Konya dışındaki müze ve kütüphanelerde bulunan Selçuklu ve Selçuklu üslubunu taşıyan cild kapakları (2 cilt)
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 19688
- Danışmanlar: PROF.DR. BEYHAN KARAMAĞARALI
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Sanat Tarihi, Art History
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1992
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Selçuk Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Arkeoloji ve Sanat Tarihi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 674
Özet
Şimdiye kadar İslâm Cild San'atı üzerinde araştırma yapan san'at tarihçilerinin düştükleri en önemli hatâ, XV. yy. 'a kadar Türk cildinin bulunmadığı şeklinde bir kanâat taşımaları ve bu kanâatle de, Büyük Selçuklu ve Timurlu cildlerine genel olarak İran; Suriye, Irak ve Mısır cildlerine de Arap cildi demeleri ve XII. - XIV. yy. Anadolu Selçuklu Cil- di'nden hiç bahsetmemeleridir. Şüphesiz, araştırma noksanlığından kaynaklanan bu yanlışın gerçeğe kavuşturulması için Anadolu'daki müze ve kütüphanelerde bulunan Selçuklu örneklerinin incelenip onların özelliklerinin tespit edilmesi gerekmiş ve müze ve kütüphanelerde bulunan Selçuklu ve Selçuklu üslûbunu taşıyan cild kapaklan tarafımdan incelenmiştir. Çalışmamızın başına, cildin kısa bir tarihçesi ve Türk cildi'nin başlangıcı olarak Uygur cild san'atı'na ait ikisi VIII. - IX. yy.'lardan, diğeri XIII. yy. 'dan üç örneği koyduk. Bundan sonra da umûmî olarak Türk Cild San'atı'nı tanıtmak maksadıyla; cild ekolleri, cild çeşitleri, mücellidlik ve cildçilik teşkilâtı ve cildin yapılışı gibi konulan kısaca anlattık. Konumuz olan Anadolu Selçuklu ve bu üslûbu taşıyan cild kapaklarını, Bursa, Kayseri, Amasya, Ankara ve İstanbul'daki müze ve kütüphaneleri tarayarak, bulabildiğimiz örnekleri tek tek inceleyip, türlü yönlerden özelliklerini tespit edip, örneklerini alıp ortaya çıkarmaya çalıştık. Bütün bu çalışmalar sonunda aşağıdaki sonuçlara ulaşmış bulun-maktayız: 1)Örnekler, şemse tipolojisine göre sıralanırken, henüz net ola¬ rak aydınlatılamamakla birlikte, kronolojik bir sıra verebilmektedir. Bu, ilerideki çalışmalarda daha müşahhas olarak ortaya konabilecektir. Tabii olarak, bir grubun kesin hatlarla kesilip başka bir grubun başlaması, cild san'atı için mümkün değildir Bu, hem, Anadoluda'ki çeşitli bölgelerin tezyinat anlayışının farklı oluşundan, hem de cildde kullanılan kalıp ve âletlerin tevarüs ve intikâl yoluyla uzun yıllar, hattâ bir-iki asır kul¬ lanılmış olmasından kaynaklanmaktadır. 2)Cildin ana malzemeleri mukavva ve deridir. Deride kahveren¬ ginin bütün tonları kullanılmıştır. 3)Cildler, küçük ve büyük kalıplarla, zencirek çivisi, kakma çivisi, teber vs gibi küçük âletlerle tezyin edilmektedir. 4)Anadolu Selçuklu cildlerinde, soğuk baskı, kakma ve boyama teknikleri kullanılmıştır. İlk dönemlerde sâdece soğuk baskı tekniği uy¬ gulanırken, XIII. yy.'m I. yarısından itibaren altın kakma, XV. yy.'m II. yansından itibaren de altın yaldız ve mavi renkle boyama tekniği uygu¬ lanmıştır. 5)Bu cild kapaklan içerisinde en büyük ölçülü olanlar, öncelikle Kur'ân-ı Kerîmlere aittir. Daha sonra tefsir, hadîs gibi dinî eserler ile cemiyetteki saygıdeğerkişilerin, meselâ; Hz. Mevlânâ'nın“Mesnevi”ve“Divân-ı Kebîr”gibi eserlerinin cildleri sırayı almaktadır. Bu, san'atta, dîne saygının bir tezahürü olmaktadır. 