother tongue, to have their education in their mother tongue gainsutmost importance. In this connection the part of the Lausanne Treaty regardingprotection of minority rights is qualified as protection of both minority rights andhuman rights and it comprises to a starting point for solution of minority problems andrealization of demands regarding cultural identity.
Benzer Tezler
- Siyasi olaylarla 1917-1945 dönemi Türk-Sovyet ilişkileri
Başlık çevirisi yok
A.TUNCAY ÇOBANOĞLU
Yüksek Lisans
Türkçe
1988
Siyasal Bilimlerİstanbul ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. KEMAL MELEK
- Batı Anadolu'nun Ege Denizi (Adalar denizi )'ne uzantısı olan ada, adacık ve kayalıklar
Islands, islets and rocky places of Western Anatolia in the Aegean sea (Islands sea)
YAŞAR ERTÜRK
- The delimitation dispute over the territorial sea between Greece and Turkey in The Agean
Türkiye ile Yunanistan arasındaki Ege Denizi karasuları sınırı sorunu
KENAN DÜLGER
- Uluslararası belgelerde azınlık haklarının hukuki durumu
Legal status of minority rights in international documents
GÜLNUR SARIÇAM AVCI
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
HukukKarabük ÜniversitesiKamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ ABDULAZİM İBRAHİM
- 93 Harbi'nden Lozan'a Kıbrıs'ta İngiliz işgali
English invasion in Cyprus from 93 War to Lousanne
KADİR KARGI
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
TarihErciyes Üniversitesiİslam Tarihi ve Sanatları Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ FUNDA ACAR