Geri Dön

Phantasie, Traum und Fiktion in Peter Handkes Roman 'Die Stunde der wahren Empfindung' und Selim İleris 'Ölünceye Kadar Seninim'

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 18725
  2. Yazar: ŞİRİN GÜMÜŞ
  3. Danışmanlar: PROF.DR. GÜRSEL AYTAÇ
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Alman Dili ve Edebiyatı, German Linguistics and Literature
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 1991
  8. Dil: Almanca
  9. Üniversite: Ankara Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 173

Özet

ÖZET Bu çalışmamda, edebiyat için temel olan hayal ve bu bağlamda rüya ile kurmaca (Fiktion) kavramlarında, kişinin iç dünyasına yönelişi ve öznel gerçekliği arayışıyla yetmişli yılların edebiyatında“Yeni Bireycilik”ya da“Yeni Yeni Romantizm”olarak adlandıran ve yeni bir akım başlatan Avusturyalı yazar Peter Handke'- nin“Die Stunde der wahren Empfindung”ve aynı yıllarda parlayan, kişinin iç dünyasına romantik bir tarzda ulaşan, yüksek duyarlılığı ve melankolizmi ile tanınan Selim îleri'nin“ölünceye Kadar Seninim”eserlerini esas alarak inceledim. Peter Handke'nin“Die Stunde der wahren Emp findung”adlı eserinde, rüya kavramının çok daha sık ve geniş boyutlarda kullanıldığı sonucuna vardım. Fonksiyon bakımından bu kavramı üç ana çizgide ele alabiliriz: Birinci çizgide,“Wach-cder Wandlungstraum”(uyanış ya da değişim) olarak adlandırdığım rüyanın özelliği, bütün eserin problematiğini imgelerle anlatması, bir düşüncenin ya da bir mesajın aktarılmasında, bir anlatım aracı olarak kullanılmasıdır, ikinci çizgideki“Şiddet ve Katliam”,“Korku ve Kabus”ve“Cinsellikle ilgili Rüyalar”, Handke'de önemli bir yer tutan bilinçaltındaki bazı duyguların yansıtılmasında kullanılmaktadır. Daha değişik anlam kazandığı için, rüya kavramına, Handke'nin başka bir eserinde (“Der kurze Brief zum langen Abschied”)“gelecekle ilgili rüya veya mutluluk imajı”olarak değindim. Burada Handke rüya kavramını, 170kişinin gelecekle veya mutlulukla ilgili imajı anlamın da kullanmıştır. Selim ileri 'nin“ölünceye Kadar Seninim”romanında rüya, öncelikle bastırılmış duyguların yansıtılmasında ve gerçek katmanda gerçekleşmesi mümkün olmayan isteklerin dile getirilişinde ya da maddi gerçeklikle ilişki kurmada bir araç rolünü oynamaktadır. Daha değişik boyutlar kazanması nedeniyle rüya kavramını“ölüm İlişkileri ”nde de ele aldım, çünkü burada rüya, Handke'deki gibi sosyal bir içeriği imgelerle anlatan bir araç durumuna gelmiştir. Bu rüyalarda birey-kitle, sanat ve gerçeklik sorunu, sanatta kurmaca ve gerçeklik ilişkisi ya da sanat imajı gibi sorunlar,“gerçekdışı katmanda”dile getirilmektedir. Peter Handke'm'n“Die Stunde der wahren Emp- findung”adlı romanı, yeterince malzeme sunmadı ğnı dan,“hayal”kavramını sadece Selim ileri 'nin“ölünceye Kadar Seninim”adlı romanında ele aldım. Hayal kavramı bu eserde, düşsel ve gerçeklik karşıtlığında yer almak ta ve bu çatışma kendisini roman kişisi ve roman yapı sının kurgusunda olduğu gibi, üslûpta da hissettirmektedir. Düşsel anlamda hayal, maddi gerçeklerden kaçan Süha Rikkat için bir sığınma dünyası oluşturmaktadır. Ayrıca yine yaratıcı hayal gücünün ürünleri olan ve roman dokusuna yerleştirilen Tolstoy'un“Anna Karenina”sı, Romantizm Ekolünün bazı ünlü opera eserlerinden sahneleri veya bir yağlı boya resmini de bu kapsamda ele aldım. Çünkü böylece, romanın kurmaca yani uydurma gerçekliği bir başka uydurma gerçeklik ile içice gir- 171mekte ve roman kişisinde uyandırdığı çağrışımlarla onun hayal gücünün süzgecinden geçirilmektedir. Türk edebiyat araştırmalarında çok az değinilen, ancak edebiyat sanatının temelini oluşturan Kurmaca (Fiktion) konusunu, her iki yazarda da ilk önce“Kurmaca Ben”(Ich-Fiktion) olarak ele aldım. Kurmaca Ben' in yaratı1ışındaki hareket noktası, bir roman kahramanının, kişinin kendisini bulma, gerçekleştirme, yani mutluluk arayışında birden fazla ihtimal yaratmasıdır, örneğin, Handke'nin“Die Stunde der wahren Empfindung”adlı eserinde Gregor Keuschnig'in benliğinde Ben ve Dış Dünya arasında yeni bir algılama süreci içerisinde iletişim kurmaya çalışan basit bir memur, diğer taraftan ise, gerçek duyuma, yani mutluluğa ulaşma sürecini, yeni ve hiç kullanılmamış model ve yöntemlerle edebileştirmeye çalışan bir yazar yaratılmıştır.“ölünceye Kadar Seninim”de Süha Rikkat ve Sarp' in kişiliklerinde yaratılan Ben çeşitlemelerini ele aldım. Süha Rikkat' in kişiliğinde, özel hayatında maddi gerçekliği hiç tanımamış ve hayal dünyasına sığınmış bir birey ve aşırı hastalıklı ve taşkın bir duyarlılığı“Romantizm”ile karıştıran bir yazar yaratılmıştır. Sarp' in benliğinde maddi güzellik, diğer taraftan maddi gerçekliğe karşı duyduğu iğrenme, edilginlik, içe kapa nıklık ve ıstıraptan zevk alma gibi nitelikleriyle bir Türk aydın tipi çizilmiştir. Bu iki“Kurmaca Ben”in karşıtlığında ise iki' sevgili arasındaki ilişki, yer yer anne-oğul veya sanatçı - eser ilişkisi işlenmiştir; aynı zamanda edebiyatta Romantizm ve Gerçekçilik; 172Kurmaca ve Gerçeklik; Gerçek Romantizm ve Sentimentalizm gibi sorunlar dile getirilmiştir. Her iki eserde, Kurmaca ile Gerçeklik ilişkisine de değindim, Handke ve îleri, edebiyatın“kurmaca gerçekliğini”,“hayat gerçekliğinden”ayırmaktadır. İkincisi, onların eserlerine sadece Ben ve Dış Dünya bağlamında değişken ve öznel bir gerçeklik olarak girmektedir. Her iki eserde de kullanılan bazı yer, sokak, park ve bu gibi isimler, günlük hayattan alınan bazı görüntüler, sözde gerçeklik imajını yaratmaktadırlar. Kurmaca ve Gerçekliğin üsluba yansıması bakımından farklılıklara gelince, Handke'nin romanında yer yer beliren, gerçekçi anlamda sözde“tasvir üslubu”, sürekli simge, kalıp ve imgelerle yabancılaştırılmaktadı r. Selim ileri, gerçekliğin yansıtılmasında daha sade, somut bir üslup kullanırken, kurmaca yani hayali olanda daha süslü, retorik figürler bakımından daha zengin ve aynı zamanda daha soyut bir üslup kullanmıştır. Genel olarak Handke 'de sade, duygu bakımından son derece ölçülü ve dikkatli, tasvirden kaçınan bir üslup göze çarparken, Selim ileri 'nin üslubu, abartılı, şaşaalı ve duygu yüklü olması, Süha Rikkat' in yazar kişiliğinde irdelenen aşırı, taşkın ve hastalıklı duyarlılıkla i1gi1idir. ?^1 173