6)Her devirde olduğu gibi, Anadolu Selçuklu ve Beylikleri döneminde de; en güzel san'at eserleri, devletin iktisadî bakımdan en güçlü olduğu zamanlarda meydana getirilmiştir. Bu bakımdan, cildde de bu durum mevcut olup, devletin iktisadî yönden zayıf olduğu dönemlerde, cildde altın kullanma oranı oldukça düşüktür. 7)Anadolu Selçuklu ve bu üslûbu taşıyan cildlerde san'atkâr imzalan ender olarak görülmektedir. Bunlar XIV. yy.'in İL yansına kadar 5-6 mm çapındaki minik mühürler (madalyonlar) içindedir. Bunların içinde san'atkâr isimleri olduğu kadar, san'atkârın simgesi olduğunu kabul ettiğimiz bir motif veya yazı da bulunmaktadır. XIV. yy.'in sonlarına doğru da, kapak içlerindeki geometrik kartuşlar içinde ve daha iri formdadır. 8)Uygurlar'a ait A. Von le Coq ve P. K. Koslov tarafından Hoço'dabulunan 3 örnek, prototip 'tir. Selçuklu ve İlhanlı örnekleri de, bu cild üslûbunun gelişerek devam ettiğini göstermektedir. Henüz tam olarak aydınlatılamamakla birlikte, bilhassa Karamanoğlu ve diğer Anadolu Bey- likleri'ne âit cild kapaklarında da bu üslûbun devam ettiği anlaşıl maktadır. Hattâ bu devamlılık Fâtih döneminin ilk yıllarında bile görülmektedir. 9) Anadolu Selçuklu cild kapaklarındaki zencirek, köşebent, şemse gibi bölümler Mısır-Memlûk, Endülüs Emevîleri (Ma'rib), Fas, Tunus ve diğer Türk-İslâm cildleri ile aynı özellikleri göstermektedir. Farklılık, yalnızca tezyînî unsurları uygulamadaki anlayışlardan doğ maktadır. Meselâ; geometrik süsleme, Anadolu Selçuklu şemselerinde, diğerlerinden daha girift ve sıktır. Geometrik geçmeli zencireklerin karakteri farklıdır. Ayrıca gene geçmelerin kuruluş ve noktalama sistemleri farklılıklar gösterirler. Köşebent içlerinin tezyinatı Anadolu Selçuklu süsleme anlayışına uymazlar. 10) Şemseler iki şekil göstermektedir. Bunlar: a) Orta şemse b) Bütün zemini kaplayan süsleme (tam zeminli şemse) olarak uygulanmıştır. Ön ve arka kapak şemseleri aynı karakterde oldukları gibi, farklı karakterlerde de yapılmışlardır. Meselâ, ön kapak rûmî zeminli - arka kapak yuvarlak, ön kapak geometrik zeminli-arka kapak nebatî, ön kapak geometrik zeminli-arka kapak yuvarlak vs. şemseli, daha geç dönemlerde, ovale hazırlıklı - arka kapak yuvarlak şemseli olabilmektedir. Ayrıca, dışlan itibariyle aynı olan şemselerin içleri, farklı tezyînî un surlar taşımaktadır. XII. ve XIII. yy.'da yuvarlak olan şemseler, XIII. yy. 'in sonlarında istisnaî, XIV. yy. 'in I yansından itibaren de yaygın olarak; uçları uzatılarak veya baş ve etek kısmına, salbek'e benzer basit birer motif, örgü vs. konularak oval şemseye geçişe hazırlıklı şemse şeklinde görülmektedir. Daha sonra oval şemse yapılmıştır. Bunlar dar ve düz şekilde olup, XIV. yy'ın son çeyreğinden itibaren dilimli olarak kul- lanılmış ve klâsik devir şemselerine benzetilmeye çalışılmıştır. 1 1) Kapak yüzlerini çevreleyen zencirek, genellikle tek sıra olup, 2-3-4, ender olarak da 5 sıra olabilmektedir. 12) Köşelerde, nâdir örneklerin dışında köşebent mutlaka 293vardır. Ancak, bütün zemini kaplayan şemseli cildlerde köşebent yoktur. 13) Sertâblar, XII. yy. sonları ve XIII. yy. başlarında sâde olarak bırakılırken, XIII. yy. 'in II çeyreğinden itibaren süsleme ile doldurul maya başlanmış, XIV. yy. 'in son çeyreğinden itibaren ise, kitabın adı süsleme içerisine yerleştirilmiştir. 14) Mikleplerin zencirek ve köşebentleri umumiyetle kapakların zencirek ve köşebentleri ile aynı özellikleri göstermektedir. Ancak, ön ve arka kapaklar farklı ise, mıklepler tezyinat itibariyle ön kapaklara tâbi olmaktadır. Miklep şemseleri, kapak şemseleri ile aynı özelliklerde olduğu gibi, farklı özelliklerde de olmaktadır. 