Özet (Çeviri)

Özet çevirisi mevcut değil.

Benzer Tezler

  1. Barbara Frischmuth ve Bilge Karasu'nun eserlerinde rüya-kurmaca ilişkisi

    Başlık çevirisi yok

    ŞÜKRÜ ÇORLU

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1992

    DilbilimAnkara Üniversitesi

    PROF. DR. GÜRSEL AYTAÇ

  2. Phantasie und wirklichkeit im roman die blechtrommel von Günter Grass

    Başlık çevirisi yok

    DİLEK ALTINKAYA

    Yüksek Lisans

    Almanca

    Almanca

    1997

    Alman Dili ve EdebiyatıEge Üniversitesi

    Alman Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. GERTRUDE DURUSOY

  3. Zum phantastischen in der Deutschsprachigen und Türkischen kinderliteratur

    Almanca konuşulan batı Avrupa ülkeleri ve Türkiye'deki çocuk edebiyatında fantastik öğeler

    OYA PITRAKLI

    Yüksek Lisans

    Almanca

    Almanca

    1999

    Alman Dili ve EdebiyatıHacettepe Üniversitesi

    Alman Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    PROF. NURAN ÖZYER

  4. Bilim kurgu edebiyatının eğitime olan etkisi

    Başlık çevirisi yok

    ERDAL İSMİHAN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2001

    Alman Dili ve EdebiyatıGazi Üniversitesi

    Alman Dili Eğitimi Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. ZEKİ CEMİL ARDA

  5. Anadolu liseleri Almanca hazırlık sınıflarında dil öğretim çalışmalarına öğrenci odaklı bir yaklaşım

    A Student-centered approach to the language teaching studyings in German preperation classes in Anatolian high schools

    ÜLKENUR KAYNAR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1996

    Eğitim ve Öğretimİstanbul Üniversitesi

    Yabancı Dil Olarak Türkçe Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NİLÜFER TAPAN