15) Anadolu Selçuklu cildinde kapak içleri deri ile kaplanmıştır ve genellikle dış kapakların rengindedir. Büyük kalıpla ve ısıtılarak basılıp kabartma olarak elde edilen tezyinat, erken dönemde rûmîli, daha sonra hendesî olup, XTV. yy'ın II. yarısından itibaren de nebatî örnekler görülmektedir. XV. yy. Beylikler ve Erken Osmanlı dönemi kapak içlerinde ise, geometrik bölmeler içindeki rûmî. nebatî ve hattî tezyinat anlayışıyla karşılaşmaktayız. Burada, geometrik tezyinat gök kubbeyi ve yıldızları, nebatî tezyinat ise yeryüzünü temsil etmektedir. Dolayısıyla Allah'ın sonsuzluğu ve gücünün erişilmezliği bu yolla ifâde edilmiş,“san'at Allah için, din için”prensibi tatbik edilmiştir. 16) Anadolu Selçuklu cildlerinde kullanılan motiflerle, diğer san'at şubelerinde kullanılan motifler arasında büyük paralellikler tespit edilmiştir. Bu benzerlikler çok defa aynı döneme rastlamakta, bunun yanın da, döneminden önce ve sonraki eserlerle paralellik arzeden örnekler de bulunmaktadır. 17) Anadolu Selçuklu cildi ile, XII. yy. Arap ve XIII. - XTV. yy. Memlûk cildi ile bazan paralellikler görülmektedir. Ancak, kanâati mizce, bu, Türk ve Selçuklu cildi'nden tesirli olmalıdır. Hattâ Anadolulu gezgin mücellidler bu tesiri sağlamış olmalıdır. Ayrıca, Ma'rib cildi örnekleri de, Anadolu Selçuklu üslûbundan oldukça farklıdırlar. Bu mevzu, bugün için, ayrı bir çalışmayı gerektirecek kadar karışık görünmektedir. 18) Bu çalışma ile, Anadolu Selçuklu ve muasırı ve diğer cildler hakkında tespitler yapılmıştır. Ancak, daha geniş ve tarihlendirmede daha kat'î neticelere ulaşabilmek için, yurt dışındaki Türk ve Arap yaz- malar seksiyonu bulunan kütüphanelerdeki cildlerin tespit edilip değerlendirmelerinin yapılmaları gerekmektedir. 294
Özet (Çeviri)
Özet çevirisi mevcut değil.
Benzer Tezler
- Konya Mevlâna Müzesi Müzelik Eserler bölümünde bulunan Osmanlı dönemi ciltleri
Ottoman era bindings in curatorial department of Konya Mevlana Museum
HACER KARA
- Konya – Karatay Müzesindeki Anadolu Selçuklu Dönemi seramik kandiller
Konya – Anatolian Seljuk Period seramic lamps in Konya Karatay Museum
RAZAN AYKAÇ
- Arşiv belgelerine göre Konya'daki Selçuklu cami ve medreselerinin tamir ve onarımları
Repair and restoration of Seljuk mosques and madrassas in Konya according to archive documents
ŞERİFE GÖKBAŞ
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
Sanat TarihiSelçuk ÜniversitesiSanat Tarihi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HAŞİM KARPUZ
- Özel yetenekli öğrencilerde müzeye dayalı sanat eğitiminin öğrencilerin sanatsal becerilerine, tutumlarına, yaratıcı ve uzamsal düşünme becerilerine etkisi
The effect of special talent students' museum-based art education on artistic skills, attitudes, creative and spatial thinking skills
MUSTAFA ÖZTÜRK
Doktora
Türkçe
2022
Eğitim ve ÖğretimNecmettin Erbakan ÜniversitesiGüzel Sanatlar Eğitimi Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ AYŞE OKUR
DOÇ. DR. AHMET KURNAZ
- Sürdürülebilirliği öğretilmesinde bir araç olarak mimarlık: Okul dışı eğitim yapıları üzerine
Architecture as a teaching tool for sustainability education: About informal education buildings
İREM TUNÇBİZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2017
MimarlıkGebze Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. KUTLU SEVİNÇ KAYIHAN